Alarm semptomlarının üst gastrointestinalsistem malignite tanısındaki yeri
The role of alarm symptoms in the diagnosis of upper gastrointestinal system malignancies
- Tez No: 797488
- Danışmanlar: DOÇ. SAMİ FİDAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Gastroenteroloji, Onkoloji, Gastroenterology, Oncology
- Anahtar Kelimeler: Alarm semptomları, malignite, üst gastrointestinal sistem, endoskopi, Alarm symptoms, malignancy, upper gastrointestinal tract, endoscopy
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 41
Özet
Amaç: Yapılan çalışmalar alarm semptomu olan hastalarda, normal popülasyona göre artmış malignite oranları bildirmektedir. Alarm semptomlarının varlığı, hastaları üst gastrointestinal sistem (GİS) endoskopisine sevketmek için bir neden olarak kabul edilir. Çalışmamızda üst GİS malignite tanısında, alarm semptomlarının tanısal değerinin araştırılması hedeflenmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza 01.01.2020 - 01.01.2021 tarihleri arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji ve İç Hastalıkları Polikliniği'ne başvuran ve üst GİS kanserlerine yönelik alarm semptomları olan hastalar dahil edildi. On sekiz yaş altı ve 80 yaş üstü hastalar çalışma dışı bırakıldı. Hastaların demografik özellikleri, başvuru şikayetleri, alarm semptomları, endoskopi ve patoloji sonuçları prospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya toplam 325 hasta dahil edildi. Hastaların %62,5'i kadın, %37,5'i erkek olup başvuru esnasındaki yaş ortalamaları 50,8 ± 15,8 yıl idi. En sık başvuru şikayeti sırasıyla dispepsi (%80), bulantı (%25,8) ve karın ağrısı (%23,1) olup, en sık görülen alarm semptomları ise sırasıyla 45 yaş üzeri başlayan dispepsi (%48,6), kilo kaybı (%34,8) ve demir eksikliği anemisi (%31,1) idi. Çalışmamızda 8 hastaya (%2,5) malignite tanısı konuldu. Malignite tanısı alan hastaların tamamı 45 yaş üstündeydi. Malign hasta grubunda yaş ortalaması (62,75 ± 10,45), malignite saptanmayan hastalara (50,47 ± 15,82) göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti (p=0,03). Malignite saptanan hastaların 7'si erkek, 1'i kadın olup erkek hastalarda kadın hastalara göre malignite görülme oranı istatistiksel olarak anlamlı derece yüksekti (p=0,005). Malignite tanısında sensitivitesi en yüksek 3 alarm semptomu; kilo kaybı (%75), demir eksikliği anemisi (%50), ilerleyici disfaji/odinofaji (%37,5) ve 45 yaş üstü dispepsiydi (%37,5). Spesifitesi en yüksek 3 alarm semptomu ise palpable abdominal/epigastrik kitle veya anormal lenfadenopati (%96,5), üst gastrotintestinal sistem kanaması (%96,2) ve inatçı kusmaydı (%92,4). Sonuç: Çalışmamız üst GİS kanserlerinin tanısında alarm semptomlarının yeterince etkili olmadığını göstermiştir. Alarm semptomu olan hastalarda ileri yaş ve erkek cinsiyet malignite açısından yüksek riskli bulundu. Alarm semptomları üst GİS kanserleri tanısında tek başına yeterli olmayıp; fizik muayene, labaratuvar sonuçları ile kombine edilmelidir. Alarm semptomlarının tanıdaki etkinliği ile ilgili geniş vaka serilerine ihtiyaç duyulmaktadır.
Özet (Çeviri)
The Role of Alarm Symptoms in the Diagnosis of Upper Gastrointestinal System Malignancies Aim: Studies have reported increased malignancy rates in patients with alarm symptoms compared to the normal population. The presence of alarm symptoms is considered a reason to refer patients for upper gastrointestinal (GI) endoscopy. In our study, we aimed to investigate the diagnostic value of alarm symptoms in the diagnosis of upper GIS malignancy. Material and Methods: Patients who applied to Karadeniz Technical University Faculty of Medicine Gastroenterology and Internal Diseases Polyclinic between 01.01.2020 - 01.01.2021 and had alarm symptoms for upper GIS cancers were included in our study. Patients under the age of 18 and over the age of 80 were excluded from the study. Demographic characteristics of the patients, complaints at presentation, alarm symptoms, endoscopy and pathology results were evaluated prospectively. Results: A total of 325 patients were included in the study. The mean age at the time of admission was 50,8 ± 15,8 years, %62,5 of the patients were female and %37,5 were male. The most common complaints were dyspepsia %80), nausea (%25,8) and abdominal pain (%23,1), respectively. The most common alarm symptoms were dyspepsia which started over the age of 45 (%48,6), weight loss (%34,8) and iron deficiency anemia (%31,1), respectively. In our study, 8 patients (%2,5) were diagnosed with malignancy. All patients diagnosed with malignancy were over the age of 45. The mean age in the malignant patient group (62,75 ± 10,45) was statistically significantly higher than the patients without malignancy (50,47 ± 15,82) (p=0.03). Of the patients with malignancy, 7 were male and 1 was female, and the incidence of malignancy was statistically significantly higher in male patients than in female patients (p=0,005). The 3 alarm symptoms with the highest sensitivity in the diagnosis of malignancy; weight loss (%75), iron deficiency anemia (%50), progressive dysphagia/odynophagia (%37,5), and dyspepsia over 45 years of age (%37,5). The 3 most specific alarm symptoms were palpablev abdominal/epigastric mass or abnormal lymphadenopathy (%96,5), upper gastrointestinal bleeding (%96,2), and persistent vomiting (%92,4). Conclusion: Our study showed that alarm symptoms are not effective enough in the diagnosis of upper GI cancers. Advanced age and male gender were found to be at high risk for malignancy in patients with alarm symptoms. Alarm symptoms alone are not sufficient in the diagnosis of upper GI cancers; its should be combined with physical examination and laboratory results. Large case series are needed on the efficacy of alarm symptoms in diagnosis.
Benzer Tezler
- Üst GİS kanamalı hastalarda organik parametreleri predikte edecek alarm semptomlarının varlığının endoskopik sonuçlarla korelasyonu
A prediction between the presence of alarm symptom and organic pathology in patients with upper GIS endoscopy and ulcer determination
SAIDA MAMMADOVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
GastroenterolojiKütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SÜLEYMAN COŞGUN
- Septorinoplasti hastalarının preoperatif ve postoperatif vizüel antropometrik ölçümlerinin literatürde tanımlanan ideal burun özellikleriyle karşılaştırılarak hasta memnuniyeti ve semptomatik iyileşmenin değerlendirilmesi
The evaluation of patient satisfaction and symptomatic improvement by comparing preoperative and postoperative visual anthropometric measurements of septorhinoplasty patients with the ideal nasal characteristics described in the literature
HASAN BERA UÇAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kulak Burun ve BoğazAtatürk ÜniversitesiKulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KORHAN KILIÇ
- A.Ü. Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı'nda 1978-1981 yılları arasında larenks kanserinde radyoterapiden sonra nüks değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
M. HAYRİ ELEMİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1985
Kulak Burun ve BoğazAnkara ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. M. ULUHAN BERK
- İrritabl bağırsak sendromu semptomları olan hastalarda yaşam kalitesinin, beslenme alışkanlıklarının ve hastane başvuru sıklığının değerlendirilmesi
Evaluation of quality of life, eating habits and frequency of admission to hospital in patients with symptoms of irritable bowel syndrome
AHMET SELİM KİRAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Aile HekimliğiSağlık Bilimleri ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEÇİL ARICA
- Vajinismus vakalarında tiksinme duyarlılığı ve obsesif kompulsif bozukluk semptomlarının bazı ilişkili sosyodemografik değişkenlerle korelasyonu
The correlations of disgust sensivity and obsessive-compulsive disorder symptoms with some related sociodemographic variables in cases of vaginismus
ALARA SEVGİ TURGUT
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
PsikolojiYeditepe ÜniversitesiKlinik Psikoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NAZ BERFU AKBAŞ