Ergenlerde ilk atak psikoz ve riskli mental durumlarda serum kompleman protein seviyelerinin sağlıklı kontrollerle karşılaştırılması
Comparison of serum complement protein levels in first episode psychosis and clinical HİGH risk with HEALTHY controls in adolescents
- Tez No: 785260
- Danışmanlar: PROF. DR. GÜL KARAÇETİN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Has. Eğt. ve Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Çocuk Psikiyatrisi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 116
Özet
AMAÇ: İlk atak psikoz ve riskli mental durum hastalarının serum C3, C4, C1q düzeylerinin benzer yaş ve cinsiyetteki sağlıklı kontroller ile kıyaslanarak i) periferik kompleman protein düzeylerinin hastalığın farklı evrelerinde değişip değişmediğini araştırmak ii) kompleman protein seviyesinin klinik semptom şiddeti ile korelasyonu olup olmadığını değerlendirmek amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Araştırmamıza psikotik spektrum tanısı konulan 68 hasta ve 31 sağlıklı kontrol dahil edilmiştir. Sosyodemografik bilgiler, araştırmacı tarafından hazırlanmış sosyodemografik veri formuyla çalışmaya dahil edilen çocuk ve ebeveynlerinden alınmıştır. İlk atak psikoz tanılı hastalara, hastalık kliniğinin derecelendirilmesi için Pozitif ve Negatif Semptom Ölçeği (PANSS), Negatif Semptomları Değerlendirme Ölçeği (SANS) ve Pozitif Semptomları Değerlendirme Ölçeği (SAPS) ve Çocuk ve Genç Psikolojik Sağlamlık Ölçeği (ÇGPSÖ-12) kullanılmıştır. Riskli mental durumların değerlendirilmesi için Psikoz Risk Sendromları İçin Yapılandırılmış Görüşme (SIPS) formu kullanılmıştır. Tüm katılımcılardan 12 saat açlık sonrası, sabah saat 08:00-12:00 aralığında serum C3, C4 ve C1q düzeylerine bakmak amacıyla 5 mL kapasiteli ethylene diamine tetraacetic acid (EDTA) 'lı tüplere kan örnekleri alınmıştır. BULGULAR: 99 çocuk ve ergen (68 olgu ve 31 kontrol) çalışmaya dahil edildi. Psikotik spektrum (PS) tanısı konan hastalar, ilk atak psikoz (İAP, n=37) ve riskli mental durum (RMD, n=31) şeklinde iki ayrı grup olarak incelenmiştir. PS hasta grubunda serum C1q düzeyi sağlıklı kontrollere kıyasla anlamlı yüsek saptanmıştır (p=0,035). Serum C3 ve C4 düzeylerinde PS ve sağlıklı grup arasında istatistiksel anlamlı değişiklik saptanmamıştır. RMD ve İAP gruplar arası kompleman değerleri karşılaştırıldığında C3, C4 ve C1q seviyelerinde istatistiksel anlamlı fark saptanmamıştır. PS hastalarında hastalığın başlangıcından itibaren geçen süre ile serum C1q seviyeleri arasında pozitif korelasyon saptanmıştır (p=0,042, r=0,248). Olgular ilaç kullanan ve kullanmayan olarak 2 gruba ayrılıp incelendiğinde ilaç kullanmayan hastalarda serum C1q düzeyi sağlıklı kontrollere göre yüksek saptanmıştır. İAP hastalarında SANS aloji, avolusyon-apati alt ölçek skorları ile C3 ve C4 arasında, SANS Dikkat alt ölçek skoru ile C1q arasında ve SANS toplam ölçek puanı ile C4 kompleman düzeyi arasında pozitif yönde korelasyon saptanmıştır. İAP hastalarında PANSS negatif, genel psikopatoloji ve toplam PANSS skorları ile C3 arasında pozitif yönde korelasyon saptanmıştır. İAP hastalarının SAPS skorları ile kompleman düzeyleri arasında herhangi bir korelasyon saptanmamıştır. RMD tanısı olan 31 olgu hafif pozitif semptom sendromu (APS, n:23, %74.1), kısa-sınırlı aralıklı psikotik sendrom (BLIPS, n:5, %16,1) ve genetik risk ve işlevsellikte azalma sendromu (GRD, n:3, %9,8) olarak sınıflandırılmıştır. RMD alt tiplerine göre kompleman düzeyleri arasındaki fark incelendiğinde istatistiksel anlamlılık saptanmamıştır. RMD hastalarına uygulanan SOPS alt ölçek skorları ve GAF skorları ile kompleman düzeyleri arasında herhangi bir korelasyon saptanmamıştır. SONUÇ: Ergenlik döneminde fizyolojik bir süreç olan sinaptik budama, kompleman sisteminde yaşanan olası bir patolojik aktivasyon sonucu psikotik sendrom gelişimde rol oynuyor olabilir. Psikotik spektrum tanılı ergenlerde serum C1q düzeyinde bulunan farklılık, henüz ergenlik döneminde ve hastalığın akut evresinde, kompleman sistemi aktivasyonunun, hastalığın nörolojik patogenezine katkıda bulunabileceğini düşündürmektedir. İlk atak psikoz hastalarında negatif belirti şiddeti arttıkça bazı kompleman düzeylerinin artması, hastalığın özellikle negatif semptom şiddeti ile nöro- inflamasyon arasında ilişki olduğunu düşündürmektedir.
Özet (Çeviri)
AIM: This study aimed to compare the alteration of complement C3,C4,C1q in adolescents at first-episode psychosis, clinical high risk for psychosis (CHR-P) and healthy controls. It was aimed to investigate whether serum complement protein levels change at different stages of the illness ii) to evaluate whether the complement protein level is correlated with clinical symptom severity and investigate the role of the complement system at etiopathogenesis of psychotic spectrum. METHOD: 68 patients diagnosed with psychotic spectrum and 31 healthy controls were included in our study. Sociodemographic information was obtained from the children and their parents by using the sociodemographic data form prepared by the researcher. The patients who were diagnosed with first-episode psychosis were administered Positive and Negative Symptom Scale (PANSS), the Scale for the Assessment of Negative Symptoms (SANS),the Scale for the Assessment of Positive Symptoms (SAPS), and Child and Youth Resilience Measure (CYRM) scales, respectively. The Structured Interview of Psychosis Risk Syndromes (SIPS) was used to identify patients with Clinical High Risk for psychosis. Blood samples were taken into the 5 mL capacity tubes containing ethylene diamine tetraacetic acid (EDTA), after 12 hours of fasting, from all volunteers, between 08:00 and 12:00 in the morning. RESULTS: 99 adolescents (68 cases and 31 controls) were included in this study. Patients diagnosed with psychotic spectrum (PS) were examined in two groups as first- episode psychosis (FEP, n=37) and clinical high risk for psychosis (CHR, n=31). Serum C1q level was found to be significantly higher in PS group compared to healthy controls (p=0.035). There was no statistically significant difference in serum C3 and C4 levels between PS and healthy controls. When C3, C4 and C1q protein levels were compared between CHR and FEP, no statistically significant difference was found. A positive correlation was found between the time from symptom onset and serum C1q levels in PS patients (p=0.042, r=0.248). When the PS patients were divided into 2 groups as drug-naive and drug-treated , serum C1q level was found to be higher in drug-naive patients compared to healthy controls, while no significant difference was found in complement levels between the drug-treated group and healthy controls. A positive correlation was found in FEP patients, between C3 and C4 protein levels and SANS alogia, avolution-apathy subscale scores. A positive correlation was found between C1q protein levels and SANS Attention subscale score, and also between C4 complement level and SANS total scale score. A positive correlation was found between C3 and PANSS negative, general psychopathology subscale and total PANSS scores in FEP patients. No correlation was found between SAPS scores and complement levels of FEP patients. 31 patients who were diagnosed as CHR were classified as Attenuated positive symptoms (APS, n=23, 74.1%), Brief-limited intermittant psychosis (BLIPS, n=5, 16.1%) and Genetic risk and recent deterioration (GRD, n=3, 9.8%). When the difference between complement levels according to CHR subtypes was assessed, no statistical significance was found. No correlation was found between complement levels and the SOPS subscale scores and GAF scores in CHR patients. CONCLUSION: Synaptic pruning, which is a physiological process in adolescence, may play a role in the development of psychotic syndrome as a result of a possible pathological activation in the complement system. The alterations in serum C1q levels in adolescents with psychotic spectrum suggests that an activated complement system may precede the first-episode of psychosis and contribute to neurological pathogenesis at the early stage of psychosis in adolescence. A positive correlation between complement levels and negative symptom severity in first-episode psychosis suggesting that there is a relationship between the severity of negative symptoms and neuro-inflammation.
Benzer Tezler
- İlk atak psikoz olgularında, kişinin birinci ve ikinci derece akrabalarındaki psikotik bozukluk hastalık öyküsünün beyin yapısına olan etkisinin araştırılması
The effect of psychotic spectrum disorder family history on brain structure in patients with first episode psychosis
MEHMET CAN ERATA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜL KARAÇETİN
- İlk atak psikoz tanısıyla yatarak tedavi gören çocuk ve ergen hastalarda madde kullanım bozukluğu eş tanısının klinik bulgularla ilişkisinin araştırılması
Investigation on the relationship between clinical findings of substence use disorder in children and adolescents with inpatients first episode psychosis
TUĞBA ESEROĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZHAN YALÇIN
- Başka türlü adlandırılamayan psikoz tanısı ile yatarak tedavi edilen ergen ve genç erişkin hastalarda klinik gidiş, tanı sürekliliği, yaşam kalitesi ve bunları etkileyen faktörler
Research of diagnostic stability, clinical prognosis, quality of life and related factors in adolescents and young adults diagnosed with psychosis not otherwise specified
CENK VARLIK
- İlk epizod psikoz ve ilk epizod mani hastalarının vitamin b12 ve folat düzeylerinin retrospektif olarak sağlıklı kişilerle karşılaştırılması
Retrospective comparison of vitamin b12 and folate levels of patients with first episode psychosis and first episode mania with healthy people
YAŞAR KAPICI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
PsikiyatriAdıyaman ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BEHİCE HAN ALMİŞ
- İlk psikotik atak ve kronik şizofreni hastalarının manyetik rezonans spektroskopi bulgularının karşılaştırılması
Comparison of magnetic resonance spectroscopy findings of first episode psychiotic and chronic schizophrenia patients
DUYGU KIRTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
PsikiyatriPamukkale ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FİLİZ KARADAĞ