Geri Dön

Femur diyafizer kırıklarında hidroksiapatit-borik asit ve hidroksiapatit- magnezyum kaplı kirschner telinin kırık iyileşmesi üzerine etkinliğinin histolojik, radyolojik ve biyomekanik olarak değerlendirilmesi

Hydroxyapatite-boric acid in femur diaphyzer fracturesand hydroxiapatite- magnesium coated kirschner wirehistological of its effect on fracture healing, radiological and biomechanic evaluation

  1. Tez No: 755893
  2. Yazar: ÇAĞLAR TUNA ISSI
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET NURİ KONYA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Tıp Eğitimi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 117

Özet

Amaç: Biyomedikal mühendisliği sayesinde üretilen, farklı bileşenlerin yer aldığı kaplama materyallerinin geliştirilmesini sağlayarak bunların kırık iyileşmesi üzerine olan etkilerini araştırmak amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda; ratların sağ femur kemiği diyafizer bölgesinde oluşturulan transvers kırıklarda, Hidroksiapatit (HA), Borik Asit (BA), Magnezyum (Mg) kombinasyonlarından üretilen Kirschner teli (K teli) ile kırık fiksasyonunun kırık iyileşmesi ve onarımına etkisi histolojik, radyolojik ve biyomekanik olarak araştırmaktır. Materyal Metod: Çalışmada ortalama yaşları 3 ay, ağırlıkları 250-300 mg olarak hesaplanan toplam 60 adet Wistar Albino türü rat kullanıldı. Deney hayvanları her grupta 12 adet rat olacak şekilde 5 gruba ayrıldı. Her grupta sağ femur diyafizer bölgesine transvers kırık oluşturuldu. Biyomedikal mühendisliği ile ortak çalışma sonrası çeşitli materyaller ile kaplanan K telleri her gruba özel olarak belirlendiği gibi intramedüller olarak uygulandı. Cerrahi sonrası kırık iyileşmesini değerlendirmek adına 6. hafta erken dönemde her gruptan 6 adet rat ve 12. hafta geç dönemde her gruptan 6 adet rat sakrifiye edildi. Deneklerin sayısı önceden yapılan çalışmalar ve istatistiksel anlamlarına göre grup başı en az 6 olarak hesaplandı ve güç analizi %95 olarak belirlendi. Kullanılan Wistar Albino türü denek hayvanlarının DNA benzerliği %99 olması çalışmamızın güç analizini kuvvetlendirmiştir. Gruplar, sakrifikasyon zamanlarına göre yüksek doz anestezik madde enjeksiyonu ile sakrifiye edildi. Sakrifikasyon sonrası ratlar radyolojik değerlendirmeye alındı. Radyolojik değerlendirmede Lane-Sandhu radyolojik skorlamasına göre değerlendirildi. Ardından ratların sağ femurları eksize edilerek histopatolojik çalışmaya tabii tutuldu. Materyaller %10'luk tamponlanmış formalinde 1 hafta süre ile fikse edildi. Fiksasyondan sonra materyaller %50'lik formik asit ve %20'lik sodyum sitrat çözeltilerinden hazırlanan solüsyonda dekalsifiye edildi. Dekalsifikasyon sonrası kemik doku örnekleri parafin bloklara gömülerek mikrotom ile 5-7 μm kalınlığındaki kesitler lamlar üzerine alındı. Bu kesitler Hematoksilen-Eozin ve Masson's Tricrom boyama yöntemiyle boyanıp, Huo ve Ark. kırık iyileşmesi skalasına göre değerlendirmeleri yapıldı. Tanımlayıcı analizler sunulurken ortalama, standart sapma, ortanca değerler kullanılmıştır. Normal dağılım göstermeyen (non-parametrik) değişkenler iki grup arasında değerlendirilirken Mann Whitney U Testi kullanılmıştır. İkiden fazla grupta normal dağılım göstermeyen sürekli değişken karşılaştırılmasında Kruskal-Wallis Testi kullanıldı. Kruskal-Wallis Testinin anlamlı bulunduğu durumlarda post-hoc analiz olarak Pairwise Comparisons testi kullanıldı. Bütün analizlerde IBM SPSS.23 programı kullanılmış ve anlamlılık düzeyi olarak p< 0.05 değeri kabul edilmiştir. Bulgular: Direk sitotoksisite testinde çalışmada kullanılan K teli materyallerinin hücre proliferasyonu üzerine toksik etki yaratmadığını saptandı. İndirek sitotoksisite testinde, çalışma sonuçlarına göre kontrol grubu içeren kuyucukların canlılık oranı % 100 olarak değerlendirildi. Bu verilerle çalışmada kullanılan K teli materyallerinin hücre proliferasyonu üzerine toksik etki yaratmadığı saptandı. Tüm gruplarda kırık iyileşmesinin histolojik skorlarında aynı grup içerisindeki 6. hafta ve 12. hafta deney grupları arasında anlamlı fark saptandı. Aynı gruplardaki 12.hafta deney gruplarının, 6.hafta deney gruplarına göre kırık iyileşmesinde anlamlı artış görüldü. Tüm gruplar 6. hafta ortalamaları ile karşılaştırıldığında HA + Mg kaplı K teli uygulanan 5. deney grubunun en yüksek değerde ve anlamlı olduğu görüldü. (p

Özet (Çeviri)

Purpose: It is aimed to investigate components produced by biomedical engineering which coated with different materials on fracture healing. In accordance with this purpose; Histological, radiological and biomechanical investigation of the effect of Kirschner wire (K wire) produced from Hydroxyapatite (HA), Boric Acid (BA) and Magnesium (Mg) combinations, on fracture healing and repair in transverse fractures formed in the diaphyseal region of the right femur bone of rats. Material and Method: A total of 60 Wistar Albino rats whose average age was calculated as 3 months included in the study. These rats were divided into 5 groups including 12 rats in each group. Then a transverse fracture created on the right femoral diaphyseal region on each rat. K wires which coated with various materials after collaborative work with biomedical engineering, were applied intramedullary to each group as determined specifically. In order to evaluate the fracture healing after surgery, 6 rats from each group in the early period of the 6th week and 6 rats from each group in the late period of the 12th week, were sacrificed. The number of subjects was determined as at least 6 per group according to previous studies and statistical significance, and the power analysis was determined as 95%. The DNA similarity of Wistar Albino animals used in the study was 99%, which clearly strengthened the power analysis of our study. The groups were sacrificed with high-dose anesthetic injection according to the time of sacrification. After sacrification, rats were evaluated radiologically. Lane-Sandhu radiological scoring was used in the radiological evaluation. Then, the right femurs of the rats were excised and subjected to histopathological study. The materials were hold on 10% diluted formalin for 1 week. After fixation, the materials were decalcified in a solution prepared from 50% formic acid and 20% sodium citrate solutions. After decalcification, bone tissue samples were placed in paraffin blocks and 5-7 μm thick sections were taken on slides with a microtome. These sections were stained with Hematoxylin-Eosin and Masson's Tricrom staining method, and evaluations were made according to the fracture healing scale of Huo et al. Mean, standard deviation, and median values were used while presenting descriptive analyzes The Mann Whitney U Test was used when evaluating variables which non-normally distributed (non-parametric) between the two groups. The Kruskal-Wallis Test was used to compare continuous variables that did not show normal distribution in more than two groups. Pairwise Comparisons test was used as post-hoc analysis when Kruskal-Wallis Test was found to be significant. IBM SPSS.23 program was used in all analyzes and p< 0.05 was accepted as the level of significance. Results: In the direct cytotoxicity test, it was determined that the K-wire materials used in the study did not have a toxic effect on cell proliferation. In the indirect cytotoxicity test, the viability rate of the tubes containing the control group evaluated as 100% according to the results of the study. With these data, it was determined that the K-wire materials used in the study did not have a toxic effect on cell proliferation. There was a significant difference in fracture healing in terms of histological score within the same group in all 6 and 12 weeks old experimental groups. A significant increase in fracture healing was observed in the 12th week experimental groups in the same groups compared to the 6th week experimental groups. When all groups were compared with the averages of the 6th week, it was seen that the 5th experimental group, in which HA + Mg coated K wire was applied, had the highest value and was significant. (p

Benzer Tezler

  1. Diyafizer femur kırıklarında yeni tasarım s-plak ile düz-plakların biyomekanik yönden karşılaştırılması; Ex-Vivo çalışma

    Biomechanical comparison of new design s-plates and flat-plates in diaphyseal femoral fractures; Ex-Vivo study

    MEHMET ÇATAKDERE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Veteriner HekimliğiAfyon Kocatepe Üniversitesi

    Cerrahi (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM DEMİRKAN

  2. Kedi ve köpeklerde uzun kemik kırıklarında minimal invaziv plak osteosentezi (MİPO) uygulamaları

    Application of minimal invasive plate osteosynthesis (MİPO) in dog and cats for long bone fractures

    MEHMET ÖZAY BEDİZCİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Veteriner HekimliğiKırıkkale Üniversitesi

    Cerrahi (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BARIŞ KÜRÜM

  3. Femur distal diyafiz kırıklarında medial ve lateral kenardan uygulanan plak-vida tespit yöntemlerinin biyomekanik karşılaştırılması: Deneysel çalışma

    The biomechanical comparison of medial and lateral sided plate-screw fixation methods used for distal femoral diaphyseal fractures: Experimental study

    FIRAT AL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Ortopedi ve TravmatolojiKocaeli Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. BİLGEHAN TOSUN

  4. Kedilerde karşılaşılan ekstremite uzun kemiklerinin kırıklarında modifiye eksternal fiksatör kullanımıyla sağaltım sonuçlarının klinik ve radyolojik değerlendirilmesi

    Clinical and radiological evaluation of the results of the treatment by using modified external fixator in extremities long bone fractures in cats

    MEHMET YEŞİLÖREN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Veteriner HekimliğiAnkara Üniversitesi

    Cerrahi (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MEHMET SAĞLAM