Geri Dön

Diabetes mellitusta ortostatik hipertansiyon sıklığı,ilişkili olduğu faktörler ve ambulatuvar kan basıncı parametreleriyle ilişkisinin değerlendirilmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 800682
  2. Yazar: AYŞE TERLEMEZOĞLU
  3. Danışmanlar: ÖĞR. GÖR. SELMA KARAAHMETOĞLU, ÖĞR. GÖR. ALİ CAN KURTİPEK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Nöropati, Diyabet, Ortostatizm, Ortostatik hipertansiyon, Neuropathy, Diabetes, Orthostatsim, Orthostatic hypertension
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

Amaç: Diabetes mellitus hem ülkemizde hem dünyada giderek büyüyen bir sağlık sorunudur. Diyabetin mikrovasküler komplikasyonlarından olan diyabetik nöropati sıklıkla görülmektedir. Otonom kardiyak nöropati önemli mortalite ve morbidite sebebidir. Otonom kardiyak nöropatinin bir sonucu olan ortostatik hipertansiyonun klinik ve patolojik özellikleri hakkında fikir birliği bulunmamaktadır. Kan basıncı ve nabız gün içerisinde sirkadiyen ritim göstermektedir. Son yapılan çalışmalarda 24 saatlik ambulatuar kan basıncı ölçümlerinin Kardiyovasküler risk değerlendirilmesinde muayenehane ölçümlerine göre daha değerli olduğu gösterilmiştir. Çalışmamızda diabetes mellitus tanılı hastalarda ortostatik hipertansiyonun prevelansı, klinik ve laboratuvar özellikleri, kardiyovasküler risk faktörleri ve ambulatuvar kan basıncı parametreleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymayı amaçladık. Gereç-Yöntem: Ankara Şehir Hastanesi İç Hastalıkları Kliniği'ne Aralık 2022-Şubat 2023 tarihleri arasında başvuran diabetes mellitus tanılı hastalara dahil edilme dışlama kriterleri uygulandı. 106 tane diabetes mellitus hastasının ortostatizm muayeneleri yapıldı. Çalışmaya katılmayı kabul eden ve ambulatuvar kan basıncı monitörizasyonu yapılan 72 hasta çalışmaya dahil edildi. 6 hastanın ambulatuar kan basıncı monitörizasyonu anlamsız kabul edildi. Normal ortostatik yanıt ve ortostatik hipertansiyon grupları olmak üzere 2 hasta grubunun demografik özellikleri, laboratuvar parametreleri, elektrokardiyografileri ve ambulatuvar kan basıncı parametreleri karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmamızın kesitsel kolunda değerlendirilen 106 hastanın 33 ü OHT kriterlerini karşılamaktaydı. Çalışmaya katılan hastaların %53,1'i kadın, %46,9'u erkekti. Kadın hastaların %60,6'sı normal ortostatik yanıta sahipken, %45,5 inde ortostatik hipertansiyon saptandı. Yine erkek hastaların %39,4' ünde normal ortostatik yanıt görülürken, %54,5'inde ortostatik hipertansiyona rastlandı. Ortalama HbA1c değerleri ortostatik normal grupta 7,5, ortostatik hipertansiyon grubunda daha yüksek 8,1 bulunmasına rağmen istatiksel anlamlılık yoktu. Diyabetin mikrovasküler komplikasyonları ile OHT arasında istatiksel anlamlılık bulunamadı. Kreatinin düzeyleri ortostatik hipertansiyon gurubunda daha yüksek olmak üzere istatiksel olarak anlamlı bulundu(p=0,002). Fakat ortalama eGFR, ortostatik normal yanıt grubunda 100,5, ortostatik hipertansiyon grubunda 96,4 olup istatiksel anlamlı değildi. Ortalama BMI indeksleri iki grup arasında kıyaslandığında ortostatik normal grupta 28,4, ortostatik hipertansiyon grubunda 27,1 idi. İstatiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı, fakat hastaların BMI'lerinin normal sınırın üzerinde olduğu görüldü. EKG'lerde PR intervali ve QTc süresi açısından iki grup arasında anlamlı farklılık bulunmamakla birlikte, QRS intervali ortostatik hipertansiyon grubunda patolojik değerde uzun olmasa da daha uzun saptandı (p=0,009). Ambulatuvar kan basıncı parametrelerinde; gündüz-gece, sistol-diastol değişimleri ve her bir parametrenin kendi içinde SS parametreleri istatiksel anlamlı farklılık göstermedi. Çalışmamıza katılan 66 hastanın tamamı daha önce HT tanısı almamış hastalardı. AKBÖ'lerinde görüldü ki 41 (%68,3) HT tanı kriterlerinden en az birini karşılamaktaydı. Yeni tanı HT olan hastaların %76,7 si non-dipper paterne sahip olup istatiksel olarak anlanlı bulundu. Sonuç: Çalışmamızda OHT prevelansı %31,1 olup, OHT diyabetik hastalarda QRS intervalinde patolojik olmayan uzama ile birlikte; saptanması poliklinik şartlarında yapılabilecek, maliyeti düşük bir parametredir ve kardiyak otonom nöropatinin erken bulgusu olabilir. OHT saptanan hastalar bu açıdan yakın takipte tutulmalıdır.

Özet (Çeviri)

Aim: Diabetes mellitus is a growing health problem both nationally and globally. Diabetic neuropathy, one of the microvascular complications of diabetes, is frequently seen. Autonomic cardiac neuropathy is an important cause of mortality and morbidity. There is no consensus on the clinical and pathological features of ortostatic hypertension, which is a consequence of autonomic cardiac neuropathy. Blood pressure and heart rate show circadian rhythm during the day. Recent studies have shown that 24 hour ambulatory blood pressure measurements are more valuable than office measurements in cardiovascular risk assesment. In our study, we aimed to reveal the relationship between the prevalence of orthostatic hypertension, clinical and laboratory features, cardiovascular risk factors and ambulatory blood pressure parameters in patients with diabetes mellitus. Methods: Exclusion criteria were applied to patients diagnosed with diabetes mellitus who applied to Ankara City Hospital Internal Medicine Clinic between December 2022 and February 2023. Orthostatism examinations of 106 diabetes mellitus patients were performed. 72 patients who accepted to participate in the study and underwent ambulatory blood pressure monitoring were included in the study. Ambulatory blood pressure monitoring of 6 patients was considered meaningless. Demographic characteristics, laboratory parameters, electrocardiograms and ambulatory blood pressure parameters of 2 patient groups, normal orthostatic response and orthostatic hypertension groups, were compared. Results: Of the 106 patients evaluated in the cross-sectional arm of our study, 33 met the criteria for OHT. Of the patients participating in the study, %53,1 were female and %46,9 were male. While %60,6 of female patients had a normal orthostatic response, orthostatic hypertension was detected in %45,5. Normal orthostatic response was observed in %39,4 of male patients, while orthostatic hypertension was observed in %54,5 of male patients. Althoug the mean HbA1c values were 7,5 in the orthostatic normal group and 8,1 higher in the orthostatic hypertension group, there was no statistical significance. No statistical significance was found between microvascular complications of diabetes and OHT. The creatinine levels were found to be statitically significant, being higher in the orthostatic hypertension group (p=0,002). However, the mean eGFR was 100,5 in the orthostatic normal response group and 96,4 in the orthostatic hypertension group, which was not statitically significant. When the mean BMI indices were compared between the two groups, it was 28,4 in the orthostatic normal group and 27,1 in the orthostatic hypertension group. There was no statistically significant difference, but it was seen that the BMI's of the patients were above the normal range. Although there was no significant difference between the two groups in terms of PR interval and QTc duration in ECG's, the QRS interval was found to be longer in the orthostatic hypertension group, although it was not pathologically long (p=0,009). In ambulatory blood pressure parameters; day-night, systole-diastole change and SD parameters within each parameter did not show statistically significant differences. All of the patients included in our study were patients who had not been diagnosed with hypertension before. It was seen in ABPM's that 41 (%68,3) met at least one of the diagnostic criteria for hypertension. %76,7 of the patients with newly diagnosed hypertension had a non-dipper pattern and it was found to be statistically significant. Conclusion: In our study, the prevalence of OHT was %31,1, with non-pathological prolongation of the QRS interval in OHT diabetic patients; It is a low cost parameter that can be detected in outpatient settings and can be an early sign of cardiac autonomic neuropathy. Patients with OHT should be kept under close follow-up in this regard.

Benzer Tezler

  1. İnflamatuar demiyelinizan polinöropatilerde kronik dönemde otonom sinir sistemi etkileniminin klinik ölçekler ve elektrofizyolojik testlerle değerlendirilmesi

    Evaluation of autonomic nervous system involvement in chronic phase in inflammatory demyelinating polyneuropathy patients with clinical scales and electrophysiological tests

    ZEYNEP KARAOĞLU AKINCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Nörolojiİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TEMEL TOMBUL

  2. 65 yaş üstü hastalarda ortostatik kan basıncı değişikliklerinin klinik önemi ve etki eden faktörlerin araştırılması

    Clinical importance of orthostatic blood pressure changes in patients over 65 years of age and investigation of affecting factors

    ŞERİFE EMRE ÜNSAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    GeriatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. PINAR SOYSAL

  3. Diyabetes mellitus hastalarında hipertansiyon, hiperlipidemi, mikrovasküler ve makrovasküler komplikasyon oranı ve diyabetus mellitus kontrolu

    Hyperlipidemia, hypertansion, microvasculer and macrovasculer complication rates (İndidences) and diabetes mellitus control of patients with diabetes mellitus

    UTKU DÖNEM DİLLİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıKaradeniz Teknik Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALİL ÖNDER ERSÖZ

  4. Nöroloji polikliniğine başvuran hangi hastalarda ortostatik hipotansiyon olabilir?

    Which patients have possible orthostatic hypotension in a neurology out patient?s clinic?

    SAADET NACİTARHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    NörolojiKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA GÖKÇE

  5. Hemodiyaliz hastalarında sol ventrikül hipertrofisine etki eden faktörler; otonom nöropatinin rolü

    The factors affecting left ventricular hypertrophy in haemodialysis patients; the effect of autonomic neuropathy

    LÜTFİYE DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Nefrolojiİstanbul Üniversitesi

    Dahili Tıp Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. ALAATTİN YILDIZ