Neonatal aritmi: Tek merkez deneyiminin 8 yıllık sonuçları
Neonatal arrhythmia: 8-year results of the single center experience
- Tez No: 750468
- Danışmanlar: PROF. DR. SABAHATTİN ERTUĞRUL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Neonatal, aritmi, yenidoğan yoğun bakım, Neonatal, arrhythmia, neonatal intensive care
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dicle Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 81
Özet
Amaç: Neonatal aritmiler, yenidoğan döneminde nadir görülmekle birlikte farklı klinik durumlarla birlikte seyrederek mortalite ve morbiditeye sebep olmaktadır. Yenidoğan döneminde %1-5 arasında aritmi görülebilmektedir. Neonatal aritmiler genellikle fetal dönemdeki aritmilerin devamı olarak ortaya çıkarlar. Bu nedenle prenatal tanı, Neonatal aritmilerin erken tanısı ve tedavisi için önem taşımaktadır. Ancak yenidoğan yoğun bakım ünitesinde aritmilerin kesin sıklığı ve türleri bilinmemektedir. Bu hasta bebeklere uygulanan farklı tıbbi durumların, müdahalelerin ve ilaçların aritmilere yatkınlık oluşturup oluşturmayacağı da tam olarak açık değildir. Bu çalışmada yenidoğan yoğun bakım ünitesine aritmi nedeniyle yatırılan veya yatışı sırasında aritmi saptanan bebeklerin demografik verilerinin yanında eşlik eden kardiyak ya da sistemik hastalıkların belirlenmesi hedeflenmektedir. Hastaların klinik ve demografik özellikleri, elektrokardiyografik ve ekokardiyografik bulguları incelenerek sıklıkla görülen aritmi tipleri ve tedaviye yanıtları karşılaştırılacaktır. Yöntem: Bu çalışmanın popülasyonu 1 Ocak 2014 – 31 Aralık 2021 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'ne yatırılan antenatal ve yenidoğan döneminde aritmi tanısı alan hastalardan oluşturuldu. Çalışmamızda antenatal ve yenidoğan döneminde aritmi tanısıyla yenidoğan yoğun bakıma yatırılan veya yenidoğan yatışları sırasında kardiyak aritmi saptanan 42 hastanın dosyaları geriye dönük olarak incelendi. Hastaların öykü, fizik muayene, EKG, ekokardiyografi, varsa Holter monitörizasyon kayıtları incelendi. Tüm hastaların hastaneye başvuru gününde postnatal yaşları cinsiyetleri, gestasyonel haftası, maternal hastalık ve ilaç kullanım öyküleri başvuru şikâyetleri ve yatış tanıları, eşlik eden kardiyak ve non-kardiyak hastalıklar, aritmi tipi, uygulanan tedaviler, tedavi yanıtları, yatış süreleri ve taburculuk sonrası tedavi ihtiyaçları değerlendirmeye alındı. Oksijen tedavisi, mekanik ventilasyon, total parenteral nutrisyon, transfüzyon ve inotrop tedavi alıp almadığı kaydedildi. Bulgular: Çalışmaya 42 hasta dâhil edildi. Çalışmadaki hastaların %54,4'ü erkek (n=22), %47,6'sı kız (n=20) olduğu saptandı. Ortalama gebelik haftası 36,83 hafta, ortalama doğum ağırlığı ise 2930 gram olduğu saptandı. Hastaların ortalama başvuru yaşı 4 gün olarak saptandı. Çalışmamızda 42 hastadan 40'nın EKO bulguları incelendiğinde 11 hastanın (%27,5) EKO'su normal olarak değerlendirildi. Çalışmamızda en çok görülen patolojik EKO bulguları şöyleydi: 11 hastada (%27,5) Patent Foramen Ovale (PFO), 9 hastada (%22,5) Atrial Septal Defekt (ASD), 7 hastada (%17,5) Patent Duktus Arteriozus (PDA) ve 2 hastada (%5) Ventriküller Septal Defekt (VSD) saptandı. Hastaların 36'sında tek başına bir aritmi görüldü. Bunların da; 11'inde (%26,19) SVT, 6'sında (%14,28) UQTS, 4'ünde (%9,5) VT, 3'ünde (%7,14) 1.derece AV blok, 3'ünde (%7,14) sinüs taşikardisi, 2'sinde (%4,76) fetal aritmi, 2'sinde (%4,76) VES, 2'sinde (%4,76) WPW, 2'sinde (%4,76) atrial flutter ve 1'inde (%2,38) sinüs bradikardisi (%2,38) saptandı. Çalışmamızda 6 hastada da birden fazla aritmi görüldü. Bu hastaların 3'ünde (%7,14) sinüs bradikardisi –UQTS, 1'sinde (%2,38) sinüs taşikardisi-UQTS ve 1'sinde de (%2,38) fetal aritmi – UQTS olarak saptandı. Hastaların 24'üne (%57,14) hastanede antiaritmik tedavi verilmiş. Hastaların 8'ine propranolol, 7'sine adenozin + amidaron + propranolol, 3'üne amidaron + propranolol, 3'üne adenozin + amidaron + propranolol + kardiyoversiyon, 2'sine adenozin ve 1'sine de adenozin + digoksin + propranolol + amiodaron tedavisi uygulanmıştır. Hastaların 26'sına (%61,9) evde herhangi bir tedavi verilmediği, 16'sına (%38,1) evde antiaritmik tedavi verildiği saptandı. SVT görülen hastaların tamamına evde tedavi verildiği, tedavi olarak en sık tercih edilen antiaritmiğin propranolol olduğu, diğer ajanların da amiodaron ve digoksin olduğu saptandı. Çalışmamızda hastaların ortalama yatış süresi 13 gün olarak saptandı. Sonuç: Neonatal aritmiler yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde nadir olarak görülmekle birlikte çeşitli kardiyovasküler, sistemik ve metabolik problemlerin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir Yenidoğan döneminde %1-5 arasında aritmi görülebilmektedir. Neonatal aritmiler genellikle fetal dönemdeki aritmilerin devamı olarak ortaya çıkarlar. Bu nedenle prenatal tanı, Neonatal aritmilerin erken tanısı ve tedavisi için önem taşımaktadır. Klinik prezantasyon oldukça değişkendir. Uygun ve zamanında yapılan tedavi uzun vadede çoğu vakada hayat kurtarıcıdır.
Özet (Çeviri)
Aim: Although neonatal arrhythmias are rare in the neonatal period, they cause mortality and morbidity by progressing with different clinical conditions. Arrhythmia can be seen between 1-5% in the neonatal period. Neonatal arrhythmias usually occur as a continuation of arrhythmias in the fetal period. Therefore, prenatal diagnosis is important for early diagnosis and treatment of neonatal arrhythmias. However, the exact frequency and types of arrhythmias in the neonatal intensive care unit are unknown. It is also not entirely clear whether different medical conditions, interventions, and medications administered to these sick infants may predispose to arrhythmias. In this study, it is aimed to determine the accompanying cardiac or systemic diseases as well as the demographic data of infants admitted to the neonatal intensive care unit for arrhythmia or diagnosed with arrhythmia during hospitalization. The clinical and demographic characteristics, electrocardiographic and echocardiographic findings of the patients will be examined and the most common arrhythmia types and their response to treatment will be compared. Material and method: The population of this study consisted of patients diagnosed with arrhythmia in the antenatal and neonatal period, who were hospitalized in the Neonatal Intensive Care Unit of Dicle University Medical Faculty Hospital between January 1, 2014 and December 31, 2021. In our study, the files of 42 patients who were admitted to the neonatal intensive care unit with the diagnosis of arrhythmia in the antenatal and neonatal period or who were found to have cardiac arrhythmia during their neonatal hospitalization were reviewed retrospectively. History, physical examination, ECG, echocardiography, Holter monitoring records, if any, of the patients were reviewed. Postnatal age, gender, gestational week, maternal disease and drug use histories, admission complaints and hospitalization diagnoses, concomitant cardiac and non-cardiac diseases, arrhythmia type, treatments applied, treatment responses, length of stay and post-discharge treatment needs of all patients on the day of admission to the hospital were evaluated. It was recorded whether she received oxygen therapy, mechanical ventilation, total parenteral nutrition, transfusion and inotropic therapy. Results: 42 patients were included in the study. It was determined that 54.4% of the patients in the study were male (n=22), 47.6% were female (n=20). The mean gestational week was 36.83 weeks and the mean birth weight was 2930 grams. The mean age at presentation of the patients was 4 days. When the ECO findings of 40 out of 42 patients were examined in our study, the ECHO of 11 patients (27.5%) was evaluated as normal. The most common pathological ECHO findings in our study were: Patent Foramen Ovale (PFO) in 11 patients (27.5%), Atrial Septal Defect (ASD) in 9 patients (22.5%), Patent Ductus Arteriosus in 7 patients (17.5%). (PDA) and Ventricular Septal Defect (VSD) were detected in 2 patients (5%). A solitary arrhythmia was observed in 36 of the patients. Of these; 11 (26.19%) SVT, 6 (14.28%) LQTS, 4 (9.5%) VT, 3 (7.14%) 1st degree AV block, 3' Sinus tachycardia was present in 3 (7.14%), fetal arrhythmia in 2 (4.76%), VES in 2 (4.76%), WPW in 2 (4.76%), 2 (4%) ,76) atrial flutter and 1 (2.38%) sinus bradycardia (2.38%) were found. In our study, more than one arrhythmia was observed in 6 patients. Sinus bradycardia -LQTS was found in 3 (7.14%) of these patients, sinus tachycardia-LQTS in 1 (2.38%) and fetal arrhythmia - LQTS in 1 (2.38%) of these patients. Antiarrhythmic treatment was given to 24 of the patients (57.14%) in the hospital. 8 of the patients were treated with propranolol, 7 of them adenosine + amidarone + propranolol, 3 of them amidarone + propranolol, 3 of them adenosine + amidarone + propranolol + cardioversion, 2 of them adenosine and 1 of them adenosine + digoxin + propranolol + amiodarone has been applied. It was determined that 26 (61.9%) of the patients were not given any treatment at home, and 16 (38.1%) of them were given antiarrhythmic treatment at home. It was determined that all patients with SVT were given home treatment, the most preferred antiarrhythmic treatment was propranolol, and other agents were amiodarone and digoxin. In our study, the mean hospital stay of the patients was 13 days. Conclusion: Although neonatal arrhythmias are rarely seen in neonatal intensive care units, they may occur as a result of various cardiovascular, systemic and metabolic problems. In the neonatal period, arrhythmia can be seen between 1-5%. Neonatal arrhythmias usually occur as a continuation of arrhythmias in the fetal period. Neonatal arrhythmias usually occur as a continuation of arrhythmias in the fetal period. Therefore, prenatal diagnosis is important for early diagnosis and treatment of neonatal arrhythmias. Appropriate and timely treatment is life-saving in most cases in the long run.
Benzer Tezler
- Fonksiyonel tek ventriküllü hastalarda 'ardiopulmoner bypass'a girmeden yapılan ekstrakardiyak fontan ameliyatı
Başlık çevirisi yok
İLKSEN SÖYLER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisiİstanbul ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ERTAN ONURSAL
- Rat, deneysel tek taraflı inmemiş testiste gelişen hasarın mast hücre blokeri ile önlenmesi
Başlık çevirisi yok
ABDULLAH AÇIKGÖZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2007
ÜrolojiOndokuz Mayıs ÜniversitesiÜroloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RAMAZAN AŞÇI
- İkinci trimester maternal serum human koryonik gonadotropin'in tek başına veya alfa-fetoprotein ile birlikte artmış olduğu gebelerde obstetrik sonuçlar
Başlık çevirisi yok
FATMA NURGÜL AKTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık BakanlığıKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AHMET GÜLKILIK
- Yenidoğan supraventriküler taşikardilerinin izlemi ve transösofageal elektrofizyolojik çalışma uygulaması sonuçlarının geriye dönük değerlendirilmesi
Neonatal supraventricular tachycardia (SVT) and retrospective assessment of transesophageal electrophysiologic study (TEEPS) outcomes
ARZU ISMAYILOVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
KardiyolojiHacettepe ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TEVFİK KARAGÖZ
- Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde görülen aritmilerin retrospektif olarak değerlendirilmesi
The retrospective evaluation of arrhythmias in the neonatal intensive care unit
ÇİĞDEM BULUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiPediatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM İLKER ÇETİN