Geri Dön

Yükseköğretimde araştırma-öğretim etkileşimi: Eğitim fakülteleri örneği

The research-teaching interaction in higher education: Sample of education faculties

  1. Tez No: 784542
  2. Yazar: AYŞE DURMAZ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYŞEN BAKİOĞLU
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Eğitim Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 377

Özet

Bu çalışmanın amacı, eğitim fakültesi öğretim elemanlarının araştırma ve öğretim etkileşimine ilişkin tutum ve deneyimlerini ortaya çıkarmaktır. Bu çalışmada karma yöntem desenlerinden sıralı açıklayıcı desene başvurulmuştur. Bu bağlamda, önce nicel yöntem kullanılmış ardından da bulguları teyit etme ve geliştirme amacıyla nitel yönteme başvurulmuştur. Bu çalışmanın örneklem türü, sıralı karma yöntem örneklem olarak belirlenmiştir. Çünkü, önce ölçek uygulanmış ve sonrasında görüşmeler yapılmıştır. Çalışmanın nicel boyutunda ilişkisel tarama modeline başvurulmuştur. Bu araştırmanın çalışma evrenini Marmara Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi'nin eğitim fakültelerinde görev yapan 273 öğretim elemanı oluşturmaktadır. Çalışmaya 162 öğretim elemanı katılmıştır. Veri toplama araçları olarak 12 demografik sorudan oluşan bilgi formu ve 41 maddeden oluşan ve araştırmacı tarafından geliştirilen“Araştırma - Öğretim Etkileşimi Tutum Ölçeği”formu kullanılmıştır. Ölçek, dört boyut altında toplanmıştır: Araştırma ve öğretim görev uyumu, Araştırma ve öğretim görev uyumsuzluğu, Başat görev araştırma ve Başat görev öğretim. Betimsel analizler sonucunda; öğretim elemanlarının öğretim faaliyetlerine araştırma faaliyetlerinden daha çok zaman ayırdığı, yaklaşık %77'sinin ilgi alanlarının hem araştırma hem öğretimde olduğu ve araştırmayı önceleyenlerin oranının öğretimi önceleyenlerden yüksek olduğu, işten memnuniyet düzeylerinin yüksek olduğu ve öğretmenlik yeterlik düzeylerini araştırmacı yeterlik düzeylerinden daha yüksek gördükleri bulunmuştur. Öğretim elemanı araştırma- öğretim etkileşimi tutumu ile diğer değişkenler arasındaki ilişkiyi tespit etmek için yapılan Pearson korelasyon testi analizlerine göre; öğretim elemanlarının işten genel memnuniyet düzeyi ile araştırmanın öğretim üzerinde olumsuz etkileri ve araştırma ve öğretim faaliyetlerinin birbiriyle ilişkisiz faaliyetler olduğunu ifade eden Araştırma ve öğretim görev uyumsuzluğu tutumları arasında negatif yönde, araştırmacı yeterlik düzeyi ile öğretim görevinin araştırma görevine kıyasla daha önemli olduğunu ifade eden Başat görev öğretim tutumları arasında negatif yönde ve çeşitli akademik faaliyetler ile AÖETÖ alt boyutları arasında anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Öğretim elemanlarının öğretmenlik yeterlik algı düzeyi ile araştırma- öğretim etkileşimi tutumları arasında anlamlı bir ilişki saptanamamıştır. Öğretim elemanı araştırma- öğretim etkileşimi tutumunun demografik değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığına dair yapılan bağımsız örneklem t testi ve varyans analizine (ANOVA) göre; araştırma ve öğretim faaliyetlerinin birbirleri üzerindeki katkıları ile ilgili olan Araştırma ve öğretim görev uyumu, araştırmanın öğretim üzerindeki olumsuz etkileri ve araştırma ve öğretim faaliyetlerinin birbirinden bağımsız olduğu ile ilgili olan Araştırma ve öğretim görev uyumsuzluğu ve öğretim görevinin araştırmaya kıyasla daha önemli olduğunu belirten Başat görev öğretim alt boyutlarına ilişkin öğretim elemanı tutumları, unvana göre farklılık göstermektedir. Araştırma ve öğretimin beraber yürütülemeyecek uyumsuz faaliyetler olduğunu ifade eden Araştırma ve öğretim görev uyumsuzluğu alt boyutuna ilişkin öğretim elemanı tutumları, araştırma ve/veya öğretim tercihi değişkenine ve öğretim faaliyetlerine ayrılan zamana göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Çalışmanın nitel boyutu, olgu bilim araştırması ile desenlenmiştir. Çalışma grubu 30 öğretim elemanından oluşmaktadır. Öğretim elemanlarının nicel araştırma bulgularına ilişkin görüşlerini ortaya koymak amacıyla beş demografik ve dokuz açık uçlu sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlanmıştır. Öğretim elemanları ile yapılan görüşmelerde elde edilen verilerin çözümlenmesi için içerik analizine başvurulmuştur. Analizlere göre; nicel araştırma bulgularına paralel bir şekilde öğretim elemanlarının 3'te 1'i araştırma ve öğretim faaliyetlerine eşit düzeyde önem verdiklerini ve yaklaşık yarısı öğretim faaliyetlerine daha çok zaman ve enerji harcadıklarını belirtmektedir. Araştırma yapmak, öğretim elemanlarının gelişimine katkı sağlama, araştırmadan elde edilen bilgilerin öğretimin bilgi tabanını oluşturma ve öğrencileri araştırma kültürüne yakınlaştırma yoluyla öğretime katkı sunmaktadır. Öğretim faaliyetleri ise sınıfta karşılaşılan tartışma ve soruların yeni araştırma soruları üretme, öğretim elemanlarını öğrenmeye teşvik etme ve sahadan bilgi ve veri sağlama yoluyla araştırmaya katkı sunmaktadır. Araştırma ve öğretim faaliyetleri arasında uyumu bozucu etkenlerin; zaman sınırlılığı, öğretim elemanlarının mesleki yaşamlarında araştırma ve öğretim faaliyetleri arasında bağ kuramaması, araştırma yapma önündeki fiziki engeller ve öğretim elemanlarının araştırma yönelimi olduğu tespit edilmiştir. Öğretim elemanları; Covid-19 salgını döneminde öğretim yüklerinin arttığını ve uzaktan öğretim sürecinde öğrenci katılımının, öğrencilerle iletişim ve etkileşimin, motivasyonun ve eğitimin niteliğinin düştüğünü ve uzaktan öğretim sürecine uyum sağlama, veri toplayamama, arşiv veya laboratuvar gibi araştırma alanlarına erişimin engellenmesi nedenleriyle araştırma faaliyetlerinin olumsuz etkilendiğini belirtmektedir. Ulaşılan nicel ve nitel araştırma sonuçlarına göre, uygulayıcılara ve araştırmacılara yönelik öneriler geliştirilmiştir. Öğretim elemanlarının araştırma ve öğretim faaliyetlerinin birbirleri üzerinde olumlu etkileri olduğuna ilişkin tutumlarının en yüksek düzeyde ve araştırmanın öğretim üzerinde olumsuz etkileri ve araştırma ve öğretim faaliyetlerinin birbiri ile ilişkisiz olduğuna dair tutumlarının en düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Bu bulguların araştırmanın gerçekleştirildiği iki eğitim fakültesi bağlamına has mı yoksa tüm eğitim fakültelerine genellenebilecek bulgular mı olduğunu tespit etmek amacıyla, AÖETÖ'nin büyükşehir ve taşra üniversitelerinde bulunan daha fazla sayıda eğitim fakültesi öğretim elemanına uygulanması gerekmektedir.Öğretim elemanlarının öğretim ve kurumsal iş yüklerinin OECD ortalamalarına uygun hale getirilmesi için norm kadro uygulamasının kaldırılması ve bir bölümdeki öğretim elemanı sayısının öğrenci sayısına göre belirlenerek kadro açılması önerilmektedir. Öğretim elemanlarını taşra üniversitelerine çekmek için teşvikler verilebilir. Bölüm içinde ders yükü, kurumsal iş yükü, lisansüstü tez danışmanlığı ve lisans öğrenci danışmanlığı görevlerinin dengeli dağılımının düzenlenmesi ve öğretim elemanlarına araştırma faaliyetlerini yürütebilecekleri uygun ortam ve zamanın sağlanması veya bu konuda stratejiler geliştirilmesi konusunda dekanlıkların daha aktif, sorun çözücü ve öğretim elemanlarını karar alma süreçlerine dahil edici bir yönetim sergilemeleri gerekmektedir. Bölüm düzeyinde, araştırma faaliyetleri için aktif destek sağlamak, yeni araştırmacıları yüksek kaliteli araştırmalara katılmaya teşvik etmek, yüksek kaliteli araştırmaların geliştirilmesi için ortak ve kapsayıcı bir kültür geliştirmek gereklidir. Covid-19 kaynaklı kapanma döneminde öğretim elemanı deneyimleri dikkate alındığında, öğretim elemanlarının öngörülemeyen durumlara uyum sağlama becerilerinin geliştirilmeye ihtiyacı vardır. Covid-19 benzeri kriz durumlarının gerektirdiği eğitim süreçlerine uyum sağlamak için öğretim elemanlarının“gayrı resmi öğrenme”ve“çevrim içi gayrı resmi öğrenme”süreçlerine aşinalığının arttırılması önemlidir.

Özet (Çeviri)

The aim of this study is to reveal the attitudes and perceptions of the members of education faculty towards research and teaching interaction. In this study, sequential explanatory design, one of the mixed method designs, was used. In this context, the quantitative method was used first, and then the qualitative method was used to confirm and improve the findings. The sampling type of this study was determined as sequential mixed method sampling, since firstly the scale was applied and then interviews were made. In the quantitative aspect of the study, the correlational survey model was used. The universe of this study consists of 273 academicians working in the education faculties of Marmara University and Trakya University. 162 lecturers participated in the study. An information form consisting of 12 demographic questions and a“Research and Teaching Interaction Attitude Scale”consisting of 41 items and developed by the researcher were used as data collection tools.The scale was grouped under four dimensions: Research and teaching task compatibility, Research and teaching task incompatibility, Dominant task research and Dominant task teaching. As a result of descriptive analysis, it has been found that the academicians spend more time on teaching activities than research activities, approximately 77% of them have both research and teaching interests, the rate of those who prioritize research is higher than those who prioritize teaching, the level of job satisfaction is high, and they perceive their teaching proficiency levels higher than the researcher proficiency levels.According to the Pearson correlation test analyzes conducted to determine the relationship between the academicians' research-teaching interaction attitude and other variables; there is a negative relationship between the general satisfaction level of the academic staff and the attitudes of Research and teaching task incompatibility, which state that the negative effects of research on teaching and research and teaching activities are unrelated activities, a negative correlation between researcher proficiency level and Dominant task teaching attitudes, which state that teaching task is more important than research task and a significant relationship between various academic activities and the sub-dimensions of AÖETÖ. No significant relationship was found between the teaching proficiency perception level of the academicians and their research-teaching interaction attitudes.According to the analyzes made on whether the research-teaching interaction attitude of the academicians differs according to the demographic variables; academicians' attitudes related to the dimensions of, Research and teaching task compatibility, which is related to the contribution of research and teaching activities to each other, Research and teaching task incompatibility, which is related to the negative effects of research on teaching and research and teaching activities being independent from each other and Dominant task teaching, which state that teaching is more important than research, differ according to the title. Attitudes of academicians regarding the research and teaching task incompatibility, which states that research and teaching are incompatible activities that cannot be carried out together, shows a significant difference according to the research and/or teaching preference variable and the time allocated to teaching activities. The qualitative dimension of the study is designed with phenomenological research method. The study group consists of 30 academicians. A semi-structured interview form consisting of five demographic and nine open-ended questions is prepared to reveal the views of the lecturers on the quantitative research findings. Content analysis was used to analyze the data obtained through interviews in the research. According to the analysis, parallel to the quantitative research findings, one out of three of the academicians state that they give equal importance to research and teaching activities, and about half of them spend more time and energy on teaching activities. Doing research contributes to teaching by contributing to the development of teaching staff, creating the knowledge base of teaching with the information obtained from research and bringing students closer to the research culture. Teaching activities, on the other hand, contribute to research by generating new research questions from discussions and questions encountered in the classroom, encouraging teaching staff to learn, and providing information and data from the field. It has been determined that the factors that disrupt the harmony between research and teaching activities are the time limitation, the inability of the instructors to establish a connection between research and teaching activities in their professional lives, the physical barriers to doing research, and the research orientation of the instructors.Faculty members state that during the Covid-19 epidemic, the teaching load increased and student participation, communication and interaction with students, motivation and quality of education decreased in the distance education process and their research activities are adversely affected due to the adaptation process to the distance education, inability to collect data and barriers to access to research areas such as archives or laboratories. According to the quantitative and qualitative research results, suggestions for practitioners and researchers have been developed. It has been determined that instructors' attitudes about research and teaching having positive effects on each other are at the highest level and the negative effects of research on teaching and research and teaching being unrelated to each other are at the lowest level. In order to determine whether these findings are specific to the context of the two education faculties or can be generalized to all education faculties, the scale should be applied to more education faculties and teaching staff in metropolitan and provincial universities.In order to make the teaching and institutional workloads of the lecturers in line with the OECD averages, it is recommended that the norm staff application be abolished and the number of lecturers in a department should be determined according to the number of students.Incentives can be given to attract lecturers to provincial universities.In order to regulate the balanced distribution of course load, institutional workload, graduate thesis advisory and undergraduate student advisory duties within the department, and to provide the appropriate environment and time for the lecturers to carry out their research activities, or to develop strategies in this regard, the deanships should be more active and problem-solver and involve lecturers in the decision-making processes.At department level, it is necessary to provide active support for research activities, to encourage new researchers to participate in high-quality research, to develop a collaborative and inclusive culture for the development of high-quality research. Considering the experiences of the instructors during the Covid-19 closure period, the ability of the instructors to adapt to unpredictable situations needs to be developed. In order to adapt to the educational processes required by crisis situations such as Covid-19, it is important to increase the familiarity of instructors with“informal learning”and“informal online learning”processes.

Benzer Tezler

  1. Ailenin sosyo-ekonomik düzeyi ile yüksek öğretime giriş arasındaki ilişki: Sudan-Hartum üniversitesi örneği

    The relationship between the socio-economic level of the family and access to higher education: The case of Khartoum university-Sudan

    WALEED MOHAMED

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Eğitim ve ÖğretimHacettepe Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDULKERİM SÖNMEZ

  2. Eczacılık fakülteleri ve Türk ilaç sanayi açısından üniversite-sanayi iş birliğinin değerlendirilmesi

    Evaluation of university-industry collaboration from the perspective of faculties of pharmacy and the turkish pharmaceutical industry

    MUAMMER ÇALIKUŞU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Eczacılık ve FarmakolojiAnkara Üniversitesi

    Eczacılık İşletmeciliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLBİN ÖZÇELİKAY

  3. Üniversitelerde iz bırakma ve kurumsallaşma

    Imprinting and institutionalization at universities

    İNCİ ÖZTÜRK FİDAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Eğitim ve ÖğretimAnkara Üniversitesi

    Eğitim Yönetimi ve Politikası Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ BALCI

  4. The evaluation of the English language teacher education program Introduced in 2018 by Higher Education Council in Türkiye

    Türkiye'de Yükseköğretim Kurulu tarafından 2018 yılında uygulamaya konulan İngilizce öğretmenliği lisans eğitim programının değerlendirilmesi

    ŞEHNAZ NİGAR ÇELİK

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Eğitim ve ÖğretimÇukurova Üniversitesi

    İngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN BEDİR

  5. Lise tür ve kolunun yükseköğretimde akademik başarıya etkisi (Kovaryans analizi ile ilgili bir deneme)

    Başlık çevirisi yok

    EZEL TAVŞANCIL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1989

    Eğitim ve ÖğretimAnkara Üniversitesi

    Eğitim Yönetimi ve Planlaması Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İLHAN AKHUN