Route selection behavior of shipping companies: An analysis for Arctic shipping routes
Denizcilik şirketlerinin rota seçim tutumları: Arktik deniz rotaları için bir analiz
- Tez No: 766992
- Danışmanlar: PROF. DR. OKAN TUNA
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Denizcilik, Ulaşım, İşletme, Marine, Transportation, Business Administration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Deniz İşletmeleri Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Denizcilik İşletmeleri Yönetimi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 312
Özet
Uluslararası ticaretin temel taşlarından olan ticaret rotaları yüzyıllardır önemini korumaktadır. Uluslararası ticaretin hem değer hem de ağırlık bakımından çoğunluğu denizyolu ile taşınmaktadır. Bu nedenle deniz ticaret rotalarının dinamik ve bileşenleri şirketler için önem arz etmektedir. Her ne kadar multimodal taşımacılık kapıdan kapıya hizmet sağlamak için bir zorunluluk olsa da deniz ticaretini destekler pozisyondadır. Diğer yandan kara veya demiryolu rotasında yaşanacak bir sorun birkaç firmayı etkileyecek olmasında karşın deniz yolu rotasında yaşanacak bir sorun tedarik zincirinin yapısını tamamiyle etkileyebilir. Bu duruma en somut örnek COVID-19 pandemisi ve Ever Given vakasıdır. Bu nedenle, deniz yolu rotalarının sağladığı avantajlar kadar barındırdığı riskler de gözetilmelidir. Bir rota kurulurken, yeni hizmet tasarım süreci devreye girmektedir. Yeni hizmet tasarımı, rotanın avantaj ve risklerinin yanısıra, talep, rota kapsamındaki hinterlantların deniz bağlantısı, politik ve yasal boyutlar, IMO yönetmelikleri gibi dış etkenlerin ve şirketin iç etkenlerinin devreye girdiği oldukça karmaşık ve çok boyutlu bir süreçtir. Neticesinde günümüzde 16 temel deniz nakliye rotası ve 500 dolaylarında servis bulumaktadır. Rota seçimi, bu mevcut alternatifler içerisinden en uygun olanının belirlenmesi işlemidir. Bir rotanın uygun olabilmesi için transit süre, hız kararı, hizmet ve planlama güvenilirliği ve güvenlik faktörleri hizmet yapısına uygun olmalıdır. Ancak en önemlisi maliyettir. Firmalar kar elde ederek varlıklarını sürdürürler ve maliyetleri azaltmanın yollarını ararlar. Küresel ısınmanın sonucunda kutup bölgesindeki yoğun erimelerle Arktik Okyanus'unda yeni deniz yolları belirmeye başlamıştır. Arktik nakliye rotaları şeklinde anılan bu dört rota büyük ekonomiler arasındaki mesafeyi ve transit süreyi ortalama %40 azaltmaktadır. Yakıt giderleri deniz operasyonlarının neredeyse yarısına tekabül etmektedir. Mesafenin kısalması giderlerde bir hayli azalma sağlarken, kısalan transit süre yıllık ortalama sefer sayısını arttırarak geminin sağladığı faydayı maksimize etmektedir. Ancak, Arktik rotaların potansiyel faydalarının yanı sıra, çevresel ve sosyal maliyeti de oldukça fazladır. Çevre, sefer, arama & kurtarma, teknik destek, haritalama vb. konularda mutlak bilgi mevcut değildir. Örneğin, Arktik bölgede gemi seferleri bölge ekolojisini olumsuz etkileyebileceği gibi, daha az yakıt tüketerek emisyon salınımını azaltacaktır. Bu gibi durumlarda rota seçim kriterlerinin yanı sıra, şirketlerin politika, tutum ve konuyu algılayışları ve paydaşların beklentileri rota seçiminde etkili olmaktadır. Bu doğrultuda, bu tezin amacı denizcilik şirketlerinin Arktik rotaların potansiyel fayda ve tehditleri karşısında rota seçim tutumlarını keşfetmek ve denizcilik şirketlerinin rota seçimindeki karar alma perspektiflerini ve önceliklerini göstermektir. Paydaşlar sosyal medyada duygu ve düşüncelerini açıkça ifade edebilmektedirler. Bu nedenle, çalışmanın amaç ve hedeflerine ulaşmak için önce sosyal medya üzerinden Duygu Analizi ve Tematik Analiz yapılmıştır. Sonrasında konunun amaç ve yapısına uygun olarak belirlenen kriterleri test etmek için DEMATEL ve Best-Worst Yöntemleri (BWM) karma bir şekilde kullanılmıştır. Sonuçlar, paydaşların büyük çoğunluğunun Arktik rotaların kullanımına karşı olduklarını ve bu konunun onların zihninde çevresel bir ikilem olarak konumlandığını göstermektedir. Ayrıca, bu rotaların paydaşların zihninde, çevresel hassasiyetler, şirketlerin tutum ve tavırları ve politika temalarını çağrıştırdığını göstermektedir. DEMATEL yönteminin sonuçları maliyet ve hizmetin en önemli boyutlar olduğunu, hinterlant ve emniyet & güvenlik boyutlarının diğer boyutlar üzerinde nedensel etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Etkisel Bağlantı İlişkisi Haritaları ise zaman ve maliyetin en etkisel boyutlar olduğunu söylemektedir. DEMATEL ve BWM yöntemlerinin entegrasyonu ile elde edilen sonuçlara göre ise, ekipman uygunluğu, planlama güvenilirliği, kapıdan kapıya hizmet, transit süre ve enerji etkinliği en öncelikli kriterler olarak gözükmektedir. Sonuçlar, 2030'lara kadar Süveyş kanalının, 2050'lere gelindiğinde ise Arktik rotaların ağır bastığını göstermektedir. Ancak, belirli dönemlerde belirli yük tipleri için iki rotanın entegrasyonunun uygun olabileceğini ifade etmek yanlış olmayacaktır. Bu çalışma, rota seçimi ve Arktik nakliye yazınına kıyasla pek çok açıdan yenilikçi bir yaklaşımla ele alınmıştır ve birçok ilki de bünyesinde barındırmaktadır. Örneğin, paydaşların Arktik rotalar karşısındaki hislerini ve düşüncelerini tanımlayan; Tedarik zinciri disiplininde sosyal medya verileriyle tematik analiz yapan; ve DEMATEL ve BWM yöntemlerini rota seçimi ve Arktik nakliye özelinde entegre eden ilk çalışmadır. Yine, bu çalışma kriterlerin belirlenmesi bakımından öncül bir yaklaşım sergilemektedir. Ek olarak, çalışmanın bulguları şirketlerin Arktik politikalarını ve sosyal medya stratejilerini açık bir şekilde anlatmaları noktasında çıkarımda bulunmaktadır.
Özet (Çeviri)
Trade routes, which are the keystone of international trade, have been maintaining their importance for centuries. The majority of international trade is transported by sea in terms of both value and tonnage. Thus, the main dynamics and components of trade routes are significant for companies. Soever multimodal transportation is a must for door-to-door service, it is positioned as supporting maritime trade. On one hand, a problem occurring on road or railway will affect a few companies, on the other hand, a problem occurring on seaway may corrupt the structure of supply chains. COVID-19 pandemic and Ever Given case are the epitomes of this situation. Therefore, it should be considered risks of a maritime trade route as well as its advantages. In establishing a route, new service design process steps in. New service design is a highly complicated and multidimensional process, where companies' internal factors and external factors such as demand, maritime connectivity of the hinterlands being served, political and legal dimensions, IMO regulations, etc. intercede alongside advantages and risks of the route. Consequently, today there are 16 main maritime shipping routes with around 500 services. Route selection is the transaction of determining the most convenient one within alternatives. A route to be convenient, transit time, speed decision, service and schedule reliability, and security factors must be suitable to the service structure. However, the most important one is cost. Companies can survive by making a profit and they seek ways of decreasing costs. As a result of global warming, new maritime shipping routes have become visible after intense ice melts in the Arctic Ocean. These four routes, called Arctic Shipping Routes (ASR), reduce the distance and transit time between big economies on average. Bunker expenditures compose almost half of the shipping operation costs. In this way, a shorter distance provides a fair sum of total costs while a shorter transit time maximizes the utility of a vessel by the increasing number of annual voyages. Nevertheless, besides their potential benefits, the environmental and social costs of the ASR are pretty much. There is no exact knowledge about the environment, navigation, search & rescue, technical aids, charts, etc. For instance, voyages in the Arctic Region may negatively affect the ecology of the region, a significantly less fuel consumption will diminish emissions release in other respects. In such situations, policies, behaviors, and perceptions of companies and expectations of stakeholders are effective in addition to route selection criteria. Within this direction, the aim of this dissertation is to find out the route selection behavior of shipping companies against the potential benefits and threats of Arctic Routes and to illustrate the decision-making perspectives and priorities of shipping companies in route selection. Stakeholders openly express their opinions and feelings. Therefore, in order to reach the aims and objectives of the study, first, Sentiment Analysis and Thematic Analysis have been conducted on social media data; then DEMATEL and Best-Worst Method (BWM) have integratedly been used to test the criteria that have been determined in compliance with purpose and structure of the topic. The results show that the majority of stakeholders are against Arctic shipping and this issue is positioned as an environmental dilemma on their minds. Moreover, the results show that ASR evoke the themes of environmental considerations, business attitudes & behaviors, and policy in stakeholders' minds. The results of DEMATEL method reveal that cost and service dimensions are the most important dimensions, hinterland and safety & security dimensions have causal effects over other dimensions. Influential Network Relation Maps also say time and cost are the most influential dimensions. According to the results obtained with the integration of DEMATEL and BWM, equipment availability, schedule reliability, door-to-door service, transit time, and energy efficiency come out as the criteria having the highest priorities. The findings indicate that Suez Canal outweighs ASR by 2030, and ASR will turn the scale when it comes to the 2050s. In any event, it will not be wrong to state that it would be convenient for both routes to be interchangeably used in specific periods and for specific cargo types. This study was handled with an innovative approach on several counts compared to route selection and Arctic shipping literature; embodies many initiatives. For instance, it is the first paper that identifies the feelings and opinions of stakeholders towards ASR; conducts thematic analysis by using social media data in the supply chain discipline; hybridizes DEMATEL and BWM specific to route selection and Arctic shipping. Again, this study displays a premise approach in terms of determining criteria. Additionally, the findings have the potential for shipping companies to clarify first their Arctic policies and second their social media-based engagement strategies.
Benzer Tezler
- Alışveriş merkezlerindeki mağazaların satış yoğunluğunun mekansal dizim yöntemiyle irdelenmesi
The examination ofsales density of stores in shopping malls by space syntax method
ELİF TAVUKÇUOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALPER ÜNLÜ
- Üretim kaynakları planlaması
Başlık çevirisi yok
H.MELEK TEZGEL
Yüksek Lisans
Türkçe
1996
Endüstri ve Endüstri Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiDOÇ.DR. FÜSUN ÜLENGİN
- Etibakır Küre İşletmesi yeni maden sahasının jeolojik ve jeomekanik yer altı modellemesi
Geological and geomechanical underground modeling of Küre Etibakir new mine area
DUYGU DEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Jeoloji Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MAHİR VARDAR
- Kapalı mekandaki acil durum senaryosunda tahliye alanlarının incelenmesi
Examination of evacuation areas in an indoor emergency scenario
MEHMET RAŞİD ÜÇKARDEŞLER
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Bilim ve Teknolojiİstanbul Teknik ÜniversitesiBilişim Uygulamaları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HİMMET KARAMAN
- İstanbul Boğazı'nda bulunan setaselerin deniz trafiği ile ilişkileri üzerine incelemeler
Investigation on the interactions between cetaceans and marine traffic in the Istanbul strait
AYLİN AKKAYA BAŞ
Doktora
Türkçe
2014
Deniz Bilimleriİstanbul ÜniversitesiTemel Bilimler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BAYRAM ÖZTÜRK