Üçüncü basamak yoğun bakımda yatan sepsis hastalarında miyostatin düzeylerinin hastalık seyrine etkisi
The effect of myostatin levels on the progress of sepsis patients in third stage intensive care
- Tez No: 763808
- Danışmanlar: PROF. DR. TAYYİBE SALER
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
- Anahtar Kelimeler: Sepsis, Septik şok, Miyostatin, Sepsis, Septic shock, Myostatin
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Adana Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 79
Özet
Amaç: Sepsis, konağın enfeksiyonlara karşı aşırı yanıtına bağlı organ fonksiyon bozukluğuyla seyreden, mortalite ve hayatta kalanlar için ciddi morbiditeyle ilişkili yaygın bir hastalıktır. Sepsis içerisinde iskelet kas sisteminin de yer aldığı pek çok organ ve sistemi etkilemektir. Yoğun bakımda yatan sepsisli kritik hastalarda bu kaşeksi ve miyopati durumu, yoğun bakım ilişkili kas güçsüzlüğü olarak da adlandırılır. Bu durum hastaların iyileşmesini geciktiririr. Mekanik ventilatörden ayrılma, hastanede kalış süresi, yoğun bakım mortalitesi, morbidite üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Miyostatin TGF- β ailesinin bir üyesi olup, iskelet kası kütlesinin ve büyümesinin negatif düzenleyicisi olarak görev yapar. Miyostatin ve sepsisle ilişkili yapılan çalışmalar az sayıdadır. Biz bu çalışmamızda üçüncü basamak yoğun bakımda yatan sepsis tanılı hastalarda miyostatin düzeylerini değerlendirerek, hastalığın klinik seyri ile ilişkisini araştırmayı hedefledik. Gereç ve yöntem: Çalışmamız SBÜ Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi üçüncü basamak dahiliye yoğun bakımda yatan sepsis tanılı 110 hasta ve 58 sağlıklı kontrol üzerinde yapıldı. Hastalara sepsis tanıları son olarak 2021 yılında güncellenen Surviving Sepsis Campaign tarafından belirlenen tanımlamalar ile konuldu. SOFA skoru 2 puan ve üzeri olan hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların yatış SOFA ve APACHE II skorlama sistemleri puanları, biyokimyasal ve inflamatuar parametreleri ile miyostatin düzeyleri kaydedildi. Hastalardan; yatışın birinci gününde septik şok olan ve vazopressör alanlar ile entübasyon yapılarak mekanik ventilasyona bağlı takip edilen hastalar kaydedildi. Bu verilerin hastaların miyostatin düzeyleri ile ilişkisi incelendi. Sağlıklı kişilerin miyostatin düzeyleri ölçüldü ve hasta grubu ile olan ilişkisi incelendi. Bulgular: Tüm grupları beraber değerlendirdiğimizde yaş ile miyostatin düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir fark saptanmadı. Hasta grubu ile sağlıklı kontrol grubu arasında miyostatin düzeyleri karşılaştırıldığında istatistiksel anlamlı bir fark tespit edilmedi.Erkek hastalarda, yatışın birinci gününde vazopressör başlanan ve septik şoklu hastalarda miyostatin plazma düzeyleri daha yüksek saptanırken,entübasyon yapılan ve mortalite gelişen hastalarda ise plazma miyostatin düzeylerinin daha düşük olduğu saptandı. Bununla beraber yaş, yoğun bakımda kalış süresi, crp, albümin, SOFA ve APACHE II skorları ile miyostatin düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Hastaların miyostatin düzeyleri ile prokalsitonin arasındaysa zayıf bir pozitif korelasyon saptandı. Sonuç: Yoğun bakımda sepsis nedeniyle yatan hastalarda miyostatin serum düzeyleri ve klinik seyri ile ilgili yaptığımız çalışmamızda miyostatin düzeyinin, septik şok dışında, klinik seyre etki etmediği yönünde sonuçlar elde ettik. Mortalite ve hastaların entübe edilme durumuyla miyostatin düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı olmamakla beraber zayıf bir ilişki tespit edildi. Ancak bu ilişki de çalışmamızın plan aşamasındaki öngörüsünde olduğu gibi miyostatin artışıyla değil, miyostatin düzeyinin düşüklüğü ile ilişkiliydi. Eğer miyostatin düzeyi ile hasta aleyhine bir klinik seyir olacaksa bunun düşüşü ile değil artışı ile olabileceği kanaatindeyiz. Sepsis hastalarında bu değişken miyostatin seyrinin daha detaylı ve kapsamlı bir şekilde incelenmesi, bunun için gelecekteki tedavilere yön verecek çalışmalara öncülük edebilir. Böylece gelecekte sepsis hastalarının daha az mortal ve morbid olması hedeflenebilir.
Özet (Çeviri)
Aim: Sepsis, characterized by organ dysfunction due to the host's excessive response to infections is a common disease associated with mortality and significant morbidity for survivors. Sepsis affects many organs and systems, including the skeletal muscle system. This cachexia and myopathy in critically ill patients with sepsis in the intensive care unit is also called intensive care-associated muscle weakness. And this delays the recovery of patients. Weaning from mechanical ventilator has negative effects on hospital stay, intensive care mortality and morbidity. Myostatin is a member of the TGF-β family and acts as a negative regulator of skeletal muscle mass and growth. Studies on myostatin and sepsis are few. In this study, we aimed to evaluate the myostatin levels in patients with sepsis in the tertiary intensive care unit and to investigate its relationship with the clinical course of the disease. Material and method: Our study was conducted on 110 patients diagnosed with sepsis and 58 healthy control groups in the tertiary internal medicine intensive care unit of SBU Adana City Training and Research Hospita. The diagnosis of sepsis was made with the definitions determined by the Surviving Sepsis Campaign, which was last updated in 2021. Hospitalization SOFA and APACHE II scoring systems scores, biochemical and inflammatory parameters, and myostatin levels of the patients were recorded. Patients with a SOFA score of 2 points or more were included in the study.From patients; Patients with septic shock on the first day of hospitalization and followed up with mechanical ventilation by intubation with vasopressor fields were recorded. The relationship of these data with the myostatin levels of the patients was examined. Myostatin levels of healthy subjects were measured and their relationship with the patient group was examined. Results: When we evaluated all the groups together, there was no statistically significant difference between age and myostatin levels. No statistically significant difference was found when myostatin levels were compared between the patient group and the healthy control group. In male patients, myostatin plasma levels were found to be higher in patients with septic shock who started vasopressor on the first day of hospitalization, while plasma myostatin levels were found to be lower in patients who were intubated and died. However, no significant correlation was found between age, length of stay in the ICU, CRP, albumin, SOFA and APACHE II scores and myostatin levels. A weak positive correlation was found between the patients' myostatin levels and procalcitonin. Conclusion: In our study on myostatin serum levels and clinical course in patients hospitalized for sepsis in the intensive care unit, we obtained results that myostatin level did not affect the clinical course, except for septic shock. There was a weak correlation, although not statistically significant, between mortality and intubation status of patients and myostatin level. However, this relationship was not associated with an increase in myostatin as predicted in the planning stage of our study, but with a low level of myostatin. We believe that if there will be a clinical course against the patient with myostatin level, it may be due to its increase, not its decrease. A more detailed and comprehensive examination of this variable myostatin course in patients with sepsis may lead to studies that will lead to future treatments for this. Thus, in the future, it can be aimed to make patients with sepsis less mortal and morbid.
Benzer Tezler
- Yoğun bakımda yatan hastalarda ağız sağlığı ve etkileyen faktörler
Oral health in patients of intensive care and factors affecting
MUHAMMED ALİ ÇİFTÇİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
HemşirelikYozgat Bozok ÜniversitesiHemşirelik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ DİLEK EFE ARSLAN
- Çocuk yoğun bakım ünitesine kabul edilenhastalarda; C reaktif protein, kan glukoz vekan laktat düzeylerinin mortalite riskinibelirlemedeki prediktif değerininaraştırılması
Admitted to the pediatric intensive care unit in patients; C reactive protein, blood glucose and blood lactate levels affect the risk of mortality investigation of the predictive value in determination
SÜMEYRA ÖZTAŞ TÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÇELEBİ KOCAOĞLU
- Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi hastanesi çocuk yoğun bakım ünitesinde yatan hastaların retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of patients in the pediatric intensive care unit of Çanakkale Onekiz Mart University hospital
TAYYAR AYBERK BORAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATİH BATTAL
- Yoğun bakım hemşirelerinin santral venöz kateter ilişkili enfeksiyonların önlenmesinde kanıta dayalı uygulama farkındalıkları
Evidence-based practices awareness of intensive care unit nurses' in preventing central venous catheter associated infections
AYŞE SUSAM
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
HemşirelikSelçuk ÜniversitesiHemşirelik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SELDA ARSLAN
- Atatürk üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinde 2016–2019 yılları arasında takip edilen hastaların demografik ve klinik özelliklerinin değerlendirilmesi
Evaluation of demographic and clinical characteristics of patients followed up between 2016 - 2019 in Pediatric İntensive Care Unit of Atatürk University Medical Faculty
KENAN ÇETİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAtatürk ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HALİL KESKİN