Geri Dön

KTÜ Göğüs Cerrahisi Kliniğinde 2015-2020 yılları arasında minimal invaziv cerrahi uygulanan pektus ekskavatum ve karinatum olgularının sunumu

Presentation of pectus excavatum and carinatum cases performed minimally invasive surgery in KTU Thoracic Surgery Clinic between 2015-2020

  1. Tez No: 771914
  2. Yazar: MURAT ERDOĞAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. CELAL TEKİNBAŞ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Cerrahisi, Thoracic Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Pectus excavatum, pectus carinatum, Nuss, Abramson, minimally invasive technique, bar, stabilizer, videothoracoscopy
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 103

Özet

AMAÇ:Konjenital göğüs duvarı deformiteleri çok çeşitlilik gösterse de, pektus ekskavatum ve karinatum göğüs duvarı deformitelerinin en sık görülen çeşitleridir.Konjenital göğüs duvarı deformiteleri kas-iskelet sisteminin çeşitli anomalileri ile birlikte olabileceği gibi izole halde kosta, kıkırdak ve sternumu değişik şekillerde etkilemiş olarak da görülebilir. Bu deformitelerin çoğunda intratorasik organlara ait yaşamı tehdit edici belirgin fonksiyonel bozukluk olmamakla birlikte daha seyrek olarak yaşamı tehdit eden kardiyopulmoner ve gastrointestinal patolojiler eşlik edebilmektedir.Göğüs duvarı deformitelerinde uygulanan tedavi protokolleri başlıca cerrahi ve cerrahi dışı tedavi protokolleri olarak ayrılabilir.Cerrahi dışı tedavi protokollerini vakum etkisi ile düzeltme ve çeşitli korseler oluşturur.Cerrahi tedavi protokollerini ise; açık yöntemle yapılan cerrahi teknikler, kapalı yöntemle yapılan cerrahi teknikler ve göğüs duvarı rezeke etmeden yapılan cerrahi teknikler olarak üç ana başlık altında toplanabilir. GEREÇ VE YÖNTEM:Çalışmamız retrospektif ve gözlemsel olarak tasarlandı. Ocak 2015-Aralık 2020 tarihleri arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniğinde minimal invaziv teknikle opere edilen pektus ekskavatum ve karinatum tanılı 86 hastanın verileri incelendi. Dahil edilme kriteri minimal invaziv teknikle opere edilen ve erken veya süresi dolduğu için barı çıkarılan tüm hastalar. Dışlanma kriteri ise açık cerrahi yapılan hastalar. Süresi dolmadığı için barı çıkarılmayan ve barın çıkarılması için başvurmayan hastalar. Hastalar yaş, cinsiyet, göğüs duvarı deformite çeşidi, preoperatif şikayetleri, postoperatif komplikasyonları, barın erken çıkarılıp çıkarılmadığı, barın ne kadar süre kaldığı, nüks olup olmadığı, preoperatif ve postoperatif Haller indeksleri, hastanede kalış süreleri, revizyon yapılıp yapılmadığı, kaç bar ve kaç stabilizatör kullanıldığı gibi veriler kategorize edilerek incelendi. Pubmed pektus deformiteleri hakkında makale ve bu konuda yazılmış kitaplar ve kaynak kılavuzlar eşliğinde tarandı ve sonuçlarımız ile karşılaştırıldı. BULGULAR:86 hastanın %73.2 (n=63) pektus ekskavatum deformitesi, %26.8 (n=23) pektus karinatum deformitesi mevcut idi.Pektus ekskavatum deformitesi olan hastaların % 84.1'i (n=53) erkek, %15.9'u (n=10) kadın cinsiyeti mevcut idi.Pektus karinatum deformitesi olan hastaların %91.3'ü (n=21) erkek, %8.7'si (n=2) kadın cinsiyeti mevcut idi. Tüm hastalar minimal invaziv Nuss ve Abramson cerrahi yöntemleriyle opere edilmiştir. Açık cerrahi yapılan göğüs duvarı deformitesi olanlar çalışmaya dahil edilmemiştir. Pektus ekskavatum nedeni ile minimal invaziv cerrahi uygulanan hastaların en küçük yaşı 6, en büyük yaşı 37 idi. Pektus karinatum nedeni ile minimal invaziv cerrahi uygulanan hastaların en küçük yaşı 9, en büyük yaşı 21 idi. Çalışmamızda yüksek pektus Haller indeksi, postoperatif komplikasyonlar,nüks ve hastanede kalış süresi açısından istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Göğüs duvarı deformitesi olan hastaların bir çoğunun ameliyat endikasyonunun psiko-sosyal estetik kaygılar sebebi olduğu görüldü. Nüks açısından yaş ve cinsiyet farklılığı anlamlı bulunmadı. SONUÇ: Sonuç olarak bizler pektus ekskavatum ve karinatum deformitesi olan hastaların preoperatif dönemde fizik muayene,ekokardiyografi ve Haller indeksleri açısından iyi değerlendirilmesi ve cerrahiye uygun olan vakaların minimal invaziv teknikle yaşları ilerlemeden , kostkondral kemikleşme olmadan opere edilmesini savunuyoruz. Yüksek haller indeksi olan ve semptomları olan hastalarda zaman kaybetmeden cerrahi yapılmasını savunuyoruz. Pektus ekskavatum deformitesi olan hastalarda cerrahi teknik olarak videotorakoskopi sırasında eksplöratris iyi yapılır ise toraks dreni konulmaması güvenilir bir uygulamadır. Pektus ekskavatum vakalarında tek stabilizatör kullanılabilirliğini ve çelik tel ile bara sabitleme işleminin yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Anahtar Kelime: Pektus ekskavatum, pektus karinatum, Nuss, Abramson, minimal invaziv teknik, bar, stabilizatör, videotorakoskopi

Özet (Çeviri)

OBJECTIVE:Although congenital chest wall deformities vary widely, pectus excavatum and carinatum are the most common types of chest wall deformities.Congenital chest wall deformities can be seen together with various anomalies of the musculoskeletal system, or they can be seen in isolation, affecting the ribs, cartilage and sternum in different ways.Although most of these deformities do not have life-threatening obvious functional disorders of the intrathoracic organs, they may be accompanied by cardiopulmonary and gastrointestinal pathologies that are less frequently life-threatening.Treatment protocols for chest wall deformities can be divided into surgical and non-surgical treatment protocols.Corrects non-surgical treatment protocols with vacuum effect and creates various braces.Surgical treatment protocols; Surgical techniques performed with the open method, surgical techniques performed with the closed method and surgical techniques performed without resection of the chest wall can be grouped under three main headings. MATERIALS AND METHODS:Our study was designed as retrospective and observational.The data of 86 patients diagnosed with pectus excavatum and carinatum who were operated with minimally invasive technique in the Department of Thoracic Surgery of Karadeniz Technical University Farabi Hospital between January 2015 and December 2020 were analyzed.Inclusion criteria all patients who were operated with a minimally invasive technique and whose bar was removed prematurely or due to expiration.The exclusion criteria are those who underwent open surgery and did not apply for bar removal because it did not expire.Patients age, gender, type of chest wall deformity, preoperative complaints, postoperative complications, whether the bar was removed early, how long the bar remained, whether there was recurrence, preoperative and postoperative states indexes, length of hospital stay, whether revision was made, how many bars and how many stabilizers. The data were analyzed by categorizing whether it was used or not.Articles about Pubmed pectus deformities, books written on this subject and resource guides were searched and compared with our results. RESULTS:Of 86 patients, 73.2% (n=63) had pectus excavatum deformity and 26.8% (n=23) had pectus carinatum deformity.Of the patients with pectus excavatum deformity, 84.1% (n=53) were male and 15.9% (n=10) were female.Of the patients with pectus carinatum deformity, 91.3% (n=21) were male and 8.7% (n=2) were female.All patients were operated with the Nuss and Abramson surgical method, which we call the minimally invasive technique.Patients with chest wall deformity who underwent open surgery were not included in the study.The youngest age of the patients who underwent minimally invasive surgery for pectus excavatum was 6 years and the oldest 37 years old. The youngest age of the patients who underwent minimally invasive surgery for pectus carinatum was 9 years and the oldest was 21 years old.In our study, high pectus states index were found to be statistically significant in terms of postoperative complications, recurrence and hospital stay. It was observed that most of the patients with chest wall deformities had surgery indications due to psycho-social aesthetic concerns. Age and gender differences were not found significant in terms of recurrence. COCLUSION:As a result, we advocate that patients with pectus excavatum and carinatum deformities should be evaluated well in terms of physical examination, echocardiography and Haller indices in the preoperative period, and that the cases suitable for surgery should be operated with a minimally invasive technique, without aging and without costchondral ossification. We advocate surgery without wasting time in patients with a high index of states and symptoms. In patients with pectus excavatum deformity, it is a safe practice not to put a thoracic drain if the exploratory is performed well during videothoracoscopy as a surgical technique. In pectus excavatum cases, we think that only one stabilizer can be used and that busbar fixation with steel wire should not be done.

Benzer Tezler

  1. KTÜ Göğüs Cerrahisi kliniğinde trakeal rezeksiyon ve rekonstruksiyon yapılan postentübasyon trakeal stenozlu olguların değerlendirilmesi

    Evaluation of cases with postintubation tracheal stenosis undergoing tracheal resection and reconstruction in KTU Thoracic Surgery clinic

    MUSTAFA ŞİŞMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CELAL TEKİNBAŞ

  2. Doğu karadeniz bölgesindeki mediastinal kitle olgularının değerlendirilmesi

    Evaluation of patient with mediastinal mass in eastern black SEA region

    KÜBRA NUR SEYİS

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göğüs CerrahisiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CELAL TEKİNBAŞ

  3. Kronik böbrek yetmezliği hastalarında hemodiyaliz girişi için oluşturulan kalıcı damar yollarının açık kalma sürelerinin belirlenmesi ve bu süreye etkisi olan faktörlerin araştırılması

    Determining the surveys of long term intravenous access that are formed for hemodialysis at the chronic renal failure patients and searching factorcs that affect these surveys

    ÖZDEM KAVRAZ TOMAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    NefrolojiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞÜKRÜ ULUSOY

  4. Göğüs cerrahisi hastalarında müzik terapinin ameliyat öncesi anksiyete ve fizyolojik parametreler üzerine etkisi

    The effect of music therapy on preoperative anxiety and physiologic parameters in thorasic surgery patients

    ÖZLEM ERGENE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    HemşirelikKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DİLEK ÇİLİNGİR

  5. KTÜ tıp fakültesi farabi hastanesinde yatan hastalardaki malnütrisyon sıklığı

    The frequency of malnutrition in patients hospitalized in ktu faculty of medicine farabi hospital

    GİZEM YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İç HastalıklarıKaradeniz Teknik Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ŞÜKRİYE TAŞÇI KARAGÖL