Toplumsal cinsiyet bağlamında bir meslek olarak halkla ilişkiler algısı: Alan çalışanları üzerine bir inceleme
Perception of public relations as a profession in the context of gender: A study on field workers
- Tez No: 777543
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MİKAİL BATU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Halkla İlişkiler, Public Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Halkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kurumsal İletişim Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 163
Özet
Doğdukları günden itibaren eril ya da dişil olarak biyolojik cinsiyete sahip olan insanlar toplum içinde yaşamlarını sürdürürken toplumsal cinsiyet normlarına da sahip olmaktadır. Her toplumun kültürlerine ve içinde bulundukları çağa göre değişen toplumsal cinsiyet rolleri bulunmaktadır. Toplumun temel yapı taşı olan aileler de toplumsal cinsiyet rollerinden etkilenmektedir. Örneğin; kadına evin düzeni, çocukların bakımı gibi roller yüklenirken erkeklere evi geçindirmek, güç gerektiren işleri yapmak gibi roller yüklenmektedir. Toplumsal kültüre göre değişiklik gösteren cinsiyete dayalı toplumsal roller, kendisini çeşitli meslek gruplarında da göstermektedir. Halkla ilişkiler mesleğinde de toplumsal cinsiyet yansımalarının olduğu görülmektedir. Hem erkeğin hem de kadının yapabileceği bir meslek olan halkla ilişkilerin, toplum tarafından kadın mesleği olarak algılandığı ifade edilmektedir. Bunun sebebinin ise kadının kişisel ve fiziksel özelliklerinin olduğu söylenmektedir. Ancak yapılan araştırmalarda birçok meslekte olduğu gibi halkla ilişkilerde de üst yönetimlerin erkeklerden oluştuğu söylenmektedir (Ciner, 2003; Tanyıldızı, 2011; Öksüz ve Görpe, 2014; Şahin ve Şentürk, 2019). Halkla ilişkiler mesleğindeki roller üzerinden değerlendirildiğinde, erkeklerin daha çok halkla ilişkiler yöneticisi rolü, kadınların ise iletişim teknisyeni rolünü üstlendiği ifade edilmektedir. Bu durum birçok meslekte olduğu gibi halkla ilişkilerde de cinsiyete dayalı iş bölümü olduğunun göstergesidir (Broom ve Smith, 1979; Dozier, 2008). Halkla ilişkiler mesleğine yönelik cinsiyetçi yaklaşımlar, bu mesleğin geleceğini tehdit etmektedir. Bu araştırma, her iki cinsiyetin de bu mesleği yapabileceği düşüncesini desteklemek ve halkla ilişkiler uzman adayları ve öğrencileri için fırsat eşitliği yaratmak adına önem taşımaktadır. Yapılan bu araştırmanın ana sorunsalı halkla ilişkiler mesleğinde toplumsal cinsiyet yansımalarının nasıl olduğudur. Araştırmanın alt soruları ise halkla ilişkilerin kadın mesleği olup olmadığı, halkla ilişkiler uzmanlarında olması gereken özelliklerin neler olduğu, halkla ilişkiler mesleğinde cinsiyete dayalı ayrımcılığın olup olmadığı, halkla ilişkiler mesleğinde cinsiyete dayalı iş bölümünün olup olmadığıdır. Araştırma amacı ise halkla ilişkiler alanında çalışan bireylerde cinsiyet ile ilişkili halkla ilişkiler algısının ne olduğuna ve nedenine ulaşmaktır. Araştırma amacı doğrultusunda ana sorunsala ve alt sorulara yanıt aranmaktadır. Yapılan bu araştırmada, nitel araştırma yöntemleri çerçevesinde fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Araştırmada, katılımcıların hiçbir baskı altında kalmadan, kendi duygu ve düşüncelerini yansıtmasına olanak sağlaması bakımından derinlemesine görüşme tekniği kullanılmıştır. Bu araştırmada İstanbul, Ankara ve İzmir'de özel sektöre bağlı kurumsal şirketlerin 14 halkla ilişkiler/kurumsal iletişim vb. uzmanı ve 6 halkla ilişkiler/kurumsal iletişim vb. yöneticisi ile görüşülmüştür. Araştırmanın eşit bir zeminde yapılması adına her iki cinsiyete de eşit oranda yer verilmiştir. Yapılan derinlemesine görüşmelerde halkla ilişkiler uzmanlarına 22 adet, yöneticilerine ise 24 adet açık uçlu soru yöneltilmiştir. Araştırmada elde edilen veriler, araştırmanın kapsamı ve hedeflenen amaç doğrultusunda, sınırlılıklar göz önünde bulundurularak Maxqda 2022 programında kodlanarak grafiğe dönüştürülmüştür. Bu grafiklere araştırmanın bulgular kısmında yer verilmiştir. Yapılan araştırmada elde edilen verilerin analizi sonucunda, halkla ilişkiler mesleğine ilişkin birçok konuda toplumsal cinsiyet yansımaları olduğu görülmüştür. Bununla birlikte, halkla ilişkiler mesleğine ilişkin bazı konularda ise toplumsal cinsiyet yansımalarının olmadığı saptanmıştır. Halkla ilişkiler mesleğinde toplumsal cinsiyet yansımalarının olmadığı konuların daha fazla olduğu görülmüştür. Halkla ilişkilerin kadın mesleği olduğuna yönelik algının oluşabileceği durumlar, cinsiyete dayalı ayrımcılığın oluşabileceği durumlar ve cinsiyete dayalı iş bölümünün oluşabileceği durumlar göz önünde bulundurularak yapılan bu araştırmadan elde edilen tüm verilerin analizi sonucunda; halkla ilişkilerin kadın mesleği olarak algılandığı, halkla ilişkiler mesleğinde cinsiyete dayalı kadına yönelik pozitif bir ayrımcılık olduğu ve cinsiyete dayalı iş bölümünün olmadığı sonuçlarına ulaşılmıştır.
Özet (Çeviri)
People who have biological gender as masculine or feminine since they are born, have gender norms while continuing their lives in society. Every society has gender roles that change according to their culture and age. Every society has gender roles that change according to their culture and age. Families, which are the lynchpin of society also affected by gender roles. For example; While women are assigned roles such as ordering the house and taking care of children, men are assigned roles such as providing for the household and work that requires power. Gender-based social roles, which vary according to social culture, also seen in various occupational groups. It is seen that there are gender reflections in the profession of public relations. It is stated that public relations, which is a profession that both men and women can perform, is perceived as a woman's profession by the society. It is said that the reason for this is the personal and physical characteristics of the woman. The physical appearance and personal characteristics of women preclude the qualifications that should be in the profession of public relations. It can be said that women who are hired only with their bodies and beauty, without considering on their skills in public relations, cause the public relations profession to be perceived as a“women's profession”by the society over time. However, in researches, it is said that senior management in public relations, as in many professions, consists of men. When evaluated over the roles in the public relations profession, it is stated that men work as manager and women works as communication technicians. This is an indication that there is a gender-based division of labor in public relations, as in many professions. Sexist approaches to the public relations profession threaten the future of the public relations profession. This research is important to support the idea that both genders can perform this job and to create equal opportunities for public relations specialist candidates and students. The main problematic of this research is how gender reflections are in the public relations profession. The sub-questions of the research are whether public relations is a female profession, what are the qualifications that public relations specialists should have, whether there is gender-based discrimination in the public relations profession, whether there is a gender-based division of labor in the public relations profession. The purpose of the research is to reach the gender-related public relations perception of individuals working in the field of public relations and the reason. In line with the purpose of the research, answers are sought to the main problematic and sub-questions. In this research, phenomenology pattern was used within the context of qualitative research methods. In the research, in-depth interview technique was used in order to allow the participants to reflect their own feelings and thoughts without being under any pressure. In this research, interviewed with 14 public relations/corporate communication etc. specialist and 6 public relations/corporate communication etc. manager of corporate companies affiliated to the private sector in Istanbul, Ankara and Izmir. In order for the research to be conducted on an equal basis, both genders were included equally. In the in-depth interviews, 22 open-ended questions were asked to public relations experts and 24 open-ended questions asked to managers. The data obtained in the research were coded in the Maxqda 2022 program and turned into graphics with considering the limitations, in line with the scope and intended purpose of the research. These graphics are included in the findings section of the research. As a result of the analysis of the data obtained in the research, it has been seen that there are gender reflections in many issues related to the public relations profession. However, it has been determined that there are no gender reflections in some issues related to the public relations profession. It has been observed that there are more subjects that do not have gender reflections in the public relations profession. As a result of the analysis of all the data obtained from this research, considering the situations where the perception of public relations as a female profession may occur, the situations where gender-based discrimination may occur, and the situations where gender-based division of labor may occur; it has been concluded that public relations is perceived as a female profession, there is a positive discrimination against women based on gender in the profession of public relations and there is no division of labor based on gender.
Benzer Tezler
- Yapay zeka konusunun toplumsal cinsiyet kapsamında incelenmesi
Investigation of artificial intelligence in the scope of gender
BÜŞRA SEDEF ÇİFCİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Halkla İlişkilerTrabzon ÜniversitesiHalkla İlişkiler ve Reklamcılık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÇİĞDEM ŞAHİN BAŞFIRINCI
- Sosyal medya yolu ile öz-anlatı oluşturma: Eğitmenlerin paylaşımları ve öğrenci algıları üzerine bir araştırma
Self-narration through social media: A research on lecturers' shares and student perceptions
EBRU ÖZMEN
Doktora
Türkçe
2020
Halkla İlişkilerEge ÜniversitesiHalkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MİNE YENİÇERİ ALEMDAR
- Feminist reklamlar (Femvertising) üzerine bir alımlama çalışması
A reception research on feminist advertisements (Femvertising)
BUSE NUR BOZKUŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Halkla İlişkilerAnkara ÜniversitesiHalkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MELİKE AKTAŞ KUYUCU
- Halkla ilişkiler ajanslarında toplumsal cinsiyetçi yaklaşımın kurum kültürü bağlamında incelenmesi
Analysis of sexist approach in public relations agencies in the context of corporate culture
DERYA GÜL
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Halkla İlişkilerİstanbul ÜniversitesiHalkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEDA MENGÜ
- Feminist iletişim çalışmalarının marka imajına etkisi
The effect of feminist marketing communication activities on brand image
SEDEF KARABAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Halkla İlişkilerİstanbul Aydın ÜniversitesiHalkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA C. SADAKAOĞLU