Geri Dön

Akut non varisiyel üst gastrointestinal sistem kanamalı hastalarda klinik deneyimimiz

Our clinical experience in patients with acute non-variceal upper gastrointestinal bleeding

  1. Tez No: 729295
  2. Yazar: MUSTAFA BAYRAKTAR
  3. Danışmanlar: ÖĞR. GÖR. SALİH BAŞER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Üst gastrointestinal kanama, peptik ülser, endoskopi süresi, mortalite
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 80

Özet

Amaç: Akut non varisiyel üst gastrointestinal sistem (GİS) kanaması; treitz ligamentinin proksimalini içine alacak şekilde özofagus, mide ve proksimal duodenumdan kaynaklı kanamalara verilen isimdir. Tedavideki yeniliklere rağmen akut üst GİS kanamada hala mortalite %10 civarındadır. Tanı ve tedavide endoskopi yaygın olarak kullanılır. Literatürde endoskopinin ne zaman yapılacağı ile ilgili çeşitli çalışmalar mevcuttur. Çalışmaların ortak sonucu akut non varisiyel üst GİS kanamasıyla başvuran hastalarda ilk 24 saat içerisinde endoskopi yapılması önerilmektedir. Bu çalışmamızda akut non varisiyel üst GİS kanamalı hastaların merkezimizdeki deneyimimizi değerlendirerek, hastalarımızın klinik sonuçlarının endoskopi zamanına göre karşılaştırmayı amaçladık. Materyel ve Yöntem: Çalışmamız 01.02.2019-30.09.2021 tarihleri arasında akut non varisiyel üst GİS kanaması ile başvuran veya hastanede yatarken akut non varisiyel üst GİS kanaması geçiren ve endoskopi yapılan hastaları kapsamaktadır. Hastalar GİS kanama sebebiyle başvurduğu süreden itibaren endoskopi uygulanma süresine göre ilk 12 saat (acil), 12 -24 saat (erken), 24 saatten sonra (geç) olacak şekilde 3 gruba ayrıldı. Çalışmamızda akut non varisiyel üst GİS kanaması geçiren hastaların endoskopi zamanına göre kan transfüzyon ihtiyacı, ortalama yatış süresi, yeniden kanama, yeniden endoskopi ihtiyacı, mortalite açısından karşılaştırıldı. 18 yaş altı hastalar, yetersiz verisi olan hastalar, gebe hastalar alt gastrointestinal kanaması olan hastalar, varis kanaması olan, endoskopisi yapılamayan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Hastalara ait bilgiler hasta dosyası, e-medulla, e-nabız ve hastane bilgi sisteminden retrospektif olarak tarandı. Bulgular: Çalışmamızda akut üst GİS kanaması ile başvuran ve endoskopisi yapılan 821 hastanın 105 tanesi varis kanaması olması üzerine çalışma dışı bırakıldı. Hastaların %66,1'i (473) erkek ve %33,9'u (243) kadındı. Hastaların ortalama yaşı 64.58±18.38 (18-103) idi. Hastaların en sık başvuru semptomu %70,8 (508 hasta) ile melana idi. Hastaların en sık kullandığı ilaç asetilsalisilik asit idi (226 hasta %31,6). Hastaların endoskopisinde en sık görünen kanama nedeni (342 hasta %47,8) peptik ülser olup, 2. sıklıkla (73 hasta %10,2) eroziv gastrit tespit edildi. Duodenal ülser gastrik ülserden daha sık idi (223 [%31,1] hastaya karşı, 119 [%16.7] hasta). 187 hastaya endoskopik hemostaz yöntemi uygulanırken, en sık kullanılan endoskopik hemostaz tekniği 117 hastayla (%62,6) hemoklips idi. Hastaların hastane mortalitesi %14,2 (102 hasta) olduğu saptandı. Bununla beraber hastane içi mortalite ve ortalama yatış süresi açısından acil endoskopi yapılan hastalarla ve erken endoskopi yapılan hastalar arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark yokken; geç endoskopisi uygulanan hasta grubunda hastane içi mortalite ve ortalama yatış süresi daha fazlaydı (p:0.001). Gruplar arasında 30 günlük mortalitede anlamlı fark saptanmadı (p:0.14 ). Erken endoskopi uygulanan hastaların daha fazla endoskopik hemostaz tekniklerine maruz kaldığı (p:0.004) ve herhangi bir nedenden dolayı yeniden endoskopi ihtiyacı diğer gruplara göre daha fazla olduğu tespit edildi (p:0.001). Ayrıca eritrosit süspansiyonu transfüzyon miktarı arttıkça hastaların mortalite oranının arttığı tespit edildi (p:0.006) ve erken yapılan endoskopinin daha düşük kan transfüzyonu (p:0.000) ve daha düşük yeniden kanama oranına (p:0.002) sahip olduğu saptandı. Sonuç: Çalışmamıza göre akut non varisiyel üst GİS kanama ile başvuran hastalara, hastane içi mortaliteyi ve ortalama yatış süresini düşürmesi nedeniyle 24 saat içerisinde endoskopi yapılması önerilmekle beraber, erken endoskopi uygulanmasının daha düşük oranda kontrol endoskopi gereksinimi ve daha az endoskopik hemostaz yöntemleri uygulanması nedeniyle tercih edilebilir.

Özet (Çeviri)

Acute upper gastrointestinal bleeding is named to bleeding originating from the proximal ligament of Treitz to the esophagus, stomach and proximal duodenum. Despite innovations in treatment, mortality is still around 10% in acute upper gastrointestinal bleeding. Esophagogastroduodenoscopy is used in diagnosis and treatment. In our study, data such as hemodynamic findings, presentation symptoms, comorbid diseases, drugs used by patients, various laboratory parameters, re-bleeding conditions, blood transfusion needs, re-endoscopy needs, average length of stay, endoscopic bleeding findings, endoscopic hemostasis techniques, additional intervention needs of patients, inpatient mortality and 30-day mortality were studied. Such data belonged to patients who applied to our hospital with non-variceal upper gastrointestinal system bleeding or those having non-variceal upper gastrointestinal system bleeding while staying in our hospital. We aimed to evaluate these parameters, analyze them according to the duration of endoscopy and compare them with the literature Materials and Methods Through 01.02.2019 and 31.09.2021 patients applied to Ankara City Hospital with acute non-variceal upper gastrointestinal bleeding were studied. They were presented with acute non-variceal upper gastrointestinal system bleeding or those have had acute non-variceal upper gastrointestinal system bleeding during hospitalization and bleeding in those underwent esophagogastroduadenoscopy. The patients were divided into 3 groups according to the duration of endoscopy from the time they applied for upper gastrointestinal bleeding, as the first 12 hours, 12 -24 hours, and after 24 hours. The studied patients were divided into 3 groups as first 12 hours, 12-24 hours, and after 24 hours. Patients under the age of 18, patients with insufficient data, pregnant patients, those with lower GI bleeding or those with varicose bleeding and those who did not undergo endoscopy were excluded from the study. Information about the patients was obtained retrospectively from the patient files, e medulla, e pulse and hospital information system. Results In our study, 716 0ut of 821 patients with nonvariceal upper gastrointestinal bleeding and underwent endoscopy were analyzed retrospectively. The remaining 105 patients who applied with variceal bleeding were excluded from the study. 473 (66.1%) patients were males and 243(33.9%) patients were females. The mean age of the patients was 64.58±18.38 years. 63% of the patients were over 60 years of age. The most common presenting symptom of the patients (508 patients 70.8%) was melana and the most common chronic disease (357 patients 49.9%) was hypertension. The most common drug used by the patients was aspirin (226 patients 31.6%). In the endoscopy of the patients, the most common bleeding focus (342 patients 48.7%) was peptic ulcer, and erosive gastritis was the second most common (73 patients 10.2%). Duodenal ulcer was more common than gastric ulcer (167 versus 31.1% patients, 223 11.9% patients). While the endoscopic hemostasis method was applied to 187 patients (26%), the most commonly used endoscopic hemostasis technique was hemoclips in 16.1% of 87 patients. The in-hospital mortality of the patients was 14.2%, while the 30-day mortality was 3.7%. However, while there is no statistical difference between inpatient mortality and average length of stay between the first 12 hours and 12-24 hours; In the group that underwent endoscopy after 24 hours, inpatient mortality and mean length of stay were higher (p:0.001 p0.05). In patients who underwent endoscopy in the first 12 hours, it was detected that more bleeding focus and more endoscopic hemostasis techniques were exposed (p:0.004 p

Benzer Tezler

  1. Akut gastrointestinal sistem kanamalarında endoskopi ve kolonoskopinin etkinliği ve güvenilirliği

    Efficacy and reliability of endoscopy and colonoscopy in acute gastrointestinal bleeding

    MERVE BATUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    GastroenterolojiPamukkale Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA ÇELİK

  2. Akut NON-alkolik pankreatit hastalarında rdw ile morbidite ve mortalite arasındaki ilişkinin araştırılması

    Research on the association between rdw and morbidity and mortality in patients diagnosed with acute NON-alcoholic pancreatitis

    NESLİHAN HATUNOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Gastroenterolojiİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. EBUBEKİR ŞENATEŞ

  3. Akut miyokard infarktüsü sonrası erken dönem koroner bypass operasyonlarının mortalite ve morbidite sonuçları

    Mortality and morbidity consequences of early period coronary bypass operations after acute myocardic infarction

    ORHAN RODOPLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bakanlığı

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TAMER TÜRK

  4. Antikoagülan tedavi kullanan, NON-variseal üst gastrointestinal sistem kanamalı hastalarda tekrar kanamayı öngördüren faktörler

    Predictors of recurrent bleeding in NON-variceal upper gastrointestinal bleedi̇ng in patients using anti-coagulant theraphy

    RAFET HİKMET ULU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    GastroenterolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İHSAN ATEŞ