Eski Türklerde doğa anlayışı
Understanding of nature in the ancient Turks
- Tez No: 764183
- Danışmanlar: PROF. DR. TUNCAY ÖNDER
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Kamu Yönetimi, Public Administration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kamu Yönetimi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 181
Özet
İlkel toplulukların kendiliğinden gelişen ve doğa-yanlı olarak tanımlanabilecek yaşayış biçimi, doğa-kültür olarak da adlandırılmaktadır. Bu çalışma, ilkel toplulukların yaşamlarını inceleyerek, doğa araçsallaştırmasının zihinsel kökenlerini ortaya çıkarmaya çalışmaktadır. Doğa-kültür topluluklarında insan, doğaya rakip değil, doğada bulunarak kendini dönüştüren bir varlıktır. Eski Türk toplumunda şaman, doğa ve insan arasında bir aracı/sözcü iken, topluluktan topluma geçişte dönüşüme uğrayan bir figür haline gelmiştir. Nihayetinde bu dönüşüm, doğa anlayışındaki farklılaşmanın da arkaik kökenlerini oluşturmaya başlamıştır. Şaman'ın zamanla topluluğun liderinin yanında siyasi bir figüre dönüşme süreci, diğer kabile ve topluluklara üstünlük kurma amacına koşut olarak gerçekleşmekte ve bahsi geçen dönüşümünü de hızlandırmaktadır. Ayrıca doğadan korkunun yönlendirdiği ve beslediği yıkım itkisi de toplumsal bilinç ve bilinçdışından beslenen bir olgudur ve bahsi geçen dönüşüm süreçlerini hızlandırıcı bir etkiye sahiptir. Karmaşık bir ağ yapısını andıran ve artık uygarlığımızın her unsuruna sirayet etmiş olan yıkım itkisinden kurtulabilmek ve bağlantıları yeni kavram ve olgularla düzenlemek oldukça zor bir iştir. Ancak eğer gerçekleşebilecekse, yalnızca 18.yüzyıla bakmak ve tekrar tekrar aynı şeyleri söylemek, yeni bir şeyle karşılaşmamızı sağlamayacaktır. Kökenleri gibi arkaik dönemlere uzanan, doğadaki varlığını anlamlandırarak kendini doğanın karşısında konumlandıran bilince ulaşmak için, doğa-kültürün birliğine, bir anlamda sözden de öncesine bakmak gerekmektedir. Dolayısıyla bu çalışma, doğaya farklı bakış açılarını daha iyi anlamak için eski Türk topluluklarındaki doğa anlayışının kökenlerini ele almanın öğretici olabileceğini ve bu sayede insanın doğayı yok etme itkisinin daha iyi anlaşılabileceğini savunmaktadır.
Özet (Çeviri)
The way primitive societies lived spontaneously and which can be described as nature-biased is also called nature-culture. By examining the lives of primitive communities, this study attempts to uncover the mental origins of nature's instrumentalization. In nature-cultural communities, man is not a competitor to nature, but a being that transforms himself by being in nature. In ancient Turkish society, the shaman was a mediator/spokesperson between nature and man, but he became a transformative figure in the transition from community to society. Eventually, this transformation began to constitute the archaic origins of the differentiation in the understanding of nature. The shaman's transformation into a political figure alongside the leader of the community over time takes place in parallel with his goal of establishing superiority over other tribes and communities and accelerates his aforementioned transformation. In addition, the urge for destruction, which is directed and nurtured by the fear of nature, is a phenomenon that feeds on social consciousness and the unconscious and has an accelerating effect on the aforementioned transformation processes. It is a very difficult task to get rid of the urge of destruction, which resembles a complex network structure and has now permeated every element of our civilization, and to organize the connections with new concepts and phenomena. If it can happen, just looking back at the 18th century and saying the same things over and over again won't make us encounter anything new. In order to reach the consciousness that goes back to archaic periods such as its origins and positions itself against nature by making sense of its existence in nature, it is necessary to look at the unity of nature-culture, in a sense, even before the word. Therefore, this study argues that in order to better understand the different perspectives on nature, it may be instructive to address the origins of the understanding of nature in ancient Turkic communities and thus the human urge to destroy nature can be better understood.
Benzer Tezler
- Yeşil Yol Projesinin Trabzon yaylaları üzerine etkileri
The effects of the Green Road Project on the plateaus of Trabzon
ÖMER FARUK EKŞİOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
TurizmGümüşhane ÜniversitesiTurizm İşletmeciliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HALİL İBRAHİM ZEYBEK
- Batı'da egemenlik kavramının gelişimi ve eski Türk egemenlik anlayışı
The Development of sovereignty in the west and the thought of sovereignty in ancient Turk
AYBARS PAMİR
- TRT repertuvarına kayıtlı Karadeniz bölgesi türkülerinde kuş motifleri
Bird motifs in the Black Sea region in folk song registered to TRT repertuvarine
BÜŞRA AYDIN
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Halk Bilimi (Folklor)Kütahya Dumlupınar ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MÜNİRE BAYSAN
- Eski Türk inanç sistemi kaynaklı uygulamaların ekoloji ile ilişkisi
The relationship between old Turkish belief system-based practices and ecology
BESTAMİ BOZOĞULLARINDAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Halk Bilimi (Folklor)Gaziantep ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET EROL
- Maaday-Kara Destanında yapı ve anlam
Structure and meaning in Maadai-Kara Epic
AHMET AKGÖL
Doktora
Türkçe
2021
Halk Bilimi (Folklor)Muğla Sıtkı Koçman ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÜMRAL DEVECİ