Geri Dön

Eozinofilik özofajitlerin klinik izlemi, epidemiyolojisi ve uygulanan tedavilerin değerlendirilmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 749202
  2. Yazar: ESRA YAYLA KORKMAZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. HİKMET TEKİN NACAROĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Medipol Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 72

Özet

Eozinofilik özofajit (EoE), özefagusta işlev bozukluğuna neden olan eozinofilik inflamasyon ile karakterize kronik immün aracılı bir hastalıktır. Eozinofilik özofajit patofizyolojisinde genetik faktörler ve gıda alerjisinin rol oynadığı düşünülmektedir. Bu çalışmada kliniğimizde EoE tanısı konulan hastaların klinik ve laboratuvar bulguları sunulmuş olup tedavi süreçleri incelenmiştir. Medipol Üniversitesi Çocuk Alerji ve Çocuk Gastroenteroloji Bilim Dalları tarafından Şubat 2014 – Mart 2022 tarihleri arasında endoskopik, klinik ve patolojik bulgularla EoE tanısı konulan hastaların verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalardan EoE tanısı ESPGHAN/NASPGHAN'ın 2011 yılında yayınladığı tanı algoritmasına göre konuldu. Hastaların demografik özellikleri, endoskopi ve biyopsi sonuçları, eozinofil sayısı, Ig E düzeyi, atopi deri testleri, alerjen spesifik Ig E düzeyleri, aldıkları tedaviler ve yanıtları analiz edildi. Ayrıca EoE'li çocuklarda semptomları ölçmek için semptom sıklığı ve bu semptomların şiddeti sorgulayan Pediatrik Eozinofilik Özofajit Semptom Skoru (PEÖSS) anketi zamanlı uygulandı. Çalışmaya 49 hasta dahil edilmiştir. EoE tanılı hastaların, ortanca yaşı 73±50 ay olup, 36'sı (%73,5) erkek, 13'ü (%26,5) kızdı. Hastaların ortalama izlem süresi 10ay (2,5-22) idi. Hastaların 15'inde (%31,2) reaktif havayolu hastalığı, 28 hastada alerjik rinit (%55), 8 hastada atopik dermatit (%16) mevcuttu. Hastaların %31,3'ünde ailesinde atopi vardı. Hastaların başvuru anındaki en sık görülen semptomları kusma (%51,2), karın ağrısı (%49,1), bulantı (%46,1), beslenme reddi (%36), takılma hissi (%30,8) idi. İzlem süresi boyunca hastaların %38'ine 1, %40'ine 2, %14,3'üne 3 defa, %2'sine 4, %2'sine 5 defa endoskopi yapılmıştır. İlk endoskopiden alınan biyopside bakılan ortalama eozinofil sayısı 45 ± 28,2 /BBA idi (15-130). Endoskopide en sık görülen bulgular özofagusta tren rayı %81,6 (n=40), trakealizasyon %59,2 (n=29), hiperemi %46,9 (n=23), beyaz noktalanma %44,9 (n=22) saptanmıştır. Kanda spesifik IgE pozitifliği; yumurta (n=14), inek sütü (n=13), ev tozu akarları (n=10), fx7 besin paneli (n=8) şeklinde bulunuştur. Deri prick testinde en yaygın gözlenen duyarlılıklar ise ev tozu akarları (n=7), inek sütü (n=5), 2 yumurta beyazı (n=3) olarak saptandı. Son yıllarda çocuklarda EoE sıklığı giderek artmaktadır. Özellikle alerjik rinit, astım gibi alerjik hastalıklar nedeni ile takip edilmekte olan çocukların izleminde, standart tedavilerle yanıt alınamayan gastrointestinal sistem bulguları olması durumunda EoE ayırıcı tanıda mutlaka düşünülmelidir. Ayrıca tedavinin zor olması, tedavi ve takipteki uyum problemleri hastalığın uzun dönemde multidisipliner bir şekilde takip edilmesini gerektirmektedir.

Özet (Çeviri)

Eosinophilic esophagitis (EoE) is a chronic immune-mediated disease characterized by eosinophilic inflammation that causes dysfunction in the esophagus. Genetic factors and food allergy are thought to play a role in the pathophysiology of eosinophilic esophagitis. In this study, clinical and laboratory findings of patients diagnosed with EoE in our clinic were presented and their treatment processes were examined. The data of patients diagnosed with EoE by endoscopic, clinical and pathological findings between February 2014 and March 2022 by Medipol University, Department of Pediatric Allergy and Pediatric Gastroenterology were evaluated retrospectively. The diagnosis of EoE was made according to the diagnosis algorithm published by ESPGHAN/NASPGHAN in 2011. Demographic characteristics, endoscopy and biopsy results, eosinophil count, Ig E level, atopy skin tests, allergen-specific Ig E levels, treatments and responses of the patients were analyzed. In addition, the Pediatric Eosinophilic Esophagitis Symptom Score (PEOSS) questionnaire, which questions the frequency of symptoms and the severity of these symptoms, was applied in time to measure symptoms in children with EoE. 49 patients were included in the study. The median age of patients with EoE was 73±50 months, 36 (73.5%) male and 13 (26.5%) female. The mean follow-up period of the patients was 10 months (2.5-22). Reactive airway disease was present in 15 (31.2%) patients, allergic rhinitis in 28 patients (55%), and atopic dermatitis in 8 patients (16%). There was atopy in the family in 31.3% of the patients. The most common symptoms at the time of admission were vomiting (51.2%), abdominal pain (49.1%), nausea (46.1%), feeding rejection (36%), and a feeling of being stuck (30.8%). During the follow-up period, 38% of the patients underwent endoscopy once, 40% of them 2 times, 14.3% of them 3 times, 2% of them 4 times, and 2% of them 5 times. The mean eosinophil count in the biopsy taken from the first endoscopy was 45 ± 28.2 /BBA (15-130). The most common findings in endoscopy were train rail in the esophagus 81.6% (n=40), trachealization 59.2% (n=29), hyperemia 46.9% (n=23), 4 white spotting 44.9% (n=22) ) was detected. Specific IgE positivity in blood; eggs (n=14), cow's milk (n=13), house dust mites (n=10), fx7 food panel (n=8). The most common sensitivities observed in the skin prick test were house dust mites (n=7), cow's milk (n=5), and egg white (n=3). In recent years, the frequency of EoE has been increasing in children. EoE should definitely be considered in the differential diagnosis, especially in the follow-up of children who are being followed up for allergic diseases such as allergic rhinitis and asthma, and in case of gastrointestinal system findings that do not respond to standard treatments. In addition, the difficulty of treatment and the problems of compliance in treatment and follow-up require long-term multidisciplinary follow-up of the disease.

Benzer Tezler

  1. Disfajili hastalarda Eozinofilik Özofajit görülme sıklığı

    Prevelance of Eosinophilic Esophagitis in adult patients with dysphagia

    AYFER UGIŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    GastroenterolojiGazi Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İBRAHİM DOĞAN

  2. Eozinofilik hastalarda fascioliasis, toxocariasis ve hydatidosis seroprevalansı

    Fascioliasis, toxocariasis and hydatidosis seroprevalance in eosinophilic patients

    EVREN TİLEKLİOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    ParazitolojiYüzüncü Yıl Üniversitesi

    Parazitoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZEYNEP TAŞ CENGİZ

  3. Eozinofilik gastrointestinal sistem hastalıklarında klinik izlem

    Clinical follow-up in eosinophilic gastrointestinal system diseases

    BETÜLHAN SÖNMEZ BÜYÜKSAYIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGazi Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖDÜL EĞRİTAŞ GÜRKAN

  4. Eozinofilik hastalarda toksokariyaz sıklığının ELISA ve Western Blot yöntemiyle araştırılması

    The investigation of toxocariasity in eosinophylic patients by ELISA and Western Blot method

    PERVİN OLGUNDAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Parazitolojiİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AYŞEGÜL AKSOY GÖKMEN

  5. Stabil dönemde eozinofilik ve non-eozinofilik KOAH'lılardaklinik, fonksiyonel ve sistemik inflamatuar parametreler

    The clinical, functional and systemic inflammatory parameters of eosinophilic COPD patients in stable stage may be different from non-eosinophilic COPD patients

    GILMAN TUĞÇE OYMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Göğüs HastalıklarıKırıkkale Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET SAVAŞ EKİCİ