Geri Dön

Çin Halk Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri rekabetinde küresel iklim değişikliği müzakerelerinin rolü

The role of global climate change negotiations in the people's Republic of China - United States competition

  1. Tez No: 721783
  2. Yazar: ORÇUN EMRAH EREN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET ALİ UĞUR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Yalova Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 139

Özet

Çevre sorunları insan faaliyetlerini ve sağlığını etkilemesine karşın gerek uluslararası ilişkilerde gerekse devletlerin ulusal politikalarında uzun süre önemli bir gündem maddesi olmamıştır. Doğal kaynakları fütursuzca kullanan, tahrip eden, hatta bu kapasiteyi bir gelişmişlik derecesi olarak gören anlayış sebebiyle dünyamız 21. Yüzyılda artık alarm vermeye başlamıştır. Sanayi Devrimi ile başlayan, II. Dünya Savaşı sonrasında hızla tüm dünyaya yayılan endüstrileşme yarışında gelişmiş devletleri takip eden 3. Dünya ülkelerinin de etkisiyle çevre sorunları (hava kirliliği, su kaynaklarının tükenmesi, işgalci türlerin artması, vb.) sınır aşan boyutlara ulaşmıştır. Bu noktada durumun ciddiyeti yavaş yavaş fark edilmeye başlanmış, çevre sorunları devletlerin güvenliğini tehdit eder hale geldiği için önlem alma çabalarına girişilmiştir. Sınır aşan sorunlara uluslararası çözüm üretilmesi gerektiği anlayışı ile daha çok neo-liberal bağlamda uluslararası kurumlar ve anlaşmalar ortaya çıkmıştır. Bu kurumlar zaman zaman hegemon güçlerin etkisi altında önemli bildiriler ve anlaşmalar ortaya çıkarmayı başarmış olsa da somut adımlar atma noktasında realist paradigmanın“çıkar”ve“göreceli kazanç”anlayışı devreye girmiştir. Önceleri küresel ısınma olarak anılan ve zamanla çok daha büyük bir sorun olduğu ortaya konularak kapsamı genişletilen iklim değişikliği çok taraflı bir iklim diplomasisi izlemeyi ulus devletler için zorunlu hale getirmiştir. Özellikle tarihsel olarak en büyük kirletici olan ABD ve günümüzün en büyük kirleticisi Çin'in yanında küresel siyasetin en önemli aktörlerinden olan AB'nin çabaları iklim değişikliğiyle mücadelede en önemli değişkenlerdir. AB'nin tutumu pozitif ve istikrarlı olarak kabul edilirse esas sorun yeni bir Soğuk Savaş'ın eşiğinde olduğu yorumları yapılan Çin ve ABD'nin müzakereler sürecinde işbirliği yapıp yapamayacağıdır. İklim değişikliği sorununa karşı çok taraflı bir müzakere sürecinin yanında iki devletin rolü ortak evimiz Dünya ve gelecek nesiller için son derece hayatidir. Zira iki devletin küresel liderlik için rekabet ettiği artık aşikârdır. Çin, ön görülemez yükselişi ile ABD'nin hegemon konumuna meydan okur hale gelmiş ve küresel liderlik rolü için mücadeleden kaçınmadığı mesajını vermiştir. Trump döneminde bu amacının altını doldurma fırsatını uluslararası arenada da bulan Çin'e karşı Biden yönetimi ile ABD tekrar“lider”pozisyonunu tesis etme çabasındadır. Bu çalışmada ABD ile Çin rekabeti içinde iklim değişikliği müzakerelerinin önemi sorgulanmaktadır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde iklim değişikliği ile kavramsal bir çerçeve çizilmiş ve Çin ile ABD'de iklim değişikliği kaynaklı sorunlar ile buna yönelik ulusal politikaları incelenmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde iklim değişikliği müzakerelerinin geçmişten bugüne gelişimi ve bu süreçte çalışmanın konusu olan ABD ve Çin'in tutumlarına değinilmiştir. Çalışmanın son bölümünde ise küresel liderlik pozisyonu açısından iki ülkenin karşılaştırması yapılmış, olası bir küresel liderlik için iklim liderliğinin rolü sorgulanarak hegemon konumunun el değiştirip değiştirmeyeceği, yeni bir dünya düzeni yaratılıp yaratılamayacağının analizi yapılmıştır.

Özet (Çeviri)

Although environmental problems affect human activities and health, they have not been an important agenda item in international relations and national policies of states for a long time. Our world has started to sound the alarm in the 21st century due to the understanding that uses and destroys natural resources without hesitation, and even sees this capacity as a degree of development. Starting with the Industrial Revolution, II. Environmental problems (air pollution, depletion of water resources, increase in invasive species, etc.) have reached transboundary dimensions with the influence of the 3rd World countries that followed the developed states in the industrialization race that spread rapidly all over the world after the World War II. At this point, the seriousness of the situation started to be noticed gradually, and efforts were made to take precautions as environmental problems began to threaten the security of the states. With the understanding that international solutions should be produced for transboundary problems, international institutions and agreements have emerged, mostly in the neo-liberal context. Although these institutions have managed to bring out important declarations and agreements under the influence of hegemonic powers from time to time, the realist paradigm's“interest”and“relative gain”understanding has come into play at the point of taking concrete steps. Climate change, which was previously known as global warming and expanded its scope over time, has made it mandatory for nation states to follow a multilateral climate diplomacy. In particular, the efforts of the EU, which is one of the most important actors of global politics, as well as the USA, which is the biggest polluter in history, and China, the biggest polluter of today, are the most important variables in the fight against climate change. If the EU's attitude is accepted as positive and stable, the main question is whether China and the USA, which are interpreted as being on the brink of a new Cold War, can cooperate in the negotiations process. In addition to a multilateral negotiation process against the problem of climate change, the role of the two states is extremely vital for our common home Earth and future generations. Because it is now obvious that the two states are competing for global leadership. With its unpredictable rise, China has become a challenge to the hegemon position of the USA and has given the message that it does not shy away from the struggle for its global leadership role. Against China, which found the opportunity to undermine this goal in the Trump era, the Biden administration and the USA are trying to establish their“leader”position again. In this study, the importance of climate change negotiations in the competition between US and China is questioned. The study consists of three parts. In the first part of the study, a conceptual framework was drawn with climate change and the problems caused by climate change in China and the USA and their national policies towards it were examined. In the second part of the study, the development of climate change negotiations from the past to the present and the attitudes of the USA and China, which are the subject of the study, are mentioned. In the last part of the study, two countries were compared in terms of global leadership position, the role of climate leadership for a possible global leadership was questioned and an analysis was made whether the hegemon position could change hands and whether a new world order could be created.

Benzer Tezler

  1. Soğuk savaş sonrası dönemde küresel güç mücadelelerinde Afrika

    Africa in the post-cold war era global power strugles

    AHMET SAİD ALTIN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Uluslararası İlişkilerGazi Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET SEYFETTİN EROL

  2. Yeni dünya düzeninde ABD ile Çin rekabetinin hegemonya kavramı bağlamında değerlendirilmesi

    Evaluation of the US and Chinese competition in the new world order in the context of hegemony

    HASAN YILMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Uluslararası İlişkilerUfuk Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEDAT CEM KARADELİ

  3. Batı Balkanlardaki büyük güç rekabeti

    Great competition in the Western Balkans

    YUSUF KAYNAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Uluslararası İlişkilerİstanbul Arel Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AŞKIN İNCİ SÖKMEN ALACA

  4. Trade wars between the United States of America (USA) and the People's Republic of China (PRC) in the Trump era (2018-2020)

    Trump dönemi Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) arasında ticaret savaşları (2018-2020)

    SİNAN HASKAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    EkonomiMarmara Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ KADİR TEMİZ

  5. Çin Halk Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri finansal raporlama sistemlerinin değerlendirilmesi ve karşılaştırılması

    Evaluation and comparison of the financial reporting systems of people's republic of China and the United States of America

    YASEMİN KAPLAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    Maliyeİstanbul Aydın Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HÜLYA BOYDAŞ HAZAR