Geri Dön

Meme koruyucu cerrahi operasyonlarında Tip-2 pektoral sinir bloku ile serratus anterior plan blokunun analjezik etkinlik ve cerrahi stress faktörleri açısından karşılaştırılması

Comparison of Type-2 pectoral nerve block and serratus anterior plane block in terms of analgesic efficiency and surgical stress factors in breast protective surgical operations

PDF İndir

  1. Tez No: 752886
  2. Yazar: SERHAT ALTUNDERE
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SENEM KORUK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
  6. Anahtar Kelimeler: Plan bloku, pektoral sinir bloku tip-2, serratus anterior plan bloku, meme koruyucu cerrahi, meme ca, cerrahi stress faktörleri, cerrahi stres
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 103

Özet

AMAÇ: Çalışmamızda Meme Koruyucu Cerrahisinde pectoral sinir bloku tip-2 (Grup PECSII) ve serratus anterior plan bloku (Grup SAPB) uygulanan hastalarda intraoperatif opioid gereksinimi, postoperatif 24 saatlik ağrı skorları, postoperatif ilk analjezi gereksinimine kadar geçen süre, cerrahi stress faktörlerinin kandaki düzeyleri, postoperatif bulantı-kusma (PONV) insidansı ve hemodinamik parametreler açısından karşılaştırılmaları amaçlandı. YÖNTEM: Prospektif ve randomize olarak planlanan çalışmaya etik kurul onayı aldıktan sonra Meme Ca nedeniyle opere olacak, ASA I-II-III ve yaşları 18-80 arasında olan 50 hasta dâhil edildi. Koagulopatisi olan, blok yapılacak bölgede yara ve enfeksiyonu olan, lokal anestezik ilaçlara alerjisi olan, mental retarde ve kooperasyonu kısıtlı olan, çalışmayı kabul etmeyen, pediatrik yaş grubu ve gebe hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Hastalar PECSII uygulanan (Grup PECSII) ve SAPB uygulanan (Grup SAPB) olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Hastalardan onam alındıktan sonra periferik oksijen saturasyonu (SpO2), EKG ve tansiyon monitorizasyonu yapıldı ve iki gruba da 0,02 mg/kg midazolam ile sedasyon sağlandı. Her iki gruba da USG eşliğinde 30 ml %0.25 bupivakain uygulandı. Pre-op, Post-op 1. Saat ve Post-op 24. saatlerde glukoz, CRP, kortizol, IL-6 ve TNF-alfa düzeylerini ölçmek amaçlı kan örneği alındı. Bloklar gerçekleştirildikten sonra genel anestezi uygulanan hastalara intraoperatif remifentanil kullanımı, post-operatif ağrı skorları, post-operatif bulantı ve kusma insidansı (PONV), hemodinamik parametreler, ilk kurtarma analjeziğine kadar geçen süre kayıt altına alındı. BULGULAR: Çalışmaya 50 hasta dahil edildi. Demografik veriler benzerdi. Gruplar arasında remifentanil sıklığı (p=0,417) ve dozu (p=0,687) açısından anlamlı farklılık izlenmedi. Postoperatif bulantı ve kusma (PONV) atak sıklığı açısından gruplar benzerdi (p=0,684). PECSII grubunun 1.saat ağrı skoru SAPB grubundan anlamlı derecede daha düşük iken (p=0,033) postop 4., 8. ve 24. Saatlerde anlamlı farklılık izlenmedi. PECSII ve SAPB grupları arasında preop, postop 1.saat ve 24.saat kan glukoz, kortizol, IL-6 ve TNF-alfa seviyeleri arasında anlamlı farklılık izlenmedi. PECSII grubunda postop 1.saat CRP seviyesi SAPB grubundan (p=0,019) daha yüksek izlenirken, preop ve postop 24.saat CRP seviyeleri açısından gruplar arası farklılık tesbit edilmedi. Her iki grupta da glukoz ve kortizol hariç giriş biokimyasal değerlerine göre postop 24. Saat değerleri açısından anlamlı artış kayıt edildi. Hemodinamik parametreler açısından gruplar arasında herhangi bir farklılık izlenmedi. SONUÇ: PECSII uygulanan hastalarda postoperatif 1.saatte VAS daha düşük saptansa da diğer saatlerde anlamlı farklılık göstermemesi nedeniyle her iki blokun da etkin analjezi sağladığı düşünüldü. Peroperatif remifentanil tüketimi açısından gruplar benzer bulundu. Yan etkiler açısından da gruplar arasında fark tesbit edilmedi. Postoperatif dönemde CRP' nin PECSII grubunda 1. Saat de anlamlı yüksek olması dışında cerrahi stress göstergeleri olan biokimyasal parametreler gruplar arası farklılık göstermedi. Bu çalışmada PECSII ve SAPB teknikleri arasında analjezik etkinlik, opioid tüketimi, yan etkiler ve cerrahi stres açısından belirgin farklılık tesbit edilmediğinden koruyucu meme cerrahisinde her iki yöntemin de güvenle kullanılabileceği kanaatindeyiz.

Özet (Çeviri)

AIM: Our study aims to find out, the difference between both field block groups (PECS-2 and SAPB )in terms of intraoperative opioid requirement, post-operative 24-hour pain scores, time to postoperative first analgesia requirement, incidence of postoperative nausea and vomiting (PONV), hemodynamic parameters as well as to compare blood levels of surgical stress factors. METHODS: The study, which was planned as a prospective and randomized study, included 50 patients, ASA I-II-III and aged between 18-80, who would be operated for Breast Ca after receiving ethics committee approval. Pediatric patients and pregnant patients who had coagulopathy, had wounds and infections in the area to be blocked, were allergic to local anesthetic drugs, had mental retardation and limited cooperation, refused to participate in the study, were not included in the study. The patients were divided into 2 groups as PECSII applied (Group PECSII) and SAPB applied (Group SAPB). After obtaining consent from the patients, peripheral oxygen saturation (SpO2), ECG and blood pressure monitoring were performed and sedation was provided with 0.02 mg/kg midazolam in both groups. 30 ml of 0.25% bupivacaine was administered to both groups under USG guidance. Blood samples were taken to measure glucose, CRP, cortisol, iL-6 and TNF-alpha levels at pre-op, post-op 1 hour and post-op 24 hours. Intraoperative use of remifentanil, post-operative pain scores, incidence of post-operative nausea and vomiting (PONV), hemodynamic parameters, and time to the first rescue analgesic were recorded in patients who underwent general anesthesia after the blocks were performed. RESULTS: 50 patients were included in the study. Demographic data were similar. There was no significant difference between the groups in terms of remifentanil frequency (p=0.417) and dose (p=0.687). The groups were similar in terms of the frequency of postoperative nausea and vomiting (PONV) attacks (p=0.684). While the 1st hour pain score of the PECSII group was significantly lower than the SAPB group (p=0.033), no significant difference was observed at the postoperative 4th, 8th and 24th hours. There was no significant difference in preoperative, postoperative 1st and 24th hour blood glucose, cortisol, IL-6 and TNF-alpha levels between PECSII and SAPB groups. While the postoperative 1st hour CRP level in the PECSII group was higher than the SAPB group (p=0.019), there was no difference between the groups in terms of preoperative and postoperative 24th hour CRP levels. In both groups, a significant increase was recorded in terms of postoperative 24th hour values according to the input biochemical values except glucose and cortisol. No difference was observed between the groups in terms of hemodynamic parameters. CONCLUSION: Although VAS was found to be lower at the postoperative 1st hour in patients who underwent PECSII, it was thought that both blocks provided effective analgesia, since there was no significant difference at other hours. While the groups were similar in terms of peroperative remifentanil consumption, no difference was found between the groups in terms of side effects. In the postoperative period, biochemical parameters, which are indicators of surgical stress, did not differ between the groups, except that CRP was significantly higher in the PECSII group at the 1st hour. Therefore, since there is no significant difference between PECSII and SAPB techniques in terms of analgesic efficacy, opioid consumption, side effects and surgical stress, we believe that both methods can be used safely in conservative breast surgery. KEYWORDS: Plane block, type-2 pectoral nerve block, serratus anterior plane block, breast conserving surgery, breast ca, surgical stress factors, surgical stress

Benzer Tezler

  1. Tez No

    649533

    Meme operasyonlarında preemptif yapılan erektör spina plan bloğunda 20 ML %0,375 bupivakain ile 30 ML %0,375 bupivakain enjeksiyonunun karşılaştırılması

    A comparison of 20 ml 0.375% bupivacain and 30 ml 0.375% bupivacain injections in the preemptive erector spinae plane (ESP) block in breast surgery

    ELIF OUNDE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    UZMAN FERHUNDE DİLEK SUBAŞI

  2. Tez No

    381915

    A cost effectiveness analysis to compare mastectomy versus lumpectomy using a fuzzy approach

    Mastektomi ve lumpektomi yöntemlerinin maliyet etkinlik analizi ile karşılaştırılmasında bulanık küme yaklaşımının kullanılması

    AYSUN AKTAŞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2015

    İstatistikİzmir Ekonomi Üniversitesi

    Uygulamalı İstatistik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÖZDE YAZGI TÜTÜNCÜ

  3. Tez No

    910456

    Meme koruyucu cerrahi geçiren ve adjuvan radyoterapi alan hastalarda oluşabilen meme ödeminin tedavisinde manuel lenf drenajının etkisi-randomize kontrollü çalışma

    The effect of manual lymph drainage in the treatment of breast edema that may occur in patients undergoing breast-conserving surgery and adjuvant radiotherapy - randomized controlled study

    FAİKA NUR ERKOL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Fizyoterapi ve RehabilitasyonAcıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi

    Genel Senoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NURAY ALACA

  4. Tez No

    931896

    Meme koruyucu cerrahi uygulanan hastalarda rutin yapılan reeksizyonun yeri

    Başlık çevirisi yok

    CEMAL HACIALİOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Genel CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN FEHMİ KÜÇÜK

  5. Tez No

    937061

    Meme koruyucu cerrahi ve implant ile meme rekonstrüksiyonu yapılan hastaların memnuniyetinin Breast-Q ölçeği iledeğerlendirilerek karşılaştırılması

    A comparison of the satisfaction of patients who underwent Breast conserving surgery and Breast reconstruction with implants evaluated with the Breast-Q scale

    GUDRAT ALIBALAYEV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Genel Cerrahiİstanbul Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA TÜKENMEZ

Geri Dön