Geri Dön

Akciğer kanserli olgularda KOAH (amfizem baskın) birlikteliğinin araştırılması, aynı hastalık iki farklı fenotip

Investigation of the association of COPD(emphysema predominant) in lung cancer cases, two different phenotypes of the same disease

  1. Tez No: 810387
  2. Yazar: ALPEREN KOÇ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. YAKUP ARSLAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Amfizem, akciğer kanseri, sigara, emphysema, lung cancer, cigarette
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Gülhane Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 58

Özet

Amaç: Akciğer kanseri ve Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), tütün kullanımına bağlı olarak en sık görülen solunumsal hastalıklardır. Akciğer kanseri gelişiminde, tütün maruziyetinin yanında genetik yatkınlık, DNA metilasyonundaki epigenetik değişiklikler, kronik lokal pulmoner enflamasyon ve KOAH gelişimine de yol açtığı bilinen anormal akciğer onarım mekanizmalarının da güçlü potansiyel katkıları olduğu düşünülmektedir. Çalışmamızın amacı, etiyolojilerinde ortak risk faktörleri taşıyan akciğer kanseri ve KOAH (amfizem baskın) hastalıklarının birlikteliğinin araştırılması ve aynı hastalığın iki farklı fenotipi olup olmadıklarının belirlenmesidir. Gereç ve yöntem: 01.01.2017-31.05.2022 yılları arasında Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesinde histopatolojik olarak akciğer kanseri tanısı konulmuş, dosya bilgi ve belgelerine ulaşılan hastalar incelenerek, hastaların hava yolu ile zararlı gaz ve partiküllere maruziyet durumları (aktif sigara kullanım öyküsü, pasif sigara maruziyeti ve mesleki maruziyet), soy geçmişlerinde akciğer kanseri bulunma durumu, KOAH tanısı alıp almama durumları, KOAH tanısı olan olgularda bronkodilatör tedavi kullanım durumları saptandı. Hastaların tanı ve takip sürecinde çekilmiş olan toraks bilgisayarlı tomografilerindeki akciğer kanseri lezyonunun radyolojik özellikleri (Yer, boyut, şekil ve sayı), kansere neden olduğu ya da eşlik ettiği düşünülen lezyonlar (Amfizem, bronşektazi ve pulmoner nodül) radyoloji uzmanı tarafından yorumlandı. Tespit edilen bulgular ışığında akciğer kanseri olgularında KOAH (amfizem baskın) birlikteliği değerlendirildi. Bulgular: Demografik olarak hastalar değerlendirildiğinde, cinsiyet dağılımı sırası ile 241(%80,3) erkek ve 59 (%19,7) kadın iken, yaş ortalaması ise 65,09  9,29 yıl (minimum 37 – maksimum 88) olarak bulunmuştur. Sigara kullanım durumları yönünden bakıldığında, hastaların 257'sinde (%85,7) sigara kullanımı öyküsü mevcut iken [227'si (%75,7) sigara içmeyi bırakmış ve 30'u (%10) aktif sigara içicisi], 43'ünde (%14,3) sigara kullanımı gözlenmedi. Histopatolojik alt tipler bakımından hastalar değerlendirildiğinde, 266'sı (%88,67) küçük hücreli dışı kanser iken 34'ü (%11,33) küçük hücreli kanser olarak gözlendi. Küçük hücreli dışı akciğer kanseri tanılı hastaların alt grup dağılımı ise, 163'ü (%54,33) adenokarsinom, 96'sı (%32) skuamöz hücreli kanser ve 7'si (%2,33) büyük hücreli kanser olarak görüldü. Tümöral lezyonlar incelendiğinde, 177'si (%59) sağ akciğer, 120'si (%40) sol akciğer ve 3'ü (%1) bilateral yerleşimli iken, 287 (%95,66) hastada tümoral lezyon soliter, 13 (%4,33) hastada multipl olarak tespit edildi. Amfizem açısından hastalar değerlendirildiğinde; amfizem mevcudiyeti 204'ünde (%68) gözlenirken, 96'sında (%32) gözlenmedi. Amfizemin gözlendiği hastaların kanser alt tiplerinin sırası ile görülme oranları, 73/96 (%76) skuamöz hücreli, 24/34 (%70) küçük hücreli, 103/163 (%63) adenokarsinom ve 4/7 (%57) büyük hücreli şeklinde olmuştur. Amfizematöz lezyon yerleşimi ise, 184 hastada (%90,2) bilateral, 19 hastada (%9,3) sağ akciğer ve 1 hastada (%0,5) sol akciğer olarak gözlendi. Amfizem tipleri yönünden dağılım ise sentriasiner 125 (%61,3), paraseptal 51 (%25), sentriasiner-paraseptal birlikteliği 23 (%11,3) ve panasiner 5 (%2,5) şeklinde olmuştur. KOAH mevcudiyeti yönüyle hastalar değerlendirildiğinde, 121'e (%40,33) karşı 179 (%59,66) ile KOAH tanısı olmayanların lehinde bulundu. Sonuç: Amfizem mevcudiyetinin en yüksek oranda, skuamöz ve küçük hücreli akciğer kanserli vakalarımızda tespit edilmesi, ortak etiyopatogenez ve farklı iki fenotip tezimizi desteklemiştir.

Özet (Çeviri)

Objective: Lung cancer and Chronic Obstructive Pulmonary Disease (COPD) are the most common respiratory diseases associated with tobacco use. In addition to tobacco exposure, genetic predisposition, epigenetic changes in DNA methylation, local pulmonary chronic inflammation, and abnormal lung repair mechanisms, which are known to lead to the development of COPD, are thought to have strong potential contributors to the development of lung cancer. The aim of our study is to investigate the coexistence of lung cancer and COPD (emphysema predominant) diseases, which have common risk factors in their etiology, and to determine whether they are two different phenotypes of the same disease. Materials and methods: Between 01.01.2017 and 31.05.2022, patients who were histopathologically diagnosed with lung cancer in Gulhane Training and Research Hospital and whose file information and documents were accessed were examined, and their exposure to harmful gases and particles by air (active smoking history, passive smoking exposure and occupational exposure), presence of lung cancer in their family history, whether or not they were diagnosed with COPD, and the use of bronchodilator therapy in cases with COPD were determined. The radiological features (Location, size, shape and number) of the lung cancer lesion in the thorax computerized tomography taken during the diagnosis and follow-up period of the patients, the lesions that are thought to cause or accompany cancer (Emphysema, bronchiectasis and pulmonary nodules) were interpreted by the radiologist. In the light of the findings, the association of COPD (emphysema predominant) in lung cancer cases was evaluated. Results: When the patients were evaluated demographically, the gender distribution was found to be 241 (80.3%) males and 59 (19.7%) females, respectively, while the mean age was 65.09  9.29 years (minimum 37 – maximum 88). In terms of smoking status, 257 (85.7%) of the patients had a history of smoking [227 (75.7%) quit smoking and 30 (10%) were active smokers], smoking was not observed in 43 (14.3%). When the patients were evaluated in terms of histopathological subtypes, 266 (88.67%) were non-small cell cancer, while 34 (11.33%) were small cell cancer. The subgroup distribution of patients diagnosed with non-small cell lung cancer was 163 (54.33%) adenocarcinoma, 96 (32%) squamous cell cancer, and 7 (2.33%) large cell cancer. When the tumoral lesions were examined, 177 (59%) were located in the right lung, 120 (40%) in the left lung, and 3 were bilaterally located, while tumoral lesion was detected as solitary in 287 (95.66%) patients and as multiple in 13 (4.33%) patients. When the patients are evaluated in terms of emphysema; the presence of emphysema was observed in 204 (68%) and not in 96 (32%). The incidence rates in tumor subtypes of patients with emphysema were 73/96 (76%) squamous cell, 24/34 (70%) small cell, 103/163 (63%) adenocarcinoma, and 4/7 (57%) large cell, respectively. Emphysematous lesion localization was observed bilaterally in 184 patients (90.2%), right lung in 19 patients (9.3%), and left lung in 1 patient (0.5%). The distribution in terms of emphysema types was as centriacinar 125 (61.3%), paraseptal 51 (25%), centriacinar-paraseptal association 23 (11.3%) and panacinar 5 (2.5%). When the patients were evaluated in terms of the presence of COPD, 121 (40.33%) versus 179 (59.66%) were in favor of those without a diagnosis of COPD. Conclusion: The fact that the presence of emphysema was detected at the highest rate in squamous and small cell lung cancer in this study, supported our thesis of common etiopathogenesis and two different phenotypes.

Benzer Tezler

  1. Akciğer kanserli olgularda KOAH (Kronik obstrüktif akciğer hastalığı) alevlenmesi sebepleri ve alevlenmenin tedavi sürecine etkisi

    Causes of COPD (Chronic obstructive pulmonary disease) exacerbation in patients with lung cancer and its effect on the treatment process

    CEREN KILIÇ YILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÜLKÜ YILMAZ

    DOÇ. DR. PINAR AKIN KABALAK

  2. Tanı anında güçlü ve orta risk faktörü olmayan pulmoner tromboembolili olgularda 2 yıllık dönemde ortaya çıkan gizli risk faktörlerinin tespit edilmesi

    Identification of hidden risk factors occurring in the 2-years period in patients with pulmonary thromboembolism who do not have strong and moderate risk factors at the time of diagnosis

    MEHMET KAYADELEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı

    UZMAN MEHMET BAHADIR BERKTAŞ

    UZMAN FİGEN ÖZTÜRK ERGÜR

  3. Küçük hücre dışı akciğer kanseri nedeniyle rezeksiyon planlanan KOAH olgularında postoperatif komplikasyonların belirlenmesinde kullanılan peoperatif testlerin karşılaştırılması

    The evaluation of validity of preoperative respiratory cardiopulmonary complications in patients with diagnosed non small cell lung cancer and COPD.

    ÖZLEM KARAKÖSE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Göğüs HastalıklarıErciyes Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HAKAN BÜYÜKOĞLAN

  4. Akciğer kanserli hastalarda serum anti-siklik sitrüline peptid antikor ile hastalık ilişkisi

    The relationship between serum anti-cyclic citruline peptide antibody and disease in patient with lung cancer

    YUNUS AKTAKKA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    OnkolojiEge Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDEM GÖKER