Akıl ve akıl dışılık dikotomisinde damgalamanın görünümleri: 2000 ve sonrası popüler Türk sinemasında delilik temsilleri
Views of stigmatization in mind and out of mind dichotomy: Madness representations in popular Turkish cinema in and after 2000
- Tez No: 788966
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ CEVAHİR SİNAN ALTUNDAĞ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Radyo-Televizyon, Sahne ve Görüntü Sanatları, İletişim Bilimleri, Radio and Television, Performing and Visual Arts, Communication Sciences
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Fırat Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İletişim Bilimleri Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 349
Özet
Birçok epistemolojiyi bünyesinde barındırmakla beraber bir düzen meselesi olan akıl, insanlık tarihinde süregelen egemenlik kurma mücadelesiyle şekillenmiştir. Bu durum normallik biçimlerini inşa ederek idealize edilmiş yapının dışına çıkanları anormallikle tanımlamıştır. Bedeniyle veya davranışıyla idealize edilen rollerin dışına çıkanların varoluşsal bir bunalıma sürüklendiği süreçte, anormal olarak tanımlananların damgalanmasıyla birlikte güç ilişkilerinin ortaya çıktığı söylenebilir. Çünkü damgalananlar, genellikle güçsüzleri tanımlamakta ve damgalama ekseninde beden, güç ve iktidar yapısı söz konusu olmaktadır. Özellikle sağlık ve ayrımcılık arasındaki ilişki sonucunda meydana gelen damgalama biçimleri, delileri de içerisinde barındırmakta ve onlar, genellikle bedeniyle ya da davranışıyla idealize edilen ortak akla uymadığından dolayı aklını kaybedenler kategorisine yerleştirilmektedir. Bu durum, toplumsal ve kültürel bir temsil aracı olan sinemaya konu olmakta ve sinemada delilik temsilleri genellikle damgalayıcı söylemler çerçevesinde üretilmektedir. Böylece sinemada damgalanan deliler: gülme, alay edilme, aşağılanma, dışlanma, küçümsenme, fiziksel şiddete maruz kalma, acınma, iktidar kaybına uğrama vb. gibi durumlarla görünür kılınmakta ve deliliğin damgalanması güç ilişkileri çerçevesinde yeniden inşa edilmektedir. Bu çalışmada akıl ve akıl dışı dikotomisi ekseninden hareketle, 2000 ve sonrası popüler Türk sinemasında deliliğin nasıl damgalandığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla 2000- 2019 yılları arasında Türk sinemasında en çok izlenen filmlerden ilk üçe giren ve deli karakterinin başrolde olduğu filmler belirlenmiştir. Bu doğrultuda Vizontele (2001), Mucize (2015) ve Yedinci Koğuştaki Mucize (2019) filmlerindeki delilik temsilleri Goffman'ın damgalama teorisiyle incelenmiştir. Goffman'ın, beden üzerindeki tahakküm yapısını güç ve iktidar ilişkileri açısından yeterince ele almaması bakımından Turner, Bourdieu ve Foucault'un görüşlerinden de yararlanılmıştır. Hermeneuitik bir yaklaşımdan hareketlenen bu çalışmada, nitel araştırma desenlerinden durum çalışması modeli kullanılmış ve bulgular çok modlu eleştirel söylem çözümlemesiyle çözümlenmiştir. Çözümleme sonucunda filmlerdeki deli olarak tanımlanan karakterlerin toplum içerisinde yaşadığı; ancak normal olarak inşa edilen güç/akıllı tarafından aşağılandığı, alay edildiği ve damgalandığı görülmüştür. Ayrıca bu deliler, toplumsal yapı bağlamında kısmen farklı biçimlerde kodlanmış; ancak damgalanmanın izleri hemen her zaman varlığını sürdürmüştür. Bununla birlikte bu karakterler: saf, masum, yardıma muhtaç, güçsüz ve komik şekillerde temsil edilmiş ve bu durum normal olanların gücünü ve üstünlüğünü göstermiş; bir ayrıştırma biçimini inşa etmiştir. Aynı zamanda bu filmlerdeki delilerin hem erkek olması hem de kusurlu bir bedeni temsil etmesi bakımından bu karakterlerin aklın sınırlarından uzaklaştırıldıkları ve eril güç kaybına uğrayarak bir tür iktidar kaybı yaşadıkları ortaya çıkarılmıştır. Bunun yanı sıra çözümlenen bazı filmlerde engellilerin, deli adı altında genel bir kalıba sıkıştırılarak damgalandığı ve engellilere yönelik yanlış bir algının oluşturulduğu görülmüştür. Dolayısıyla çözümlenen filmlerde deliliğin, tıbbi açıdan gerçek semptomlarına yeterince yer verilmediği; yani deliliğin hastalık hakkında herhangi bir bilgi vermek için değil daha çok toplumsal düzen, doğru veya yanlış hakkında fikir sunmak amacıyla kullanıldığı bulgulanmıştır. Bununla beraber çözümlenen filmlerde toplumu kontrol etmenin deliyi dışlamakla da mümkün olduğu anlaşılmış ve damgalamaya maruz kalan delilerin metaforik bir biçimde normal olanın inşası için kullanıldığı tespit edilmiştir.
Özet (Çeviri)
Mind, while containing several epistemologies in its structure, being a matter of order, has been shaped by the continuous fight for domination in human history. This situation building up forms of normality has defined those that went out of the idealized system with anormality. Power relations can be said to have emerged with those defined by anormality being stigmatized, in the process of which those that went out of the idealized roles with their body or behaviour were pulled into an existential crisis. Because the ones that are stigmatized generally define the weak, and in the axis of stigmatization, the form of body, strenght and capability come into question. Especially the stigmatization types that occur as a result of the relation between health and discrimination include the mad and, as they usually don't fit the idealized common sense with their body or behaviour, they are placed in the ones that lost their mind category. This circumstance, is discussed in cinema, which is a social and cultural representation tool, and representation of madness is usually produced in the frame of stigmatizing expressions in cinema. Thus mad people stigmatized in cinemas are made visible by situations like being laughed at, mocked, humiliated, excluded, belittled, exposed to physical violence, pitied, lose of ability etc. and stigmatizations of madness are build anew in the frame of power relations. This study, in the axis of mind and out of mind dichotomy, aims to determine how madness is stigmatized in 2000's and after popular Turkish cinema. With this aim, most viewed movies between 2000 -2019 years that got into top three in which the mad character is the main role in turkish cinema is determined. In this direction, representations of madness in Vizontele (2001), Mucize (2015) and Yedinci Koğuştaki Mucize (2019) movies are examined with Goffman's theory of stigma. In regards to Goffman's not discussing domination over body in terms of power and capability relations enough, Turner, Bourdieu and Foucault's stances are also benefited from. Arised from a Hermeneuitical approach, qualitative research study design modal is used and findings are analyzed with multimodal critical discourse analysis in this study. As a result of the analysis, characters defined as mad in movies live in society; but seen to be belittled, mocked and stigmatized by power/able-minded that is built normal. Also, these mad people have been coded partially in different ways in the context of social structure; but the marks of stigmatization have almost always maintained their existence. At the same time these characters were portrayed as pure, innocent, helpless, powerless and in funny ways and this situation showed the normal ones' power and superiority, building the discrimination style. At the same time in these movies mad people are revealed to go through some kind of capability loss with being removed from limits of mind and a lose of masculine power , in terms of being both male and also representating a defective body. In addition to this, it is seen in some analyzed movies that disabled is stigmatized by being constricted to a general stereotype under the name mad and a wrong perception towards the disabled is formed. Hence in analyzed movies, madness, real symptoms in medical terms, aren't given enough place; in other words madness is discovered to not be used with the aim of informing, but more for offering ideas about social order and right or wrong. Besides this, in analyzed movies it is understood that controlling society is only possible by excluding the mad and the mad that went through stigmatization is determined to be metaphorically used for the construction of the normal.
Benzer Tezler
- İmam Mâturîdî'nin nübüvvet anlayışının eleştirisi
Critique of Imam Maturidi's conception of prophecy
LEVENT BALKAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
DinAnkara ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUAMMER ESEN
- Kur'an'a göre akıl ve akılcılığın Kur'an tefsirine etkisi
The reason according to the koran and effect of rationalism in Koran commentary
YASİN PİŞGİN
- Sosyal hayatın periferisinde bir hayat formu: [Tıbbileştirilmiş] delilik ve kurumsal dışlama pratikleri
A li̇fe form at the periphery of soci̇al life: [Medicalized] insanity and institutional exclusion practices
CANISI ÇAKMAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
SosyolojiBursa Uludağ ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ERHAN KUÇLU
- Akıl ve zekâ oyunlarının matematik eğitiminde kullanımı: Bir meta-sentez çalışması
Utilization of cognitive and intellectual games in the realm of mathematics pedagogy: A meta-synthetic inquiry
SEVAL ZİLAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Eğitim ve ÖğretimDicle ÜniversitesiMatematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TAMER KUTLUCA