Acil servise senkop ile başvuran hastalarda yatak başı ultrasonografi uygulamalarının ve risk sınıflamalarının prognostik değeri
The prognostic value of bedside ultrasonography applications and risk classifications in patients presenting to the emergency department with syncope
- Tez No: 789098
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ YUSUF ALİ ALTUNCI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Acil Tıp, Emergency Medicine
- Anahtar Kelimeler: Senkop, klinik sonlanım, risk skorları, ultrasonografi, acil servis, Syncope, clinical outcome, risk scores, ultrasonography, emergency department
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 108
Özet
Giriş ve amaç: Senkop, beyin perfüzyonunun kısa süreli bozulması nedeni ile oluşan, geçici süre ani bilinç kaybı ile karakterize bir olaydır. Senkop, ülkelere ve bölgelere göre farklılık göstermekle birlikte acil servis başvurularının yaklaşık %1-2'sini oluşturmakta bu da yılda yaklaşık 1 milyon senkop başvurusuna denk gelmektedir. Acil serviste en yaygın olarak %35-48 oranı ile refleks senkop görülmektedir. Senkop ile başvuran hastalarda yapılan çalışmalar; hastaların bir kısmı gerekli tetkik ve tedaviye rağmen ilk 30 gün içerisinde ciddi advers bir olay yaşayacağını göstermiştir. Biz çalışmamızda; senkop hastalarının değerlendirilmesinde katkı sağlayacak risk skorlama sistemleri ile yatak başı ultrasonografi uygulamalarının bulgularını analiz etmeyi, senkop hastalarında yatak başı ultrasonografi kullanımının yararını incelemeyi ve bunların kısa dönem (ilk 7 gün ve ilk 30 gün içerisindeki) klinik kötü sonlanımları arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçladık. Gereç ve yöntem: Araştırma prospektif kohort tipi bir çalışmadır. Haziran 2020-Haziran 2021 tarihleri arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisi'ne senkop sonrası başvuran 18 yaşından büyük olan ve çalışmaya katılmayı kabul eden kişiler çalışmaya alınmıştır. Senkop ile birimlere başvuran hastalar araştırmacıya bildirilerek araştırmacı tarafından hastalar değerlendirilmiştir. Bağımlı değişken kısa dönem (7. ve 30. gün) klinik kötü sonlanım durumudur. Bağımsız değişkenler; yaş, cinsiyet, kronik hastalık varlığı, Kanada Senkop Risk Skoru, San Francisco Senkop Kuralları, Wells Pulmoner Emboli Klinik Tahmin skoru, yatak başı ultrasonografidir. Yatak başı ultrasonografisinde; karotis ultrasonografisi, ekokardiyografi, alt ekstremite venöz kompresyon ultrasonografisi bulgu varlığı/yokluğu değerlendirilmiştir. Ayrıca hastaların risk skorları hesaplanmış ve olgu formuna kaydedilmiştir. Hastalar 7. ve 30. günlerde araştırmacı tarafından aranarak klinik sonlanım durumları sorgulanmıştır. Daha sonra USG bulgu durumlarına ve risk skorlarına göre klinik sonlanımları karşılaştırılmıştır. Bu süreçte primer hekimin hasta yönetimine karışılmamıştır. Bulgular: Çalışmaya 137 hasta dahil edilmiştir. Hastaların %65,0'ı erkek, %35,0'ı kadındır ve genel yaş ortalaması 57,65'dir. Hastaların %40,9'unda herhangi bir ultrasonografi bulgu varlığı saptanmıştır. Çalışmada kullanılan Kanada Senkop Skoruna göre hastaların %16'sı yüksek riskli olarak, San Francisco Senkop Kuralı'na göre %55,5'i risk var olarak ve Wells pulmoner emboli klinik tahmin skorlamasına göre %3,6'sı orta ve yüksek risk olarak saptanmıştır. Çalışmaya alınan hastaların %32,8'inde ilk 30 gün içerisinde sonlanım saptanmıştır. Kısa dönem sonlanımı olan hastaların %71,1'i ilk 7 günde, %11,1'i 8-30. günler arasında, %17,8'i hem ilk 7 günde hem de 8-30. günler arasında sonlanım saptanmıştır. Erkeklerde, yaşı ileri olanlarda, kronik hastalığı bulunanlarda, ultrasonografi bulgusu olanlarda, Kanada ve San Francisco skorlarına göre yüksek riskli olanlarda sonlanım anlamlı olarak daha fazla meydana gelmiştir. Sonuç: Karotis ve alt ekstremite kompresyon ultrasonografi değerlendirmeleri spesifik semptomu ve/veya fizik muayene bulguları olan hastalara uygulanabilir. Risk skoru düşük ya da risksiz olup ultrasonografi bulgusu bulunmaması durumunda hastalarda daha düşük oranda sonlanım görülebileceğinden taburculuk açısından elimizi güçlendirebilir ve pratikte kullanılabilir. Sonuç olarak yatak başı değerlendirme imkanı sunan ultrasonografi (özellikle ekokardiyografi); acil servise senkop ile başvuran hastalarda risk skorlarına ek olarak standart değerlendirmenin bir parçası olarak pratiğe dahil edilebilir.
Özet (Çeviri)
Introduction and objectives: Syncope is an event that occurs due to short-term deterioration of brain perfusion and is characterized by temporary loss of consciousness. Although syncope differs according to countries and regions, it constitutes approximately 1-2% of emergency service applications, which corresponds to approximately 1 million syncope applications per year. Reflex syncope is most common in the emergency department, with a rate of 35-48%. Studies conducted in patients presenting with syncope; some of the patients have shown that they will experience a serious adverse event in the first 30 days despite the necessary examination and treatment. In our study; We aimed to analyze the findings of risk scoring systems and bedside ultrasonography applications that will contribute to the evaluation of syncope patients, to examine the benefit of using bedside ultrasonography in syncope patients and to determine the relationship between their short-term (in the first 7 days and first 30 days) clinical outcomes. Materials and Methods: The research is a prospective cohort type study. Persons over the age of 18 who applied to the Ege University Medical Faculty Emergency Service between June 2020 and June 2021 after syncope and agreed to participate in the study were included in the study. The patients who applied to the units with syncope were reported to the researcher and the patients were evaluated by the researcher. The dependent variable was short-term (7th and 30th days) clinically poor outcome. Independent variables; age, gender, presence of chronic disease, Canadian Syncope Risk Score, San Francisco Syncope Rules, Wells Pulmonary Embolism Clinical Prediction score, bedside ultrasonography. In bedside ultrasonography; Carotid ultrasonography, echocardiography, lower extremity venous compression ultrasonography, presence/absence of findings were evaluated. In addition, the risk scores of the patients were calculated and recorded in the case form. The patients were called by the researcher on the 7th and 30th days and their clinical outcome was questioned. Then, clinical outcomes were compared according to USG findings and risk scores. In this process, the primary physician's patient management was not involved. Results: 137 patients were included in the study. 65.0% of the patients are male, 35.0% are female, and the mean age is 57.65 years. Any ultrasonographic finding was detected in 40.9% of the patients. According to the Canadian Syncope Score used in the study, 16% of the patients were considered high risk, 55.5% risk according to the San Francisco Syncope Rule, and 3.6% moderate and high risk according to the Wells pulmonary embolism clinical prediction score. detected. Outcome was determined in the first 30 days in 32.8% of the patients included in the study. 71.1% of patients with short-term outcome were in the first 7 days, 11.1% were 8-30. between days, 17.8% both in the first 7 days and 8-30 days. An outcome was found between days. The outcome was significantly higher in men, older people, those with chronic diseases, those with ultrasonographic findings, and those with high risk according to the Canadian and San Francisco scores. Conclusion: Carotid and lower extremity compression ultrasonography evaluations can be applied to patients with specific symptoms and/or physical examination findings. If the risk score is low or no risk and there is no ultrasonographic finding, it can strengthen our hand in terms of discharge and can be used in practice, as a lower outcome may be seen in patients. As a result, ultrasonography (especially echocardiography), which offers bedside evaluation; It can be included in practice as a part of standard evaluation in addition to risk scores in patients presenting to the emergency department with syncope.
Benzer Tezler
- Acil servise senkop ile başvuran hastalarda tüm vücut yaklaşımlı hedefe yönelik yatakbaşı ultrasonografi'nin tanısal etkinliği
The diagnostic efficiency of whole body approach targeted bedside ultrasonography in patients presenting to the emergency department with syncope
GÜÇLÜHAN UÇAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
İlk ve Acil YardımDokuz Eylül ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERSİN AKSAY
- Acil serviste abdominal aort anevrizması saptanmasında ultrasonun yeri
The role of ultrasound imaging at detecting aortic aneurysms in emergency department
SUNA ERAYBAR POZAM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
İlk ve Acil YardımUludağ ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞULE AKKÖSE AYDIN
- Acil servise atipik semptomlarla başvuran hastalarda pulmoner emboli skorlarının pulmoner emboli tanısındaki değerliliği
The value of pulmonary embolism scores in the diagnosis of pulmonary embolism in patients with atypic symptoms
MUSTAFA ALTAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HALİL DOĞAN
- Serum neutrophil gelatinase-associated lipocalin düzeylerinin pulmoner tromboembolide tanısal değeri
Diagnostic value of plasma neutrophil gelatinase-associated lipocalin levels in pulmonary thromboembolism
ERCÜMENT SARITABAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
İlk ve Acil YardımDokuz Eylül ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEDAT YANTURALI
- Acil servise senkop ile başvuran hastalarda 30 günlük kötü klinik sonlanım ve prediktörlerinin değerlendirilmesi
Evaluation of 30-day bad clinic results and predictions in patients appliing emergency with syncope
İBRAHİM ERTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖZGÜR KARCIOĞLU