Geri Dön

20. yüzyıldan 21. yüzyılın başlarına kadar Amerikan dış politikası yapım süreçlerinde bir etki mekanizması olarak düşünce kuruluşları ve finans-sermaye grupları ilişkisi

The relationship between think tanks and finance-capital groups as an influence mechanism in the American foreign policy making processes from the 20th century to the beginning of the 21st century

  1. Tez No: 787295
  2. Yazar: SABRİ KIZILTAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HİKMET ÖKSÜZ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Amerikan Dış Politikası, Amerikan Düşünce Kuruluşları, Amerikan Muhafazakarlığı, Liberal Küreselleşme, U.S. Foreign Policy, U.S. Think Tanks, U.S. Conservatism, Liberal Globalisation
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 367

Özet

Britanya İmparatorluğuna karşı yürüttüğü bağımsızlık savaşı ile modern ulus devletin ilk prototipi olarak kurulan ABD, kurulduğu andan itibaren yaklaşık bir asır boyunca, eski dünyanın tarihsel çekişmelerinden uzak kalmış ve coğrafyasının dış istilalara kapalı olmasının yaratmış olduğu avantajlarla kendine yeni ve huzur dolu bir dünya arayanların öncelikli çekim merkezi haline gelmiştir. 19. Yüzyılın ikinci yarısında yaşanan iç savaşla, kuzey sermayesinin ekonominin merkez güç bloğuna oturması ise yeni yüzyıla yaklaşırken, ABD'yi yönetenlerin, kendilerini, kıta aşırı devletlerin tarihsel problemli meseleleriyle ilgilenmeye zorlayan bir baskı ortamının içinde bulmalarına neden olmuştur. Başını J.D. Rockefeller, J.P. Morgan, A. Carneige ve R.S. Brookings gibi bir grup tröstün çektiği sermaye baskısı, içlerinden bazılarının Rothschild'ler ve Warburg'lar gibi, eski kıtanın finans liderleri ile gittiği ortaklıkla yeni bir boyut kazanmış ve ABD siyasi yaşamında önce FED'in kuruluşuna, arından da ilerlemeci emperyalizm adını alan yeni bir siyasi iklimin doğuşuna ön açmıştır. Yüz yılın başına gelindiğinde, pek çoğu söz konusu finans ve sermaye gruplarınca fonlanarak bir biri ardına kurulan politika enstitülerinin uzman kadroları, bir taraftan ABD'yi I. ve II. Dünya Savaş'ına sürükleyen müdahaleci politikaların mimarları olarak anılmaya başlanmışken, diğer taraftan da alanın, ABD siyasi kültürü içinde kökleşmesine ve başta ordu, istihbarat unsurları ve üniversiteler olmak üzere, devlet ve özel sektör tabanlı çok çeşitli güç merkezinin ilgi odağı haline gelmesine yol açmışlardır. II. Dünya Savaşı sürecinde savaş plan ve stratejilerinin tartışıldığı yer manasında kullanılan 'think tank' kavramı, zamanla CFR, Brookings ve RAND gibi farklı farklı isimlerle kurulmuş olan söz konusu yapıların tamamını tanımlamak için kullanılır olmuştur. Soğuk Savaş'ın ikinci yarısından itibaren, finans kapitalin yaşadığı birtakım kırılmalara paralel olarak içine girilen ideolojik kamplaşmalar, alanın, hem yeni think tanklerin tesisi ile genişlemesinin önünü açmış hem de dikkatini çektiği akademik camianın gözünde fenomenolojik bir anlam kazanmasına ve yakın takip altına alınmasına neden olmuştur. ABD'de dördüncü nesil think tanklerin ortaya çıkmasına ön açan Soğuk Savaş'ın bitişi ise, fikirsel alt yapısı söz konusu düşünce kuruluşlarının öncü ideologları tarafından güçlendirilen liberal küreselleşme rüzgarlarının ABD dış politikasının ana felsefesi haline geldiği yeni bir geçiş dönemini ortaya çıkarmıştır. Devletçi bakış açısına sahip eğilimlerin, 'ulus devleti' ideolojilerinin en büyük rakibi olarak gören söz konusu think tankçi kurmay kadrolar ile giriştiği rekabet ortamı, bir taraftan Amerikan muhafazakarlığının kendi içinde birtakım ayrışmalar yaşamasına neden olurken diğer taraftan da tüm dünyada, karmaşık olduğu kadar gergin ve tehlikeli bir küresel politik iklimin de doğuşuna ön açmıştır. Bu çalışma Amerikan düşünce kuruluşlarının ABD dış politikasının oluşum sürecinde kapladıkları alanı finans ve sermaye grupları ile kurdukları ilişkiler üzerinden tanımlamayı amaçlamaktadır.

Özet (Çeviri)

Established as the first prototype of the modern nation-state within the war of independence against the British Empire, the USA achieved to stay away from the historical conflicts of the old world for a century and became the primary center of attraction for those seeking a new and peaceful world for themselves. But the northern capital's positioning in the central bloc power of the economy with the civil war in the second half of the 19th century caused the U.S. rulers to find themselves in an environment of oppression that force them to deal with historically problematic issues of transcontinental states while approaching the new century. The pressure of capital, which was headed by a group of trusts such as J.D. Rockefeller, J.P. Morgan, A. Carnegie, and R.S. Brookings, gained a new dimension after some of which's new partnerships with the financial barons of the old continent like the Rothschilds and Warburg's. It led to the establishment of the FED in U.S. political life and then the birth of a new political climate called progressive imperialism. By the turn of the century, the expert staff of policy institutes, which were established one after the other and funded by the said finance and capital groups, became to be described as the architects of intervening policies that lead the U.S. to the First and the Second World Wars and also have caused the field to be rooted in the U.S. political culture by getting the attention of a wide variety of state and private sector-based power centers like the army, intelligence elements, and universities. The concept of 'think tank,' which was used to mean the place where war plans and strategies were discussed during World War II, has been used to describe all the structures such as CFR, Brookings, and RAND established under different names. Since the second half of the Cold War, the ideological polarizations that have been entered parallel with some ruptures experienced by finance capital have paved the way for the field to expand with the establishment of new think tanks. In addition, it has gained a phenomenological meaning in the eyes of the academic community to which it drew attention and caused it to be followed closely. The end of the Cold War, which paved the way for the emergence of 4th generation think tanks in the USA, revealed a new transition period in which the liberal winds of globalization, whose intellectual infrastructure was strengthened by the leading ideologists of these think tanks, became the central philosophy of the U.S. foreign policy. The rivalry between the statist tendencies and the think tank staff, who see the 'nation-state' as the biggest rivals of their ideologies, on the one hand, caused American conservatism to experience some divisions within itself; on the other hand, has paved the way for the emergence of a complex, tense and dangerous global political climate worldwide. This study aims to define the area covered by the American think tanks in the formation process of the U.S. foreign policy through their relations with finance and capital groups.

Benzer Tezler

  1. Geleneksel doğal çimentonun killi kireçtaşı (MARN) ile üretim olanakları ve performans özelliklerinin belirlenmesi

    Determination of production possibilities of traditional natural cement with clayey limestone (MARN) and performance characteristics

    NAZİFE ÖZER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEDEN ACUN ÖZGÜNLER

  2. Competitiveness of defense industries: A comparative analysis of the United States, Russia, South Korea and Turkey

    Savunma sanayide rekabet: Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Güney Kore ve Türkiye'nin karşılaştırmalı olarak analizi

    MUSTAFA TOYDEMİR

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2017

    Savunma ve Savunma TeknolojileriOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OKTAY FIRAT TANRISEVER

  3. 21. yüzyılda uluslararası politik ekonomik ilişkiler: Hegemonsuz bir dünyada işbirliği ve çatışma ihtimalleri

    The International political economic relations in the 21 st century: Conflict and cooperation possibilities in a hegemonless world

    NUMAN ÖZCAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Uluslararası İlişkilerGazi Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BURCU BOSTANOĞLU

  4. Power sharing lebanon, Iraq and Syria comparison study

    Güç paylaşımı Lübnan, Irak ve Suriye karşılaştırmalı çalışma

    SAAD HÜSEYİN VEFAİ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Uluslararası İlişkilerGaziantep Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MESUT ŞÖHRET

  5. Avrupa'daki güncel fotoğraf akımlar ve ekolleri

    Contemporary movements and schools in Europe

    COŞAR KULAKSIZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Sahne ve Görüntü SanatlarıMarmara Üniversitesi

    Fotoğraf Ana Sanat Dalı

    PROF. SABİT KALFAGİL