Geri Dön

Tersiyer merkezde benign nedenlerle yapılan total laparoskopik histerektomi olgularında dren uygulamasının intraoperatif ve postoperatif sonuçlarının karşılaştırılması

Comparison of intraoperative and postoperative results of drain applying in case of total laparoscopic hysterectomy made for benign reasons in A tertiary center

  1. Tez No: 765879
  2. Yazar: NUR DERYA MALKAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SADIK ŞAHİN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: ​Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 73

Özet

Amaç: Bu çalışma tersiyer bir merkez olan hastanemizde benign nedenlerle yapılan total laparoskopik histerektomi olgularında dren uygulamasının intraoperatif ve postoperatif sonuçlarını karşılaştırmayı amaçlamıştır Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya 2020-2022 yılları arasında İstanbul Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde benign nedenlerle yapılan total laparoskopik histerektomi vakaları dâhil edilmiştir. Bu iki yılda toplam 637 tane total laparoskopik histerektomi yapılmış olup malign nedenler yapılanlar, 65 yaşından büyük hastalar, aynı seansta ek bir ameliyat yapılanlar çalışmaya dâhil edilmemiştir.415 tanesi çalışmanın şartlarını sağladığı için çalışmaya dâhil edilmiştir. Çalışmamızda benign nedenlerle total histerektomi olan hastalardan peroperatif dren konulmayan olgular kontrol grubu dren konulanlar vaka grubu olarak belirlenmiştir. Çalıma verileri Hastane İşletim Sistemi(HİS) ve hasta dosyalarından toplandı. Hastaların yaş, gravida, parite, doğum şekli, geçirilmiş batın cerrahisi, komorbiditesi, intraoperatif dren uygulanıp uygulanmadığı, drenin postoperatif kaçıncı gün çekildiği postoperatif gaz deşarjı süresi/gün şeklinde, endikasyon, ooferektomi yapılıp yapılmadığı yapıldıysa tek taraflı mı çift taraflı mı yapıldığı, patoloji sonucu, ameliyat süresi, preoperatif hemoglobin düzeyi, postoperatif 1.gün hemoglobin düzeyi, hastane kalış süresi/gün şeklinde, komplikasyon olup olmadığı, postoperatif kan transfüzyonu yapılması kaydedildi. Toplanan tüm bu veriler istatistiksel olarak analiz edilerek dren uygulaması yapılan ve yapılmayan gruplar arası farklılıklar kıyaslandı. Bulgular: Çalışma kapsamında incelenen 415 hastanın ortanca yaş değeri 49 (35-65) yıl iken, Gravida değeri 3 (0-11) ve Parite değeri 2 (0-8) olarak bulundu. NSD 138 vakada (%33,3) 2 iken, hastaların %30,8'inde geçirilmiş operasyon öyküsü, %75,7'sinde Ooferektomi, %66,7'sinde dren uygulaması mevcuttu. TLH yapılan hastalarda en sık endikasyonlar şu şekilde belirlemiştir. İlk sırada 166 hasta ile tedaviye dirençli anormal uterin kanama, ikinci sırada 59 hasta ile postmenapozal kanama sonra 53 hasta ile adneksiyel kitle 41 hasta ile aormal uterin kanama ve myoma uteri birlikteliği 37 hasta ile myoma uteri takip etmektedir. Çalışmamızda hastalar ameliyat sırasında dren uygulananlar ve uygulanmayanlar olarak iki gruba ayrılarak karşılaştırılmıştır. Operasyon süresi ve hastanede yatış süresi ile komplikasyon ve transfüzyon oranlarının dren uygulanan hastalarda uygulanmayanlara göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek olduğu saptandı (sırasıyla p=0.003, p=0.010, p=0.032 ve p=0.033). Yine benzer şekilde ek hastalık, ooferektomi ve postoperatif gaz deşarjı oranlarının gruplar arasında anlamlı fark yaratmadığı belirlendi (p>0.05) Dren uygulanan hastalarda preop. hemoglobin değerlerinin dren uygulanmayanlara göre düşük bir düzeyde olduğu, ancak bu farkın istatistiksel anlamlılık düzeyinde olmadığı belirlendi (p=0.059). Dren uygulanan hastalarda postoperatif hemoglobin değerlerinin dren uygulanmayanlara göre istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde düşük bir düzeyde olduğu belirlendi (p=0.036). Her iki grupta (dren uygulanan ve uygulanmayan) da postoperatif hemoglobin değerlerinin preoperatif hemoglobin değerlerine göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde düşük düzeylerde olduğu saptandı (sırasıyla p

Özet (Çeviri)

Objective: This study aimed to compare the intraoperative and postoperative results of drain application in cases of total laparoscopic hysterectomy performed for benign reasons in our tertiary center hospital. Materials and Methods: Total laparoscopic hysterectomy cases performed for benign reasons in Istanbul Zeynep Kamil Gynecology and Pediatrics Training and Research Hospital between 2020-2022 were included in this study. A total of 637 total laparoscopic hysterectomies were performed in these two years, and those who had malignant causes, patients older than 65 years of age, and those who had an additional surgery in the same session were not included in the study. 415 of them were included in the study because they met the conditions of the study. In our study, patients who underwent total hysterectomy for benign reasons, who did not have a peroperative drain, were determined as the control group, and those who were placed in the control group. Study data were collected from the Hospital Operating System (HIS) and patient files. Patients' age, gravida, parity, delivery type, previous abdominal surgery, comorbidity, whether an intraoperative drain was applied, the postoperative day the drain was removed, postoperative gas discharge duration/day, indication, if oophorectomy was performed, whether it was performed unilaterally or bilaterally, pathology result, operation time, preoperative hemoglobin level, postoperative 1st day hemoglobin level, hospital stay/day, whether there were complications, and postoperative blood transfusion were recorded. All these collected data were analyzed statistically and the differences between the groups with and without drain application were compared. Results: The median age of 415 patients examined within the scope of the study was 49 (35-65) years, the Gravida value was 3 (0-11) and the Parity value was 2 (0-8). While NSD was 2 in 138 cases (33.3%), 30.8% of the patients had a history of previous operation, 75.7% had oophorectomy, and 66.7% had drain application. The most common indications in patients who underwent TLH were determined as follows. Abnormal uterine bleeding resistant to treatment with 166 patients in the first place, postmenopausal bleeding in 59 patients in the second line, adnexal mass in 53 patients, aormal uterine bleeding in 41 patients and myoma uteri in 37 patients were followed by myoma uteri in 37 patients. In our study, the patients were divided into two groups as those who had a drain applied and those who were not, and were compared. The duration of the operation, the length of hospital stay, and the complication and transfusion rates were found to be statistically significantly higher in patients who received drains compared to those who did not (p=0.003, p=0.010, p=0.032 and p=0.033, respectively). Similarly, it was determined that the rates of additional disease, oophorectomy and postoperative gas discharge did not make a significant difference between the groups (p>0.05) Hb. values were lower than those who did not apply drains, but this difference was not statistically significant (p=0.059). Postoperative hemoglobin values were found to be statistically significantly lower in patients who received drains compared to those without drains (p=0.036). In both groups (with and without drains), postoperative hemoglobin values were found to be statistically significantly lower than preoperative hemoglobin values.(p

Benzer Tezler

  1. Doğum indüksiyonunda servikal olgunlaştırıcı çift balon(cook®) ile higroskopik dilatorün ( dilapan–s®) etkinlik ve güvenilirlik sonuçlarının karşılaştırılması

    The comparison of cervical ripening double balloon and higroscopic dilator (dilapan–s®) in labor induction

    ÖZGÜR KOÇAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ETHEM SERDAR YALVAÇ

    DR. ÖĞR. ÜYESİ NESLİHAN YEREBASMAZ

  2. Peripartum histerektomi yapılan plasenta previa totalis olgularında maternal morbidite ve komplikasyonların gözden geçirilmesi

    Review of the peripartum hysterectomy for placenta previa totalis case maternal morbidity and complications

    ÇAĞRI GÜVEN

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Kadın Hastalıkları ve DoğumEge Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MERT KAZANDI

  3. Dekolman plasenta hastalarındaki kısa dönem maternal morbidite ile ilişkili risk faktörlerinin değerlendirilmesi

    The evaluation of short-term maternal morbidity related risk factors in patients with abrupti̇on placenta

    RECEP KOCAKAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    UZMAN HABİBE AYVACI TAŞAN

  4. Tersiyer bir merkezde çift çıkımlı sağ ventrikül (ÇÇSV) kompleks kalp hastalarının klinik değerlendirilmesi

    Clinical evaluation of patients with double outlet RİGHT ventricle (DORV) complex HEART disease in a tertiary center

    SELİN YILDIRIM ARICI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. UTKU ARMAN ÖRÜN

  5. Tersiyer bir merkezde doğum yapan çoğul gebeliklerin retrospektif analizi

    Retrospective analysis of multiple pregnancies delivered in a tertiary care center

    HİDAYET VURAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Kadın Hastalıkları ve DoğumDicle Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ABDULKADİR TURGUT