Predictive roles of subjective well-being, optimism, resilience on self-efficacy levels of adolescence
Ergenlerin öznel iyi oluş, iyimserlik, dayanıklılığın öz-yeterlik düzeyleri üzerindeki yordayıcı rolleri
- Tez No: 777608
- Danışmanlar: PROF. DR. NİLÜFER ŞEHRİBAN ÖZABACI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Psikoloji, Psychology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Yeditepe Üniversitesi
- Enstitü: Eğitim Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 115
Özet
Bu araştırmanın amacı, öznel iyi oluş, iyimserlik ve dayanıklılığın ergenlerin öz-yeterlik düzeylerini nasıl etkilediğini araştırmaktır. Bu araştırmanın ikinci amacı ise demografik değişkenler arasındaki farkı cinsiyet, sınıf düzeyi ve çalışma alanı bakımından araştırmaktır. Çalışma grubunu 2021-2022 Eğitim-Öğretim yılında ve İstanbul'da 9., 10., 11. ve 12. sınıflarda öğrenim gören 14-19 yaşları arasında uygun örnekleme yöntemiyle seçilen 502 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada ölçme aracı olarak Kişisel Bilgi Formu, Genel Öz-Yeterlik Ölçeği, Ergen Öznel İyi Oluş Ölçeği, İyimserlik Ölçeği ve Ergen Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği kullanılmıştır. Öz-yeterlik, öznel iyi oluş, iyimserlik ve dayanıklılık ilişkisinde cinsiyete bağlı farklılık olup olmadığını belirlemek için Bağımsız Örneklem T-Testi kullanılmıştır. Sınıflar ve çalışma alanları arasında öz-yeterlik, öznel iyi oluş, iyimserlik ve dayanıklılık arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını belirlemek için Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Ayrıca, sınıflar ve çalışma alanları arasında Post Hoc Scheffe Testi kullanılmıştır. Yaşlar arasında öz-yeterlik, öznel iyi oluş, iyimserlik ve dayanıklılık arasındaki ilişkiyi belirlemek için Pearson Moments Çarpma Korelasyon Analizi kullanılmıştır. Araştırmanın ana sorusuna cevap bulmak için katılımcıların öz-yeterliklerinin öznel iyi oluş, iyimserlik ve dayanıklılık ile yordayıp yordamadıklarını ve katılımcıların öz-yeterlik ile iyimserlik toplam puanlarının öznel iyi oluş ve dayanıklılık alt ölçek puanları ile yordayıp yordamadıklarını belirlemek için Hiyerarşik Regresyon Analizi uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre, cinsiyete bağlı olarak ergenlerin öz-yeterliği, öznel iyi oluşu, iyimserliği ve dayanıklılığı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktur. Bulgulara göre, sınıf düzeyine bağlı olarak öz-yeterlik, öznel iyi oluş, iyimserlik ve dayanıklılık sınıfa göre anlamlı farklı olduğu görülmektedir. Ayrıca, 12. sınıflardaki öğrencilerin sınıf düzeyine bağlı olarak öz-yeterlik ve öznel iyi oluş için 10. sınıflara göre oldukça yüksek test puanları olduğu görülmektedir. Buna ek olarak, gruplar arası farklılıklar sınıf düzeyine bağlı olarak iyimserlik ve dayanıklılık için anlamlı bulunmadığı görülmektedir. Öz-yeterlik ve öznel iyi oluşta sınıfa göre çalışma alanına bağlı olarak önemli farklılıklar olmuştur. Bununla birlikte, iyimserlik ve dayanıklılık sınıfa göre çalışma alanına bağlı olarak önemli ölçüde değişmemiştir. Gruplar arasında öz-yeterlik ve öznel iyi oluş bakımından çalışma alanına bağlı olarak anlamlı bir farklılık olmadığı ortaya konmuştur. Ergenlerin yaşı ile öznel iyi oluş, öznel iyi oluş alt boyutları, öz-yeterlik ve dayanıklılık alt boyutu olumlu ve anlamlı olarak ilişkilidir. Öz-yeterlik ile öznel iyi oluş, öznel iyi oluş alt boyutları, iyimserlik, dayanıklılık alt boyutları ve dayanıklılık yaşa bağlı olarak olumlu ve anlamlı olarak ilişkilidir. Ayrıca bulgulara göre, öz-yeterliğin öznel iyi oluş, iyimserlik ve dayanıklılık tarafından önemli ölçüde yordandığı görülmektedir. Bulgular, öznel iyi oluş yaşam doyumu alt boyutunun öz-yeterliği anlamlı olarak yordadığını ortaya koymuştur. Öznel iyi oluş yaşam doyumu alt boyutu ve iyimserlik öz-yeterliği anlamlı olarak yordamaktadır. Öznel iyi oluş, iyimserlik ve dayanıklılık sebat alt boyutu öz-yeterliği anlamlı olarak yordamaktadır. Bu çalışmanın sınırlılıkları belirtilmiş ve sonuçlar literatür bağlamında tartışılmıştır.
Özet (Çeviri)
The purpose of this research is to investigate how subjective well-being, optimism and resilience affect adolescences' levels of self-efficacy. The second purpose of this research is also to investigate the difference between demographic variables in terms of gender, grade and fields of study. 502 chosen students by convenient sampling method, aged 14 to 19, studying in Istanbul for the 2021-2022 academic year and enrolled in the 9th, 10th, 11th and 12th grades constitute the study group. Measurement instruments have utilized in the research were the Personal Information Form, General Self-Efficacy Scale, Adolescent Subjective Well-Being Scale, Optimism Scale and Adolescent Psychological Resilience Scale. The Independent Sample T-Test has used to determine whether there are any gender-related differences in the relationship self-efficacy, subjective well-being, optimism and resilience. To determine whether there is a significant correlation between self-efficacy, subjective well-being, optimism and resilience among grades and fields of study, One-Way Analysis of Variance (ANOVA) has used. Additionally, Post Hoc Scheffe Test has used among grades and fields of study. Pearson Moments Multiplication Correlation Analysis has used to determine between relationship self-efficacy, subjective well-being, optimism and resilience among age. In order to answer the main question of the research, Hierarchical Regression Analysis has applied to determine whether the self-efficacy of the participants has predicted by subjective well-being, optimism, resilience and whether the self-efficacy with optimism total scores of the participants has predicted by subjective well-being and resilience subscale scores. According to the research findings, there was no statistically significant difference between the adolescences' self-efficacy, subjective well-being, optimism and resilience based on the gender variable. Findings showed that self-efficacy, subjective well-being, optimism and resilience have differed significantly according to the class based on the grade. It has also showed that students in the 12th grades has been considerably higher test scores than those in the 10th grades for self-efficacy and subjective well-being based on the grade. Addition to this, it has showed that the difference between the groups has not found as significant for optimisim and resilience based on the grade. According to the class based on the fields of study, there have been considerable differences in self-efficacy and subjective well-being. Nevertheless, optimism and resilience have not considerably varied by class based on the fields of study. It has demonstrated that based on the fields of study there was no significant difference between the groups in terms of self-efficacy and subjective well-being. Age of the adolescents has positively and substantially connected with subjective well-being, subjective well-being sub-dimensions, self-efficacy and resilience sub-dimension. Self-efficacy has positively and substantially connected with subjective well-being, subjective well-being sub-dimensions, optimism, resilience sub-dimensions and resilience based on the age. The findings also showed that self-efficacy has been significantly predicted by subjective well-being, optimism and resilience. The findings has demonstrated that subjective well-being sub-dimension of life satisfaction has significantly predicted self-efficacy. Subjective well-being sub-dimension of life satisfaction and optimism have significantly predicted self-efficacy. Subjective well-being, optimism and resilience sub-dimension of persistence have significantly predicted self-efficacy. The limitations of this research has noted and the results have discussed within the context of the literature.
Benzer Tezler
- The role of meaning in life, optimism, hope, and coping styles in subjective well-being
Yaşamın anlamı, iyimserlik, umut ve başa çıkma stillerinin öznel iyi oluş üzerindeki rolü
PINAR DURSUN
Doktora
İngilizce
2012
Eğitim ve ÖğretimOrta Doğu Teknik ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ESİN TEZER
- Evlilik doyumu ve çok boyutlu algılanan sosyal desteğin öznel iyi oluş üzerindeki yordayıcı rolünün incelenmesi
An investigation of the predictive roles of marital satisfaction and multidimensional perceived social support on subjective well-being
ÖZLEM BAYER
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
PsikolojiUludağ ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NAGİHAN OĞUZ DURAN
- Examining the predictive roles of university students' attachment styles, subjective well-being and locus of control levels on their social appearance anxiety levels
Üniversite öğrencilerinin bağlanma stilleri, öznel iyi oluş ve kontrol odağı düzeylerinin sosyal görünüş kaygı düzeyleri üzerindeki yordayıcı rollerinin incelenmesi
ZEYNEP PEKİN
Yüksek Lisans
İngilizce
2017
Eğitim ve ÖğretimYeditepe ÜniversitesiRehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. BERKE KIRIKKANAT
- Olumlu bazı kişilik özelliklerinin öznel iyi oluşu yordayıcı rolü
The predictive role of some positive personality traits on subjective well-being
FERİDUN KAYA
Doktora
Türkçe
2020
Eğitim ve ÖğretimTrabzon ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HATİCE ODACI
- Çevrim içi arkadaşlık ile öznel iyi oluş arasındaki ilişkide çevrim içi kendini açma ve çevrim içi algılanan ihtiyaç doyumunun aracı rolü
The mediating roles of online self-disclosure and online need satisfaction in the relationship between online friendship and subjective well-being
MERVE GÜNDÜZ SOYTÜRK
Doktora
Türkçe
2024
Eğitim ve ÖğretimYıldız Teknik ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ ERYILMAZ