Çocuklarda sık kullanılan antiepileptik solüsyonların tat ve kokularının tedavi uyumuna etkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the effects of frequently used antiepleptic solutions in children of flavor and odor condition to the treatment
- Tez No: 800062
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SELÇUK YAZICI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Balıkesir Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 80
Özet
Amaç: Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Nöroloji polikliniğinde epilepsi tanısı ile takip edilen; solüsyon formda antiepileptik kullanan hastalarda, ilacın tat ve kokularının tedaviye uyuma etkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmanın tasarımında literatürde bulunan benzer çalışmalardan yararlanılmıştır. Çalışma, Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Nöroloji Polikliniğine başvuran hastaların, çalışmaya katılmayı kabul eden ebeveynlerinde çocuklarının antiepileptik ilaçlara uyumuyla ilgili, gönüllülere anket uygulanması şeklinde yapılmıştır. Çalışmada kullanılan anket soruları literatürde bulunan benzer çalışmalardaki anket sorularının revize edilmesi ile hazırlanmıştır. Çalışmaya alınan gönüllü sayısı poliklinikte takip edilen hastalar üzerinden oluşturulmuştur. Hastalar 18 yaşından küçük olduğu için anket soruları gönüllü bakımverenler tarafından yanıtlanmıştır. Bulgular: Çalışmaya 102 epilepsi tanılı oral antiepileptik solüsyon kullanan hasta dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen hastaların %42,1 i kız, %57,8 i erkekti, yaş ortalamaları 7,78±3,73 yıl idi. Hastaların 83'ünün (81,37) monoterapi, 19'unun (%18,63) politerapi aldığı saptanmıştır. Hastaların kullandıkları ilaçlar incelendiğinde 47'sinin (%46,08) Keppra, 26'sının (%25,49) depakin, 15'inin (%14,71) epixx, 12'sinin (%11,76) Convulex, 4'ünün (%3,92) Trileptal, 4'ünün (%3,92) Tegretol kullandığı saptanmıştır. İlaçlar arasında hastaların ilaç puanı ile keppra kullanan hastalar arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmıştır (p=0,042). Keppra kullananların ilacı iyi olarak değerlendirmesi kullanmayanlardan yüksek saptanmıştır. Hastaların 95'inin (%93,14) ilaçlarını düzenli kullandığı saptanmıştır. Hastaların tedaviye uyumu zorlaştıran faktörlere verdikleri yanıtlar incelendiğinde en sık faktör olarak 24'ünün (%23,53) ilaç tadını beğenmeme, 16'sının (%15,69) unutkanlık, 3'ünün (%2,94) nöbetlerin azalması olarak yanıtladığı saptanmıştır. Sonuç: Çocuk hastalarda antiepileptik ilaç tedavisine uyumda ailelerin karşılaştığı en büyük güçlük hastanın ilacın tadını beğenmemesidir. Hastaların çocuğun (n=63, %61,76) ilacı beğenmemesi halinde dahi ilaca devam ettiği halde, 38'inin ise (%37,25) yeniden doktoruna başvurduğu tespit edilmiştir. Bu oran çok yüksek olup tedavi istikrarını bozucu niteliktedir. Çalışmamızdaki hastaların tedaviye uyumsuzluk açısından ifade ettiği en sık neden de (n=24, %23,53) ilacın tadının kötü olmasıydı. Bu durum antiepileptik ilaçların kötü tat algısının düzeltilmesini hedef alan yeni ilaç teknolojilerinin geliştirilmesinin gerekli olduğunu, bu alanda ciddi bir eksiklik bulunduğunu göstermiştir. Özellikle antiepileptikler gibi genel olarak beğenilmeyen ilaçlarla yapılacak ilaç tat çalışmalarının, ilaçlara eklenen aromalar, yardımcı veya tatlandırıcı maddelerin çeşit, sayı ve miktarının standardize edildiği ve bu açıdan özdeş olan, aynı fiziksel yapıda, karşılaştırılabilir preparatlar kullanılarak geniş serilerde yapılmasında yarar olduğu düşüncesindeyiz. Hasta merkezli tedavi yöntemlerinde çocuk ve ebeveynler için tadın önemini kabul etmek tedaviye uyumu artıracak ve klinik sonucu etkileyecektir. Sonuç olarak, çalışmamızı verilerin ışığında değerlendirdiğimizde, epilepsi gibi tedavisi uzun olan ve yüksek tedavi uyumu gerektiren bir hastalık grubunda antiepileptik ilaçların tat ve kokusunda yapılacak geliştirmelerin klinik seyirde büyük ilerleme sağlayacağı kanaatindeyiz.
Özet (Çeviri)
Objective: Followed up with the diagnosis of epilepsy in Balıkesir University Health Practice and Research Center Pediatric Neurology outpatient clinic; The aim of this study is to evaluate the effect of the taste and smell of the drug on compliance with the treatment in patients using antiepileptic solutions in the form of solutions. There is no such study in the literature on antiepileptic solutions in our country. Materials and Methods: Similar studies in the literature were used in the design of this study. The study was conducted in the form of a questionnaire applied to the volunteers of the patients who applied to the Balıkesir University Health Application and Research Center Pediatric Neurology Outpatient Clinic, about their children's compliance with antiepileptic drugs. The survey questions used in the study were prepared by revising the survey questions in similar studies in the literature. The number of volunteers included in the study was formed from the patients followed in the outpatient clinic. Results: 102 patients diagnosed with epilepsy using oral antiepileptic solution were included in the study. 42.1% of the patients included in the study were girls, 57.8% were boys, and their mean age was 7.78±3.73 years. It was determined that 83 (81.37) of the patients received monotherapy and 19 (18.63%) received polytherapy. When the drugs used by the patients were examined, 47 (46.08%) Keppra, 26 (25.49%) depakin, 15 (14.71%) epixx, 12 (11.76%) Convulex, 4' It was determined that 3 (3.92%) were using Trileptal and 4 (3.92%) were using Tegretol. A statistically significant correlation was found between the drugs score of the patients and the patients using Keppra (p=0.042). It was determined that those who used Keppra evaluated the drug as good, higher than those who did not use it. It was determined that 95 of the patients (93,14%) used their drugs regularly. When the responses of the patients to the factors that make it difficult to comply with the treatment were examined, it was found that 24 (23.53%) answered as dislike of the drug taste, 16 (15.69%) forgetfulness, and 3 (2.94%) decreased seizures. Conclusion: The biggest difficulty faced by families in compliance with antiepileptic drug therapy in pediatric patients is that the patient does not like the taste of the drug. It was determined that although the child (n=63, 61.76%) did not like the drug, the patients continued to take the drug, while 38 (37.25%) reapplied to their doctor. This rate is very high and disrupts the stability of the treatment. The most common reason (n=24, 23.53%) stated by the patients in our study in terms of non-adherence to treatment was bad taste of the drug. This showed that it is necessary to develop new drug technologies targeting the correction of bad taste perception of antiepileptic drugs, and that there is a serious deficiency in this area. We think that it would be beneficial to carry out drug taste studies, especially with drugs that are not liked in general, such as antiepileptics, in large series using the flavors added to the drugs, the type, number and amount of auxiliary or sweeteners standardized and using comparable preparations that are identical in this respect, in the same physical structure. Recognizing the importance of taste for children and parents in patient-centered treatment modalities will increase adherence to treatment and affect clinical outcome. In conclusion, when we evaluate our study in the light of the data, we believe that improvements in the taste and smell of antiepileptic drugs will lead to a great improvement in the clinical course in a disease group such as epilepsy, which requires long treatment and high treatment compliance.
Benzer Tezler
- Epilepsi tanısı ile takip edilen çocukların klinik demografik ve laboratuvar bulgularının retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of epilepsy the diagnosis with follow the children's demographic and clinical laboratory results
HASAN AKGÜL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıCumhuriyet ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DİLARA FÜSUN İÇAĞASIOĞLU
- Karbamazepin ve valproik asit kullanan epilepsi hastalarında tiroid hormonlarının değerlendirilmesi
Evaluation of thyroid hormones in epilepysis patients using carbamazepine and valproic acid
BETÜL KILIÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. İHSAN KAFADAR
- Valproik aside bağlı diş eti hiperplazisinin etyopatogenezinde total antioksidan kapasitenin ve bazı sitokinlerin rolünün araştırılması
Başlık çevirisi yok
NEBAHAT YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAtatürk ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HÜSEYİN TAN
- 2020-2023 yılları arasında başakşehir çam ve sakura şehirhastanesi çocuk nöroloji kliniğinde ilaca dirençli epilepsitanısıyla takipli olguların epidemiyolojik incelenmesi
Epidemiological analysis of drug-resistant epilepsy cases followed in the pediatric neurology clinic of başakşehir çam and sakura city hospital between 2020-2023
CANSU BADEM KAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İHSAN KAFADAR
- Okskarbazepin tedavisi alan epileptik çocuklarda kemik mineralizasyonunun değerlendirilmesi
Assesment of bone mineralisation in children treated with Oxcarbazepine
OĞUZHAN BABACAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGATAÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RIDVAN AKIN