Post-travmatik proliferatif vitreoretinopati üzerine tirozin kinaz inhibitörü nintedanib'in etkisi
The effect of tyrosine kinase inhibitor nintedanib on post-traumatic proliferative vitreoretinopathy
- Tez No: 772486
- Danışmanlar: PROF. DR. FARUK ÖZTÜRK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göz Hastalıkları, Eye Diseases
- Anahtar Kelimeler: Proliferatif vitreoretinopati, Nintedanib, Lipozomal Nintedanib, Proliferative vitreoretinopathy, Nintedanib, Liposomal Nintedanib
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 77
Özet
Proliferatif vitreoretinopati (PVR), regmatojen retina dekolmanı cerrahisi başarısızlığının en yaygın nedenidir ve oküler travmanın ciddi bir komplikasyonudur. Vitreus boşluğu ile retina yüzeyinin her iki tarafında hücresel membranların büyümesi ve kontraksiyonu ile karakterizedir. Günümüzde PVR için kabul edilen standart tedavi cerrahidir. Ancak cerrahi tekniklerdeki gelişmelere rağmen anatomik ve görsel sonuçlar tatmin edici değildir. Bunun yanı sıra PVR'nin tedavisi ve önlenmesi için kanıtlanmış bir farmakolojik ajan bulunmamaktadır. Çalışmamızda tavşan gözlerinde oluşturulan PVR modeli üzerinde intravitreal nintedanibin PVR oluşumunu engellediği klinik gözlem, histolojik inceleme ve immünohistokimyasal yöntemler ile gösterilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla 12 adet tavşan kontrol ve nintedanib olarak iki gruba ayrılmıştır. Genel anestezi altında her tavşanın bir gözünde 23G iğne yardımı ile delinme yaralanmasına neden olacak şekilde retinası hasarlanmış ve hemen üzerine dispaz solüsyonu enjekte edilmiştir. PVR modelinin oluşturulmasının ardından kontrol grubuna ait deneklerin midvitreusuna fosfat tamponlu salin (PBS), nintenib grubuna ait olanlara %0,5'lik lipozomal nintedanib enjeksiyonu yapılmıştır. Deneklere dört hafta boyunca haftalık fundus muayenesi yapılmış ve dördüncü haftanın sonunda gözler enüklee edilerek histolojik ve immünohistokimyasal olarak incelenmiştir. PVR modeli oluşturulmamış 2 adet tavşanın her iki gözüne % 0,5'lik lipozomal nintedanib enjekte edilmesinin ardından; 1, 7, 14 ve 35. günlerde vitreus örnekleri alınarak HPLC yöntemi ile vitreustaki ilaç düzeyi tayin edilmiştir. Çalışmanın sonunda nintedanib uygulanan grupta belirlenen PVR evreleri düşük bulunsa da, kontrol grubuna kıyasla aralarında anlamlı farklılık saptanmamıştır (p=0,108). Histolojik incelemelerde ise epiretinal membran oluşumlarının nintedanib uygulanan grupta belirgin bir toksik etki gözlenmeden daha az meydana geldiği gözlenmiştir. Bunun yanı sıra immünohistokimyasal incelemelerde nintedanib uygulanan grupta kontrol grubuna göre kolajen-1 ekspresyonu için ölçülen intensite ve CTCF (Düzeltilmiş Total Hücre Floresansı) değerleri anlamlı düşük bulunmuştur (p=0,004, p=0,004). CTCF/alan değeri ise sınırda anlamlı sayılabilecek düzeyde nintedanib grubunda daha düşük saptanmıştır (p=0,065). Nintedanib yüklü lipozom formülasyonlarının ise ilk 7 günde yaklaşık yarısını vitreus kısmına verdiği ama tamamını salmasının 25 günden daha uzun sürdüğü tespit edilmiştir. Bu bulgulara göre nintedanibin belirgin bir yan etki gözlenmeden PVR oluşumunu engelleyebildiği gösterilmiştir. Bu çalışma nintedanibin PVR tedavisi ve proflaksisinde kullanılabilecek potansiyel bir ilaç olduğunu göstermektedir.
Özet (Çeviri)
Proliferative vitreoretinopathy (PVR) is the most common cause of rhegmatogenous retinal detachment surgery failure and is a serious complication of ocular trauma. It is characterized by growth and contraction of cellular membranes on both sides of the vitreous cavity and the retinal surface. Currently, the accepted standard treatment for PVR is surgery. However, despite the advances in surgical techniques, anatomical and visual results are unsatisfactory. In addition, there is no proven pharmacological agent for the treatment and prevention of PVR. In our study, it was aimed to demonstrate that intravitreal nintedanib prevents PVR formation on the PVR model induced in rabbit eyes by clinical observation, histological examination and immunohistochemistry. For this purpose, 12 rabbits were divided into two groups as control and nintedanib. Under general anesthesia, one eye of each rabbit was injured with a 23G needle, causing a puncture injury, and dispase solution was injected just above it. After the induction of the PVR animal model, phosphate buffered saline (PBS) was injected into the midvitreus of the rabbits in control group and 0.5% liposomal nintedanib was injected into the midvitreus of the rabbits in nintenib group. The rabbits were examined weekly for four weeks, and at the end of fourth week, the eyes were enucleated for histological and immunohistochemical assessment. After injecting 0.5% nintedanib into both eyes of 2 rabbits whose PVR model was not induced; Vitreous samples were taken on the 1st, 7th, 14th and 35th days and the drug level in the vitreous was determined by HPLC method. As a result, although the PVR stages determined in nintedanib group were low, there was no significant difference between nintedanib and control group (p=0,108). In histological evaluation, it was observed that epiretinal membrane formations were less common in nintedanib treated group, without any significant toxic effect. Additionally, immunohistochemistry revealed that the intensity and CTCF (Corrected Total Cell Fluorescence) values measured for collagen-1 expression were found significantly lower in nintedanib group compared to the control group (p=0,004, p=0,004). The CTCF/area value was lower in nintedanib group, which could be considered borderline significant (p=0,065). It was determined that nintedanib loaded liposome formulation gave about half of them to the vitreous part in the first 7 days, but it took longer than 25 days to release all of them. According to these findings, it was shown that nintedanib could prevent PVR formation without any significant side effects. This study shows that nintedanib is a potential drug that can be used in the treatment and prophylaxis of PVR.
Benzer Tezler
- Parsiyel kalınlıktaki termal yanıkların pansumanında gümüş içerikli hidrofiber ile ozonlu yağın karşılaştırılması
Comparison of effectiveness between silver-containing hydrofiber dressing and ozonated oil dressing on the partial thickness thermal burns
SİNAN KAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiZonguldak Karaelmas ÜniversitesiPlastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ORHAN BABUCÇU
- Travmatik kıkırdak defektinin rejenerasyonunda insanplatelet lizat ve düşük molekül ağırlıklı heparin protaminmikro-nanopartiküllerin etkinliğinin değerlendirilmesi: deneysel çalışma
Assessment of the effectiveness of human platelet lysate and low molecular weight heparin protamin micro-nanoparticles in the regeneration of traumatic cartilage defects: an experimental study
MEHMET AKBALIK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiSelçuk ÜniversitesiPlastik Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEKERİYA TOSUN
- Akut miyokard enfarktüsünde mikro-rna biyobelirteçlerinin sıçan modelinde postmortem tanısal değeri
Postmortem diagnostic value of microrna biomarkers in a rat model of acute myocardial infarction
EMİNE GÜL TAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Adli TıpMarmara ÜniversitesiAdli Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURŞEN TURAN YURTSEVER
- The role and influence of pigment epithelium-derived factor (PEDF) on peripheral nerve tumor, brain trauma and stroke
Başlık çevirisi yok
MENDERES YUSUF TERZİ
Doktora
İngilizce
2015
NörolojiCharité–Universitätsmedizin BerlinDR. ANA LUISA PINA
PROF. DR. ULRICH DIRNAGL
- Genel amaçlı doku yapıştırıcısı hazırlanması ve uygulanması
Preparation and application of general purpose tissue adhesive
CANAN ÇAKIR ÇOBAN