Defne yaprağı esansiyel yağının deneysel diyabetik yara iyileşmesine etkinliğinin incelenmesi
Investigation of the effectiveness of laurus nobilis (bay laurel) LEAF essential oil on experimental diabetic wound healing
- Tez No: 765516
- Danışmanlar: PROF. DR. AYNUR TÜREYEN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Hemşirelik, Endocrinology and Metabolic Diseases, Nursing
- Anahtar Kelimeler: Defne yaprağı, diyabetik ayak, deneysel model, yara, Laurus nobilis, diabetic foot, experimental model, wounds
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 133
Özet
Dünyada görülme sıklığı giderek artan diyabet ve diyabete bağlı gelişen, önemli bir morbidite-mortalite nedeni olan diyabetik ayak yarası; tıbbi yeniliklere rağmen günümüzde ciddi bir kronik komplikasyon olarak yerini korumaktadır. Bir diyabetlinin yaşamı boyunca diyabetle ilişkili ayak yarasının gelişme olasılığı yaklaşık %35'e varmaktadır ve yaraların tekrarlama olasılığı ise ilk bir yıl içinde %40 dolayında olabilmektedir. Yine alt ekstremite amputasyonlarının %85'i diyabetik ayak yarası nedeniyle olmaktadır. Bu ampütasyonlardan dolayı diyabetli hastalarda beş yıl içinde yaklaşık %90'ı bulan mortalite oranı bulunmaktadır. Kısacası diyabetik ayak yarasının bakımı ve tedavisi uzun süreli ve oldukça maliyetli olup, bireyin yaşam kalitesini de azaltmakta hatta ölümüne neden olabilmektedir. Günümüzde yara bakımında tüm tedavi ve bakım gelişmelerine rağmen istendik sonuçlara ulaşılamadığı için yeni yara bakım materyalleri ve etkili pansuman ürünleri arayışı hala devam etmektedir. Uygun maliyetli, ulaşılabilir ve etkili iyileşme sağlamak amacıyla yapılan bu çalışmada; defne yaprağı yağının diyabetik ayak yarasına etkisi incelenmiştir. Araştırma Ege Üniversitesi Laboratuvar Hayvanları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde, 8 Ocak-8 Şubat 2022 tarihleri arasında yapılmıştır. Çalışmada, 25 erkek- 25 dişi olmak üzere toplamda 50 adet 200-300 gram ağırlığında Wistar albino türü rat kullanılmıştır. Eşit cinsiyet dağılımı ile 30 diyabetik, 20 diyabetik olmayan olmak üzere iki gruba ayrıştırılmıştır. Çalışma esnasında sekiz rat çeşitli nedenlerle kaybedilmiştir. Bu nedenle çalışma diyabetik, 23 diyabetik olan-19 diyabetik olmayan olmak üzere toplam 42 rat ile devam edilmiştir. Diyabetik grubu oluşturmak için ratlar 50 mg/kg Streptozotosin ile indüklenmiştir. İndüklemeden sonra 24., 48. ve 72. saatlerde plazma glukoz düzeyi kontrol edilmiş 250 mg/dl olan ratlar diyabetik kabul edilmiştir. Çalışmada, tüm ratların sırt bölgesi orta hattında cerrahi işlemle eşkenar dörtgen şeklinde 1x1 cm çapında art arda birer cm arayla üç yara oluşturulmuştur. Her iki grupta da oluşturulan yaralara kontrol gruplarında hiçbir uygulama yapılmazken; diyabetik gruplardan birine defne yaprağı yağı ve diğerine serum fizyolojik ile; diyabetik olmayan gruplardan ise birine defne yaprağı yağı ile 21 gün boyunca günde bir kez olacak şekilde, aynı saatte birer damla ile pansuman yapılmıştır. 0., 7., 14. ve 21. günlerde yaralarının iyileşmesi makroskobik ve mikroskobik olmak üzere iki şekilde değerlendirilmiştir. Makroskobik olarak; fotoğraflanan yaraların ölçümleri kaydedilerek Walker formülü ile iyileşme yüzdesi hesaplanmıştır ve ayrıca İmageJ programı ile değerlendirme yapılmıştır. Haftalık alınan biyopsi örnekleri ise histopatolojik analizle mikroskobik düzeyde incelenmiştir. Diyabetik gruplarda defne yaprağı yağı ve serum fizyolojik pansumanı arasında yara iyileşmesi yönünden istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. Defne yaprağı yağı uygulanan ve herhangi bir girişim uygulanmayan diyabetik gruplar arasında da yara iyileşmesi yönünden anlamlı farklılık bulunmuştur. Benzer biçimde yara iyileşmesi açısından defne yaprağı yağı uygulanan hem diyabetik hem de diyabetik olmayan gruplar arasında istatistiksel anlamda farklılık bulunmuştur. Sonuç olarak; defne yaprağı yağının topikal uygulanması yara iyileşmesini tüm gruplarda hızlandırmıştır. Bunu; yara iyileşme sürecinde nötrofil düzeyini arttırarak, dermis oluşumunu erken dönemde sağlayarak, intraepitelyal ödemi ve mononükleer hücre düzeyini azaltarak, anjiyogenezisi tetikleyerek, inflamatuar ve proliferatif fazlarını destekleyerek sonuca yol açtığı tahmin edilmiştir. Preklinik faz çalışması olan bu araştırmanın yüz güldüren sonuçları doğrultusunda faz1 klinik çalışmaların yapılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Özet (Çeviri)
Despite medical innovations, diabetic foot wound, which is an important cause of morbidity-mortality and developing due to diabetes and diabetes and whose incidence is increasing in the world; remains a serious chronic complication today. During the lifetime of a patient with diabetes, the probability of developing a diabetes foot wound reaches approximately 35%, and the probability of recurrence of the wound can be around 40% within the first year. In addition, 85% of lower extremity amputations are due to diabetic foot wounds. Because of these amputations, patients with diabetes have a mortality rate up to 90% within five years. In summary, the care and treatment of diabetic foot wound is long-term and very costly, reducing the quality of life of the individual and even causing death. Today, despite all the management developments in wound care, the search for new wound care materials and effective dressing products still continues, since the desired results cannot be achieved. In this study, which was carried out in order to provide cost effectiveness, accessible and effective recovery the effect of Bay Laurel oil on diabetic foot wound was studied. The research was carried out at Ege University Laboratory Animals Application and Research Center between January 8 and February 8, 2022. In the study, a total of 50 Wistar albino rats weighing 200-300 grams, 25 male and 25 female, were used. They were randomly divided two groups as 30 diabetic and 20 non-diabetic with equal gender distribution. Eight rats were lost during the study due to various reasons. For this reason, the study continued with a total of 42 rats, including diabetic, 23 diabetic and 19 non-diabetic. Rats were induced with 50 mg/kg Streptozotocin to form the diabetic group. Rats with a controlled plasma glucose level of 250 mg/dl at 24th, 48th, and 72th hours after induction were considered diabetic. In the study, three rhombic wounds, 1x1 cm in diameter, were created successively at one cm intervals on the midline on the dorsum of rats by surgical procedure. While no treatment was applied to the wounds formed in both groups in the control groups; one of the diabetic groups with essential oil and the other with normal saline; On the other hand, one of the non-diabetic groups was dressed with Larus Nobilis L. oil once a day for 21 days, with one drop at the same time. The healing of wounds on the 0th, 7th, 14th and 21th was evaluated in two ways, macroscopic and microscopic. Macroscopically; the measurements of the photographed wounds were recorded and the percentage of healing was calculated with the Walker formula and also an evaluation was made with the ImageJ program. Weekly a biopsy samples were examined microscopically by histopathological evaluation. A statistically significant difference was found between bay laurel essential oil group and normal saline group in diabetic on wound healing. There was also a significant difference in wound healing between the diabetic groups to which laurel group was applied and other diabetics groups to which no intervention was applied. Similarly, a statistically significant difference was found between both diabetic and non-diabetic groups in which essential oil was applied in terms of wound healing. As a result; topical application of laurel leaf oil accelerated wound healing in all groups. Therefore, it has been estimated that laurel leaf oil leads to the results by increasing the neutrophil level in the wound healing process, providing the dermis formation in the early period, reducing the intraepithelial edema and mononuclear cell level, triggering angiogenesis, and supporting the inflammatory and proliferative phases. It is thought that it would be appropriate to conduct phase 1 clinical studies in line with the satisfactory results of this work, which is a preclinical phase study.
Benzer Tezler
- Ultrason destekli vakum emdirme yöntemi ile alabalık filetolarının defne esansiyel yağı ile zenginleştirilmesi
The enrichment of the trout fillets with laurel essential oil by the usage of ultrasound assisted vacuum impregnation method
MÜŞERREF GÜNAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Gıda MühendisliğiGümüşhane ÜniversitesiGıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CEMALETTİN BALTACI
- Fabrication and characterization of gelatin based active nanofibers by centrifugal spinning
Merkezkaç kuvvetiyle eğirme yöntemiyle jelatin bazlı aktif nanofiberlerin üretilmesi ve karakterizasyonu
GÜNEŞ SU GÜLER
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Gıda MühendisliğiOrta Doğu Teknik ÜniversitesiGıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERVET GÜLÜM ŞÜMNÜ
PROF. DR. SERPİL ŞAHİN
- Antimicrobial, antioxidant properties and chemical composition of some spices/herbs
Bazı baharat/bitkilerin antimikrobiyal, antioksidan özellikleri ve kimyasal bileşimleri
HATİCE YAVUZDURMAZ
Doktora
İngilizce
2013
Gıda Mühendisliğiİzmir Yüksek Teknoloji EnstitüsüGıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AYŞE HANDAN BAYSAL
- Defneyaprağı (Lauris nobilis) esansiyel yağının nanoemülsiyon formunun sitophilus granarius'a karşı insektisit etkisinin araştırılması
Investigation of insecticidal efficacy of the nanoemulsion form of bay leaf (Lauris nobilis) essential oil against sitophilus granarius
CİHAN SİRKE
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
ZiraatAtatürk ÜniversitesiTarımsal Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SEMRA ÇİÇEK
- Ege Bölgesinde yetişen defne bitkisi (Laurus nobilis)'nin yapraklarında bulunan esansiyel yağlardaki aroma bileşenlerinin incelenmesi
Determination of aromatic components found'in essential oilsof laurus nobilis growing in agean region
ÖZLEM POLAT
Yüksek Lisans
Türkçe
1998
Gıda MühendisliğiEge ÜniversitesiGıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEMİH ÖTLEŞ