Vaskülojenik erektil disfonksiyonlu hastalarda serum endocan ve ADMA düzeyleriile penil doppler ultrasonografi bulguları arasındaki ilişki
The relationship between serum endocan and ADMA levels and penile doppler ultrasonography findings in patients with vasculogenic erectile dysfunction
- Tez No: 727873
- Danışmanlar: DOÇ. DR. BİNHAN KAĞAN AKTAŞ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Üroloji, Urology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 73
Özet
Amaç: Çalışmamızda ciddi erektil disfonksiyon (ED) hastalarında serumda bakılan endocan (endothelial cell specific molecule-1) ve ADMA (asimetrik dimetilarjinin) değerleri ile penil Doppler ultrasonografi (USG) bulguları arasındaki ilişki değerlendirilmiştir. Olası bir korelasyon halinde bu invazif radyolojik tetkike başvurulmadan kan testleri ile vaskülojenik ED tanısına ulaşılması hedeflenmiştir. Gereç ve Yöntem: Kasım 2018'de Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Numune Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde başlanan bu çalışma, hastanenin taşınması nedeni ile Ocak 2022'de Ankara Şehir Hastanesi'nde tamamlandı. ED şikâyeti ile üroloji polikliniğimize başvuran hastalar Uluslararası Erektil Fonksiyon İndeksi (IIEF-15) kullanılarak sınıflandırıldı ve penil Doppler USG endikasyonu bulunan ciddi ED'li 73 hasta çalışmaya dahil edildi. Açlık kan şekeri, lipid profili (total kolesterol, trigliserid, düşük yoğunluklu lipoprotein ve yüksek yoğunluklu lipoprotein), tiroid fonksiyon testleri (serbest T3, T4 ve tiroid stimülan hormon), estradiol, total testosteron, progesteron, prolaktin, folikül stimülan hormon, luteinizan hormon ve ek olarak serumda endocan ile ADMA değerleri çalışıldı ve hastalardan penil Doppler USG istendi. Penil Doppler USG sonuçlarına göre ED hastaları arteriyel yetmezlikli, venöz yetmezlikli, hem arteriyel hem venöz yetmezlikli ve normal akımlı olarak dört gruba ayrıldı. Daha önce pelvik travma veya cerrahi geçirmiş olanlar, fosfodiesteraz-5 enzim inhibitörü kullanıp fayda gören hastalar, psikojenik ED düşünülen ve IIEF-15'e göre orta ve hafif ED'si olanlar, nörolojik hastalık, kronik karaciğer hastalığı ve kronik böbrek yetmezliği olanlar ile ED'ye sebep olabilecek ilaç kullanımı olanlar çalışma dışı bırakıldı. Bulgular: Penil Doppler USG sonuçlarına göre 73 hastanın 51'inde (%69,86) vaskülojenik ED saptanırken, 22'sinde (%30,14) normal akım hızları izlendi. Vaskülojenik ED olanların 15'i (%29,41) arteriyel yetmezlikli, 22'si (%43,13) venöz yetmezlikli, 14'ü (%27,46) miks olarak değerlendirildi. Normal akımlı ED grubu ve diğer üç vaskülojenik ED grubu arasında ADMA ve endocan değerleri bakımından anlamlı fark görülmedi (ADMA için p=0,097 ve endocan için p=0,315). Dört grup arasında ADMA ve endocan değerleri bakımından anlamlı fark saptanmadı (p=0,233 ve p=0,540). ADMA ve endocan değerleri için yapılan ROC analizi sonucu p değeri anlamlı çıkmadığı için bir kestirim değeri elde edilemedi (p=0,097 ve p=0,315). Sonuç: Serum ADMA ve endocan değerleri ile penil Doppler USG akım hızları arasında korelasyon saptanmamıştır. Bu iki biyobelirteç ile vaskülojenik ED tanısı öngörülememiştir. Penil Doppler USG invazif bir radyolojik tetkik olmasına rağmen vaskülojenik ED tanısında altın standarttır.
Özet (Çeviri)
Purpose: In our study, the relationship between serum endocan (endothelial cell specific molecule-1), ADMA (asymmetric dimethylarginine) values and penile Doppler ultrasonography (USG) findings of patients with severe erectile dysfunction (ED) was evaluated. In case of a possible correlation, it is aimed to reach the diagnosis of vasculogenic ED by blood tests without consulting to that invasive radiologic workup. Materials and Methods: This study was started in Health Sciences University Ankara Numune Health Application and Research Center in November 2018 and was completed in Ankara City Hospital in January 2022 due to the relocation of this hospital. Patients who applied to our urology outpatient clinic with ED were classified using the International Index of Erectile Function (IIEF-15), and a total of 73 patients with severe ED who had penile Doppler USG indication were included in the study. Fasting blood sugar, lipid profile (total cholesterol, triglyceride, low and high density lipoproteins), thyroid function tests (free T3 and T4, thyroid stimulating hormone), estradiol, total testosterone, progesterone, prolactin, follicle stimulating hormone, luteinizing hormone and additionally serum endocan and ADMA values were sampled and penile Doppler USG examination was requested. According to penile Doppler USG results, ED patients were divided into four groups as arterial insufficiency, venous insufficiency, both arterial and venous insufficiency (mixed) and normal flow. Those who have had previous pelvic trauma or surgery, patients who have benefited from using phosphodiesterase-5 enzyme inhibitors, those with psychogenic ED and moderate or mild ED according to IIEF-15, neurological disease, chronic liver disease and patients with chronic renal failure and those who used drugs that could cause ED were excluded from the study. Results: According to penile Doppler USG results, vasculogenic ED was detected in 51 (69.86%) of 73 patients, while the flow rates were normal in 22 (%30.14). Of those with vasculogenic ED, 15 (%29.41) were evaluated as arterial insufficiency, 22 (%43.13) as venous insufficiency, and 14 (%27.46) as mixed. There was no statistically significant difference between the ED with normal flow group and other three vasculogenic ED groups in terms of ADMA and endocan values (p=0.097 for ADMA and p=0.315 for endocan). There was no statistically significant difference between the four groups in terms of ADMA and endocan values (p=0.233 and p=0.540). As the p value was not significant in the ROC analysis performed for ADMA and endocan values (p=0.097 and p=0.315), a cut-off value could not be obtained. Conclusion: No correlation was found between serum ADMA, endocan values and penile Doppler USG flow rates. The diagnosis of vasculogenic ED could not be predicted with these two biomarkers. Despite the fact that penile Doppler USG is an invasive radiological workup, it is the gold standard for the diagnosis of vasculogenic ED.
Benzer Tezler
- Vasküler ve idiyopatik erektil disfonksiyonda trimetil amin oksit (TMAO) ve lipopolisakkarit düzeyleri
Trimethyl amine oxide (TMAO) and lipopolysaccharide levels in vascular and idiopathic erectile dysfunction
AHMET ALPER ÖZDEŞ
- Vaskülojenik erektil disfonksiyonu olan hastalarda brakiyal arterde akıma bağlı vazodilatasyon ve karotis arter intima-mediya kalınlığının değerlendirilmesi
Evaluation of brachial artery endothelium dependent vasodilatation and carotid intima-media thickness in patients with vasculogenic erectile dysfunction
VEYSEL KUTAY VURGUN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
KardiyolojiAnkara ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSTAFA KILIÇKAP
- Travmatik spinal kord lezyonlu hastalarda erektil disfonksiyon ve miksiyon bozuklukları
Başlık çevirisi yok
BÜLENT EROL
- Hiperbarik oksijen tedavisi alan hastalarda erektil fonksiyondaki iyileşme; prospektif, çift kontrollü, çift kör çalışma
Improvement of erectile function in patients receiving hyperbaric oxygen treatment; prospective, double controlled, double blind study
ANIL EKER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
ÜrolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiÜroloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SERDAR ÇELİK
PROF. DR. TANSU DEĞİRMENCİ
- Erektil disfonksiyon hastalarında karotis-femoral ve karotis-kavernozal nabız dalga hızları ilişkisi
Association among carotid-femoral and carotid-cavernosal pulse wave velocity in patients with erectil dysfunction
BURAK BEŞİR BULUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
ÜrolojiKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiÜroloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEFA RESİM