Geri Dön

Müslüman kelamında ruh-beden ilişkisi

The Relationship soul and body in Muslim teology

  1. Tez No: 74853
  2. Yazar: ERKAN YAR
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET AKBULUT
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1999
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kelam Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 235

Özet

Bu araştırmamızda Müslüman kelam düşüncesinde ruh-beden ilişki incelenmiştir. Fakat ruh-beden ilişkisi insanın salt bu dünyadaki varoluşundaki ontolojik mahiyetinin araştırılması bağlamında ele alınmamıştır. Çünkü, Ruh-beden ilişkisi ile ilgili yaklaşımlar, insanın varlık olarak gelecekteki yaşantısının izahına zemin oluşturmaktadır. Bu araştırmamız giriş ve üç bölümden oluşmaktadır: Girişte, ilerleyen bölümlerde incelenecek olan konuya katkı amacıyla teknik kavramların sözlük anlamlan, ıstılah anlamlan, Kur'an'daki anlamlan ve ruhun araştırılması ile ilgili İslam düşünürlerinin yaklaşımları incelenmiştir. Bazı kelamcıların ruhun araştırılması konusundaki olumsuz yaklaşımlarının temelinde, Müslümanların tartışma alanlarından uzaklaştırılarak, sözde bütünlüğünün sağlanması olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca, Müslüman kelamında kullanılan nefs ve ruh kavramlarının anlam ve içeriğinin oluşmasında felsefenin etkisine dikkat çekilmiştir. Kur'an bu kavranılan ayn manalarda kullanmış ve nefs ile insann organizma bütünlüğüne işaret etmiştir. Birinci bölümde, insanın bu dünyadaki varoluşunun mahiyeti ve bu mahiyetin ölümle birlikte bozuluşuna ilişkin kelamcıların görüşleri irdelenmiş ve bu görüşlerin Kur'an'a uygunluktan tartışılmıştır. Yaratılışın, Allah'ın var ettiği yaratılış kanunlarına göre insanın organizma bütünlüğünün oluşumu, ölümün de yine ilahi iradenin koyduğu yokoluş yasalarına göre insanın bütünlüğünün bozulmasını ifade ettiği belirtilmiştir. ikinci bölümde, insanın ölümü ve yeniden yaratılışı arasındaki durumu incelendi.“Berzah”olarak adlandırılan bu sürenin çeşitli varoluş teorileri ile doldurulduğu görülmüştür. Fakat Müslüman kelamcılar, berzah hayatını insanlan kötü fiillerinden arındırmaya yönelik bir amaç içerisinde biçimlendirdikleri düşünülmektedir. Fakat,228 ölümün insanın yokluğu manasına geldiği düşünülürse, berzah yaşantısı hakkındaki öğretilerin dinin kutsal kitabına dayanmadığı sonucuna varımıştır. Üçüncü bölümde ise, kelamcılann dinsel ilkelerde belirtildiği şekilde insanın yeniden varoluşundaki mahiyeti ile ilgili yaklaşımları ve bunların Kur'an merkezli irdelemeleri yapılmıştır. Buna göre, gelecekte ahiret olarak var olacak yeni bir varoluşun Tanrı'nın vaadi olduğu ve bu varoluşta insanının organzima bütünlüğü ve bu bütünlüğün mahiyetinin insanlara bildirilmediği üzerinde durulmuştur. Fakat bu varoluşun, ruhun ölümsüzlüğü öğretisine dayanmadığı görülmüştür.

Özet (Çeviri)

The concepts of spirit (ruh) and soul (nafs) have been used effectively in exposing human ontology in Muslim Theology. But this usage has the effect of ancient Greek Philosophy. The Holy Qur'an doesn't make use of these concepts as relating to the ontology of human being. The Qur'an uses the concept of 'soul' in the meaning of gist of something or in the meaning of 'person'. On the other hand, it uses the concept of 'spirit' to show the angel of revelation (Arch Angel) or to refer to a level in the relation between God and man. Human, having beginning in time and space, is a living organism. Many acts arise from this organism. Thinking is the most important of these acts. He thinks through his mind. Death, on the other hand, is his transference from the area of being into non-being. That's, death means an absolute non-being rather than separating spirit from body. In Muslim thinking there has been formed an area, called "Berzah'. On this period of life, the places of spirits, torture of grave, re-encarnation, spiritisism, and similar subject have been discussed. But these reflections were based on Hadiths not on the Holy Qur'an. The torture of grave was put forward by those who had not considered the torture in the Next World as sufficent. And by this, they desired to prevent man from doing evil deeds. Ahirat or the eschatological world is a world which has a beginning and end in time. Human being who had transferred from being into non-being, again, starts of a new life. Ahirat is a new area of life in which human beigns will be newly created. The nature of this newly created organism is up to the will of God, the Creator.

Benzer Tezler

  1. İlim ve ruh kavramlarının felsefe-kelam ilişkisi bağlamında değerlendirilmesi

    Evaluating the consept of knowledge and spirit in the contex philosophy and in müslim teology

    RABİYE GEÇDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    DinAnkara Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. AHMET AKBULUT

  2. Müslüman kelamın'da düalizm (ikicilik)

    Dualism in the Muslim theology

    EŞREF SAĞLIK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    DinAnkara Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET AKBULUT

  3. Kemal Paşazade'nin felsefi ve kelami görüşleri

    Philosophical and kelamic ideas of Kemal Pashazade

    ŞAMİL ÖÇAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    DinAnkara Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET BAYRAKTAR

  4. Müslüman kelâmında hak, hakikat ve hakkâniyet ilişkisi

    The relation between haqq, haqiqah and haqqaniyah in Muslim kalâm

    HAMDULLAH ARVAS

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    DinAnkara Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET AKBULUT

  5. Müslüman kelamında kıyâmet alâmetleri

    Signs of doomsday in the Muslim theology

    SÜMEYRA ÖZKAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    DinFırat Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERKAN YAR