Kliniğimize başvuran semptomatik istmosel hastalarının istmosel boyutunun postoperatif süreçte semptomlara etkisi
The effect of isthmocele size on symptoms in the postoperative period of symptomatic isthmocele patients admitted to OUR clinic
- Tez No: 807782
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MESUT ÖNAL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: istmosel, histereskopi, postmenstürel lekelenme, pelvik ağrı, isthmocele, hysteroscopy, postmenstrual spotting, pelvic pain
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 62
Özet
Amaç: İstmosel geçirilmiş sezeryana bağlı olarak, eski skar hattında görülen, niş olarak da adlandırılan kese benzeri yapılardır. Asemptomatik veya semptomatik ilerleyebilir. Semptomatik hastalar, pelvik ağrı, iki mens siklusu arasında lekelenme, postkoital kanama, dismenore, disparoni, sekonder infertilite gibi sebebplerle başvurabilir. Tedavisi medikal veya cerrahidir ve son yıllarda çeşitli cerrahi prosedürler uygulanmakta, birbirlerine üstünlükleri tartışılmaktadır. Çalışmamızın amacı ileri evre istmosel hastalarında uygulanan histereskopik (H/S) yaklaşımı değerlendirmek ve semptomlara etkisini göstermek için literatüre fayda sağlamaktır. Hastalar ve Yöntem: Çalışmamızda etik kurul onayı alınmasından sonra; Ocak 2014-Haziran 2022 tarihleri arasında Ondokuzmayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğine istmosel semptomları ile başvuran ve yapılan muayenesinde grade 3 istmosel tespit edilen ve H/S yöntem ile skar onarımı yapılan 47 hasta retrospektif olarak incelenmiştir. Hastaların operasyon öncesi ve sonrası semptomları, hayat kalitesindeki değişim, ağrı kesici kullanımı kayıt altına alındı. Hastaların ağrı miktarı VAS(visuel analog skala) ile 1-10 arasında puanlama yapılarak değerlendirildi. Yaşam kalitesi SF-36 skorlamasına göre yapıldı. İstmosel alan ölçüsü TVUSG İLE kayıt altına alındı. Ölçüm sonucu Gubbini ve ark. tarafından(1) önerilen sınıflandırma kullanılarak sadece Grade 3 (taban x yükseklik/2 >25 mm2 )istmosel ile uyumlu olan hastalar çalışmaya dahil edildi ve çalışma ortanca değer olan 36 nın üzeri ve altı olmak üzere iki hasta grubuna ayrıldı. Çalışmaya 18-45 yaş arasında semptomatik grade 3 istmoseli ve antevert uterus (uterus endometriyal kavitenin uzun ekseninin serviks eksenine doğru anterior deviasyonu) yerleşimi olan ve rezidü myometriyum kalınlığının >2.5mm olan gebelik beklentisi olmayan ancak hormonal korunma yöntemlerini tercih etmeyen hastalar dahil edildi .18 yaşın altında , mevcut gebeliği olan , acil şartlar altında operasyona alınmış olmak (servikal dilatasyon 4 cm ve üzeri olarak kabul edildi),(şüpheli) maligniteler, levonorgestrel rahim içi araç (RİA), uterin ek patolojileri olan hastalar çalışma dışı bırakıldı.. Kavite salin ile şişirilerek H/S ile istmoplasti uygulandı. Bulgular: Disparoni, dismenore, mens süresi ve postmwens lekelenme, ağrı kesici kullanımı iki grup arasında farklılık göstermese de operasyon sonrasında semptomların belirgin olarak istmosel değerleri ile hayat kalitesi değişim değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif yönlü bir ilişki elde edilmiş olup korelasyon katsayısı -0,338 olarak elde edilmiştir (p=0,020).istmosel boyutu ve diğer değişkenler arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. (p>0,050). Sonuç: Elde edilen verilere göre H/S grade 3 istmosel hastalarında etkili bir yöntem olmuştur ve hastaların semptomlarında belirgin gerileme izlenmiştir. İstmoselin boyutu büyüdükçe hastaların hayat kalitesi kötüleşmekte olup, cerrahi yöntem verimli hale gelmiştir. Tüm cerrahi yöntemler, hasta seçimi, komplikasyonlar, maliyet ve işlemin kolaylığı gibi faktörler de beraber değerlendirilerek yapılmalıdır ve en iyi yöntemin belirlenmesi adına daha büyük serili ve prospektif verilere ihtiyaç duyulmaktadır.
Özet (Çeviri)
Aim: Isthmocele, also known as a niche, is a pouch-like form encountered on the previous scar line based on delivery by cesarean section. It may progress asymptomatically or symptomatically. Symptomatic patients may seek treatment for the reasons such as pelvic pain, spotting between two menstrual cycles, postcoital bleeding, dysmenorrhea, dyspareunia, and secondary infertility. The treatment is medical or surgical; various surgical procedures have been adopted and their superiorities over one another have been discussed in recent years. Our study aims to evaluate the hysteroscopic (H/S) approach implemented on patients with advanced-stage isthmocele and contribute to the literature to reveal its impact on the symptoms. Patients and Method: A total of 47 patients who sought medical advice in the Gynecology and Obstetrics Clinic in the Faculty of Medicine at Ondokuz Mayıs University between the dates of January 2014 and June 2022 with symptoms of isthmocele and were diagnosed with Grade 3 Isthmocele during medical examinations conducted and treated with scar repair through the H/S approach were retrospectively examined in our study upon receiving the ethics committee approval. The preoperative and postoperative symptoms, quality of life changes, and analgesic uses of the patients were recorded. Pain intensities of the patients were evaluated by scoring between 1-10 through the VAS (Visual Analog Scale). The quality of life was evaluated through SF-36 scoring. The isthmocele surface area was recorded through TVUSG. Only the patients matching with Grade 3 (base x height/2 >25 mm2) isthmocele as a result of the measurements were included in the study by using the classification proposed by Gubbini et al. (1), and the study was divided into two patient groups being above and below 36, the median. Patients between 18 and 45 years of age who were diagnosed with symptomatic Grade 3 Isthmocele and anteverted uterus (the anterior deviation of the long axis of the uterus endometrial cavity over the axis of the cervix) position and residual myometrial thickness of >2.5mm and also did not have an expectancy of pregnancy but did not prefer the hormonal methods of contraception were included in the study. Patients under 18 years of age, patients with ongoing pregnancies, those operated on under emergency conditions (cervical dilation was established as 4 cm and above), and those with (suspicious) malignancies, levonorgestrel intrauterine devices (IUDs), and extra-uterine pathologies were excluded from the study. The cavity was dilated through saline and isthmoplasty was performed through H/S. Findings: Although dyspareunia, dysmenorrhea, duration of menstruation and postmenstrual spotting, and analgesic use did not vary across the two groups, a negative statistically significant correlation was obtained between the significant isthmocele values of the postoperative symptoms and values of the quality of life changes and the correlation coefficient was attained as -0.338 (p=0.020). No statistically significant difference was found between the size of the isthmocele and other variables (p>0.050). Conclusion: In light of the data obtained, the H/S has been an effective method in patients with Grade 3 Isthmocele and a distinct remission has been observed in the symptoms of the patients. The quality of life of the patients has gotten worse as the size of the isthmocele has gotten larger and the surgical method has become efficient. All surgical approaches must be conducted by evaluating the factors such as patient selection, complications, cost, and the ease of procedure together, and prospective data with larger series are required in order to determine the best approach.
Benzer Tezler
- Pelvik organ prolapsusu apikal defeklerinin tedavisinde posterior intravajinal sling(PIVS) ve sakrospinöz ligament fiksasyon(SSLF) operasyonlarının kısa dönem sonuçlarının karşılaştırılması
Comparative Evaluation of Short-Term Results of Posterior Intravaginal Sling Procedure and Sacrospinous Fixation in Surgical Management of Apical Defects in Pelvic Organ Prolapse
FETHİYE ŞAHİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Kadın Hastalıkları ve DoğumFırat ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HÜSNÜ ÇELİK
- Anterior vaginal duvar prolapsusu onarımında kullanılan klasik kolporafi anterior ile mesh ile anterior onarım operasyonlarının karşılaştırılması
Comparative evaluation of classic colporraphy anterior and anterior repair with mesh in surgical repair of anterior vaginal wall
TUĞBA GÜNGÖR GÜNDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Kadın Hastalıkları ve DoğumFırat ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HÜSNÜ ÇELİK
- Semptomatik intrakranyal ve ekstrakranyal arter stenozlu hastalarda transkranyal doppler sonografi ile serebrovasküler reaktivitenin değerlendirilmesi
Evaluation of cerebrovascular reactivity with transcranial doppler sonography in patients with symptomatic intracranial and extracranial arterial stenosis
İLKAY UZUNCA
- Nörolojik defisiti olmayan erişkin lomber diskopati hastalarında kök blokajının radyolojik parametrelere göre etkinliğinin değerlendirilmesi
Evaluation of the efficacy of root blockade according to radiological parameters in adult lumbar discopathy patients without neurological deficits
ORHAN GÜNEŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ADEM ŞAHİN
- Gestasyonel tirotoksikozun klinik, laboratuvar bulguları, gebelik seyrine etkisi ve antitiroid ilaç başlanması için serbest T4 referans aralıklarının belirlenmesi
Clinical and laboratory findigns of gestational thyrotoxicosis, determination of free T4 reference intervals for the pregnancy variety effect antithyroid drug start
MÜSEMMA OĞUZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıTokat Gaziosmanpaşa Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FARUK KUTLUTÜRK