Geri Dön

Alevîlikte kadına atfedilen değer ve süreç içerisinde değişen kadın rolleri

The value attributed to women in Alevism and the changing roles of women in the process

  1. Tez No: 803572
  2. Yazar: DİLEK AŞCI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET KUBAT
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İnönü Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İslam Mezhepleri Tarihi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 110

Özet

Alevîlik kurumsallaşmasını Hacı Bektaş Veli ile sağlayan, yedi ozan ve yollarına hizmet eden diğer büyüklerinin deyişleri ile nefes bulan ve kendine has ritüelleri olan sentezi bir inançtır. On asır gibi uzun bir geçmişe sahip olan Alevîliğin tarihi temelleri ve gelişim süreci çok net değildir. Bunun sonucu olarak da farklı bakış açıları ve farklı Alevî uygulamaları ortaya çıkmıştır. Alevî geleneğinde, kendisine İslâm'ı referans alan Sünnî görüşten farklı olarak eski Türklerdeki örf adet ve inanışların da etkisi olduğu bilinmektedir. Bu etki Anadolu Alevîleri'nin İslâmiyet'i kabullerinden sonra da inanç ve kültür hayatına yön vermiştir. Nihayetinde Alevîler, İslâmî kabullerinin yanı sıra eski kültür ve inanışlarını da harmanlayarak öğretilerini oluşturmuşlardır. Öğretilerinin merkezde olduğu geleneksel yapı içinde, merkezden uzak, daha çok kırsal alanlarda varlığını devam ettirmeye çalışan Alevîler için 1950'li yıllar değişim ve dönüşümün başlangıcı olmuştur. Üzerlerinde merkezi otoritenin baskısı olmadan, kendi içerisinde samimi ama dışarıya karşı mesafeli olarak yaşayan Alevîler, kent merkezlerine yaptıkları göçlerle Alevî modernizmine kapı aralamışlardır. Artık Alevî öğretisi ile pratikler arasındaki uyumun izlenebileceği yerler kent merkezleri olmuştur. Özellikle Alevî kadınının, çok da alışık olmadığı kent ortamına uyum süreci, yeni toplum içerisinde ona yüklenen rollerle birlikte erkeğe karşı konumunun ne olduğu merak konusu olmuştur. Çünkü Alevî öğretisi denilince akla gelen konulardan birisi şüphesiz kadının Alevî inancındaki yeridir. Alevî inanç ve deyişlerinde herhangi bir şekilde kadın-erkek ayrımına rastlanmamaktadır. Aksine Alevîlikte 'kadın' söz konusu olduğunda bu eşitsizlik yerini daha makul bir görüşe bırakmaktadır. Alevî öğretisinde ana, bacı ve eş gibi hitaplarla karşımızda duran kadın toplumsal hayatta, bütün canlar karşısında ana, kocasının huzurunda eş ve eşinin haricindekilerle de kardeş olarak kabul edilmektedir. Alevîlikle ilgili kaynaklar irdelendiğinde kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduğu, kutsal kabul edilen Cem törenindeki hizmetlerin kadınlı erkekli beraber icrâ edildiği görülmektedir. Yine aynı şekilde Alevîlikte tek eşlilik esas olduğu için boşanmanın düşkünlük sebebi olduğu, miras taksiminde kadın erkek arasında ayrım yapılmadığı tespit edilmiştir. Alevîlikteki kadın ve erkeğe dair mevzu bahis olan bu kuralların eski Türk inanışlarıyla olan benzerliği ise gözlerden kaçmamaktadır. Öğretideki kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğu iddiası çoğu araştırmacının dikkatini çekmiş, özellikle bu konu feminist araştırmacılar tarafından eleştirel bir bakışla ele alınmıştır. Araştırmalar sonucunda, Alevîlikte kadına verilen bu payenin, inananları arasında zaman, mekân ve kişilere bağlı olarak daralıp genişleyebildiği görülmüştür. Diğer bir sonuç, aslında görünürdeki eşitliğe rağmen Alevî kadınının ataerkil anlayıştan tamamen bağımsız ve her zeminde erkek ile eşit olmadığı vurgulanmak istenmiştir. Bu açıdan bakıldığında günümüz Alevî topluluklarında önemini koruyan 'dedelik' makamının neredeyse çoğunluğunun erkekler tarafından temsil ediliyor olması, Alevî önderlerine bakıldığında kadınların yok denecek kadar az olması da bu tezleri güçlendirmektedir. Burada dikkat edilmesi ve belki de vazgeçilmesi gereken en önemli husus; ister günlük yaşamda isterse ritüellerinin icrâsında olsun, Alevî kadınını Sünnî kadınla kıyas yaparak, Alevî kadınının modern toplum içerisindeki yerini tayin etme çabalarının doğru olmadığıdır. Bu yöntem, gerçeği yansıtmadığı gibi Alevî kadınının ataerkillikten kaynaklanan sıkıntılarına da deva olmayacaktır. Konuya ışık tutabilmesi için gerek literatür gerekse alan araştırmalarının artması önem arz etmektedir.

Özet (Çeviri)

Alevîsm is a synthesized faith that provides its institutionalization with Hacı Bektaş Veli, finds breath with the sayings of seven poets and other elders who serve their ways, and has its own rituals. The historical foundations and development process of Alevîsm, which has a long history of about ten centuries, are not very clear. As a result of this, different perspectives and different Alevî practices have emerged. It is known that in the Alevî tradition, unlike the Sunni view that refers to Islam, the customs and beliefs of the ancient Turks are also influenced. This effect has guided the faith and cultural life of the Anatolian Alevîs even after their acceptance of Islam. Ultimately, Alevîs have formed their teachings by blending their ancient culture and beliefs in addition to their Islamic beliefs. The 1950s were the beginning of change and transformation for the Alevîs, who tried to maintain their existence in the traditional structure where their teachings were at the center, away from the center, mostly in rural areas. Alevîs, who live sincerely within themselves but distantly from the outside without the pressure of the central authority on them, have opened the door to Alevî modernism with their migrations to urban centers. Now the places where the harmony between Alevî teaching and practices can be monitored have become urban centers. Dec. In particular, the process of adaptation of the Alevî woman to the urban environment, to which she is very accustomed, along with the roles assigned to her in the new society, has become a matter of curiosity as to what her position is towards men. Because one of the issues that comes to mind when it comes to the Alevî teaching is undoubtedly the place of a woman in the Alevî faith. There is no distinction between men and women in any way in Alevî beliefs and sayings. On the contrary, when it comes to 'women' in Alevîsm, this inequality leaves its place to a more reasonable view. In Alevî teaching, the woman who stands before us with addresses such as mother, sister and wife is accepted as a mother in public life in front of all souls, as a wife in the presence of her husband, and as a sister with those other than her husband. When the sources related to Alevîsm are examined, it is seen that women have equal rights with men, and the services at the Cem ceremony, which are considered sacred, are performed by men and women. In the same way, it has been determined that divorce is a reason for Decadence, since monogamy is the basis in Alevîsm, and there is no distinction between men and women in the division of inheritance. The similarity of these rules, which are related to men and women in Alevîsm, with ancient Turkish beliefs, is not lost sight of. The claim that men and women have equal rights in teaching has attracted the attention of most researchers, especially this issue has been addressed with a critical view by feminist researchers. As a result of research, it has been seen that this Decrement given to women in Alevîsm can narrow and expand among its believers depending on time, place and people. Another conclusion is that in fact, despite the apparent equality, it was wanted to emphasize that the Alevî woman is completely independent of the patriarchal understanding and is not equal to the man on all grounds. From this point of view, the fact that almost the majority of the 'grandfather' position, which retains its importance in today's Alevî communities, is represented by men, and when looking at the Alevî leaders, there are almost no women strengthens these theses. The most important issue that should be considered and perhaps abandoned here is that it is not right to try to determine the place of the Alevî woman in modern society by comparing her with the Sunni woman, whether in daily life or in the performance of rituals. Just as this method does not reflect the reality, it will not cure the problems of the Alevî woman caused by patriarchy. In order to shed light on the subject, it is important to increase both literature and field research.

Benzer Tezler

  1. Kamusal alanda kimliklenme: Kürt Alevi Kadınların ilişkisel bağlamlarda kesişimsel mekân-kimlik deneyimleri

    Identification in the public sphere: Kurdish Alevi Women's intersectional space-identity experiences in relational contexts

    SEÇİL ASLAN COŞKUNER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Siyasal BilimlerGalatasaray Üniversitesi

    Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAMZA YÜKSEL DİNÇER

  2. Gelenekli dini gruplardan Alevi-Bektaşi kültüründe kadın anlayışı (Malatya örneği)

    Woman perceptive in Alevi-Bektashi culture among traditional religious groups (Malatya as an example)

    AYŞE NUR KÖSE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Dinİnönü Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. A. FARUK SİNANOĞLU

  3. Alevilikte kadın: Şahkulu Sultan Dergâhı'ndaki kadınların ?Alevi kadını? algılayışı

    Women in Alevism: Perception of ?Alevi women? in the Şahkulu Sultan Dergahı

    NAZLI GÜMÜŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    SosyolojiDumlupınar Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ŞEHRİBAN ŞAHİN KAYA

  4. Alevilik ve kadın/Alevilikte kadın

    Alevism and woman/woman in Alevism

    NİMET OKAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    AntropolojiAnkara Üniversitesi

    Halk Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ TAYFUN ATAY

  5. Anadolu Aleviliğinde kadın önderler ve 'Analık'

    Women leaders and 'Motherhood' in Anatolian Alevism

    VELİMERT KOÇER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Halk Bilimi (Folklor)Kocaeli Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. IŞIL ALTUN