Eozinofilik ve non-eozinofilik KOAH'lı olguların alevlenmeler, yaşam kalitesi ve tedaviye yanıt açısından karşılaştırılması: Prospektif çalışma
Comparison of eosinophilic and non-eosinophilic cases with chronic obstructive pulmonary disease (COPD) in terms of clinical arrival, exacerbations, quality of life and response to treatment: A prospective study
- Tez No: 641651
- Danışmanlar: PROF. DR. ALEV GÜRGÜN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
- Anahtar Kelimeler: eosinophil, copd, exacerbation
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 78
Özet
GİRİŞ ve AMAÇ: Kronik obstruktif akciğer hastalığı (KOAH), farklı klinik ve patofizyolojik komponentlerden oluşan heterojen bir hastalıktır. Farmakolojik tedavilere yanıt farklılıklarını önceden değerlendirebilmek için biyobelirteçler tanımlanmaya çalışılmaktadır. Periferik kan eozinofil düzeyinin balgam eozinofil düzeyiyle korele olduğu kabul edilmektedir. Periferik eozinofilisi saptanan KOAH olgularında, eozinofil sayısındaki artış ile inhaler ve sistemik kortikosteroidlere yanıt ve orta-ağır alevlenme oranlarında artış arasında bir ilişki de saptanmıştır. Bu çalışmada; stabil KOAH hastalarında kan ve balgam eozinofil düzeyleri, bunlar arasındaki ilişki; eozinofilisi olan ve olmayan gruplar arasında yıllık alevlenme sayısı ve inflamatuvar biyobelirteçlerin(C-Reaktif Protein, Fibrinojen) değerlendirilmesi amaçlanmıştır. GEREÇ ve YÖNTEM: Göğüs Hastalıkları polikliniğimize kontrol amaçlı başvuran stabil dönemdeki KOAH'lı olguların solunum fonksiyonları, semptomları [KOAH Değerlendirme Anketi (CAT) ve Modified Medical Research Council (mMRC)] değerlendirilmiş; inflamatuvar biyobelirteçleri ( C-Reaktif Protein, Fibrinojen ) balgam ve kanda eozinofil düzeyleri ölçülmüştür. Balgam eozinofil düzeyi ≥ %3, kan eozinofil düzeyi ≥ %2 ve ≥ 200 /µL olan olgular eozinofilik kabul edilmiştir. Olgular 1 yıllık süre ile prospektif olarak izlenerek alevlenme sayıları ve alevlenme nedeni ile hastaneye yatış oranları kayıt edilmiştir. BULGULAR: Yaş ortalaması 66.5±9.2 olan 78 (%82,4 erkek) olgunun ortalama, FEV1 %58±19,8, CAT skorları 12,5±7,2, mMRC 1,8±0,8 bulunmuş, periferik kan eozinofil yüzdesi 2,6±2 periferik kan eozinofil sayısı 237±176 balgam eozinofil yüzdesi 7,2±6,9 saptanmıştır. %55.4 olguda yüksek kan eozinofilisi , balgam eozinofil düzeyi bakılan 52 olgunun, %77'sinde yüksek balgam eozinofilisi saptanmış, kan ve balgam eozinofil değerleri arasında korelasyon izlenmemiştir (p=0.129) şekil 1 ve 2). Kan eozinofil yüzdesi ve mutlak değerine göre alevlenme sayısı anlamlı olarak yüksek bulunmuş(p=0.029), kan eozinofil sayısı ile hastane yatışı gerektiren alevlenme oranlarında artış (p=0.023) olduğu izlenmiştir. Balgam eozinofilisi ile önceki yıl alevlenme sayısı, takip alevlenme sayısı arasında korelasyon saptansa da istatisksel olarak anlamlı bulunmamıştır. (p=0,250). Eozinofilik olan ve olmayan gruplar arasında CAT, mMRC, FEV1 değişkenliğinde ve inflamatuar biyobelirteçlerinde anlamlı farklılık bulunmamıştır. (p=>0,05) SONUÇ: Kan ve balgam eozinofil değerleri arasında anlamlı korelasyon bulunmazken; kan eozinofil mutlak değeri ve yüzdesine sahip KOAH'lı olgularda alevlenme sayısı ve şiddetinin daha fazla olduğu saptanmıştır. Bu nedenle eozinofilik fenotipli olgularda daha sık izlem yapmak gereklidir.
Özet (Çeviri)
Background And Aım: Chronic Obstructive Pulmonary Disease (COPD) is a heterogeneous disease consisting of different clinical and pathophysiological components. In the recent years, biomarkers are usually defined as the major determinants of the response to pharmacological therapies. There are some phenotypes of COPD such as: In eosinophilic COPD pateints; although there is better treatment response to inhaled and systemic steroids; an increase in moderate to severe exacerbation rates have been also reported. In the eosinophilic phenotype; peripheral blood eosinophil level is considered to be positively correlated with sputum eosinophil level. However, there is no enough data showing the clinical features of this eosinophilic phenotype. Therefore; The aim of this study was to compare the differences between eosinohilic and non-eosinophilic COPD pateints in terms of frequency of exacerbations, quality of life, the response to the treatment and also compare the levels of inflammatory biomarkers (C-Reactive Protein, Fibrinogen) among the groups with and without eosinophilia. Material-Method: Pulmonary functions, symptoms [COPD Evaluation Questionnaire (CAT) and Modified Medical Research Council (mMRC)] were evaluated in patients with stable COPD who presented to our Chest Diseases outpatient clinic; inflammatory biomarkers (C-Reactive Protein, Fibrinogen) sputum and blood eosinophil levels were measured. Patients with sputum eosinophil level ≥ 3%, blood eosinophil level ≥ 2% and ≥ 200 / µL were considered to be eosinophilic. The patients were prospectively followed-up for a 1-year period and the rates of exacerbation and exacerbation were recorded. Results: The mean age was 66.5 ± 9.2 years (78%, 82.4%), FEV1 58 ± 19.8%, CAT scores were 12.5 ± 7.2, and mMRC was 1.8 ± 0.8, and peripheral blood eosinophil percentage was 2%. The mean eosinophil count of 6 ± 2 peripheral blood was 237 ± 176 and the sputum 6 eosinophil percentage was 7.2 ± 6.9. High blood eosinophilia in 55.4%, sputum eosinophil level in 52 cases, high sputum eosinophilia in 77%, no correlation was found between blood and sputum eosinophil values (p = 0.129). The number of exacerbations was found to be significantly higher according to blood eosinophil percentage and absolute value (p = 0.029)(figure 1-2). Although sputum eosinophilia was associated with the number of exacerbations in the previous year and the number of exacerbations of follow-up, it was not found statistically significant. (p = 0.250). There was no significant difference in CAT, mMRC, FEV1 variability and inflammatory biomarkers between the eosinophilic and non-eosinophilic groups. Conclusıons: There was no significant correlation between blood and sputum eosinophil values; The number and severity of exacerbations were higher in COPD patients with absolute value and percentage of blood eosinophils. Therefore, more frequent follow-up is required in cases with eosinophilic phenotype.
Benzer Tezler
- Stabil dönemde eozinofilik ve non-eozinofilik KOAH'lılardaklinik, fonksiyonel ve sistemik inflamatuar parametreler
The clinical, functional and systemic inflammatory parameters of eosinophilic COPD patients in stable stage may be different from non-eosinophilic COPD patients
GILMAN TUĞÇE OYMAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Göğüs HastalıklarıKırıkkale ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET SAVAŞ EKİCİ
- Sigara içen ve içmeyen kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan kadınlarda atopi ve diğer risk faktörlerinin değerlendirilmesi
Evaluation of atopy and other risk factors for smoker and non-smoker women with chronic obstructive lung disease
ELİF YELDA ÖZGÜN NİKSARLIOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2007
Allerji ve İmmünolojiHacettepe ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. GÜL KARAKAYA
- Stabil ve akut alevlenme dönemindeki KOAH olgularının eozinofilik ve eozinofilik olmayan fenotip ayrımına göre inflamatuar belirteçlerinin incelenmesi ve karşılaştırılması
Investigation and comparison of inflammatory markers of stable and acute exacerbation COPD cases according to eosinophilic and non-eosinophilic phenotype distinction
SÜMEYYE NUR ASLAN KÜÇÜKYURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Göğüs HastalıklarıEskişehir Osmangazi ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET SİNAN ERGİNEL
- Acil servise kronik obstrüktif akciğer hastalığı atağında başvurup solunum yetmezliği olan hastalarda non invaziv mekanik ventilasyon (NIMV) yanıtı eozinofilik endotipte, nötrofilik endotipe göre daha iyidir
Non-invasive mechanical ventilation response in patients with acute respiratory failure applied to the emergency service for copd eosinophilic endotype is better than neutrophi̇li̇c endotype
ABDURRAHMAN YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN FATMA ARMAĞAN HAZAR
UZMAN SİNEM GÜNGÖR
- Kronik obstruktif akciğer hastalığı veperiferik kan eozinofilisi olan hastalarıntedavi sonuçlarının prospektif gözlemseldeğerlendirilmesi
Chronic obstructive pulmonary disease andpatients with peripheral blood eosinophiliaprospective observation of treatment resultsevaluation
FİGEN ASLANTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Göğüs HastalıklarıErciyes ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NURİ TUTAR