Brucella: 2005-2008 yılları arasında kliniğimizde takip edilen 161 bruselloz olgusunun prospektif analizi
Brucella: Prospective analysis of 161 brucellosis cases followed up in our clinic between 2005-2008
- Tez No: 800636
- Danışmanlar: PROF. DR. ESRAGÜL AKINCI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları, Clinical Microbiology and Infectious Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Dahiliye Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Enfeksiyon ve Klinik Mikrobiyoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 86
Özet
Bruselloz ülkemizin de içinde olduğu bir çok ülkede endemik olarak seyreden zoonotik bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu çalışma Ocak 2005 - Aralık 2008 tarihleri arasında Sağlık Bakanlığı Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği'nde bruselloz tanısı ile yatırılarak izlenen hastalar üzerinde prospektif olarak yapıldı. Brusellozla uyumlu semptom ve bulguları olan hastaların kan veya diğer steril vücut sıvı (BOS, eklem sıvısı vb.) kültürlerinde Brucella spp. üremesi ve/veya STA titesinin ≥ 1/160 olması veya iki hafta ara ile tekrar edilen testte 4 kat titre artışının gösterilmesi ile bruselloz tanısı konuldu. Hastalar semptomların başlangıç süresine göre akut, subakut ve kronik olarak 3 klinik forma ayrıldı. Tedaviye cevap, tedavi başlandıktan sonra ateşin düşmesi, klinik semptom ve bulguların kaybolması, anormal laboratuar değerlerin düzelmesi ve akut faz reaktanlarının normale dönmesi olarak kabul edildi. İyileşen hastalarda tedavi bitiminden sonra semptom ve bulguların tekrarlaması veya kan kültürünün pozitifleşmesi relaps veya reenfeksiyon olarak değerlendirildi. Çalışmaya alınan 161 hastanın 64'ü (%39.8) kadın, 97'si (%60.2) erkek idi. Hastaların yaş ortalaması 47±17 ve yaş aralığı 16-79 olarak bulundu. Hastaların bruselloza yönelik risk faktörleri değerlendirildiğinde 115'inde (%71.4) hayvancılık öyküsü mevcuttu. Olguların 128'inde (%79.5) taze peynir yeme öyküsü, 3'ünde (%1.9) gıda sektöründe çalışma öyküsü, 1'inde (%0.6) ise diğer risk faktörleri ile birlikte laboratuvarda çalışma öyküsü mevcuttu. Yakınma sürelerine göre 99 hasta (%61.5) akut, 36 hasta (%22.4) subakut, 6 hasta (%3.7) kronik bruselloz olarak değerlendirildi. Takip edilen hastaların 20'sinde (%12.4) daha önceden bruselloz geçirme öyküsü mevcuttu. Bu hastalarda relaps ya da reinfeksiyon düşünüldü. Başvuruda hastaların en sık semptomları ateş (%77.7), terleme (%57.8) ve halsizlik (%56.5) idi. Fizik muayenede de en sık ateş, bel ve kalça hareketlerinde kısıtlılık saptandı. Brusella standart tüp aglütinasyonu (STA) 157 hastada (%97.5) 70 1/160 ve üzerinde pozitif saptandı. Olguların laboratuvar bulguları incelendiğinde; 98 hastada (%60.8) anemi, 30 hastada (%18.6) lökopeni, 6 hastada (%3.7) lökositoz ve 24 hastada (%14.9) trombositopeni görüldü. CRP yüksekliği 134 hastada (%83.2), sedimantasyon yüksekliği 100 hastada (%62.1) saptandı. Hastalığın klinik formları (akut, subakut ve kronik) ile STA yüksekliği (1:1280 ve üzeri) arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Kan kültüründe üreme olan 70 olgunun 40'ında STA 1:1280 ve üzerinde bulundu ve kan kültür pozitifliği ile STA yüksekliği arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı idi (p=0.03). Hastaların 135'inden kan kültürü alındı. Bunların 70'inin (%51.9) kan kültüründe Brucella spp. üredi. Akut bruselloz düşünülen hastaların 51'inde (%60.7) kan kültürü pozitif idi ve akut bruselloz ile kan kültür pozitifliği arasındaki ilişki anlamlı bulundu (p=0.008). Subakut ve kronik bruselloz olguları ile kan kültür pozitifliği arasında ise anlamlı bir ilişki bulunmadı. Subakut olguların 13'ünde (%44.8) kan kültürü pozitif iken (p=0.393), kronik olguların hiç birinde kan kültüründe üreme olmadı. Ateş ile kan kültür pozitifliği arasında da anlamlı ilişki bulundu. Kan kültüründe üreme olan 70 hastanın 54'ünde fizik muayenede ateş vardı (p=0.001). Çalışmaya alınan 161 hastanın 66'sında (%41.0) komplikasyon tespit edildi. En sık gelişen komplikasyon osteoartiküler tutulum (50 hasta, %31.1) idi. Sekiz hastada (%4.9) nörobruselloz, 7 hastada (%4) orşit, 1 hastada (%0.6) hepatit tespit edildi. Spondilit en sık görülen osteoartiküler tutulum olup, 37 hastada (%74.0) saptandı. Lomber bölge 17 hasta (%44.7) ile en sık tutulan vertebra seviyesi idi. Nörobrusellozlu hastaların 4'ünde aynı zamanda kraniyal sinir tutulumu vardı. Komplikasyonu olan ve olmayan olgular karşılaştırıldığında cinsiyet, yaş, anemi, lökopeni, trombositopeni, ESH, CRP ve STA düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı (p > 0.05). Ateş yakınması, kan kültür pozitifliği ve hepatosplenomegali komplikasyonu olmayan hastalarda daha yüksekti ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p < 0.05). Komplikasyonlar, akut enfeksiyonda daha düşük oranda bulunurken subakut enfeksiyonda daha yüksekti. Her iki formda da aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p < 0.05). Relaps ve reinfeksiyonlarda da komplikasyon oranı yüksek bulundu (p < 0.05). Kronik enfeksiyonda ise hasta sayısı az olduğu için istatistiksel değerlendirme yapılamadı. Çok değişkenli analizde ise, ateş ve kan kültür pozitifliği ile komplikasyonlar arasındaki ilişki anlamlı bulundu. Tedavide, rifampisin + doksisiklin kombinasyonu 109 (%67.7) hastada, doksisiklin + streptomisin ± rifampisin kombinasyonu 37 (%23) hastada, rifampisin + doksisiklin + seftriakson kombinasyonu 8 (%5.0) hastada, rifampisin + siprofloksasin kombinasyonu 2 (%1.2) hastada kullanıldı. Tedavisi tamamlanan hastalardan kontrole gelenlerde bir yıllık izlemde nüks görülmedi.
Özet (Çeviri)
Bruselloz ülkemizin de içinde olduğu bir çok ülkede endemik olarak seyreden zoonotik bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu çalışma Ocak 2005 - Aralık 2008 tarihleri arasında Sağlık Bakanlığı Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği'nde bruselloz tanısı ile yatırılarak izlenen hastalar üzerinde prospektif olarak yapıldı. Brusellozla uyumlu semptom ve bulguları olan hastaların kan veya diğer steril vücut sıvı (BOS, eklem sıvısı vb.) kültürlerinde Brucella spp. üremesi ve/veya STA titesinin ≥ 1/160 olması veya iki hafta ara ile tekrar edilen testte 4 kat titre artışının gösterilmesi ile bruselloz tanısı konuldu. Hastalar semptomların başlangıç süresine göre akut, subakut ve kronik olarak 3 klinik forma ayrıldı. Tedaviye cevap, tedavi başlandıktan sonra ateşin düşmesi, klinik semptom ve bulguların kaybolması, anormal laboratuar değerlerin düzelmesi ve akut faz reaktanlarının normale dönmesi olarak kabul edildi. İyileşen hastalarda tedavi bitiminden sonra semptom ve bulguların tekrarlaması veya kan kültürünün pozitifleşmesi relaps veya reenfeksiyon olarak değerlendirildi. Çalışmaya alınan 161 hastanın 64'ü (%39.8) kadın, 97'si (%60.2) erkek idi. Hastaların yaş ortalaması 47±17 ve yaş aralığı 16-79 olarak bulundu. Hastaların bruselloza yönelik risk faktörleri değerlendirildiğinde 115'inde (%71.4) hayvancılık öyküsü mevcuttu. Olguların 128'inde (%79.5) taze peynir yeme öyküsü, 3'ünde (%1.9) gıda sektöründe çalışma öyküsü, 1'inde (%0.6) ise diğer risk faktörleri ile birlikte laboratuvarda çalışma öyküsü mevcuttu. Yakınma sürelerine göre 99 hasta (%61.5) akut, 36 hasta (%22.4) subakut, 6 hasta (%3.7) kronik bruselloz olarak değerlendirildi. Takip edilen hastaların 20'sinde (%12.4) daha önceden bruselloz geçirme öyküsü mevcuttu. Bu hastalarda relaps ya da reinfeksiyon düşünüldü. Başvuruda hastaların en sık semptomları ateş (%77.7), terleme (%57.8) ve halsizlik (%56.5) idi. Fizik muayenede de en sık ateş, bel ve kalça hareketlerinde kısıtlılık saptandı. Brusella standart tüp aglütinasyonu (STA) 157 hastada (%97.5) 70 1/160 ve üzerinde pozitif saptandı. Olguların laboratuvar bulguları incelendiğinde; 98 hastada (%60.8) anemi, 30 hastada (%18.6) lökopeni, 6 hastada (%3.7) lökositoz ve 24 hastada (%14.9) trombositopeni görüldü. CRP yüksekliği 134 hastada (%83.2), sedimantasyon yüksekliği 100 hastada (%62.1) saptandı. Hastalığın klinik formları (akut, subakut ve kronik) ile STA yüksekliği (1:1280 ve üzeri) arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Kan kültüründe üreme olan 70 olgunun 40'ında STA 1:1280 ve üzerinde bulundu ve kan kültür pozitifliği ile STA yüksekliği arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı idi (p=0.03). Hastaların 135'inden kan kültürü alındı. Bunların 70'inin (%51.9) kan kültüründe Brucella spp. üredi. Akut bruselloz düşünülen hastaların 51'inde (%60.7) kan kültürü pozitif idi ve akut bruselloz ile kan kültür pozitifliği arasındaki ilişki anlamlı bulundu (p=0.008). Subakut ve kronik bruselloz olguları ile kan kültür pozitifliği arasında ise anlamlı bir ilişki bulunmadı. Subakut olguların 13'ünde (%44.8) kan kültürü pozitif iken (p=0.393), kronik olguların hiç birinde kan kültüründe üreme olmadı. Ateş ile kan kültür pozitifliği arasında da anlamlı ilişki bulundu. Kan kültüründe üreme olan 70 hastanın 54'ünde fizik muayenede ateş vardı (p=0.001). Çalışmaya alınan 161 hastanın 66'sında (%41.0) komplikasyon tespit edildi. En sık gelişen komplikasyon osteoartiküler tutulum (50 hasta, %31.1) idi. Sekiz hastada (%4.9) nörobruselloz, 7 hastada (%4) orşit, 1 hastada (%0.6) hepatit tespit edildi. Spondilit en sık görülen osteoartiküler tutulum olup, 37 hastada (%74.0) saptandı. Lomber bölge 17 hasta (%44.7) ile en sık tutulan vertebra seviyesi idi. Nörobrusellozlu hastaların 4'ünde aynı zamanda kraniyal sinir tutulumu vardı. Komplikasyonu olan ve olmayan olgular karşılaştırıldığında cinsiyet, yaş, anemi, lökopeni, trombositopeni, ESH, CRP ve STA düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı (p > 0.05). Ateş yakınması, kan kültür pozitifliği ve hepatosplenomegali komplikasyonu olmayan hastalarda daha yüksekti ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p < 0.05). Komplikasyonlar, akut enfeksiyonda daha düşük oranda bulunurken subakut enfeksiyonda daha yüksekti. Her iki formda da aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p < 0.05). Relaps ve reinfeksiyonlarda da komplikasyon oranı yüksek bulundu (p < 0.05). Kronik enfeksiyonda ise hasta sayısı az olduğu için istatistiksel değerlendirme yapılamadı. Çok değişkenli analizde ise, ateş ve kan kültür pozitifliği ile komplikasyonlar arasındaki ilişki anlamlı bulundu. Tedavide, rifampisin + doksisiklin kombinasyonu 109 (%67.7) hastada, doksisiklin + streptomisin ± rifampisin kombinasyonu 37 (%23) hastada, rifampisin + doksisiklin + seftriakson kombinasyonu 8 (%5.0) hastada, rifampisin + siprofloksasin kombinasyonu 2 (%1.2) hastada kullanıldı. Tedavisi tamamlanan hastalardan kontrole gelenlerde bir yıllık izlemde nüks görülmedi.
Benzer Tezler
- Yalancı pozitif üreme sinyali veren otomatize kan kültürü şişelerinde polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) yöntemi ile bakteri ve mantar varlığının araştırılması
Evaluation of the presence of bacterial and fungal dna in subculture-negative automated blood culture bottles with positive signals
DERYA ÇÖLOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
MikrobiyolojiAnkara ÜniversitesiTıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. Z. CEREN KARAHAN
- Brucella suşlarında MIC yöntemiyle duyarlılık araştırması
The sensitivity research for Brucella strains by using MIC method
ONUR KAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıSüleyman Demirel ÜniversitesiKlinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. GÜLER YAYLI
- Brucella melitensis dış membran antijeninin lipozom formulasyonlarının farelerde oluşturduğu sıvısal bağışık yanıtın incelenmesi
Investigating the humoral immun responce of brucella melitensis outer membrane antigen encapsulated with liposom formulations in mice
FATMA KAYNAK
Doktora
Türkçe
2005
MikrobiyolojiGazi ÜniversitesiTıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. UFUK ABBASOĞLU
- Bruselloz olgularından izole edilen brusella bakterielrinin tür tayini ve kinolonlar, makrolidler, doksisiklin ile rifampisinin bu türlere karşı in vitro etkinlikleri
Species identification of brucella bacteria isolated from burcellosis cases and in vitro activities of qoinolones, macrolides, doxycyline and rifampicin against this species
AFFAN DENK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
MikrobiyolojiFırat ÜniversitesiEnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KUTBETTİN DEMİRBAĞ
- Sivas il merkezinde satışa sunulan taze ve salamura beyaz peynirlerin brucella bakterileri yönünden incelenmesi
İnvestigation of brucella spp. in the fresh white cheeses and brine for pickling cheeses (salamura) sold in the region of central Sivas.
MEHMET ATAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
MikrobiyolojiCumhuriyet ÜniversitesiMikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ÖMER POYRAZ