Geri Dön

Farabi'de bilgi-eylem ilişkisi: Ontolojik temelli bir inceleme

The relationship knowledge and action in Fârâbi: An ontolojical analyses

  1. Tez No: 762215
  2. Yazar: ZEYNEP BÜŞRA DEMİRÖRS
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. KAMİL SARITAŞ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 143

Özet

Fârâbi sudûr görüşlerinde Yeni Plâtoncu felsefe ile ilişkili olup Tanrı-âlem ilişkisinde gerçekleşen feyiz sürecini Tanrı'nın akıl olması ile ilişkilendirmiştir. Plotinus felsefesinin üçlü hipostaz şemasındaki aşkın“Bir”, Fârâbi felsefesindeki Tanrı'ya tekâbül etmektedir. Ancak Plotinus Bir'i yalnızca“Akıl”ile ilişkilendirip âleme onun aracılığıyla ilâhi bir varlık vermiş olup bu ilişkinin haricinde başka bir varlıkla irtibata geçmemiştir. Özellikleri ve fiilleri itibariyle soyut olan Bir, Fârâbi felsefesinde Aristoteles felsefesinin imkânlarıyla yeniden yorumlanmış ve bir senteze varılmaya çalışılmıştır. Döneminin hâkim astronomik kuramı olan Batlamyus Kozmolojisi de bu teorinin işlendiği varlık düzlemi olmuş ve ortaya Tanrı'dan âleme, âlemden insana seyreden bir sudûr süreci oluşmuştur. Bu sudûr sürecini başlatan ilke olması bakımından Tanrı“akıl”olmak ile ilişkilendirilmiş ve O'nun bilgisi kendisinden sonra tüm varlığın meydana gelmesinde fâil sebep olmuştur. Bu mânâda Tanrı hem varlık hem de bilgi itibariyle diğer varlıkları öncelemekte ve aynı zamanda O'nda bilgi-varlık özdeş olarak bulunmaktadır. Tanrı'nın varlığı bu bakımdan özel olup yetkinliği itibariyle varlığını diğer varlıklara da yetkinlik sırasînâ göre aktarmış ve her birinde Tanrı'dan varlığa gelmek mânâsında hem kendilerine has bir varlık yapısı hem de O'na dâir bir bilgi oluşmuştur. Tanrı'dan itibaren başlayan bu bilgi-varlık özdeşliği aşağı doğru inildikçe giderek mevzi kaybına uğramış ve ay üstü âlemde bilfiil akıl olma niteliğiyle ilerlerken ay altı âlemde bilkuvve akıl durumuna dönüşerek insan özelinde ele alınabilir olmuştur. Biz de bu çalışmamızda Tanrı'dan itibaren bilginin varlık kategorileri içinde nasıl bir derecelenme içine girdiğini araştıracak ardından bilginin eyleme dönüşmesi olarak ifâde ettiğimiz süreçte metafizik, kozmolojik ve insâni düzeye âit olmak üzere feyiz, hareket ve tedbir kavramlarını incelemeye çalışacağız.

Özet (Çeviri)

Fârâbi is related to Neo-Platonist philosophy in his emânâtion views, and he related the process of fayz that takes place in the God-realm relationship with God's being mind. The transcendent“One”in the triple hypostasis scheme of Plotinus philosophy corresponds to God in Fârâbi's philosophy. However, Plotinus only associated the One with“Reason”and gave a divine being to the world through him, and he did not contact any other being apart from this relationship. Bir, which is abstract in terms of its features and actions, has been reinterpreted in Fârâbi's philosophy with the possibilities of Aristotle's philosophy and a synthesis has been tried to be reached. Ptolemy Cosmology, which was the dominant astronomical theory of the period, was also the plane of existence on which this theory was processed, and a water process emerged from God to the realm, from the realm to the human. In terms of being the principle that started this emânâtion process, God was associated with being“reason”and His knowledge became the perpetrator in the formation of all existence after him. In this sense, God prioritizes other beings in terms of both existence and knowledge, and at the same time, knowledge-existence is identical in Him. The existence of God is special in this respect, and in terms of his competence, he transferred his existence to other beings in the order of competence, and in each of them, both a unique entity structure and knowledge about Him were formed in the sense of coming into existence from God. This knowledge-being identity, which started from God, gradually lost its position as one went down, and while it progressed as actually being mind in the superlunar realm, it became possible to be handled in the human context by transforming into a state of mind in the sublunar realm. In this study, we will investigate how knowledge enters into a gradation within the categories of existence starting from God, and then we will try to examine the concepts of enlightenment, movement and precaution, belonging to the metaphysical, cosmological and human level, in the process that we express as the transformation of knowledge into action.

Benzer Tezler

  1. Aristoteles'te ve Fârâbî'de özgür irade

    Aristotle and Fârâbî free will

    NAGİHAN SEYHAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    FelsefeDokuz Eylül Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİH TOKTAŞ

  2. Tommaso Campanella ve Thomas More'un ütopyalarının karşılaştırılması

    Comparing Thomas More and Tommaso Campanella's utopias

    MAHMUT AVCI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    FelsefeAtatürk Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. OSMAN ELMALI

  3. Farabi'de bilgi problemi

    Başlık çevirisi yok

    KAMİL KAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1986

    FelsefeMarmara Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NECİP TAYLAN

  4. Fârâbî'de bilginin kaynağı ve değeri problemi

    The problem of source and value of information in Fârâbî

    MEVLUDİN MUSTAFA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    FelsefeAnkara Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MÜFİT SELİM SARUHAN

  5. Farabi ve Leibniz'in bilgi teorilerinin mukayesesi

    Başlık çevirisi yok

    MEHMET ALİ SARI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    FelsefePamukkale Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MEHMET MEDER