Sıçanlarda deneysel olarak oluşturulan akut karaciğer yetmezliği modelinde favipiravirin etkilerinin belirlenmesi
Determination of the effects of favipiravir in the experimental liver failure model in rats
- Tez No: 740318
- Danışmanlar: DOÇ. DR. TUBA CİMİLLİ ÖZTÜRK, UZMAN CANSU ARSLAN TURAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Acil Tıp, Emergency Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 64
Özet
AMAÇ: COVID-19 tüm dünyayı etkileyen bir pandemiye neden olduğundan beri birçok ilacın tedavide etkinliği ve yan etkileri araştırılmaya başlanmıştır. Bu ilaçlardan biri olan favipiravir hakkında da birçok çalışma yapılmış olup favipiravir kullanımının karaciğer enzimlerini artış yönünde etkilediği sonuçları bazı çalışmalarda gösterilmiş ve bu nedenle karaciğer yetmezliği olan hastalarda tam doz favipiravirin kullanılmaması önerilmiştir. Çalışmamızın primer amacı; favipiravir tedavi dozunun karaciğer, böbrek, akciğer ve kalp dokuları üzerine patolojik etkilerinin incelenmesidir. Sekonder amaç ise sıçanlarda deneysel olarak oluşturulmuş akut karaciğer yetmezliği modelinde favipiravir tedavi dozunun serum transaminazları üzerine etkisinin incelenmesidir. GEREÇ YÖNTEM: Bu çalışma için oluşturulmak istenen deneysel akut karaciğer yetmezliği modeli, sıçanlar için birçok çalışmada belirlendiği gibi parasetamol 1000 mg/kg per oral (PO) uygulanarak oluşturulmuştur. Çalışmaya denek olarak katılmak üzere 190-210 g ağırlığında 22 adet Spraque- Dawley cinsi erişkin sıçan alındı, rastgele 4 gruba ayrıldı. Birinci gruba 20 ml/kg per oral normal salin verilip kontrol grubu olarak belirlendi. İkinci gruba, parasetamol (1000 mg/kg) per oral (PO) verildi. Üçüncü gruba favipiravir (ilk gün 600 mg/kg yükleme dozunu takiben sonraki dört gün 300 mg/kg/gün) per oral (PO) verildi. Dördüncü gruba ilk gün parasetamol (1000 mg/kg) PO verildikten 24 saat sonra favipiravir (ilk gün 600 mg/kg yükleme dozunu takiben sonraki dört gün 300 mg/kg/gün) PO verildi. 0.günde; ilaç verilmeden önce bütün hayvanlardan kan örnekleri alınarak ALT- AST ölçümleri yapıldı. Kontrol grubu olan grup 1'deki hayvanlara 20 ml/kg po izotonik tek doz verildi. Grup 2 ve grup 4 teki hayvanlara parasetamol 1000 mg/kg po verildi. 1.günde; grup 2 ve grup 4 teki hayvanlardan parasetamol uygulaması sonrası 24 saat geçtikten sonra kan alınarak ALT-AST ölçümleri yapıldı. Yine 1.günde grup 3 ve grup 4 teki hayvanlara favipiravir yükleme dozu (600 mg/kg po) verildi. 2., 3., 4., ve 5. günlerde grup 3 ve grup 4 teki hayvanlara favipiravir devam dozu (300 mg/kg/gün po) verildi. 4.günde araştırmaya katılan tüm hayvanlardan kan alınarak ALT-AST ölçümleri yapıldı. 6.günde araştırmaya katılan tüm hayvanlardan kan alınarak ALT-AST ölçümleri yapıldı. Kan alma işleminden sonra tüm hayvanlar derin anesteziye sokularak (yüksek saflıkta karbondioksit ile) dekapite edildi. Hayvanların karaciğer, böbrek, kalp ve akciğerleri makroskobik olarak incelendikten sonra histopatolojik inceleme yapılması için %10' luk formaldehid solüsyonuna konuldu ve deney sonlandırıldı. BULGULAR: Grupların karaciğer histopatolojik inceleme sonuçları karşılaştırıldığında sadece favipiravir ve parasetamol + favipiravir uygulanan grup 3 ve grup 4' teki sıçanlarda steatoz açısından diğer gruplara göre anlamlı yüksek skorlar saptanmıştır, bunun yanında hepatoselüler dejenerasyon ve nekroz açısından karşılaştırıldığında anlamlı farklılıklar saptanmamıştır. Akciğer dokuları histopatolojik skorları karşılaştırıldığında T2P ve PVMİ skorları açısından sadece favipiravir uygulanan grup 3' teki sıçanlarda diğer gruplara göre anlamlı düşük saptanmıştır. Böbrek ve kalp dokuları histopatolojik skorları karşılaştırıldığında ise gruplar arasında anlamlı hiçbir değişiklik saptanmamıştır. ALT-AST ölçümleri karşılaştırıldığında sadece favipiravir uygulanan grup 3' teki sıçanlarda ilk gün ile son gün ölçülen değerler arasında anlamlı değişiklik saptanmamıştır, bunun yanında sadece parasetamol uygulanan grup 2 ile parasetamol + favipiravir uygulanan grup 4 arasındaki ölçümler karşılaştırıldığında ALT değerleri grup 4' te anlamlı yüksek saptanmış olup AST değerlerinde anlamlı fark saptanmamıştır. SONUÇ: Favipiravirin tam doz uygulanmasıyla karaciğer dokusunda patolojik değişikliklere yol açtığını ve bunun steatozla sınırlı kaldığını, nekroz gibi geri döndürülemez boyutta hasarlara neden olmadığı sonucuna varılmıştır. Deneysel olarak oluşturulmuş akut karaciğer yetmezliği modelinde favipiravirin tam doz uygulanmasının serum ALT değerlerini anlamlı derecede yükselttiğini ancak AST değerlerinde anlamlı değişiklik yapmadığını, tek başına favipiravir tam doz uygulamasında ise ALT-AST değerlerinde anlamlı bir yükselme yapmadığı sonucuna varılmıştır. Bu sonuçlara dayanarak favipiravirin karaciğer yetmezliği olan hastalarda yakın klinik takiple tedavi dozlarında kullanılabileceği düşünülebilir. Ancak daha fazla denekle yapılacak hayvan deneylerine ve insanlar üzerindeki etkilerini ortaya çıkarabilecek daha fazla klinik çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
AİM: Since COVID-19 caused a pandemic that affected the whole world, the efficacy and side effects of many drugs in the treatment began to be investigated. Many studies have also been conducted on favipiravir, one of these drugs, and some studies have shown that the use of favipiravir affects liver enzymes in an increased way, and therefore it is recommended not to use full-dose favipiravir in patients with liver failure. The primary aim of our study is to examine the pathological effects of favipiravir treatment dose on liver, kidney, lung and heart tissues. The secondary aim is to examine the effect of favipiravir treatment dose on serum transaminases in an experimentally induced acute liver failure model in rats. MATERIALS AND METHODS: The experimental acute liver failure model desired to be created for this study was created by administering paracetamol 1000 mg/kg per oral (PO) for rats, as determined in many studies. Twenty-two Spraque-Dawley adult rats weighing 190-210 g were taken to participate in the study as subjects, and they were randomly divided into 4 groups. The first group was given 20 ml/kg per oral normal saline and determined as the control group. The second group was given paracetamol (1000 mg/kg) per oral (PO). The third group was given per oral (PO) favipiravir (600 mg/kg loading dose on the first day, followed by 300 mg/kg/day for the next four days). The fourth group was given paracetamol (1000 mg/kg) PO on the first day and favipiravir (600 mg/kg loading dose on the first day followed by 300 mg/kg/day PO for the next four days) 24 hours later. On day 0; before drug administration, blood samples were taken from all animals and ALT-AST measurements were made. Animals in group 1, the control group, were given a single dose of 20 ml/kg po isotonic. Paracetamol 1000 mg/kg po was given to the animals in group 2 and group 4. On the 1st day; ALT-AST measurements were made by taking blood from animals in group 2 and group 4 after 24 hours after paracetamol administration. Again on day 1, animals in group 3 and group 4 were given a loading dose of favipiravir (600 mg/kg po). On the 2nd, 3rd, 4th, and 5th days, animals in group 3 and group 4 were given a follow-up dose of favipiravir (300 mg/kg/day po). On the 4th day, blood was taken from all animals participating in the study and ALT-AST measurements were made. On the 6th day, ALT-AST measurements were made by taking blood from all animals participating in the study. After blood collection, all animals were decapitated by deep anesthesia (with high purity carbon dioxide). After examining the liver, kidney, heart and lungs of the animals macroscopically, they were placed in 10% formaldehyde solution for microscopic examination and the experiment was terminated. RESULTS: When the liver histopathological examination results of the groups were compared, rats in group 3 and group 4 treated with only favipiravir and paracetamol + favipiravir, significantly higher scores were found in terms of steatosis compared to other groups. In addition, no significant differences were found when compared in terms of hepatocellular degeneration and necrosis. When the histopathological scores of the lung tissues were compared, it was found that the rats in group 3, which received only favipiravir, were significantly lower than the other groups in terms of T2P and PVMI scores. When the histopathological scores of kidney and heart tissues were compared, no significant difference was found between the groups. When ALT-AST measurements were compared, no significant difference was found between the values measured on the first day and the last day in rats in group 3, which were administered only favipiravir. In addition, when the measurements between group 2 administered only paracetamol and group 4 administered paracetamol + favipiravir were compared, ALT values were found to be significantly higher in group 4, and no significant difference was found in AST values CONCLUSION: It was concluded that favipiravir caused pathological changes in liver tissue with full dose administration, which was limited to steatosis and did not cause irreversible damage such as necrosis. In an experimental model of acute liver failure, full dose administration of favipiravir significantly increased serum ALT values but did not significantly change AST values. It was concluded that favipiravir alone did not cause a significant increase in ALT-AST values in full dose administration. Based on these results, it can be considered that favipiravir can be used at therapeutic doses in patients with hepatic impairment with close clinical follow-up. However, animal experiments with more subjects and more clinical studies that can reveal the effects on humans are needed.
Benzer Tezler
- Evaluation of kallistatin and some biochemical parameters in rat with experimental liver injury
Deneysel karaciğer hasarı oluşturulan ratlarda kallistanin ve bazı biyokimyasal parametrelerin değerlendirilmesi
EHSAN SEPEHRIZADEH
Doktora
İngilizce
2020
Veteriner HekimliğiVan Yüzüncü Yıl Üniversitesiİç Hastalıkları (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SÜLEYMAN KOZAT
- İntestinal iskemi-reperfüzyon sonrası meydana gelen karaciğer hasarı üzerine sesaminin koruyucu etkisinin incelenmesi
Protective effect of sesamin on hepatic damage after intestinal ischemia reperfusion
AHMET ARSLANOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Genel CerrahiTrakya ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SERHAT OĞUZ
- Karaciğerde deneysel olarak oluşturulan hasarlar üzerine E vitamini ve Kolşisin'in etkilerinin araştırılması
The Effects of vitamin E and colchicine on experimentally induced liver injury
AYHAN ERALP
Doktora
Türkçe
1999
MorfolojiErciyes ÜniversitesiHistoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SAİM ÖZDAMAR
- Sıçanlarda Karvakrolun oleik asitle oluşturulan akut akciğer hasarına etkisi
Effects of carvacrol on acute lung injury induced by oleic acid in rats
İBRAHİM ÖZKAN ÖNAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Anestezi ve ReanimasyonHacettepe ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEDA BANU AKINCI
- Karbon tetraklorür ile oluşturulan akut ve kronik karaciğer hasarına karşı resveratrol ve melatoninin etkileri
Protective effects of resveratrol and melatonin on carbon tetrachloride induced liver injury
BİRGÜL YİĞİTCAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Histoloji ve Embriyolojiİnönü ÜniversitesiHistoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET GÜL