Major depresyon tanılı hastalarda yüz yüze ve internet tabanlı uygulamalar üzerinden yapılan psikiyatrik görüşmelerin iyileşme üzerine etkisinin karşılaştırılması
Comparison of the effects of psychiatric interviews made through face-to-face and internet-based applications on recovery in patients diagnosed with major depression
- Tez No: 769373
- Danışmanlar: PROF. DR. VESİLE ŞENTÜRK CANKORUR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 116
Özet
Depresyon, toplumlarda sık saptanması ve işlevsellikte kayıplara sebep olması nedeniyle ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Ayrıca tüm dünyada iş gücü kaybıyla geçen yıllara en çok sebep olan ikinci hastalıktır. Depresyon tanısı konmuş kişilerin intihar sonucu gerçekleşen ölümleri de düşünüldüğünde; depresyon tüm dünyada en ağır hastalık yüküne sahip hastalıklardan olup, sonraki yıllarda ilk sıraya yükseleceği tahmin edilmektedir. COVID-19 pandemisinin ruhsal sağlık sorunlarını daha da kötüleştirmiş olabileceğine dair bazı kanıtlar mevcuttur. Araştırmalar, depresif belirtilerde orta derecede bir artış olduğunu belirtirken, ruh sağlığı hizmetlerine başvuruların pandemi döneminde beklenenden önemli ölçüde düşük olması, pandemi nedeniyle olası bir karşılanmamış ihtiyacı düşündürmektedir. Yüz yüze yapılan ruh sağlığı müdahalelerine erişimin azalması ile çevrimiçi uygulamalar üzerinden verilen ruh sağlığı hizmeti çalışmaları hızlanmıştır. Bu durumdan yola çıkarak çalışmamızda major depresif bozukluk tanısı konmuş kişilerin tedavi sürecini yüz yüze veya çevrimiçi uygulamalar üzerinden sürdürerek bu iki yöntemin iyileşme üzerine etkisini incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem Bu çalışmaya, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'na başvuran ve major depresif bozukluk tanısı konulan toplamda 120 hasta dahil edildi. Poliklinik başvurusu sonrası major depresif bozukluk tanısı konulan katılımcılar kendi tercihleri doğrultusunda yüz yüze görüşme grubu veya çevrimiçi uygulama üzerinden görüşmelerin yapıldığı görüşme grubuna 60'ar kişi olacak şekilde kendi tercihleri doğrultusunda dağıtılmıştır. Hastaların başlangıç farmakoterapileri kendilerini muayene eden diğer poliklinik doktorları tarafından belirlenmiştir. İki grup katılımcılarının ilk görüşmeleri yüz yüze yapılıp daha sonra çevrimiçi uygulama üzerinden görüşme yapılan grup katılımcıların görüşmeleri çevrimiçi olarak, yüz yüze görüşme grubunun ise yüz yüze olarak gerçekleştirilmiştir. Hastalara ilk görüşmede Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HAM-D), Columbia İntihar Şiddetini Derecelendirme Ölçeği, İntihar Olasılığı Ölçeği, Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği (HAM-A), DSM-5 Birinci Düzey Kesitsel Belirti Ölçeği, DSM-5 Düzey 2 Depresyon Erişkin Ölçeği uygulanmıştır. Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği, Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği, DSM-5 Birinci Düzey Kesitsel Belirti Ölçeği, DSM-5 Düzey 2 Depresyon Erişkin Ölçeği 0. , 1. , 2. , 4. , 6. aydaki görüşmelerde de uygulanmıştır. Her iki grup için yapılan ölçeklerin puanları incelenerek çevrimiçi ve yüz yüze müdahalelerin iyileştiricilik üzerine etkisi kıyaslanmıştır. Bulgular İlk değerlendirme görüşmesinde yüz yüze görüşme grubu katılımcılarının (n=60) yaş ortalamaları (ort±SS, dağılım aralığı) 36,9±12,2 (21-64), çevrimiçi görüşme grubu katılımcılarının (n=60) yaş ortalamaları (ort±SS, dağılım aralığı) 35,1±8,7 (21-52) olarak tespit edilmiştir. Hem yüz yüze hem de çevrimiçi görüşme grubunun %80,0'i (n=48) kadınlardan oluşmaktaydı. Yüz yüze görüşme grubunun %58,3'ünün (n=35), çevrimiçi görüşme grubunun ise %61,7'sinin (n=37) evli olduğu belirlenmiştir. Yüz yüze görüşme grubunun ortalama eğitim süresi 9,9±3,4 iken, çevrimiçi görüşme grubunun ise 9,8±3,4 olduğu belirlenmiştir. (t= 0,133 p=0,894) Yüz yüze görüşme grubunun %17,0'si (n=10) ilkokul mezunu, %20,0'si (n=12) ortaokul mezunu, %35,0'i (n=21) lise mezunu ve %28,0'inin (n=17) yüksekokul mezunu olduğu belirlenmiştir. Çevrimiçi görüşme grubunun ise %13,0'ü (n=8) ilkokul mezunu, %25,0'i (n=15) ortaokul mezunu, %40,0'ı (n=24) lise mezunu ve %22,0'sinin (n=13) yüksekokul mezunu olduğu bulunmuştur. Öyküde daha önce ruhsal hastalık tanısı konma oranları incelendiğinde yüz yüze görüşme grubuna %26,7 (n=16) oranında, çevrimiçi görüşme grubuna ise %36,7 (n=22) oranında tanı konduğu saptanmıştır. Her iki grupta depresif belirtiler tedavi başlangıcından sonra 1 ay içinde büyük oranda azalmıştır. (yüz yüze 0./1. görüşme ve çevrimiçi 0. / 1. görüşme= ortalama±standart sapma, p değeri 0. /1. görüşme) (yüz yüze görüşme= 26,8±3,6/12,3±5,9, çevrimiçi görüşme= 24,4±4/12,1 ±5,6, p=0,001/0,661 ) Aynı şekilde HAM-A'da da benzer sonuçlar elde edildi. (( HAM-A yüz yüze 0. / 1. görüşme ve çevrimiçi 0. / 1. görüşme= ortalama±standart sapma) (yüz yüze görüşme= 26,4±9,4 /16,1 ±9,7, çevrimiçi görüşme= 26,8±10,0/ 15,1±6.7) Kontrol görüşmelerin bazılarında HAM-D puanlarının çevrimiçi görüşme grubunda anlamlı bir şekilde daha düşük olduğunu gördük. ((yüz yüze/çevrimiçi görüşme= ortalama±standart sapma, p değeri) (0. görüşme; 26,8±3.6/ 24,4±4, p= 0,001 , 4. görüşme ; 6,1 ±3,7/ 4,6 ±3,2, p= 0,045 , 6. görüşme ; 5,0 ±3,7/3,3 ±3,2, p = 0,015) DSM-5 Düzey 2 Depresyon Ölçeği'nde de ağır derece depresif belirtisi olan hasta oranlarında belirgin düşüş saptanmıştır. ((yüz yüze 0. / 1. görüşme ve çevrimiçi 0. / 1. görüşme= %n/%n) yüz yüze görüşme= %53,3/%6,7, çevrimiçi görüşme=%45,0/%3,3) Sosyodemografik verilerin HAM-D puanları ile korelasyonu incelendiğinde evli (p
Özet (Çeviri)
Depression is an important public health problem due to its frequent occurrence and impairment in functionality, and is the second most common disease causing years of loss of work force all over the world. Considering the deaths due to suicide; Depression is one of the diseases with the highest burden of disease in the world, and it is estimated that it will rise to the top in the following years. There is some evidence that the COVID-19 pandemic may have exacerbated mental health problems. While studies indicate that there is a moderate increase in depressive symptoms, the fact that applications to mental health services are significantly lower than expected during the pandemic period suggests a possible unmet need due to the pandemic. With the decrease in access to face-to-face mental health interventions, mental health services provided through online applications have accelerated. Based on this situation, we aimed to examine the effects of these two methods on recovery by continuing the treatment process of people diagnosed with major depressive disorder through face-to-face or online applications. Materials and Methods A total of 120 patients who applied to Ankara University Faculty of Medicine, Department of Psychiatry and were diagnosed with major depressive disorder were included in this study. Participants who were diagnosed with major depressive disorder after their application to the outpatient clinic were distributed to the interview group as 60 people each, through the face-to-face interview group or the online application, in line with their preferences. The initial pharmacotherapy of the patients was determined by the other polyclinic doctors who examined them. The first interviews of the two groups of participants were made face-to-face, and then the interviews of the group participants, who were interviewed via the online application, were conducted online. Hamilton Depression Rating Scale, Columbia Suicide Severity Rating Scale, Suicide Probability Scale, Hamilton Anxiety Rating Scale (HAS), DSM-5 First Level Cross-sectional Symptom Scale, DSM-5 Level 2 Depression Adult Scale were applied to the patients at the first interview. Hamilton Depression Rating Scale, Hamilton Anxiety Rating Scale, DSM-5 First Level Cross-sectional Symptom Scale, DSM-5 Level 2 Depression Adult Scale were also administered after the interviews at 0th, 1st, 2nd, 4th, and 6th months. Online or face-to-face monthly interviews were conducted with the patients during the 6-month follow-up period. The effects of online and face-to-face interventions on healing were compared by examining the scores of the scales for both groups. Results In the first evaluation interview, the mean age (mean±SD, range) of the face-to-face interview group participants (n=60) was 36,9±12,2 (21-64), while the mean age of the online interview group participants (n=60) (mean±SD, range of distribution) SD, range of distribution) was determined as 35,1±8,7 (21-52). 80.0% (n=48) of both face-to-face and online interview groups consisted of women. It was determined that 58,3% (n=35) of the face-to-face interview group and 61,7% (n=37) of the online interview group were married. It was determined that the average training period of the face-to-face interview group was 9,9±3,4, while the online interview group was 9,8±3,4. (t= 0,133 p=0,894) Education in the face-to-face interview group 17,0% (n=10) of the face-to-face interview group were primary school graduates, 20,0% (n=12) were secondary school graduates, 35,0% (n=21) were high school graduates and 28,0% (n=17) was determined that were college graduates. On the other hand, 13,0% (n=8) of the online interview group were primary school graduates, 25,0% (n=15) secondary school graduates, 40,0% (n=24) high school graduates, and 22,0% ten of them (n=13) was found that were college graduates. When the rates of diagnosis of mental illness in the history were examined, it was found that 26,7% (n=16) were diagnosed in the face-to-face interview group and 36,7% (n=22) in the online interview group. In both groups, depressive symptoms were greatly reduced within 1 month after the start of treatment. (face-to-face 0/1st interview and online 0th/1st interview= mean±standard deviation, p value 0./1st interview) (face-to-face interview= 26,8±3,6/12,3±5,9, online interview= 24,4±4/12,1±5,6, p=0,001/0,661 ) Similarly, similar results were obtained in HAM-A. (( HAM-A face-to-face 0./1st interview and online 0./1st interview= mean±standard deviation) (face-to-face interview= 26,4±9,4/16,1±9,7, online interview=26,8±10,0/ 15,1±6,7) We found that some of the control interviews had significantly lower HAM-D scores in the online interview group ((face-to-face/online interview= mean±standard deviation, p value) (0th interview= 26,8±3,6/ 24,4±4, p= 0,001, 4th interview: 6,1 ±3,7/ 4,6 ±3,2, p= 0,045, 6th interview: 5,0 ±3,7/3,3 ±3,2, p = 0,015) In the DSM-5 Level 2 Depression Scale, a significant decrease was found in the proportion of patients with severe depressive symptoms. ((face to face 0th / 1st interview and online 0th / 1st interview= %n/%n) face to face=53,3%/6,7%, online interview=45,0%/3,3%) When the correlation of sociodemographic data with HAM-D scores was examined, it was found that there was an increasing correlation between being married (p
Benzer Tezler
- Depresif bozukluk hastalarında ağrı semptom şiddeti ile tükürük opiorphin düzeyi ve hedef mikrorna ekspresyonu arasındaki ilişki
The relationship between pain symptom severity, salivary opiorphin levels and target microrna expression in depressive disorder patients
DUYGU ÖZCAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriBalıkesir ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ NAZAN DOLAPOĞLU
- COVİD-19 pandemisinin üreme çağındaki kadınların cinsel ve üreme sağlığı üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the impact of the COVİD-19 pandemic on the sexual and reproductive health of women of reproductive age
HASAN BEDRİ AYDIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FEYZA NUR İNCESU ÇİNTESUN
- Majör depresyon hastalarında aşırı besin isteği ile beslenme durumu arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship between excessive food cravings and nutritional status in patients with major depression
AYSUN KÖKTÜRK
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Beslenme ve DiyetetikAnkara ÜniversitesiBeslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALEV KESER
- Majör Depresif Bozukluğu Olan Hastalarda Duygu Düzenleme Güçlüğünün Sosyal Uyum ve Yaşam Doyumuna Etkisi
The effect of difficulty in emotion regulation on social adjustment and life satisfaction in patients with major depressive disorder
NURDAN ETİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
PsikiyatriGaziantep ÜniversitesiHemşirelik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DÖNDÜ ÇUHADAR
- İntihar düşüncesi ve intihar girişimi olan major depresif bozukluk tanılı hastaların klinik-sosyodemografik özellikler bakımından karşılaştırılması
Comparison of patients diagnosed with major depressive disorder with suicide thought and suicide attempt in terms of clinical-sociodemographic characteristics
ENİS ÖZKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BÜLENT KADRİ GÜLTEKİN