Geri Dön

SBÜ İzmir DR. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi SUAM yanık merkezinde yatarak tedavi gören yanık hastalarının epidemiyolojik özelliklerinin ve tedavi sonuçlarının analizi

Analysis of the epidemiological features and treatment results of burns patients treated in SBU İzmir DR. Behçet Uz pediatric diseases and surgery SUAM burn center

  1. Tez No: 737550
  2. Yazar: HÜNKAR ERDOĞAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ARZU ŞENCAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Cerrahisi, Pediatric Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İzmir Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 82

Özet

Amaç: Bu çalışmada hastanemiz yanık merkezinde 2015-2020 tarihleri arasında yatarak tedavi gören yanık hastalarının epidemiyolojik özelliklerinin ve klinik seyirlerinin ortaya konması amaçlanmıştır. Bunun yanı sıra bu özelliklerin uyruklar arasında karşılaştırılması yapılarak hem çocukları yanıklardan korumaya yönelik önleyici tedbirlerin alınması için bir temel oluşturmak, hem de ülkemiz yanık verilerine katkıda bulunmak hedeflenmiştir. Gereç ve Yöntem: Yanık servisimize 1 Ocak 2015-30 Eylül 2020 tarihleri arasında yatışı yapılan 1496 hastanın hastanemiz kayıtlarından elde edilen bilgileri retrospektif olarak analiz edildi. Hastaların verileri yaş, cinsiyet, yanma olayının meydana geldiği yer, mevsim ve ay, yanık meydana geldikten sonra kliniğimize başvuru süresi, yanık tutulum bölgeleri, toplam vücut yanık alanı (TVYA), yanık derecesi, yanık alanında enfeksiyon varlığı, yanık pansuman/yara örtüleri, cerrahi müdahale gerekliliği, hastanede yatış süresi, mortalite, ebeveynlerin eğitim durumu ve uyruklar açısından incelendi. Hastalar yaşlarına göre; 0-2, 3-6, 7-11 ve 12-18 yaş arası olmak üzere 4 gruba ayrıldı. Toplam vücut yanık alanına (TVYA) göre yanık hastaları; %0-10, %10-20 ve > %20 olacak şekilde 3 grupta incelendi. Yaş gruplarına göre; yanık nedeni, yanık derinliği, toplam vücut yanık alanı ilişkileri istatistiksel yöntemlerle analiz edildi. Yanık yaralanmasından sonraki ilk 7 gün içinde eksizyon ve greftleme yapılan olgular erken cerrahi uygulanan grup, yanık yaralanmasının 7. gününden sonra eksizyon ve greftleme yapılan olgular ise geç cerrahi uygulanan grup olarak kabul edildi. Yatışı süresince bakılan yara, kan, idrar ve kateter kültürlerinden birinde üreme olan hastalar enfekte kabul edildi. Yanık derecesi, TVYA, hastanede yatış süresi (HYS), enfeksiyon, cerrahi müdahale (erken/geç) mortalite parametrelerinin birbirleriyle ilişkileri analiz edildi. Hastalar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanlar ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan tüm yabancı uyruklu hastalar olmak üzere iki gruba ayrıldı. Grupların yanıklarıyla ilgili epidemiyolojik verileri ve klinik seyirleri istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Toplam 1496 olgunun %59,8'i erkek, ortalama yaşı 40,38 ay idi. En sık görülen yaş aralığı 0-2 yaş, en az görülen yaş aralığı ise 12-18 yaş idi. Olguların %64,8'inin yanığın meydana geldikten sonraki ilk 8 saatte başvurduğu saptandı. Başvuruların %50,5'i İzmir ve ilçelerinden, %49,5'i çevre şehirlerden, %21,9'u kırsaldan, %78,1'i ise şehir merkezlerinden idi. Tüm yaş gruplarında en sık yanık oluş yerinin ev içi olduğu saptandı. Yanıkların %85,5'i haşlanma yanıkları, %95,1'i II. derece yanıklardı. 0-2 yaş grubunda en sık yanık bölgesi üst ekstremite ve gövde, 3-6 yaş grubunda alt ekstremite ve gövde, 7-11 yaş grubunda alt ekstremite ve üst ekstremite, 13-18 yaş grubunda ise üst ekstremite ve alt ekstremite idi. TVYA hastaların %64,7'sinde %0-10 aralığında, %25,5'inde %10-20 aralığında, %9,8'inde ise %20 ve üzerinde idi. Tüm TVYA grupları en sık 0-2 yaş aralığında görüldü. II. derece yanıkların %88,7'si haşlanma, III. derece yanıkların %62,7'si alev, IV. derece yanıkların tamamı alev yanığıydı. Yaş gruplarına göre bakıldığında haşlanma ve temas yanığı en sık 0-2 yaş aralığında, alev yanığı en sık 7-11 yaş aralığında elektrik yanığı ise 12-18 yaş aralığında görüldü. Yara kültürlerinde üreme en sık II. derece yanıklarda saptandı. Yara kültürleri pozitif olan toplam 223 yanık olgusunun %89,7'si II. derece, %9,4'ü III. derece yanığı olan olgulardı. TVYA %0-10 arası olanların %11,2' sinde, %10-20 arası yanığı olanların %19,2'sinde, %20'den daha büyük yanığı olan olgularınsa %28,6'sında yara yeri enfeksiyonu tespit edildi. Tüm hastalarda cerrahi müdahale oranı %19, erken cerrahi oranı %2,5, debridman oranı %18,8, erken debridman oranı %2,4, greftleme oranı %17,6, erken greftleme oranı ise %1,4 saptandı. Olguların hastanede yatış süreleri ortalama 14,46.±12,17 gündü. Cerrahi girişim uygulananlarda yatış süresi cerrahi uygulanmayanlara kıyasla anlamlı daha uzundu (p0,05). Cerrahi girişim yapılan hastaların TVYA yapılmayanlara kıyasla daha fazla bulundu (p0,05). Cerrahi girişim yapılanlardaki enfeksiyon oranı, yapılmayanlara kıyasla anlamlı olarak daha yüksekti (p0,05). Mortalite görülen ve taburcu olan hastaların hastanede yatış süreleri açısından arada anlamlı fark olmadığı saptandı (p>0,05). Mortalite görülen hastaların TVYA taburcu olanlardan anlamlı daha yüksekti (p0,05). En sık yara yeri enfeksiyonu etkeni Pseudomonas aeruginosa idi. Haşlanma yanıklarında mortalite haşlanma dışı nedenlere bağlı görülen yanıklara kıyasla anlamlı daha düşük (p0,05). Sonuç: Çocukluk çağında önemli bir morbidite ve mortalite sebebi olan yanık travması, ebeveyn öğrenim düzeylerinden bağımsız olarak en sık 0-2 yaş aralığında görülmektedir. Bu yüzden ailelere ve çocukların bakımından sorumlu kişilere yanık konusunda eğitim verilmesi büyük önem arz etmektedir. Yanık oluşumunu önlemeye yönelik toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla, tüm yayın organları aracılığıyla bilgilendirme yapılmalıdır. Yanık hastasının nakli sırasında görev alan tüm sağlık personelinin bilgileri belli aralıklarla güncellenmelidir. Epidemiyolojik ve klinik çalışmalar, çocukluk çağı yanıklarında risk faktörlerini belirlemede ve önleyici tedbirlerin alınmasında yol gösterici olduğundan, konuyla ilgili farklı merkezlerden yapılacak çalışmalar faydalı olacaktır.

Özet (Çeviri)

Objective: In this study, it was aimed to reveal the epidemiological characteristics and clinical course of burn patients who were hospitalized in our hospital's burn center between 2015-2020. In addition, by comparing these characteristics among nationalities, it is aimed both to establish a basis for taking preventive measures to protect children from burns and to contribute to the burn data of our country. Materials and Methods: The information obtained from our hospital records of 1496 patients admitted to our burn service between January 1, 2015 and September 30, 2020 was analyzed retrospectively. The data of the patients were evaluated in terms of age, gender, location, season and month of the burning event, the duration of admission to our clinic after the burn occurred, the areas of burn involvement, the total body burn surface (TBSA), the degree of burn, the presence of infection in the burn wound, the burn-wound dressings, necessity of surgical intervention, length of hospital stay, mortality, educational status of the patients' parents and nationality. According to the age of the patients; they were divided into 4 groups as 0-2, 3-6, 7-11 and 12-18 years old. Burn patients were analysed in three groups according to total burn surface area (TBSA) as 0-10%, 10-20% and > 20%. According to age groups; burn cause, burn depth, and total body burn area relationships were analyzed using statistical methods. The patients who underwent excision and grafting within the first 7 days after the burn injury were accepted as the early surgery group, and the patients who underwent excision and grafting after the 7th day of the burn injury were considered as the late surgery group. Patients with infection in one wound, blood, urine and catheter cultures examined during their hospitalization were considered infected. The relationships between burn degree, TBSA, length of hospital stay (LOS), infection, surgical intervention (early/late) and mortality parameters were analyzed. The patients were divided into two groups as those who are citizens of the Republic of Turkey and all foreign patients who are not citizens of the Republic of Turkey. The epidemiological data and clinical course of the patients in two nationalities were compared statistically. Results: 59.8% of 1496 cases were male, mean age was 40.38 months. The most common age range was 0-2 years, the least common age range was 12-18 years. It was determined that 64.8% of the cases admitted in the first 8 hours after the burn occurred. 50.5% of the admissions were from İzmir and its districts, 49.5% were from the surrounding cities, 21.9% were from the rural areas, and 78.1% were from the city centers. It was determined that the most common burn site in all age groups was indoors. 85.5% of the burns were scald burns, 95.1% were II. degree burns. The most common burn areas were upper extremity and trunk in 0-2 age group, lower extremity and trunk in 3-6 age group, lower extremity and upper extremity in 7-11 age group, and upper extremity and lower extremity in 13-18 age group. TBSA was in the range of 0-10% in 64.7% of the patients, in the range of 10-20% in 25.5%, and 20% or more in 9.8% of the patients. All TBSA groups were the most common in the 0-2 age range. 88.7% of II. degree burns were scalding burns, 62.7% of III. degree burns were flame burns, All IV. degree burns were flame burns. According to age groups, scalding and contact burns were the most common in the 0-2 age group, flame burns were the most common in the 7-11 age group, and electrical burn was seen in the 12-18 age group. Isolation of microrganism in wound cultures was most commonly detected in second degree burns. 89.7% of 223 burn cases with positive wound cultures were II. grade, 9.4% III. degree burns. Wound infection was detected in 11.2% of patients with 0-10% TBSA, 19.2% of patients with 10-20% burns, and 28.6% of patients with burns greater than 20%. The surgical intervention rate was 19%, the early surgery rate was 2.5%, the debridement rate was 18.8%, the early debridement rate was 2.4%, the grafting rate was 17.6%, and the early grafting rate was 1.4% in all patients. The mean hospital stay of the cases was 14.46.±12.17 days. Hospitalization time was significantly longer in patients who underwent surgical intervention compared to those who did not undergo surgery (p0.05). It was found that the TBSA of the patients who underwent surgical intervention were more than those who did not undergo surgery(p0.05). The infection rate in those who underwent surgery was significantly higher than those who did not (p0.05). It was found that there was no significant difference in terms of hospitalization time between deseased patients and those who were discharged (p>0.05). TBSA of deseased patients was significantly higher than those who were discharged (p0.05). The most common wound infection agent was Pseudomonas aeruginosa. Mortality was significantly lower in scalding burns compared to non-scald burns (p 0,05). Conclusion: Burn trauma, which is an important cause of morbidity and mortality in childhood, is most commonly seen in the 0-2 age group, regardless of parental education levels. Therefore, it is of great importance to provide training on burns to families and those responsible for the care of children. In order to create social awareness to prevent burns, information should be provided through all media. The education of all health workers involved in the transport of the burn patient should be updated periodically. Since epidemiological and clinical studies provide guidance in determining risk factors and taking preventive measures in childhood burns, more studies from different centers on the subject will be beneficial.

Benzer Tezler

  1. Yenidoğan döneminde nöbet geçiren hastalarda epilepsi sıklığı ve risk faktörlerinin belirlenmesi

    Determination of epilepsy frequency and risk factors after neonatal seizures

    PELİN ALTINBEZER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÜNSAL YILMAZ

  2. Çocuklarda uygulanan kardiyak kateterizasyon işleminin komplikasyonlarının değerlendirilmesi ve komplikasyon gelişimine etki eden risk faktörlerinin araştırılması

    Evaluation of complications of cardiac catheterization process in children and investigation of risk factors affecting the development of complications

    BETÜL DEMİRCAN COŞKUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MURAT MUHTAR YILMAZER

  3. Otizm spektrum bozukluğu (OSB) tanılı çocuklarda çocuk istismarı ve ihmali risk faktörlerinin ISPCAN çocuk istismar ve ihmali tarama ölçeği ebeveyn versiyonu (ICAST-P) kullanılarak değerlendirilmesi

    ISPCAN child abuse and neglect screening scale parental version (ICAST-P) of child abuse and neglect risk factors in children with autism spectrum disorder (ASD)

    DUYGU ÖZKERİM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZLEM BAĞ

  4. Baş ağrısı şikayeti ile başvuran çocuklarda hipertansiyon sıklığı ve risk faktörlerinin belirlenmesi

    The prevalence of hypertension and determination of risk factors in children applying with headache

    ZEYNEP GÖÇMEZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÜNSAL YILMAZ

  5. MİS-C tanısı ile hastanede yatırılarak izlenen hastalarda tanı ve tedaviye yönelik yaklaşım ve maliyet analizi

    Approach and cost analysis for diagnosis and treatmentin hospitalized patients with MİS-C

    EZGİ BALKARLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik MikrobiyolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Pediatri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İLKER DEVRİM