Yoğun bakım ünitelerinde görsel, işitsel ve dokunsal mekân unsurlarının hasta mahremiyeti sınırları bağlamında değerlendirilmesi
Evaluation of visual, audious and tactic space factors in the context of patient privacy limits in intensive care units
- Tez No: 753096
- Danışmanlar: PROF. DR. SEZİN HATİCE TANRIÖVER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, İç Mimari ve Dekorasyon, Architecture, Interior Design and Decoration
- Anahtar Kelimeler: Hastane, Yoğun Bakım Üniteleri, Hasta, Mahremiyet, Görsel, İşitsel, Dokunsal, Konfor, Kontrol, Hospital, Intensivecare Unit, Patient, Privacy, Visual, Audial, Tactile, Comfort, Control
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Bahçeşehir Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İç Mekan Tasarımı Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 120
Özet
Kamusal alanlar arasında mekansal mahremiyet sınırlarına en çok ihtiyaç duyulan, fakat tanımı ve kontrolü en zor sağlanan alanlardan biri sağlık yapılarıdır. Sağlık yapıları din, dil, cinsiyet, statü gibi faktörler gözetmeksizin, insan sağlığını korumak üzere kamuya hizmet eden yapılar olarak tasarlanır. Sağlık yapılarında diğer kamusal mekanlardan farklı olarak, çeşitli kullanıcı gruplarının değişen ihtiyaçları nedeniyle hayatın akışı değişkendir. Hastane kullanıcılarından bir grup; rutin sağlık kontrolü, acil hayati risk içeren durumlar için mekanı kullanırken, bir diğer kullanıcı grubu olan tıbbi personel ise tıbbi destek sağlamak üzere sağlık yapılarını kullanmaktadır. Bu nedenle hastane kullanıcılarının mekanı kullanma sebepleri kişilere göre değişmektedir. Hastanelerin yoğun hayat akışında kullanıcılarına hizmet sağlarken, sağlık durumu riskli olan hasta grubu için sağlık durumunu ve konforunu korumak üzere her hasta için ortak olarak tanımlanabilecek“hasta sınırları”na ihtiyaç duyulmaktadır. Literatürde yer alan çalışmalar, sağlık iç mekanlarının hastanın iyileşme sürecine olumlu şekilde etkisi olabilmesi için mekansal faktörlerin fiziksel ve psiko-sosyal unsurlar olarak tümüyle ele alınması gerektiğini belirtmektedir. Fiziksel unsurlar görsel, işitsel ve dokunsal gizlilik kapsamında gürültü, iç mekan hava kalitesi, aydınlatma, mobilya, malzeme konularını kapsarken; psiko-sosyal unsurlar mahremiyet ve konfor konularını kapsamaktadır. Hastaların tedavi sürecinde mekandaki mahremiyet hissini sağlamak üzere, hastanın çevresinin kontrolünü destekleyen mekansal unsurlar görsel, işitsel ve dokunsal etkenler olarak tanımlanabilir. Görsel, işitsel ve dokunsal etkenlerden herhangi birinin eksikliği durumunda hasta mahremiyeti bütünüyle sağlanamamaktadır. Araştırmalar sonucunda sağlık yapılarında, hastanın hayati durumunu etkileyen tıbbi faktörlerden sonra ilk sırada tanımlanan problemlerin psiko-sosyal sorunlar olup, bunların hastanın mekanda bedensel kontrolünü sağlık personeline devretmesine bağlı mahremiyet ve kontrol eksikliği sebebiyle oluştuğu görülmüştür. Yatış süresi uzadıkça mahremiyet ihtiyacının daha da arttığı hasta tedavi ortamları arasında bu problemin en sık, çok yataklı birimlerde meydana geldiği belirlenmiştir. Çok yataklı birimler arasında ise bu sorunun en fazla 24 saatten uzun kalınan yoğun bakım ünitelerinde yaşandığı tespit edilmiştir. Hasta mahremiyetine dair yapılan çalışmalar sonucu hasta gizliliğine yönelik yapılı çevrenin önemi aşikar olsa da, çok az çalışmanın doğrudan bu birimlerin iç mekan tasarımının rolünü incelediği belirtilmiştir. Mahremiyet ve gizlilik ihlalini inceleyecek yeni araştırmalara açık bir şekilde ihtiyaç olduğu önemle vurgulanmıştır. Dolayısıyla bu çalışma, yukarıda etraflıca açıklanan konudaki sınırlı literatüre katkıda bulunmak amacıyla geliştirilmiştir. Çalışma, yetişkin yoğun bakım ünitelerinde yatan hastaların mahremiyeti için sağlık iç mekanlarında en büyük sorun olarak belirtilen görsel, işitsel ve dokunsal mahremiyeti, etik kurallar sebebiyle adı gizli tutulan bir sağlık kurumunun yetişkin yoğun bakım ünitesinde gerçekleştirilen bir saha çalışmasıyla ele alarak değerlendirmeyi amaçlamıştır. Saha çalışması kapsamında; araştırmacı tarafından belirlenen günlerde, seçilen katılımcı grubu, mekansal öğeler çerçevesinde gözlemlenmiştir.43 kişiden oluşan hasta grubu ile 3 ay süresince, anket (ölçek) yöntemiyle veri toplanmıştır. Röportaj yöntemiyle sağlık çalışanından yoğun bakımda hastanın kişisel mahremiyetine dair görüşleri doğrultusunda bilgi alınmıştır. Toplanan verilere dayanarak yapılan değerlendirme sonucunda yoğun bakım ünitesindeki görsel, işitsel ve dokunsal mekan unsurlarının, hastanın mahremiyetine önemli düzeyde etkisi olduğu tespit edilmiştir. Kişisel mahremiyetin ihlalinin, birincil olarak görsel, ikincil olarak işitsel, üçüncül olarak da dokunsal unsurların eksikliği ya da kontrolsüzlüğü sebebiyle gerçekleştiği; ve hastanın stres seviyesinde artışa neden olarak tedavi sürecine olumsuz yönde etki ettiği tespit edilmiştir. Görsel mahremiyetin ihlalinin sıklıkla hastalar arası bölücü elemanlar ve aydınlatma koşullarına bağlı geliştiği; işitsel mahremiyetin ihlalinin tıbbi cihaz ve mekandaki sirkülasyona bağlı oluştuğu, dokunsal mahremiyetin ihlalinin ise ısısal ve kokusal etkenler nedeniyle meydana geldiği görülmüştür. Hastaların, kişisel mahremiyetlerinin görsel, işitsel ve dokunsal etkenler tarafından ihlal edilmesinin tespitinde kültür, eğitim, cinsiyet ve inanç unsurları arasında anlamlı ilişkiler olduğu görülmüştür.
Özet (Çeviri)
Public spaces are defined where the person has a private space and social interaction. Healthcare environments are one of the most demanding among public spaces, but they are also the most difficult of all to define and control privacy. Healthcare environments are designed to serve the public to provide, protect and sustain human health regardless of religion, language, gender, status. Different from other public spaces, the flow of life is diverse in healthcare facilities. In order to provide and protect patients health and comfort, patients' privacy and control over the environment should be ensured. Studies indicate that many factors need to be handled as physical and psycho-social elements in order to have a positive effect on the healing process of the patient. The physical elements include noise, indoor air quality, lighting, furniture, materials; and the psycho-social elements cover the issues of privacy and comfort in the context of visual, audial privacy. The physical elements are formed primarily to meet the basic spatial needs of the function, personnel and patient. Psychosocial needs are satisfied by providing, protecting and sustaining the privacy and control of the patient over the environement. Patient's environment consists of visual, audial and tactile boundaries, which often very hard to control in healthcare environments during the treatment. In the absence or insufficiency of these boundaries, patient privacy and comfort cannot be fully achieved. According to researches, privacy becomes a critical issue when hospitalization prolonged, especially in multi-bed units, This problem especially occurs in intensive care units in stays more than 24 hours. Although the patient's privacy is proven to be particularly important in multi-bed wards, there are no guidelines for evaluating the privacy and comfort levels of the patients and standards focusing on this issue. Although the importance of the built environment for patient privacy is claimed in the compilation of related scientific research, it is also stated that very few studies directly examine the role of interior design for providing, protecting and sustaining patient privacy. Therefore additional research on this spastic topic is required. This study was developed to contribute to the limited literature on this topic. Study aimed to question the visual privacy which is mentioned as the major problem in the healthcare environments for the privacy of the patients in the intensive care units. As a result of the study, on the days determined by the researcher, the selected participant group was observed within the framework of spatial elements. Data were collected with the patient group consisting of 43 people by questionnaire (scale) method for 3 months. Information was obtained from the healthcare worker in line with his views on the patient's personal privacy in the intensive care unit using the interview method. As a result of the evaluation based on the collected data, it has been determined that the visual, auditory and tactile space elements in the intensive care unit have a significant effect on the privacy of the patient. The violation of personal privacy occurs primarily due to the lack or lack of control of visual, secondarily auditory, and thirdly tactile elements; and it has been determined that the patient has a negative effect on the treatment process by causing an increase in the stress level. Violation of visual privacy often develops due to dividing elements between patients and lighting conditions; It has been observed that the violation of auditory privacy occurs due to the medical device and the circulation in the space, while the violation of tactile privacy occurs due to thermal and olfactory factors. It has been observed that there are significant relationships between culture, education, gender and belief elements in the detection of the violation of the personal privacy of the patients by visual, auditory and tactile factors.
Benzer Tezler
- Antropometrik ölçümlerin ve işitsel-görsel geribildirimin pediatrik kardiyopulmoner resüssitasyon kalitesine etkisi; tek ve çift elle resüssitasyon başarısı
The effect of anthropometric measurements and auditory-visual feedback on pediatric cardiopulmonary resuscitation quality; one and two handed resuscitation success
MERVE BERBER MENENDİZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGazi ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OKŞAN DERİNÖZ GÜLERYÜZ
- Bronkopulmoner displazili prematüre bebeklerin okul çağı prognozu
Prognosis of premature infants with bronchopulmonary dysplasia at scholl age
MÜMİNE TÜRKSOYLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZGE ALTUN KÖROĞLU
- Yoğun bakım ünitelerinde bulunan klinik alarm sistemlerinin risk değerlendirmesi: Özel bir üniversite hastanesinde uygulama
Risk assessment of clinical alarm systems in intensive care units: A case study in a private university hospital
GÜL YALÇIN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Sağlık Kurumları Yönetimiİstanbul Medipol ÜniversitesiSağlık Sistemleri Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MELİS ALMULA KARADAYI
- Yoğun bakım ünitelerinde sedasyon-ajitasyon ve ağrı değerlendirmesinde kullanılan iki ölçüm aracının Türkçe'ye uyarlanması: Geçerlilik ve güvenilirlik çalışması
Adaptation of two measurement tools used to assess sedation-agitation and pain among patients in intensive care units into Turkish: A reliability and validity study
FATMA SILAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
HemşirelikEge Üniversitesiİç Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ASİYE AKYOL
- Evaluation of the architects' concern of the accessibility in intensive care units referring to evidence-based design
Mimarların yoğun bakım ünitelerinde erişilebilirlik konusundaki endişelerinin kanıta dayalı tasarıma başvurarak değerlendirilmesi
NEGAR SIOOFY KHOOJINE
Doktora
İngilizce
2020
MimarlıkOrta Doğu Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUALLA ERKILIÇ