Meme cerrahilerinde otomatik gaz kontrol modu ile minimal akımın karşılaştırılması
Comparison of automatic gas control mode and minimal flow in breast surgery
- Tez No: 750682
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ÖZCAN PİŞKİN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 78
Özet
Amaç: Otomatik gaz kontrol (AGC) modu, düşük akımlı anestezi yönetiminde hedeflenen end-tidal anestezik ajan (EtAA) ve oksijen (O2) konsantrasyonlarının anestezi cihazı tarafından otomatik olarak sağlanması ile uygulanır. Çalışmamızda; meme cerrahilerinde AGC modu ve manuel gaz kontrolünün yapıldığı minimal akım tekniğinin inhaler anestezik ajan tüketimi-maliyet, hemodinami ve derlenme üzerine etkilerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Etik kurul onayı alınan prospektif randomize çalışmaya elektif şartlarda genel anestezi altında meme cerrahisi planlanan, Amerikan Anestezistler Derneği (ASA) I-II risk grubunda ve 18-65 yaş aralığında olan 90 hasta dahil edildi. Hastalar; AGC modu uygulananlar (Grup 1, n:30), manuel gaz kontrol modu ile minimal akım uygulananlar (Grup 2, n:30) ve manuel gaz kontrol modu ile orta akım uygulananlar (Grup 3, n:30) olmak üzere üç gruba ayrıldı. Rutin hemodinamik monitörizasyon, vücut sıcaklığı ve bispektral indeks (BİS) monitörizasyonu yapıldı. Preoksijenasyon sonrası tüm hastalara rutin anestezi indüksiyonu uygulandı. İdame sevofluran ve intravenöz (i.v) remifentanil infüzyonu ile sağlandı. Taşıyıcı gaz olarak medikal hava kullanıldı. Her üç grupta, 1.0 minimum alveolar konsantrasyon (MAK) değerine ulaşıldıktan sonra idamede sevofluran düzeyi BİS 40-60 arasında olacak şekilde ayarlandı. Hastaların indüksiyon öncesi ve ameliyat esnasında belirlenen zaman aralıklarında ortalama arter basıncı (OAB), kalp atım hızı (KAH), periferik oksijen satürasyonu (SpO2), BİS, inspire edilen sevofluran fraksiyonu (FiSEVO), ekspire edilen sevofluran fraksiyonu (FeSEVO), end-tidal karbondioksit (EtCO2), vücut sıcaklığı ve anlık tüketilen inhaler anestezik ajan miktarı kaydedildi. Ekstübasyon, derlenme, toplam cerrahi ve anestezi süreleri kayıt altına alındı. Her vaka sonunda toplam tüketilen inhaler anestezik ajan miktarı belirlendi ve maliyet analizi yapıldı. Bulgular: Grup 1'de saatlik sevofluran tüketiminin Grup 2 ve Grup 3'ten az olduğu (sırasıyla p0.05). Ekstübasyon öncesi vücut sıcaklığı ölçümlerinde Grup 1 değerlerinin Grup 2 ve Grup 3 değerlerinden yüksek olduğu (sırasıyla p=0.014, p=0.002), Grup 2 ve Grup 3 değerlerinin ise benzer olduğu saptandı. Ekstübasyon süresinin Grup 2'de Grup 1 ve Grup 3'ten daha uzun olduğu (sırasıyla p0.05). Sonuçlar: Hemodinami ve derlenme üzerine olumsuz bir etki göstermeyip inhaler anestezik ajan tüketimini azaltması nedeniyle AGC modu kullanımının manuel gaz kontrolünün yapıldığı minimal akım tekniğine göre daha üstün olduğu kanaatindeyiz.
Özet (Çeviri)
Aim: The automatic gas control (AGC) mode is applied by the anesthesia device automatically providing the targeted end-tidal anesthetic agent (EtAA) and oxygen (O2) concentrations in low-flow anesthesia management. In our study; we aimed to compare the effects of AGC mode and minimal flow technique with manual gas control on inhaler anesthetic agent consumption-cost, hemodynamics and recovery in breast surgeries. Materials and Methods: The prospective randomized study, approved by the ethics committee, included 90 patients aged 18-65 years, in the American Society of Anesthesiologists (ASA) I-II risk group, who were planned for breast surgery under general anesthesia under elective conditions. The patients were divided into three groups: AGC mode (Group 1, n:30), manual gas control mode with minimal flow (Group 2, n:30), and manual gas control mode with medium flow (Group 3, n:30). Routine hemodynamic monitoring, body temperature and bispectral index (BIS) monitoring were performed. Routine anesthesia induction was applied to all patients after preoxygenation. Maintenance was provided with sevoflurane and intravenous (i.v) remifentanil infusion. Medical air was used as the carrier gas. In all three groups, after reaching the minimum alveolar concentration (MAC) value of 1.0, sevoflurane level was adjusted to keep BIS value between 40-60 in maintenance. Mean arterial pressure (MAP), heart rate (HR), peripheral oxygen saturation (SpO2), BIS, inspired sevoflurane fraction (FiSEVO), expired sevoflurane fraction (FeSEVO), end-tidal carbon dioxide (EtCO2), body temperature and the amount of instantaneously consumed inhaler anesthetic agent were recorded before induction and intraoperative time intervals. Extubation, recovery, total surgery and anesthesia times were recorded. At the end of each case, the total amount of inhaled anesthetic agent consumed was determined and cost analysis was performed. Results: It was observed that hourly consumption of sevoflurane in Group 1 was less than Group 2 and Group 3 (p0.05). In the pre-extubation body temperature measurements, Group 1 values were found to be higher than Group 2 and Group 3 values (p=0.014, p=0.002, respectively), while Group 2 and Group 3 values were found to be similar. It was determined that the extubation time was longer in Group 2 than Group 1 and Group 3 (p0.05). Conclusion: We believe that the use of AGC mode is superior to the minimal flow technique with manual gas control, since it does not have a negative effect on hemodynamics and recovery and reduces the consumption of inhaler anesthetic agents.
Benzer Tezler
- Meme cerrahilerinde erektör spina plan bloğu yapılan hastalarda postoperatif dönemde ağrının değerlendirilmesi
Evaluation of pain in the postoperative period in patients who have erector spina plan block in breast surgery
GİZEM KARA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Anestezi ve ReanimasyonGazi ÜniversitesiAnesteziyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. METİN ALKAN
- Meme operasyonlarında preemptif yapılan erektör spina plan bloğunda 20 ML %0,375 bupivakain ile 30 ML %0,375 bupivakain enjeksiyonunun karşılaştırılması
A comparison of 20 ml 0.375% bupivacain and 30 ml 0.375% bupivacain injections in the preemptive erector spinae plane (ESP) block in breast surgery
ELIF OUNDE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
UZMAN FERHUNDE DİLEK SUBAŞI
- Meme küçültme cerrahisi olan hastalarda serratus anterior plan bloğunun ve modifiye pektoral sinir bloğunun kontrol grubuna göre postoperatif analjezik ihtiyacına etkisi ve etkinliklerinin karşılaştırılması
Comparison of the effect and efficacy of serratus anterior plane block and modified pectoral nerve block on postoperative analgesic consumption in patients undergoing breast reduction surgery compared to the control group
MERYEM KOÇAK ABA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Anestezi ve ReanimasyonSivas Cumhuriyet ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ONUR AVCI
- Meme koruyucu cerrahi geçirecek hastalarda pektoral blok tip II ile erektör spina plan bloğunun postoperatif analjezi üzerine etkilerinin karşılaştırılması
A comparison of the effects pectoral block TYPE II and erector spinae plane block on postoperative analgesia in patients TO Be subject to breast conserving surgery
TUĞBA KAYA KÜRTEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET EMİN ORHAN
- Titanyum kaplı polipropilen mesh kullanımının radyoterapi gören implant etrafındaki kapsül üzerine etkisi
Effects of titanium coated polypropylen mesh on periprosthetic capsular changes after irradiation
ALPEREN TEKİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiGazi ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERHAN TUNCER