Geri Dön

Tipik atriyal flutter ablasyonu sonrası uzun dönem takipte atriyal fibrilasyon gelişmesini predikte eden faktörlerin değerlendirilmesi

Retrospective evaluation of factors predicting long-term atrial fibrillation in patients undergoing typical atrial flutter ablation

  1. Tez No: 787335
  2. Yazar: AHMET ÇAĞDAŞ YUMURTAŞ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MERT İLKER HAYIROĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Atriyal flutter, atriyal fibrilasyon, kavo-triküspit isthmus, ablasyon, Atrial flutter, atrial fibrillation, cavo-tricuspit isthmus, ablation
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 62

Özet

Amaç: Atriyal flutter (AFL) ve atriyal fibrilasyon (AF) en sık görülen supraventriküler aritmi gruplarından olmakla birlikte global olarak yaşam kalitesini de oldukça düşüren iki aritmi çeşididir. Birbirleriyle sıkı bir ilişki içinde olan bu iki aritmi benzer patofizyolojik kökleri paylaşır. Bununla birlikte radyofrekans kullanılarak başarılı kavo-trikuspit istmus ablasyonunun ardından birçok hastada orta ila uzun vadede atriyal fibrilasyon da gelişmektedir. Günümüz çalışmalarında da vurgulandığı gibi bazı mekanizmalarla atriyal flutter'ın atriyal fibrilasyon gelişimine zemin hazırladığı görülmektedir. Atriyal fibrilasyonlu hastaların yaklaşık yüzde 20'sinde eşlik eden atriyal flutter da bulunmaktadır. Bu iki aritminin benzer patofizyolojik kökleri paylaşmasından ve başarılı tipik flutter ablasyonundan sonra da birçok hastada orta ve uzun dönemde atriyal fibrilasyon gelişmesinden yola çıkarak, bu çalışmada tipik atriyal flutter ablasyonu (kavo-triküspit isthmus) yapılan hastalarda uzun dönemde atriyal fibrilasyon gelişmesini predikte eden faktörleri retrospektif olarak inceleyerek saptamayı amaçladık. Materyal ve Metot: Çalışmamız çok merkezli, kesitsel ve retrospektif olarak tasarlandı. Çalışmamızda 1 Ocak 2018 ile 1 Ocak 2022 tarihleri arasında toplamda 3 merkezde tipik atriyal flutter ablasyonu yapılan 442 adet hasta dahil edilerek geriye dönük olarak incelendi. Dahil edilen hastalar ablasyon işlemi sonrasında atriyal fibrilasyon gelişenler ve gelişmeyenler olarak ikiye ayrıldı. Hastalar ortalama 12 ay (4-20) takip edildi. İşlem sonrasındaki dönemde 1. ay, 6. ay, 12. ay ve sonrasında 6 aylık aralar ile 24 saatlik holter ve EKG ile hastalarda atriyal aritmi araştırıldı. Bulgular: Çalışmaya toplam 442 adet hasta dahil edildi. Dahil edilen hastalar ablasyon işlemi sonrasında atriyal fibrilasyon gelişenler ve gelişmeyenler olarak ikiye ayrıldı. Tipik atriyal flutter ablasyonu sonrasında 206 adet hastada uzun dönem takipte AF gelişirken 236 hastada AF gelişmediği izlendi. Hastaların demografik ve ekokardiyografik özellikleri dikkate alındığında ileri yaşlı, hipertansiyonu, obstrüktif uyku apne sendromu (OSAS), geçirilmiş serebrovasküler olayı, düşük sol ventrikül EF'li, dilate sol atriyum antero-posterior çaplı, ileri mitral yetersizliği ve sol atriyal apendiks (SAA) boşalım hızı düşük olan hastalarda ablasyon sonrası daha fazla AF geliştiği izlendi. Tek değişkenli analizde anlamlı olarak bulunan yaş, hipertansiyon, OSAS, geçirilmiş SVO, LA antero-posterior çapı, ileri derecede mitral yetersizliği, hemoglobin, açlık kan şekeri ve HbA1c değerleri, çok değişkenli analizde değerlendirildi. Çok değişkenli analiz sonuçlarına göre anlamlı çıkan değişkenler hipertansiyon (p=0.014; HR: 1.483 (1.084 – 2.030)), OSAS (p=0.008; HR: 1.520 (1.117 – 2.068)) ve geçirilmiş SVO (p=0.038; HR: 1.749 (1.031 – 2.968)) olarak bulundu. Sonuç: Çalışmamızın çok değişkenli analizlerine göre hipertansiyon, obstrüktif uyku apnesi ve daha önce geçirilmiş serebrovasküler olay, tipik atriyal flutter ablasyonu yapılan hastaların uzun dönem takiplerinde atriyal fibrilasyon gelişmesinde istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Bu risk faktörlerine sahip hastalar ablasyon sonrasında medikal ve girişimsel tedavi açısından daha yakın izlenmelidir.

Özet (Çeviri)

Background: Atrial flutter (AFL) and atrial fibrillation (AF) are the two most common types of supraventricular arrhythmia and they also reduce the quality of life globally. These two arrhythmias share similar pathophysiological pathways. However, after successful ablation of the cavo-tricuspid isthmus using 3-D mapping systems, atrial fibrillation occurs in many patients in the follow up. As emphasized in current studies, some mechanisms seem to predispose atrial flutter to the development of atrial fibrillation. Approximately 20% of patients with atrial fibrillation also have accompanying atrial flutter. Based on these facts, we aim to analyze the factors that predict the development of atrial fibrillation in the long-term follow up in patients who underwent typical atrial flutter ablation (cavo-tricuspid isthmus) retrospectively. Methods: Our study was designed as multi-center, cross-sectional and retrospective. A total of 442 patients who underwent typical atrial flutter ablation at 3 centers between January 1, 2018 and January 1, 2022 were included and analyzed retrospectively. The patients were divided into those who developed atrial fibrillation after the ablation procedure and those who did not. The patients were followed up for an average of 12 (4-20) months. In the post-procedure period, atrial arrhythmias were investigated with 24-hour holter and ECG at 1st month, 6th month, 12th month and at 6-month intervals thereafter. Results: A total of 442 patients were included in the study. AF developed in 206 patients in long-term follow-up and did not in 236 patients. Considering the demographic and echocardiographic characteristics of the patients; advanced age, higher frequency of hypertension, obstructive sleep apnea syndrome (OSAS), previous cerebrovascular accident (CVA), low left ventricular EF, dilated left atrial antero-posterior diameter, advanced mitral regurgitation and low LAA emptying velocity were observed in patients who experienced AF in the follow-up. Age, hypertension, OSAS, previous CVA, LA antero-posterior diameter, severe mitral regurgitation, hemoglobin, blood glucose and HbA1c values, which were found to be significant in univariate analysis, were evaluated in multivariate analysis. Variables that were significant according to the results of multivariate analysis were hypertension (p=0.014; HR: 1.483 (1.084 – 2.030)), OSAS (p=0.008; HR: 1.520 (1.117 – 2.068)) and previous CVA (p=0.038; HR: 1.749) (1,031 – 2,968)). Conclusion: In multivariate analyzes of our study, hypertension, obstructive sleep apnea and previous cerebrovascular accident were found to be statistically significant in the development of atrial fibrillation in the long-term follow-up of patients who underwent typical atrial flutter ablation. The patients with higher risk factors for AF incidence should be followed-up closely regarding medical and interventional therapies following CTI ablation.

Benzer Tezler

  1. Sağ ve sol atriyal taşikardi nedeniyle kateter ablasyon tedavisi uygulanan hastaların klinik ve elektrofizyolojik özelliklerine göre uzun dönem takipte sonlanım noktalarının değerlendirilmesi

    Clinical and electrophysiological characteristics and long term outcomes of catheter ablation for right and left atrial tachycardias

    GÜL SİNEM KILIÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    KardiyolojiHacettepe Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HİKMET YORGUN

  2. Atriyal flatter tiplerindeki iletim velositelerinin karşılaştırılması

    The comparison of the conduction velocities in atrial flatter

    ALİM ERDEM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    KardiyolojiCumhuriyet Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İZZET TANDOĞAN

  3. Acil serviste atriyal fibrilasyon/flutter hız kontrolünde ve diğer supraventriküler taşikardilerin tedavisinde kullanılan diltiazemin klinik başarısı ile kan kalsiyum düzeyleri arasındaki ilişki

    The relationship between blood calcium levels and clinical success of diltiazem used in atrial fibrillation/flutter rate control and treatment of other supraventricular tachycardias in emergency department

    SAFA HÜSEYİN KÜÇÜK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Acil TıpHacettepe Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MELTEM AKKAŞ

  4. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde görülen aritmilerin retrospektif olarak değerlendirilmesi

    The retrospective evaluation of arrhythmias in the neonatal intensive care unit

    ÇİĞDEM BULUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Pediatri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM İLKER ÇETİN

  5. Çocuk yoğun bakım ünitesinde görülen aritmilerin retrospektif olarak değerlendirilmesi

    The retrospective evaluation of arrhythmias in thepediatric intensive care unit

    SİBEL KELEPÇE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM İLKER ÇETİN