Geri Dön

Hıristiyanlık'ta mabet olarak kilise

The church as a temple in Christianity

  1. Tez No: 772746
  2. Yazar: AYŞE DOKUR
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ SALİHA ESEN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Uşak Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Dinler Tarihi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 213

Özet

İbadet yeri anlamına gelen mabet hemen her dinde insanın inandığı aşkın varlıkla irtibat kurduğu, ona olan bağlılığını ve samimiyetini bir takım ibadet, ayin ve ritüellerle yerine getirdiği mekânlardır. Mabetler aynı zamanda cemaati çeşitli vesilelerle bünyesinde toplayan, onların sosyalleşmesine, birlik ve beraberliğine katkı sağlayan binalardır. Tüm bunların yanında mabet, mimari yapısı ile de inşa edildiği dönemin dini, siyasi ve sosyal yaşamı hakkında ipucu veren birer belgedir. İlahi kaynaklı dinlerden biri olan Hıristiyanlığın mabedi olarak kilise bugün bildiğimiz manada yapılar olarak ilk defa 4.yy.da Roma İmparatorluğu'nun Hıristiyanlığa hoşgörü kapılarını açan Milano Fermanı'yla (M.S.313) birlikte gün yüzüne çıkmaya başlamış bu tarihten sonra İmparatorluğun her yerine kiliseler yapılmıştır. Bu zamana kadar kilise kelimesi mabet anlamında değil cemaat anlamında kullanılıyordu. Erken Hıristiyanlık döneminde inananlar dua, ibadet ve dinlerini yaymak amacıyla mekân olarak farklı yerlerde bir araya geliyordu. Bu uygulamalar meşruiyetini bizzat Hz. İsa'dan alıyordu. Çünkü İncil'de haber verildiğine göre Hz. İsa öğretisini yayarken sadece Kudüs'teki Kutsal mabedi, havraları ve şahsi konutları kullanmakla kalmıyor bunların yanı sıra bazen bir dağ, bir göl veya bir sokak onun tebliğ mekânı haline geliyordu. Halefleri olan Havarileri de yeni bir mabet arayışına girmemiş, bu durum Roma İmparatorluğu'nun Hıristiyanlara baskı ve zulümlerini artırdığı takibat döneminde de (M.S.2-4.yy arası) devam etmişti. 4.yy.dan sonra ise Hıristiyanların ilk kiliseleri bazilikalardan esinlenilerek ince uzun mimari yapılar olarak inşa edilmiştir. Daha sonra kilisede yapılan ayrıntılı törenler sebebiyle ihtiyaca binaen haç ve kare planlı kilise gibi yeni kilise mimari tipleri ortaya çıkmıştır. Bu çalışma kilisenin bir mabet olarak nasıl ortaya çıktığını ve tarihi süreç içindeki seyrini, kilisenin mimari yapı tarzlarını, bölümlerini ve kilisenin bazı temel fonksiyonlarını ele almayı amaçlamaktadır.

Özet (Çeviri)

The temple, which means a place of worship, is a place where people come into contact with the transcendent being they believe in, and they fulfill their loyalty and sincerity to it with some worship, rites and rituals. Temples are also buildings that gather the community on various occasions and contribute to their socialization, unity and solidarity. In addition to all these, the temple, with its architectural structure, is a document that gives clues about the religious, political and social life of the period in which it was built. As the temple of Christianity, one of the religions of divine origin, the church, as structures in the sense we know today, started to come to light with the Edict of Milan ( A.D. 313 ), which opened the doors of tolerance to Christianity in the 4th century, and after this date, churches were built all over the Empire. Until this time, the word church was used to mean congregation, not temple. In the early Christian period, believers gathered in different places as places to pray, worship and spread their religion. These practices were legitimized personally by Jesus. Because, as stated in the Bible, while spreading his teaching, Jesus not only used the holy temple, synagogues and personal residences in Jerusalem, but sometimes a mountain, a lake or a street became his preaching place. His successors, the Apostles, also did not seek a new temple, and this situation continued during the persecution period (between the 2nd and 4th century A.D. ) when the Roman Empire increased its oppression and persecution of Christians. After the 4th century, the first churches of Christians were built as thin and long architectural structures inspired by basilicas. Later, due to the detailed ceremonies held in the church, new church architectural types such as cross and square planned church emerged. This study aims to deal with how the church emerged as a temple and its course in the historical process, the architectural building styles of the church, its sections and some basic funds of the church.

Benzer Tezler

  1. علم الكلام الجديد في العالم العربي - الألوهية أنموذجاً

    Çağdaş Arap dünyasında yeni ı̇lm-i kelam arayışları (Ulûhiyyet örneği)

    İBRAHİM İSMAİLOĞLU

    Doktora

    Arapça

    Arapça

    2023

    Dinİstanbul Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RAMAZAN YILDIRIM

  2. Hz. Meryem ile ilgili rivayetlerin incelenmesi

    Hz. Mary analysis of the transplant about

    MERYEM İNAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DinDokuz Eylül Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ABDÜLKADİR PALABIYIK

  3. İlhanlı devletinin yönetici kesiminin dinî inançları ve islamiyet

    The religious beliefs of administrator of ilkhanid state and islamic

    ABDULKADİR KARAKÖSE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    TarihErciyes Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEBAHATTİN SAMUR

  4. Hıristiyanlık'ta ve İslam'da kurtuluş

    The Salvation in Chirstianity and Islam

    KEMAL POLAT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    DinAnkara Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA ERDEM

  5. Hıristiyanlık'ta ruhbanlığın kökenleri ve ruhbanlık sınıfı

    Clergy in christianity

    HATİCE SALAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    DinSelçuk Üniversitesi

    Felsefe Bölümü

    DOÇ. DR. GALİP ATASAĞUN