Bilgi işlem teknolojileri altyapısının ekonomik büyüme üzerine etkisi: Sahra-Altı Afrika ülkelerinden kanıtlar
The impact of ict infrastructure on economic growth: Evidence from Sub-Saharan-African countries
- Tez No: 737793
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ METE HAN YAĞMUR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Ekonomi, Economics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Ekonomi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Ekonomi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 85
Özet
Bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT), cep telefonlarını, yazılımları, kablosuz ağları, interneti, sosyal ağları, video konferansları ve diğer medya hizmetlerini ve uygulamalarını içeren tüm iletişim teknolojilerini ifade eden kapsamlı bir bilgi teknolojisi terimidir. Dünyanın dört bir yanında insanlar fatura ödemek, ailelerine para göndermek, sorunlarını ilgili makamlara bildirmek veya çevrimiçi eğitim almak gibi günlük aktivitelerini gerçekleştirmek için BİT'i kullanmaktadırlar. Şirketler de operasyon maliyetlerini düşürmek ve verimliliklerini artırmak gibi çeşitli amaçlarla BİT'i kullanıyorlar. Örneğin, üreticiler veya perakendeciler internetten satış yaparak uzak mesafelerdeki müsterilerine rahatlıkla ulaşarak, düşük maliyetlerle satışlarını artırabiliyorlar. Veya, çiftçiler sulama pompalarını uzaktan kontrol ederek, ekim alanlarına fiziki olarak gitmelerine gerek kalmadan sulama yapabiliyorlar. Dolayısıyla BİT, verimliliği, yönetimi ve izlenebiliriği geliştirerek, ekonomik büyümeyi artırmak ve yoksulluğu azaltmak yönünde önemli imkanlar sunuyor. 2000'li yılların başında bir dönüşüm geçirmeye başlayan BİT, tüm dünyada belirgin bir ivme kazanmaya başladı. Teknolojik gelişmeler ve artan rekabet ortamı BİT ürünlerinin ve hizmetlerinin fiyatlarının düşmesini sağladı; düşen fiyatlarsa BİT ekipmanlarının, diğer sermaye ve işgücünün yerini almasına sebep oldu. BİT'te yaşanan dönüşüm Afrika kıtasında da belirgin bir şekilde hissedildi. 2016 yılında 150 milyar dolara ulaşan sektör harcamaları iki haneli büyüme oranlarını devam ettirdi. Sahra altı Afrika, Sahra'nın güneyinde yer alan bölgeye verilen addır ve burası dünyanın en az gelişmiş bölgesi olarak kabul edilir. Bu bölgede ülkeler arası ticaret sınırlıdır; bölgedeki zayıf ulaşım altyapısı nedeniyle pazar yerleri ne birbirine bağlı ne de birbirine bağımlıdır. Ülkeler karşılaştıkları bu çok yönlü sorunların çözümü için bölge genelinde vatandaşların, ürünlerin ve hizmetlerin serbest dolaşımını desteklemenin yanı sıra yerel, sınır ötesi ve uluslararası ticaret ve yatırımı teşvik eden işbirlikleri ve kalkınma politikaları geliştirmişlerdir. Buna ilaveten, ülkeler gümrük vergilerini kaldırmak, ulaşım ve iletişim politikalarında ortaklıklar kurmak yönünde de büyüme engellerini ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yürütmektedirler. Afrika Bilgi Toplumu Girişimi'ne (African Information Society Initiative, AISI) göre bilgi ve iletişim teknolojisinin kullanımı, kentsel göç talebini azaltmada önemli bir rol oynayabilir. Afrika'da nüfusun yüzde 70 ila 80'inin kırsalda yaşadığı göz önünde bulundurulduğunda, kentleşmeyle istihdam arasındaki koparma potansiyeli bakımından da BİT'in önemi ortaya çıkmaktadır. Afrika'daki internet nüfuzu, küresel ortalamanın oldukça altında olan %18 seviyelerinde olmasına rağmen, BİT altyapısı da dahil olmak üzere ekonomik kalkınma ve gelişmede Sahra altı Afrika ülkelerinde son birkaç on yılda önemli bir artış yaşandı. Bu durum dijitalleşen şirketler için yeni bir müşteri tabanı oluşturarak ekonomik büyümeye de katkı sağladı. Araştırmacılar ayrıca, bölge ülkelerindeki iş geliştirme altyapısının artık büyük ölçüde teknolojiye bağlı olduğunu ortaya koymaktadırlar. Sahra altı Afrika ülkelerinde BİT hizmetlerinde kaydedilen artışın önemli bir sebebi mobil telefon operatörleriyle ilgili gerçekleşen yasal düzenlemeler oldu. Yeni yasal düzenlemelerle kamuya ait opertörler özelleştirildi ve sektörü düzenlemek için yeni kurumlar oluşturuldu. Şimdilerde bölgede mobil telefon operatörleri ağırlıklı olarak özel sektör teşebbüsleri tarafından işletiliyor ve iletişim ağlarının genişlemesi özel sektör yatrımları sayesinde gerçekleşiyor. Birçok Afrika ülkesinin BİT sektöründe reformlar yapmasına rağmen, kıtada piyasanın tam olarak liberalleştiğini söylemek henüz mümkün değil. Buna örnek olarak, bölgedeki birçok ülkenin daha fazla mobil telefon operatörünün hizmet vermesini sağlayacak ekonomik büyüklüğe sahip olmasına rağmen ancak az sayıda ülkede üçten fazla operatör bulunması gösterilebilir. Benzer bir durum sabit hatlar için de geçerli. Nijerya örneği rekabetçi bir sabit hat piysasının mümkün olduğunu ve fiyat ve hizmet kalitesi bakımından müşterilere önemli avantajlar sunduğunu göstermesine rağmen, sabit hat piyasasında bölgede önemli bir serbestleşmeye gidilmediği görülmektedir. 2000'li yılların başında BİT sektöründe yaşanan dönüşümden sonra, Covid-19 pandemisi de dijitalleşmede itici bir güç oldu. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (International Telecommunication Union) verilerine göre, 2019 yılından önce dünyada 4,1 milyar kişi (veya dünya nüfusunun %54'ü) internet kullanırken, 2021 yılında bu sayı 4,9 milyara (veya toplam dünya nüfusunun %63'üne) ulaştı. Veriler, pandemiden sonra (2019-2021 yılları arasında) Afrika'da da internet kullanımının %23 oranında arttığını göstermektedir. Bu çalışma, BİT'in Sahra altı Afrika ülkelerinin ekonomik büyümelerine etkisini ölçmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, BİT altyapısını ölçmek için belirlenen değişkenlerin 36 Sahra altı Afrika ülkesinin gayrisafi yurtiçi hasılasına (GSYH) olan etkileri 2002-2020 dönemi için incelenmiştir. BİT altyapısını değerlendirmek için kullanılan değişkenler, toplam sabit telefon abone sayısı, her 100 kişiye düşen mobil telefon ve sabit-genişbant internet abone sayısı ve internet kullanıcılarının toplam nüfusa oranı olarak belirlenmiştir. Bu değişkenlere ilaveten, ticaret açıklığı, enflasyon, devletin nihai tüketim harcamaları, gayri safi sabit sermaye oluşumu ve yurtiçi krediler (finansal sistemin gelişmişliği yerine kullanılan temsili değişken) kontrol değişkenleri olarak kullanılmıştır. Veriler Uluslararası Telekomünikasyon Birliği ve Dünya Bankası'nın dünya kalkınma göstergeleri (world development indicators) veri tabanlarından alınmıştır. Şimdiye kadarki analizlerinde ağırlıklı olarak sıradan en küçük kareler (Ordinary Least Squares, OLS) ve statik panel veri modelleme tahminleri kullanmıştır. Bu iki yöntemin yaygın bir zayıflığı, seri korelasyonu ve değişen varyans hatalarını yakalayamamalarıdır. Bu durum, verimsiz ve yanlı sonuçlar alınmasına sebep olur. Bu nedenle bu çalışmada, seri korelasyon ve değişen varyans hatalarını yakalamak için uygun bir yöntem olan Genelleştirilmiş Momentler Yöntemini (Generalized Method of Moments, GMM) kullanılmıştır. Yapılan analiz sonuçlarında mobil telefon abonelikleri, sabit telefon abonelikleri ve sabit-genişbant internet abonelikleri ile GSYH arasında pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bununla birlikte, internet kullanımı istatistiki ve iktisadi olarak anlamlı çıkmamıştır. Bunun sebebi, üretim ve işletme faaliyetlerinin verimliliğini artıran internet bazlı teknolojilerin bölgede henüz çok yaygın olarak kullanılmıyor olması; ayrıca, internetin verimli bir şekilde kullanımını sağlayan BİT alanında bilgi ve beceriye sahip yeterli işgücünün bölgede yeterince bulunmaması olabilir. Bölgede görece yeni yaygınlaşan internet kullanımının ekonomik büyümeye katkı sağlamasının biraz zaman alması beklenen bir durum olarak değerlendirilebilir. Kontrol değişkenleri değerlendirildiğinde ise, ticaret açıklığı ve gayri safi sabit sermaye oluşumu ile kişi başı GSYH arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bununla birlikte, kredilerle ilgili değişken tüm seviyelerde anlamsız bulunmuştur. Bu sonuçta, birçok Sahra altı Afrika ülkesinde risk yönetiminin oldukça sınırlı olması ve banka kredi tahsislerinde rasyonel veriler yerine genellikle kişisel bağlantıların kullanılmasının etkili olduğu değerlendirilmektedir. Dolayısıyla, finansal gelişmişlik ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi ölçmek için, verimli kredi tayınlaması ve borç geri ödeme performanslarının ölçüldüğü daha spesifik değişkenlere erişim olsaydı, bu tür verilerin kullanılması daha uygun olabilirdi. Diğer taraftan, enflasyonla büyüme arasındaki ilişki negatif ve %1 seviyesinde anlamlı bulunmuştur. Yüksek enflasyon oranları, yüksek fiyat dalgalanmalarına sebep olabildiği ve dolayısıyla yatırımların beklenen getirileri üzerinde belirsizlikler oluşturabildiği için yatırım kararlarını olumsuz etkilediği değerlendirilmektedir. Devletin nihai tüketim harcamalarının da kişi başı GSYH üzerinde negatif ve anlamalı bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Bu bulgunun, literatürdeki kamu sektörü büyüdükçe hükümetlerin yüksek ve verimsiz harcamalar yapması ve özel sektöre yatırım için daha düşük kredi olanaklarının kalmasına sebep olması yönündeki bulgularla uyumlu olduğu değerlendirilmektedir. Analiz sonuçları BİT altyapısının Sahra altı Afrika ülkelerinin büyümelerinde önemli olduğunu ortaya koymasına rağmen, bu ülkeler henüz BİT altyapı uygulamalarını tam olarak geliştirememişlerdir. Literatürde, altyapı geliştirmedeki yüksek maliyetler ve bu alanda sağlanan finansal ve teknik kaynakların sınırlı olması Sahra altı Afrika ülkelerinin BİT altyapısı geliştirmekte karşılaştıkları başlıca engeller olarak öne çıkmaktadır. Karar alıcıların ve diğer paydaşların geliştirecekleri politikalarla Sahra altı Afrika ülkelerinin bu tür engellerin üstesinden gelmeleri ve BİT'in sağladığı faydalardan daha fazla istifade etmeleri mümkün olabilecektir. Rekabeti artırıcı ve piyasa eşitsizliklerini giderici, öngörülebilir düzenlemelerin yapılması; bölge ülkeleri arasındaki altyapı yatırımlarının koordineli bir şekilde yapılması; işletmelerin BİT teknolojilerine geçmeleri için verilecek teşvikler; özel ve kamu sektörü işbirliklerinin teşvik edilmesi; sektördeki insan kaynağının gelişimini destekleyen eğitim ve öğretim politikalarının geliştirilmesi bu alanda atılabilecek önemli adımlardan olduğu değerlendirilmektedir. Bu tür düzenlemeler hayata geçirildikçe teknolojik gelişmelerin ve yeniliklerin artarak fiyatlarının düşmesi, böylelikle BİT uygulmalarının daha geniş uygulama alanlarına ulaşarak daha verimli kullanımının sağlanması ve ekonomik büyümeyi desteklemesi beklenmektedir.
Özet (Çeviri)
Information and communication technologies (ICT) is a broad term that denotes all technologies, including cell phones, software, wireless networks, the internet, social networking, video conferencing, and other media services and applications. People across the globe use ICT in their daily activities, such as paying bills, sending money to their families, reporting illegal issues, or getting online schooling. Firms also adopt ICT to reduce their operational costs and boost their productivity. For instance, retailers reach distant customers through online stores and increase their sales at low costs. Even in agriculture, irrigation pumps can be remotely monitored and switched on and off without physically commuting to the land. Hence ICT shows great potential in increasing economic growth and decreasing poverty by enhancing productivity and improving governance and accountability. Starting from the early 2000s, the ICT sector underwent a revolution and exhibited dramatic acceleration worldwide. Technological advances and increased competition made ICT goods and services cheaper, and the price fall led ICT equipment to replace other forms of capital and labor. Subsequently, the ICT revolution has also swept across the African continent. By 2016 ICT expenditures exceeded US$ 150 billion as the sector maintained its double-digit growth rates. Sub-Saharan Africa (SSA) is the region described as the part of the continent situated south of the Sahara. SSA is regarded as the world's least developed region; intrastate commerce is limited, and marketplaces are neither interconnected nor interdependent due to weak transportation infrastructure, among other things. To address the multifaceted issues they faced, SSA countries devised collaborative development policies that include endorsing the free movement of citizens, products, and services across the area, as well as creating a welcoming climate for domestic, cross-border, and international commerce and investment. Furthermore, the nations are working on social, technological, and scientific domains, such as customs, taxes, transportation, and communications, to achieve progressive policy synchronization and eliminate all growth impediments in the region. According to the African Information Society Initiative (AISI), using information and communication technologies can potentially lessen the demand for urban migration. Considering the fact that between 70 and 80 percent of Africans reside in rural regions, the importance of ICT due to its potential to sever the relationship between employment and urbanization becomes more important. While internet penetration in Africa is well below the global average at 18 percent, during the past few decades SSA also has experienced a significant boost in economic development and improvement, including ICT infrastructure. This emergence has led to a digitalized customer base for companies leading to economic growth. The researchers have also endorsed that the prosperity of business development infrastructure in these countries is now highly dependent upon technology. One of the significant factors that led to the dramatic improvement in the ICT services in SSA is the reforms undertaken in the legal framework of mobile operators. Specifically, with the new legal framework, state-owned operators were privatized, and new authorities were established to regulate the market. Now, privately-owned operators are the leading service providers, and private investments drive the network expansion in the region. While many African countries have reformed their ICT sectors, the overall state of market liberalization across the continent can be considered incomplete. This is because while most markets in the region can support more mobile operators, few countries have more than three operators. Moreover, fixed-line markets have not gone far along in the process of liberalization despite the evidence that countries such as Nigeria have proven a competitive fixed-line market is possible and is very beneficial to the customers in terms of the price level and service quality. The following driving force of digitalization after the ICT revolution in the early 2000s has been the Covid-19 pandemic. According to the data from the International Telecommunications Union (ITU), 4.1 billion people, or 54 percent of the world's population, used the internet before 2019; by 2021, this number increased to 4.9 billion, or 63 percent of the world's population. Also, the pandemic (between 2019 and 2021) caused a 23 percent increase in internet use in Africa. This thesis aims to investigate the influence of ICT on the economic growth of Sub-Saharan African (SSA) countries. To this end, the study examines the impacts of certain ICT infrastructures on the gross domestic product (GDP) of 36 SSA countries from 2002 to 2020. The variables used to investigate the effect of ICT infrastructure are the total number of fixed telephone line subscriptions, mobile phone and fixed broadband subscriptions per 100 people, and the percentage of internet users in the total population. The control variables are trade openness, inflation, government final consumption expenditures, gross capital formation, and domestic credit (as a proxy for financial sector development). The data is extracted from the database of the ITU and the world development indicators (WDI) of the World Bank. Most of the previous literature has focused on using Ordinary Least Square (OLS) modeling and static panel data modeling estimates in their analysis. A prevalent weakness of these two methods is their inability to capture serial correlation problems and heteroskedasticity errors. This creates inefficiencies and biases in the results. Thus, this study employs Generalized Method of Moments (GMM) method in its analysis as it is a viable method of capturing serial correlation and heteroskedasticity errors. Our findings suggest a positive and significant relationship between mobile phone subscriptions, fixed telephone subscriptions, fixed broadband subscriptions, and GDP per capita of the countries. However, internet usage is neither statistically nor economically significant. This may be due to the low penetration of technologies in the region which prevents production and business activities from being linked to the internet. Another reason may be low levels of ICT skills and knowledge in the region, which are necessary for efficient internet use. The internet, having been recently introduced in the region, will require some time to show its effect on economic growth. Regarding the control variables, the association between trade openness, gross capital formation, and GDP per capita of the countries are also positive and significant. Nevertheless, the effect of domestic credit on GDP per capita is positive but insignificant at all levels. This may be because risk management control is quite limited in most SSA countries, and bank credit allocations may be based on personal contacts. Hence, more specific variables regarding efficient credit rationing and loan repayment performance would have been more useful in analyzing financial development's effect on GDP growth. The inflation rate's estimated coefficient is negative and significant at 1%. High inflation rates are linked to increased price fluctuations which can result in uncertainties about the future viability of investment projects as well as lending and borrowing decision. Government final consumption expenditure has also shown a negative and significant effect on GDP per capita across all estimations. This is in accord with the arguments in the literature that suggests that large governments tend to spend exorbitant amounts on unproductive segments, and the availability of funds to the private sector for investment decreases. While the ICT infrastructure is found to be instrumental in the growth of Sub-Saharan African countries, these countries have not fully adopted the implementation of ICT systems yet. The existing literature suggests that high-cost structures in developing ICT infrastructure and lack of financial and technical resources are the main reasons that hinder the SSA countries from fully developing and reaping the benefits of ICT infrastructure. Policy makers and stakeholders should develop strategies to facilitate ICT infrastructure development in these countries. Extending cooperation among the SSA countries in infrastructure investments and supporting businesses in their transition to ICT technologies would also be valuable to this end. Currently, ICT infrastructures in many SSA countries are not well developed to energize and stimulate economic growth; it is highly recommended that SSA countries increase the trade openness of their economies and pay concerted efforts to allocate resources to spearhead and enhance the development of ICT infrastructures. There is a great need to establish and enforce predictable rules and regulations which foster competition and offset market inequalities. Once these regulations and guidelines are implemented, technological advances and innovation will be realized, bringing down prices and creating broader markets that can accommodate all. Besides, SSA governments should promote cooperation between the public and private sectors. To achieve this, governments in Sub-Saharan counties must be willing to support the private sector and implement policies that stimulate free markets. Governments must also be ready to provide tax reductions and exemptions to local private companies so that they can compete with multinationals. Also, to raise the ICT workers' skills, Sub-Saharan African countries should make substantial investments in developing human capital, particularly in the e-commerce sector. Finally, SSA countries must encourage ICT businesses and ICT entrepreneurs. Considering their potential contributions to economic growth, they should be accorded a conducive environment where they can grow their skills, become more innovative and create new knowledge and technologies. This can be achieved by reducing over-regulatory policies and bureaucratic barriers to doing business.
Benzer Tezler
- Yeni ekonomi, dinamikleri, etkileri, araçları bu çerçevede Türkiye örneği
New economy, its dynamics and tools, and in this cope, Turkey
GENCAY COŞKUN
- Implementation of data-driven decisions in urban governance and planning
Kent yönetişim ve planlamasında veri odaklı kararların uygulanması
JAFAR NAJAFLI
Yüksek Lisans
İngilizce
2020
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZHAN ERTEKİN
- Akıllı kent yönetiminde ulaşım hizmetlerine yönelik konumsal karar destek araçlarının geliştirilmesi: İstanbul örneği
Developing spatial decision support tools regarding transportation services in smart city management: Istanbul case
DENİZ SAĞLAM
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Bilim ve Teknolojiİstanbul Teknik ÜniversitesiBilişim Uygulamaları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ARİF ÇAĞDAŞ AYDINOĞLU
- Teknolojik gelişimin hisse senedi piyasaları üzerindeki etkisinin irdelenmesi
Investigation of the technological improvements impact on stock markets
MULDUR SURAGAN
- Gelecek nesil pasif optik erişim ağlarının analizi
Analysis of next generation passive optical access networks
ÖZGÜR CAN TURNA
Doktora
Türkçe
2012
Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrolİstanbul ÜniversitesiBilgisayar Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDÜLHALİM ZAİM
PROF. DR. TÜLİN ATMACA