Diz ve kalça artroplastisi sonrası gelişen periprostetik eklem enfeksiyonlarının tanı ve izleminde, serum ve sinoviyal sıvıdan bakılan 'α1-antitripsin' ve 'A1-asit glikoprotein'in önemi
The significance of serum and synovial fluid 'A1-antitrypsin' and 'α1-acid glycoprotein' in the diagnosis and follow-up of periprosthetic joint infections after knee and hip arthroplasty
- Tez No: 784281
- Danışmanlar: PROF. DR. BURAK AKAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ufuk Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 159
Özet
Giriş ve Amaç: Total eklem replasmanı, özellikle de kalça ve diz, dünya çapındaki en başarılı cerrahi müdahalelerden biri olmakla birlikte, zaman zaman karşımıza çeşitli komplikasyonlar çıkabilmektedir. Periprostetik eklem enfeksiyonu (PEE) ise, total eklem replasmanlarının en korkulan ve en masraflı komplikasyonlardan biridir. PEE'nin başarılı bir şekilde yönetimi öncelikle doğru bir tanı ile mümkündür; ancak günümüzde literatürdeki çok çeşitli testlere rağmen, altın standart bir tanı testi mevcut değildir. α1-antitripsin (AAT) ve α1-asit glikoprotein (AGP), çok eski yıllardan beri bilinen akut faz reaktanlarıdır. Bu biyobelirteçlerin, biyokimyasal özellikleri, immünmodülatör fonksiyonları ile bazı inflamatuar durum ve enfeksiyöz hastalıklardaki önemleri çeşitli çalışmalarda bildirilmiştir. Ancak bu biyobelirteçlere periprostetik enfeksiyon temelinde bakıldığında ise literatürde çok az sayıda çalışma gözlenmiştir. Bu belirteçlerin PEE alanındaki önemlerinin henüz ortaya konulamadığı düşüncesindeyiz. Bu bilgiler doğrultusunda, çalışmamızın ana amacı, diz ve kalça artroplastisi sonrası gelişen periprostetik eklem enfeksiyonlarının tanı ve izleminde, serum ve sinoviyal sıvıdan bakılan α1-antitripsin ve α1-asit glikoprotein düzeylerinin önemini ve kullanım potansiyelini ortaya çıkartmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız tek merkezde retrospektif olarak planlanmıştır. 01.03.2018–01.03.2021 tarihleri arasında, hastanemiz polikliniğine diz ve/veya kalça PEE tanısı/şüphesiyle başvuran veya bu nedenlerle yatan hasta servisimizde takip edilen hastaların verileri hastane bilgi yönetim sisteminde taranmıştır. Bu verilere göre toplamda diz ve kalça PEE tanısı/şüphesi olan 138 hastadan, tümör hastaları, yeterli takibi olmayan hastalar ve çalışma için atık serum ve/veya sinoviyal sıvı materyali bulunmayan hastalar çıkartıldıktan sonra, toplamda 58 hastaya ait, 62 atık serum materyaline ve 16 atık eklem sıvısı materyaline ulaşılmıştır. 4 hastada hem 1. hem de 2. aşama revizyon artroplastisi öncesi olmak üzere ikişer adet atık serum materyaline ulaşılmış olup bu materyaller, çalışmamızda farklı grupları temsil ettiği (aseptik-enfekte) ve bu hastalar, demografik verileri ve komorbiditeleri açısından çalışmadaki diğer popülasyonla uyum içinde olduğu için, veri analizini etkilemeyeceği düşünülerek bu hastaların da dâhil edildiği 62 veri çalışmamızda değerlendirilmiştir. Hastalar, ilk aşamada Uluslararası Ortak Görüş Toplantısı (ICM) 2018 PEE tanı kriterlerine göre aseptik, bir sonuca varmayan ve enfekte tanı grupları olarak sınıflandırılmıştır. Çalışmamızın ikinci aşamasında, tüm hastaların en az 1 yıllık takipleri (ortalama 19,61 ay) hastane bilgi yönetim sistemi, poliklinik kayıtları ve telefonla yapılmıştır. Bu en az bir yıllık takip sonuçlarına göre hastalar nihai aseptik ve nihai enfekte tanı gruplarına ayrılmıştır. Hastaların -80℃'de muhafaza edilmekte olan atık serum ve sinoviyal sıvı materyallerinden AAT ve AGP çalışma biyobelirteçlerinin düzeyleri ölçülerek tanı gruplar içinde farklılıkları değerlendirilmiştir. Farklılık gösteren belirteçlerin ise, işlem karakteristik (ROC) eğrisi analizi ile eğri altında kalan alan (AUC) değerlendirmeleri yapılmış, tanısal değerleri ortaya konmuştur. Ayrıca hastaların eritrosit sedimentasyon hızı (ESH), C-reaktif protein (CRP), D-dimer, beyaz kan hücresi (WBC) sayımı, polimorf nüveli lökosit yüzdesi (PMNL%), fibrinojen, transferrin, ferritin, prokalsitonin, 25-OH vitamin D, ALT, AST, BUN, kreatinin ve albümin değerleri de değerlendirilerek tanı grupları arasında karşılaştırılmış ve gruplar arasında farklılık gösteren parametreler için ROC eğrisi analizi ve AUC değerlendirmeleri yapılmıştır. Bu parametreler ve çalışma biyobelirteçlerinin, kendi içlerindeki ve diğer belirteçlerle olan korelasyonları incelenmiştir. Çalışma biyobelirteçlerinin, 1. ve 2. aşama revizyon artroplastisi öncesi değerleri; eklemleri tutan inflamatuar durum ile başka odakta enfeksiyon varlığı durumlarındaki ayırt edicilikleri de ayrıca değerlendirilmiştir. İstatistiksel analiz IBM SPSS 25.0 paket programında yapılmış ve p
Özet (Çeviri)
Aim: Although total joint replacement, especially hip and knee, is one of the most successful surgical interventions worldwide, from time to time, various complications might still occur. Periprosthetic joint infection (PJI) is one of the most fearsome and costly complication of joint arthroplasty. Successful management of PJI is primarily possible with an accurate diagnosis; however, despite the wide variety of diagnostic tests in the PJI literature, currently there is no gold standard diagnostic test. α1-antitrypsin (AAT) and α1-acid glycoprotein (AGP) are known as acute phase reactants for long times. The biochemical properties, immunomodulatory functions, and importance of these biomarkers in some inflammatory conditions and infectious diseases have been reported in various studies. There is, however, a scarcity of research that examines these biomarkers in the field of PJI. We believe that the importance of these markers in the field of PJI has not been revealed yet. In line with this information, the main aim of our study, is to reveal the importance and the potential utilization of α1-antitrypsin and α1-acid glycoprotein levels, measured from serum and synovial fluid, in the diagnosis and follow-up of PJIs after knee and hip arthroplasty. Material and Method: Our study was planned as a retrospective study and conducted at a single center. The data of patients who applied to our hospital's outpatient clinic or who were followed up in our inpatient service with the diagnosis or suspicion of knee and/or hip PJI, between 01.03.2018 and 01.03.2021 dates, were extracted from electronic medical records. According to this data, after excluding tumor patients, patients with insufficient follow-up, and patients without waste serum and/or synovial fluid material, from a total of 138 patients with knee and hip PJI diagnosis/suspicion, 62 waste serum material and 16 waste synovial fluid material, belonging to 58 patients were reached. In 4 patients, two waste serum materials were reached, one before the 1st and one before the 2nd stage revision arthroplasty and this data is also utilized in our study as they represented different diagnosis groups (aseptic-infected) and their demographic data and comorbidities are in harmony with our population's data, and we assumed that this data would not effect the data analysis. In the first phase of our study, patients were classified as aseptic, inconclusive and infected according to the International Consensus Meeting (ICM) 2018 PJI diagnostic criteria. In the second phase of our study, all patients' medical data were extracted up for at least 1 year (mean follow-up: 19.61 months) from electronic medical records, outpatient clinic records and phone calls. Based on these at least one-year follow-up results, patients were divided into final aseptic and final infected groups. AAT and AGP study biomarkers were studied from the waste serum and synovial fluid materials of those patients, which were stored at -80°C; and compared between diagnostic groups. The area under the curve (AUC) evaluations of the differing markers were made using the receiver operating characteristic (ROC) curve analysis, and their diagnostic values were revealed. In addition, patients' erythrocyte sedimentation rate (ESH), C-reactive protein (CRP), D-dimer, white blood cell (WBC) count, polymorph core leukocyte percentage (PMNL%), fibrinogen, transferrin, ferritin procalcitonin, 25-OH vitamin D, ALT, AST, BUN, creatinine, and albumin values were also evaluated and compared between diagnostic groups. ROC curve analysis and AUC evaluations were performed for the parameters that differed between diagnosis groups. The correlations between these parameters and study biomarkers, within themselves and with other markers, were examined. Values of study biomarkers before first and second stage revision arthroplasty and the distinctiveness of these biomarkers in inflammatory condition involving the joints and in the presence of infection other than PJI, were also evaluated. Statistical analysis was made by using IBM SPSS 25.0 package program and p
Benzer Tezler
- Kalça ve diz periprostetik eklem enfeksiyonu insidansı ve risk faktörlerinin araştırılması
Investigation of incidence and risk factors of hip and KNEE periprosthetic joint infection
ZEYNEP TEKİN TAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıGazi ÜniversitesiEnfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KENAN HIZEL
- Enfekte total diz ve kalça protezlerinin iki aşamalı tedavisi
TWO stage treatment of infected total knee and hip prostheses
GÖKHAN BİLEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Ortopedi ve TravmatolojiDokuz Eylül ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. VASFİ AKINCI KARATOSUN
- Ortopedik protez enfeksiyonu olgularında risk faktörleri, tanı ve tedavinin değerlendirilmesi
Evaluation of risk factors, diagnosis and treatment inpatients with orthopedic prosthesis infection
NECATİ MUMCU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıErciyes ÜniversitesiEnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞEGÜL ULU KILIÇ
- Gelişimsel kalça displazisi zemininde oluşan sekonder koksartrozda uygulanan total kalça artroplastisi orta-uzun dönem sonuçları
Miidle-long term results of total hip replacement which had applied for secondary coxarthrosis due to developmental hip displasia
NAZMİ BÜLENT ALP
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Ortopedi ve Travmatolojiİstanbul ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FAHRİ ERDOĞAN
- Kalça ve diz protezi uygulayacağımız hastalarda nazal staphylococcus aureus taşıyıcılığının cerrahi alan enfeksiyonu ile ilişkisinin araştırılması
Study of the relationship between nasal staphylococcus aureus carrying and surgical site infection on the patients that we will APPLY hip and knee prosthesis
HALİL SARAÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Ortopedi ve TravmatolojiFırat ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MURAT GÜRGER