Kitle medyaları ve sanat
Art and mass media
- Tez No: 72859
- Danışmanlar: PROF. DR. ADEM GENÇ
- Tez Türü: Sanatta Yeterlik
- Konular: Güzel Sanatlar, Fine Arts
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1998
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Resim Ana Sanat Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 387
Özet
ÖZET Kitle iletişim araçlarının ya da güncel ismiyle medyaların egemenliklerinin arttığı bir çağda yaşıyoruz. 2000'li yıllara yaklaşırken kitle medyalarının yoğun bir gelişme ve yaygınlaşma içinde oldukları görülmektedir. Birbirini tamamlayan, birbiriyle rekabet halinde olan medyalar insanlara yeni olanaklar, yeni ufuklar açmıştır. Kitleler giderek artan bir şekilde bilgisayar, video, videoyazım, şifreli telefon, kablolu yayınlar, uydular gibi yeni çıkan teknolojilerin bir sonucu olarak gelişmekte olan tüm hizmet ve programlara ulaşmaktadır. Bu yenilenmelerin ve değişikliklerin akıl almaz bir hıza ulaşmasıyla nasıl bir sonuç gerçekleşeceği bilinemediğinden, medyanın etkileri üzerinde yoğun bir tartışma yaşanmaktadır. Medyalar genelde eleştirel olmayan bir algılama modelini geliştirerek; bilinçli ve belirli bir kesime yönelme yerine, verileni öylece alıp, herşeyi kabul etmeye hazır bir topluluğa yönelmişlerdir.Kitleler üzerinde giderek artan bir medya hegemonyası görülmektedir. Ekonomik ve politik gruplar medyayı araç olarak kullanmakta; medya grupları da başta ekonomi olmak üzere, toplumsal, politik ve sanatsal düzeyde etkilerini kullanmaktadır. Medya ürünleri, bu ürünlerin tüketicisi durumundaki insanların denetimi dışında tasarlanır, yazılır, görüntülenir, basılır ve yayınlanır. Bu tekyanlılık medyaların kitleler üzerindeki olumsuz etkilerinin nedenidir. Medya egemenliğinin olduğu kültürde izleyiciler ayırdına varmadan genelin beklentilerine uymak zorunda kalmıştır. Medyanın dünyayı etkilemesindeki olumsuzluktan sanatçılar ve sanat ortamı da payını almaktadır. Sanat dünyası ve sanatçılar daha çok kitlelere ulaşırken giderek yozlaşmayla karşı karşıya kalmakta ve sanatsal kriterler karmaşıklaşmaktadır. Klasik dönem sanatçıları, yapıt üretmeden önce ne yapacaklarını çok iyi biliyorlardı. Günümüz sanatçıları ise, yapıtlarını düşünsel yapılarının gücüne bağlı olarak, üretirken oluşturarak ortaya çıkarıyorlar. Ancak yapıt tamamlanınca ne söylenmek istediği bilinebiliyor, anlaşılmaya başlanabiliyor. Sanatçının içinde yaşadığı ortamın konumu ve rastlantılar yapıtları belirleyebiliyor. Sanatçı üretirken kendisini çevreleyen değişik etmenlerin etkisi altında kalıyor. Ürettiktensonra sergileme ve tanıtımın yapılmasında da bu ortamın etkileri görülüyor. İçinde bulunduğumuz medya çağında sanatçının üretmesi, kendini tanıtması ve kitlelerle iletişime geçmesi bu çağın gereklerine göre belirleniyor. Sanat yapıtları alınıp satıldıkça yeni galeriler çıkıyor. Genellikle tek amacı kâr yapmak olan bu kurumların ciddi bir tanıtım, mekan ve iletişim kaygısı olmadığı görülebiliyor. Duvarları beyaza boyanan bir apartman dairesi bir kaç spot takılarak galeriye dönüştürülebilirken, sanata ve sanatçıya, özellikle sergilenen yapıtlara karşı bir ciddiyetsizlik gündeme gelebiliyor. Galeri mekanı, özellikle ışıklandırma çok önemlidir. Sergilenen yapıtların korunmasından, en iyi bir şekilde gösterime sunulmasına ve izleyicinin en rahat bir şekilde yapıtlarla iletişim kurmasında önemi büyüktür. Sergilerin tutarlılığı ve ciddiyeti açısından sergi mekanlarının ışıklandırma sistemi çok yönlü ve değişken olmalıdır. Yapıtlarda kullanılan malzemeye göre değiştirilebilecek bir ışık kaynağı ve ışık şiddeti kullanılmalıdır. Her malzemenin ışıktan değişik olarak etkilendiği bilinmektedir. Sergi mekanlarında buna dikkat edilmesi, sanat ürünlerinin ve sanatçının tanıtımında tutarlılığı ve ciddiyeti gösterecektir. Bu aynı zamanda galerinin kalıcı olmasını, daha çok satış yapmasını ve sanatçı, alıcı, galerici üçgenindeki ilişkilerin kuvvetlenmesini de sağlayacaktır. Alıcılar ve koleksiyonerler de sorunlar içindeler. Çoğunun yeterli sanatsal birikimi olmadığından medya bombardımanıyla kendilerine sunulan sanatçıların yapıtlarını alıyorlar. Tanıdıklarının, eleştirmenlerin ve ilişkide bulundukları galerilerin etkisi altında kalıyorlar. Sanat yapıtının değeri sürekli tartışma konusu oluyor. Bu konuda her zaman geçerli ölçütlerin olmayışı bir karmaşa yaratabiliyor. Böyle olunca da alıcılar açısından en sağlıklı yaklaşım, resimlerden çok sanatçıya yönelik bir araştırma oluyor. Tanınmış bir sanatçının yapıtına sahip olmak daha güvenilir gelebiliyor. Eleştirmenlerin yazdıklarını topluma duyurma ve kazanç sağlama sorunları var. Bunun için de toplumdaki genel beğeniye kayma gibi bir sorunla karşı karşıyalar. Eleştirmenin gücü, kendi alanında birikimli olmasında, sanatçılardan maddi beklentisinin olmamasında ve eleştirilerini yaparken herhangi bir şekilde başkalarına bağımlı olmamasında yatıyor. Toplumun bütün kurumlarının tarihsel, ekonomik, siyasal, bilimsel ve felsefi olarak incelenmesiyle sanatın anlaşılabileceğini ve gerçek yerini bulabileceğini söyleyebiliriz. Sanat yapıtına ilişkin kuramsal yaklaşımlar yeni, değişken bakış açılarının oluşmasını sağlamalıdır. Bütün kavramları olduğu gibi sanatsal kavramları da değişen zaman ve toplum koşulları içinde değerlendirmek gereklidir. Günümüzde medya etkisiylekitlelere açılan sanat, daha çok gündeme gelirken; yine medyanın toplum üzerindeki olumsuzluklarından da doğrudan etkilenerek, daha çok yozlaşmış, daha çok tanımlanamaz bir hale gelmiştir. Sanatın da içinde olduğu bütün haberler, programlar, satış kaygısında, zaman doldurmaya yönelik ve popülisttir. Sanatın gelişimi tarihsel süreç içerisinde kendini pazar ilişkileri içinde bulmuştur. Sanatın metalaşmasıyla ilgili olarak başlayan kültür farklılaşmaları, daha doğrusu kültür farklılaşmalarının sanata yansıması günümüzde en yüksek derecesine çıkmıştır. İçinde bulunulan çağın gereklerine uygun olarak dağıtım, yayım ve kullanım araçlarının yapısının belirlendiği sınırlar içinde bir özgün sanat gelişirken bir de kitlelerin belirlediği, beğendiği sanat gelişmiştir. Bu sanat popüler kültürün bir ürünüdür. Gelişen iletişim teknolojisinin toplumsal değişim ve kültür süreci içinde çağın yeni yaşam biçiminin ve kültürünün simgesi olmuştur. Kısaca Pop sanat, ABD'de ekonomik doygunluğa ulaşmış savaş sonrası kuşağın oluşturduğu bir toplumsal yapının bunalımlarından türemiştir. Toplumsal değer yargılarına ve geleneklere sırt çeviren, aldırmaz, isteğine göre davranan bir insan tiplemesi oluşmuştur. Ekonomik rahatlık içindeki, savaşın güvensiz kalıntılarını taşıyan bir temel çelişki içindeki toplumun kurtuluş arayışı olmuştur. Bu yeni yaşam biçimiyle etkilenen kültürel ve düşünsel alanda ardı ardına yeni sanat akımları ortaya çıkmıştır. Artan ulusal gelirin getirdiği ekonomik rahatlık, kültür ve sanat olayının bütün topluma yayılmasını, ve böylece, sanatın seçkin bir grubun değil, bütün toplumun güncel yaşamının bir parçası haline gelmesiyle ticari bir kimliğe bürünerek bir tür üretim malı kimliğini kazanmasını sağlamıştır. Bu nedenle bu sanat güncel ve günübirliktir. Sanatçı içinde bulunduğu toplumun değişkenliğine bağlı olarak, sonsuzluğa ulaşma amacı olmayan, günlük yaşamla gelip giden yapıtlar üretmiştir. Değişme ve yeni gelişmeye açılma isteği Pop'un önce Avrupa'da, giderek da bütün dünyada yayılmasını sağlamıştır. 20 yüzyılın son dönemindeki bütün sanat anlayışlarını da doğrudan etkilemiştir. Medyalar sanat ve kültür anlayışlarını tüketim kitlesinin beğeni ve isteklerine göre düzenlemektedirler. Medya aracılığıyla toplumda yeni gereksinimler oluşturulmakta ve sonra da bu gereksinimlere yönelik yeni programlar hazırlanmaktadır. Sanatçıların medyaların sanat anlayışlarına ve tanıtım ölçütlerine bağlı kalmaları sanatsal süreci büyük oranda yozlaştırmaktadır.
Özet (Çeviri)
SUMMARY We live in the epoch (century) when the mass media has gamed dominance. It is possible to see the development and spread of the mass media while approaching the year 2000. The media means which are well-integrated and competitive with each other have opened new horizons and possibilities for human beings. The masses have had all services and programmes which have been developed as a result of new technologies such as computer, video, videowriting, cable TV and satellites. As it is difficult to know what will happen, because of the rapid changes and innovations, there are hot debates about the effects of the media. The media means developing an uncritical perception are directed to the audience ready to take everything as it is rather than a particular conscious group. The media hegemony of which effect is increasing is seen. The economical and political groups use the media as a means; the media groups use their effects on the social, political, artistic and especially on the economic levels. The media products are designed, written, become visualized, printed and published without the control of people who are the consumers of these products. Being subjective is the reason of the negative effects of the media upon the masses. The audiences in the culture where there is the dominance of the media have been forced to agree with the common expectations without realizing their distinctions. The artists and their status have been affected by the negativity of the media surrounding the world. The art world and the artists have come face to face with the corruption as they reach more audiences and the artistic criteria become more complicated. The artists of the classical era knew what they were going to do before creating their works. However, today's artists create their works depending upon their imaginative power while they are producing. Nevertheless, after the work has been completed it becomes clear what it means, and it starts to be understood. The status of the artist and the coincidences reshape the work. While he is creating the artist is under the influence of the various effects surrounding him. After the creation the influences are still seen in their display and promotion. In this media age the artist's producing the works,his acknowledgements and his communication with the masses are shaped according to the needs of this era. As long as the art works are sold and bought new galleries come out. Such institutions of which aim is to gain profit do not have any anxiety for a serious promotion, place and communication. A flat whose walls are painted in white can be turned into a gallery through a few spots and the artists and their works are not taken into consideration. The setting of the gallery is very important in terms of lighting. Its significance is great in keeping the displayed works, exhibiting them in the best way and making the visitors keep in touch with the works. The lighting system of the exhibitions should be multi-faceted and in various ways from the point of the seriousness of the exhibitions. The source of light and the intensity of light should be employed depending upon the material used for works of art. It is a known fact that each material is affected by light differently. Taking care of this lighting system in the exhibitions shows the seriousness and consistency of the art products and the artists. At the same time it will enable for the gallery to stand to sell more and for the relationship among the artists, buyer and gallery owner to become strengthened. The buyers and collectioners have a lot of problems. Most of them buy the works which are presented to them through the media because they don't have enough artistic background. They are influenced by their relatives, critics and gallery owners. The value of a work of art is always a subject of hot debates. The fact that there are not always valid criteria for this matter can lead to chaos. For this reason the best approach from the point of the buyers is a research oriented to an artist rather than the work. It seems better to have a work of a famous artist. Critics have problems as to gain profit and to issue what they have written. Therefore, they have the problem of having a tendency to adopt the common taste of the society. In fact, the power of the critic lies in the fact that he is knowledgeable enough in his field, that he doesn't have any financial expectation from the artists, and that he doesn't depend upon the others while criticizing. We can say that art can be understood and appreciated only when all institutions of the society are studied historically, economically, politically, scientifically and philosophically. Theoretical approaches in regard to a work of art should lead to the emergence of various new insights. The art concepts like all other concepts should be assessed under changing social conditions and time. Today art which has been exposed to the masses through the media has been on the agenda and it hasbecome more corrupted and undefinable because of having been affected by the negative aspects of the mass media upon the society. All the news and programmes including art are populist and directed to more sales and waste of time. The mass media arranges the artistic and cultural thoughts according to the needs and liking of the consumers. New needs are formed through media and then new programmes are arranged to meet these demands. The fact that artists stick to the artistic concepts and promotion criteria of the mass media leads to the corruption of the artistic process.
Benzer Tezler
- İnteraktif televizyonculuğun görsel iletişim tasarımı açısından incelenmesi
Analysis of interactive television in terms ofvisual communication design
FIRAT ÇETİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Güzel SanatlarIşık ÜniversitesiGörsel İletişim Tasarımı Sanat Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ PINAR ÇEVİKAYAK YELMİ
- Görsel iletişim tasarımında melez medya kavramı ve bir basın ilanı tasarımı
The hybrid media concept in visual communication design and print advertising case study
ABDULGANİ EMRAH DOĞRU
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Güzel SanatlarBeykent Üniversitesiİletişim ve Tasarım Ana Sanat Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ BURCU PEHLİVAN
- A semiotic investigation of the violence elements presented in children cartoons in visual media
Görsel medyada çocuk çizgi filmlerinde sunulan şiddet unsurlarının semiyotik araştırması
DERYA AKTÜRK
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
Güzel SanatlarYeditepe ÜniversitesiGörsel İletişim Tasarımı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NEDA ÜÇER
- Futuristik grafik tasarım dilleri ile hareketli grafikler ve illüstrasyon
Motion graphics and illustration with futuristic graphic design languages
NİHAT DURSUN
Sanatta Yeterlik
Türkçe
2020
Güzel Sanatlarİstanbul Arel ÜniversitesiGrafik Tasarımı Ana Sanat Dalı
DOÇ. DR. AHMET SÜREYYA KOÇTÜRK