The effects of translanguaging pedagogy on listening and reading comprehension and learners' perspectives on translanguaging in an EFL context
Yabancı dil olarak İngilizce öğrenimi bağlamında diller arası geçişlik pedagojisinin dinlediğini ve okuduğunu anlamaya etkisi ve öğrencilerin görüşleri
- Tez No: 768428
- Danışmanlar: PROF. DR. YONCA ÖZKAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
- Anahtar Kelimeler: İngilizce öğretimi, diller arası geçişlik, diller arası geçişlik pedagojisi, çok dillilik, diller arası geçişlik araları, diller arası geçişli dinleme ve okuma aktiviteleri, English language teaching, translanguaging, translingual pedagogy, multilingualism, translingual breaks, translingual reading and listening tasks
- Yıl: 2022
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Çukurova Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 303
Özet
Diller arası geçişlik pedagojisinin 'diller arası geçişli dil sınıfları' oluşturma amacıyla dil sınıflarına entegre edilmesi 'değişken dil süreci' veya 'sabit dil' yaklaşımı olmak üzere iki yaklaşım yoluyla olabilmektedir. 'Değişken dil süreci' yaklaşımı etkili iletişim için tüm dil bilimsel ve göstergebilimsel birikimin kullanılmasını teşvik ederken 'sabit dil' yaklaşımı farklı dilleri sosyal gerçeklikler olarak kabul eder ve bir dilden diğerine geçişlerin çok dilli bireyler için doğal olduğunu savunur. Sabit dil yaklaşımı eğitimsel veya iletişimsel amaçlarla diller arası geçişliği teşvik eder. Odak noktasında daha fazla dilbilimsel özellikler bulunduğu için 'sabit dil' yaklaşımı, diller arası geçişlik pedagojisinin yabancı dil olarak İngilizce öğrenimi bağlamında kullanılabilmesi açısından daha uygun bir yaklaşım olabilir. Sabit dil yaklaşımını kullanan hem nitel hem de nicel veriler içeren bu yarı deneysel çalışmanın iki temel amacı vardır. İlk olarak, Türkiye yabancı dil olarak İngilizce öğretimi bağlamında diller arası geçişlik ile ilgili inançları ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. İkinci olarak, yabancı dil olarak İngilizce öğretimi bağlamları için derste kullanılabilecek bir diller arası geçişlik tekniği önererek, pedagojinin dil öğrenenlerin dinleme ve okuduğunu anlama üzerindeki etkilerini araştırmaktadır. Araştırma, Türkiye bağlamında, üniversite düzeyinde İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin diller arası geçişlik inançlarını ortaya çıkardığı için önemlidir. Diller arası pedagoji ile dinleme ve okuma aktiviteleri tasarlamak için pratik bir teknik sunmakta ve uygulama yoluyla sadece hedef dilin kullanıldığı dinleme ve okuma aktivitelerini ve diller arası geçişlik pedagojsinin kullanıldığı aktiviteleri karşılaştırmaktadır. Ayrıca, diller arası geçişlik pedagojisinin dinlediğini anlama üzerindeki etkisini EFL bağlamında inceleyen ilk çalışmalardan biridir. Katılımcılar, bir Türk üniversitesindeki 56 orta seviye İngilizce hazırlık programı öğrencileridir. Kontrol grubunda 30, deney grubunda 26 öğrenci bulunmaktadır. İlk olarak, diller arası geçişlik ile ilgili inançlar bir anket ile incelenmiş ve kontrol grubunda yalnızca İngilizce kullanılabilen beş okuma ve beş dinleme görevi gerçekleştirilmiştir. Deney grubunda diller arası geçilik pedagojisi ile aynı aktiviteler yapılmıştır. Öğrenciler her bir dinleme ve okuma aktivitesinde, kontrol ve deney gruplarında aynı olan on soruyu yanıtlamışlardır. Aktiviteler sırasında araştırmacı, öğretmen/araştırmacı günlüğü tutmuştur. Sorulara verilen cevaplar üzerinden iki grubun dinleme ve okuduğunu anlama durumları istatistiksel olarak karşılaştırılmış, bunun yansıra araştırmacı tarafından tutulan günlükler sayesinde her iki grup niteliksel olarak karşılaştırılmıştır. Kontrol grubunun tek dilli yapılan aktivitelerde yaşadığı zorluklar açık uçlu bir anket ile ortaya konmuştur. Başka bir açık uçlu anket deney grubuyla yapılmış ve bu anket ile, diller arası geçişlik pedagojisinin, tek dilli bir bakış açısıyla yapılan dinleme ve okuma aktivitelerindeki zorlukların üstesinden gelip gelemeyeceğini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Bulguları güçlendirmek için deney grubundan dokuz gönüllü katılımcı ile bir görüşme yapılmıştır. Veri analizleri, katılımcıların çoğunlukla öğretim süreçlerinin netliği ve etkililiği için diller arası geçiliğe yönelik destekleyici fikirlerini ve diller arası geçişlik uygulamasından sıklıkla faydalandıklarını ortaya çıkarmıştır. Okuma ve dinleme puanlarının istatistiksel olarak karşılaştırılması, dinleme görevlerinden birinde önemli bir farklılığa işaret etmiş, bu da diller arası pedagojinin dinleme becerilerini öğretmek için faydalı olabileceğini göstermiştir. Nitel verilerin analizi, yalnızca hedef dil kullanılan aktivitelerde yaşanan bazı zorlukların, diller arası geçişli bir bakış açısıyla üstesinden gelinebileceğini göstermiştir. Öğrenciler çoğunlukla zor cümleler, kelime bilgisi ve konuyla ilgili bilgi paylaşımı için diller arası geçişlik uygulamasını tercih etmişlerdir. Analiz, katılımcıların pedagojiyi öğrenme için nasıl kullanacakları konusunda deneyim veya bilgiden yoksun olabileceklerini göstermiştir. Isınma, aktivite ve tekrar adımlarını içeren diller arası geçişlik pedagojisi aracılığıyla dinleme ve okuma görevleri tasarlamanın, dinleme ve okuma ikili çalışma etkinlikleri için verimli olabileceği bulunmuştur. Çalışma, ideal ile uygulama arasında da bazı boşluklar olabileceğini göstermiştir. Öğrenciler, dinleme ve okuma görevlerinde ikili veya grup çalışması etkinliklerini hedef dilin pratiği açısından bir fırsat olarak görse de anadile geçişlerin yapıldığı deney grubu hem ana dilde hem de hedef dilde daha aktif bulunmuştur. Öğrencilerin en büyük endişesi, hedef dil sınıfında ana dili kullanımı alışkanlığı geliştirmek olarak bulunmuş; bu da planlayıcılar ve öğretmenler tarafından yabancı dil sınıfında ana dili kullanmak için ayrılan zamanı planlama konusunun önemini vurgulamıştır. Elde edilen bulgulara göre diller arası geçişlik uygulamasının yabancı dil olarak İngilizce bağlamında başarılı olabilmesi için çıktının her zaman hedef dilde olması ve ana dile ayrılan sürenin sınırlı olması gerekmektedir.
Özet (Çeviri)
Integrating translanguaging pedagogy into language classes to create 'translanguaged language classes' can be possible through adopting one of the 'fluid languaging' or 'fixed language' approaches. Fluid languaging approach encourages the use of all linguistic and semiotic repertoires for effective communication whereas fixed language approach accepts different languages as social realities and suggests that transfers from one language to another is natural for multilingual people. It promotes switches among known languages for communicative and educational purposes. The focus is more on linguistic repertoire in the fixed language approach; therefore, it might be more appropriate approach to use while designing the classes with a translanguaging pedagogy in EFL context. Through using 'fixed language approach, this quasi-experimental study with both quantitative and qualitative data has two main purposes. Firstly, it aims to reveal beliefs for translanguaging in the Turkish EFL context. Secondly, it investigates the effects of translingual pedagogy on language learners' listening and reading comprehension by proposing a translanguaging technique for the EFL contexts. The study is significant because it is one of the few studies investigating the translanguaging beliefs of learners at tertiary level in a Turkish context. It presents a practical technique for designing listening and reading tasks with translingual pedagogy and compares monolingual and translingual perspectives through an intervention. Moreover, it is one of the first studies examining the effect of translingual pedagogy on listening comprehension in the EFL context. The participants were 56 intermediate-level English preparatory program EFL learners at a Turkish university. There were 30 learners in the control group, whereas 26 were in the experimental group. First, beliefs about translanguaging were examined through a questionnaire, and five reading and five listening tasks were conducted with a monolingual perspective in the control group. The same tasks were conducted with translingual pedagogy in the experimental group. Learners answered the same ten comprehension questions in each task. During the tasks, the researcher kept teacher/researcher journals. The listening and reading comprehension of the two groups were compared statistically through the answers to the questions and both groups were compared qualitatively through the data from the journals. The difficulties that the control group had with a monolingual perspective were found with an open-ended questionnaire. Another open-ended questionnaire was conducted with the experimental group to answer whether adopting a translingual perspective can overcome difficulties in the listening and reading tasks with a monolingual perspective. An interview with nine voluntary participants from the experimental group was conducted to triangulate the data. The triangulated data analysis indicated participants' supporting ideas for translanguaging for clarity and efficacy of mostly teaching processes and their frequent translanguaging practices in English classes. The statistical comparison of reading and listening scores indicated a significant difference in one of the listening tasks, suggesting that translingual pedagogy might be promising for teaching listening skills. The analysis of the qualitative data demonstrated that some of the difficulties experienced with a monolingual perspective can be overcome with a translingual perspective. Learners mostly prefer translanguaging for difficult sentences, vocabulary and sharing background knowledge about the topic. They might lack experience or knowledge on how to use the translanguaging pedagogy for learning, therefore designing listening and reading tasks through translingual pedagogy with preview, view, and review steps might be efficient for listening and reading pair work activities. The study indicated some gaps between the ideal and the practice as well. Although learners consider pair or group work activities in listening and reading tasks an opportunity for practice, the experimental group was more active in all phases in their native languages and the target language. Learners' biggest concern was developing a habit of using the native language in the target language class, which might warn planners and teachers to plan allocated time for using the native language in a foreign language class. The final product must always be in the target language, and the time allocated for the native language must be limited, according to the findings.
Benzer Tezler
- A new strategy to develop EFL learners' speaking skills and to increase willingness to communicate: Translanguaging pedagogy
İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin iletişim kurma istekliliğini artırma ve konuşma becerilerini geliştirmek için yeni bir yöntem: Diller arası geçiş pedagojisi
AFİFE GÜLVEREN
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Eğitim ve ÖğretimNecmettin Erbakan ÜniversitesiYabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ TUBA YILMAZ
- Translanguaging pedagogy in EFL lessons to leverage multilingual refugee students' social skills and academic success and support their integration
Çok dilli mülteci öğrencilerin sosyal becerilerini ve akademik başarılarını arttırmak ve entegrasyonlarını desteklemek için yabancı dil olarak İngilizce derslerinde dillerarası pedagoji
ESMA YILDIRIM
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Eğitim ve ÖğretimNecmettin Erbakan ÜniversitesiYabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ TUBA YILMAZ
- Using translanguaging to teach vocabulary to primary school students
Diller arası geçişliliği kullanarak ilkokul öğrencilerine kelime öğretimi
PERİM DÖNBAK
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
İngiliz Dili ve Edebiyatıİstanbul Aydın Üniversitesiİngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ AYŞE BETÜL TOPLU
- My language learning, using, and researching stories: Critical autoethnography of socialization
Başlık çevirisi yok
UFUK KELEŞ
- Broiler sürülerinde cinsiyet gruplarının ayrı büyütülmeleri ve erken dönemde kısa süreli yem kısıtlamasının verim özelliklerine etkisi
The Effects of sex separate rearing and early feed restriction on some production characteristics of broilers
FATİH ATASOY
Doktora
Türkçe
1997
Veteriner HekimliğiAnkara ÜniversitesiZootekni Ana Bilim Dalı
PROF. DR. F. TAHİR AKSOY