Küçük ve orta ölçekli sanayi işletmeleri ve Bolu bölgesinde bir uygulama
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 8122
- Danışmanlar: DR. ÖZTİN AKGÜÇ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İşletme, Business Administration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1989
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 157
Özet
özet Küçük ve orta ölçekli sanayi isletmelerinin ekonomik, sosyal ve politik önemleri son yıllarda giderek daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır. Buna bağlı olarak, söz konusu işletmelerin karsı karsıya bulunduğu sorunların çözümü ve et kinliklerinin artırılması çabaları da yoğunluk kazanmıştır. Küçük ve orta ölçekli sanayi isletmeleri, kuruluş sırasında büyük yatırım sermayesi ve teknoloji gerektir memeleri, esnek yapıları, emek yoğun özellikleri nedeniyle yarattıkları geniş istihdam olanakları ve daha birçok üstün yanlarıyla, ekonomideki etkinliklerinin artırılması yönünde desteklenmeyi haketmislerdir. Ancak bundan daha önce yapılması gereken, sadece ülkemiz için değil, tüm ülkeler için önemli bir sorun olarak güncelliği korumakta olan küçük ve orta ölçekli isletmelerin tanımlanması sorununun çözümlenmesidir. Bu doğrultuda yapılacak tanımların, üretici alt sektörler temelinde, ayrıntılı ve kapsamlı olarak belir lenmesi gerekmektedir. Küçük ve orta ölçekli sanayi isletmeleri Türkiye ekonomisi ve sosyo-politik yasamı içinde son derece önemli bir yere sahiptir. Küçük ve orta ölçekli isletmelerin tarih ten bugüne süre gelen öneminin bugün ulaştığı nokta, 1985 yılı için imalat sanayiinde toplam isletme sayısı içinde %98.6'lık, toplam çalışanlar sayısı içinde ise 7. 45.5' lik paylardır. Ancak, küçük ve orta ölçekli isletmelerin önem leri oranında devlet desteci gördüğü pek söylenemez. Dev letin, özellikle bu isletmeleri, avantajlı olduğu alanlarda ve ekonominin gelişme eğilimlerine göre önem arzeden sektörlerde desteklemesi ulusal çıkarlar için rasyonel bir uygulama olacaktır. 134Sanayi 1 esmiş ülkelerde küçük ve orta ölçekli isletmelerin güçleri ve özellikle Japonya'da bu isletmelerin yarattığı harikalar gözler önündedir. Bu ülkelerde küçük ve orta ölçekli sanayi isletmeleri, ekonomik gelişme ve dinamizmin artırılmasında etkin olarak kullanılmaktadır, ülkemiz de bu konuda gecikmeden gereken önlemleri alarak, küçük ve orta sanayiden en yüksek derecede yararlanmalıdır. Teorik ve genel istatistiki bilgilere dayalı olarak yürütülen çalışmaya, yapılan uygulamayla pratik bir yön kazandırılmıştır. Bolu'da faaliyet gösteren çeşitli sektörlerden toplam 200 isletmeye anket uygulanmıştır. Alınan cevaplar, metal eşya, gıda ve orman ürünleri sanayiinde yoğunlaşmıştır. Uygulama sonuçları ile ilgili genel değerlendirmeler, uygun görülmesi durumunda sektörlere, isletme büyüklüklerine ya da ikisi birlikte dikkate alınarak yapılmıştır. Anketi cevaplayan isletmelerin büyük çoğunluğu hukuken ferdi mülkiyet durumundadır. isletme büyüklüğü arttıkça ferdi mülkiyet sayısı azalırken adi ortaklık ve sermaye şirketlerinin sayısı artmaktadır. isletmeyi kimin kurduğu sorusuna alınan cevaplarda, yöneticilerin V. 82.5' i isletmeyi kendilerinin kurduğunu bildirmiştir. Babadan devir ya da devren satın alanlar 7. 5'erlik oranlardadır. İsletmelerin kuruluş yılları ise 1970 sonrasında yoğunlaşmış ve isletmelerin % 80' i bu dönemde kurulmuştur. İsletmelerin V. 79' u kurulma aşamasında gereken serma yeyi öz kaynaklardan sağlamıştır. İsletme lerin %33'ü banka kredilerinden, %28'i ise akraba ve diğer çevreden de yarar landığını belirtmiştir. Akraba ve diğer çevreden finansman sağ lama, Bolu' da yaygın bir durumdur.örneğin orman ürünlerin de, kuruluş sermayesinin bir kısmını adı geçen kaynaktan sağlayanlar, banka kredisi kullananlardan çoktur. isletme büyüklüğü açısından, özkaynaklarını en fazla kullanan i şlletmeler 25+, banka kredisini en fazla kullanan isletmeler 13510-24, akraba ve diğer çevreden en çok yararlanan işletmeler ise 5-9 çalışanı olan işletmeler olarak belirlenmiştir. Küçük işletmelerin ortaklık kurarak daha güçlü bir yapıya ulaşabileceği görüşü, araştırma bulgularınca destek lenmektedir. i-4 çalışanı olan işletmeler içinde ortaklık olanların oranı '/. 7'dir« Aynı oran 5-9 grubunda % 18'e, 10- 24 ve 25+ grubu işletmelerde V. 57' ye ulaşmaktadır. Görüldüğü gibi işletmeler büyümeyi ortaklık kurarak saklamışlardır. Anket kapsamına giren işletmelerin biri dışında dikerleri sürekli olarak faaliyet göstermektedir. Hammadde ihtiyaçları çoğunlukla özel kesimden ve sağlandığı yer itibariyle uzak bölgelerden karşılanmaktadır. Bulunulan yer ve bölge hammadde kaynaklarından en fazla yararlanan sek törler, orman ürünleri ve metal eşya sektörleridir. Yapılan üretim daha çok siparişe göre üretimdir ve siparişe göre üretim olup, bu işletmelerin oranı % 49 'u bulmaktadır.Arka sından % 44 oranıyla pazar+siparişe göre üretim gelmektedir. Pazara üretim yapan tek sektör ise gıda sanayiidir. özellikle metal eşya ve orman ürünleri sanayiinde az da olsa büyük sanayiye yan sanayi hizmeti veren küçük işletmeler vardır. Bu işletmelerin sayısının artması, Bolu sanayisinin hareketlenmesinde yararlı olacaktır. işletmeler çoğunlukla satışlarını peşin ve kredili olarak karma şekilde yapmaktadırlar. Satışlar daha çok bulu nulan bölgede gerçekleştirilmektedir. Dış bölgelere en açık sektör orman ürünleri, büyüklük grubu ise 10-24 çalışanı olan işletmelerdir. İşletmelerin karşı karşıya kaldıkları en önemli sorun olarak finansman sorunu gösterilmektedir. Arkasından per sonelle ilgili sorunlar ve bürokratik sorunlar gelmektedir. Kapasite olarak işletmeler çoğunlukla eksik kapasite ile çalışmaktadırlar.Tam kapasite çalıştıklarını belirten işletmelerin oranı "/. 21'dir. Eksik kapasite ile çalışan işletmeler genellikle V. 40-70 kapasite ile çalışmaktadırlar. 136Eksik kapasite ile çalışmaya yol açan en önemli neden olarak finansal yetersizlik gösterilmektedir. Sonra talep yetersizliği ve isçilik sorunları gelmektedir. Yatırımlar konusunda doyurucu bilgi sağlanamamakla beraber, isletmelerin çoğunluğu 1980' den sonra üretimi artı rıcı yatırımlar basta olmak üzere yatırım yapmıştır. Yatırım yapmayanlar ise, buna neden olarak ilk basta kredilerin pahalılığını göstermektedirler. i1 ' de ihracat acısından şansı en fazla olan sektör or man ürünleri sanayiidir. Araştırma bulguları da bu yöndedir, işletmelerden sadece orman ürünleri sanayiinde 25+ çalışanı olan bir işletme ihracat yapmaktadır. ihracat yapmayan işletmelerin gösterdiği nedenler içinde ilk önce üretim yetersizliği sonra finansal yetersizlik gelmektedir. Teşvik tedbirlerinden yararlanan küçük işletme sayısı oldukça azdır. 25+ çalışanı olan işletmeler ise küçüklere oranla daha fazla teşvik görmektedir. İşletmelerin özellikle finansal yapısı ile ilgili olarak elde edilen bilgiler aşağıda verilmiştir: Finansman konusunda güçlüklerin olup olmadığı sorusuna, işletmelerin 7. 72 'si güçlükleri olduğu yolunda cevap vermişlerdir. Sektör olarak gıda sanayiinde güçlüğü olmayan lar çoğunluktadır. Güçlüğün niteliği konusundaki soruya ilk sırada kredilerin pahalılığı, ikinci olarak yatırımlar, üçüncü olarak alacakların tahsilindeki güçlüklerle ilgili sorunlar belirtilmiştir. işletmeler, genellikle gerekli fonları ticari bankalar dan, kendi çevrelerinden ve Halk Bankası kaynaklarından sağlamaktadırlar. özel çevreden sağlanan fonlar küçük işletmelerce daha çok kullanılırken, işletmeler büyüdükçe banka kaynaklarına yönelmektedirler. İşletmelerin kredi kullanıp kullanmadığını öğrenmek için yöneltilen soruya, işletmelerin %49'u kredi kullandığı nı, %46'sı kredi kullanmadığını belirtmiştir. En çok kredi 137.'.kullanan sektör metal eşya sanayi, en az kullanan sektör ise gıda sanayiidir» Krediler genellikle, isletmelerin genel harcamaları için kullanılmaktadır. îkinci kullanım alanı ise yatırımlardır» Alınan en son kredinin nerede kullanıldığı sorusuna, ise ilk önce yatırımlar sonra genel isletme harcamaları kullanım alanı olarak gösterilmiştir. Bu bulgu, isletmelerin yatırıma yöneldiği yolunda bir işaret olarak kabul edilebilir. Kredi kullanmayan isletmeler, kredi kul lanmama nedeni olarak ilk sırada faizlerin yüksekliğini» sonra faiz dışı şartların (teminat, ipotek vs.) ağırlığını göstermektedirler. Devamlı şikayete konu olan kredi faizlerinin yükseklimi karşısında işletmeler ne gibi önlemler almıştır? Buna cevap olarak işletmeler öncelikle üretimi kıstıklarını sonra yatı rımları ertelediklerini, stokları azalttıklarını ve öz ser mayelerini arttırma yoluna gittiklerini belirtmektedirler. işletmelerin yeniden değerleme ve bütçeleme konusundaki davranışları hakkında yöneltilen soruya çoğunlukla olumlu cevap verilmiştir. Bu soruyu cevaplandırma/anların çok oluşu nun nedeni, yeniden değerleme konusunda bilgi eksikliğidir. Finansal yapı ile ilgili olarak yöneltilen borç-alacak ve borç-öz sermaye durumları hakkındaki sorulara verilen cevaplardan anlaşıldığına göre, küçük ve orta ölçekli sanayi işletmeleri borç kullanmaktan çekinmektedirler. Bunun sonucu olarak özellikle borçlanma oranı çok düşük tutulmaktadır. Büyük bir olasılıkla kredi faizlerinin düşmesi küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerini atılım yapmaya yöneltecektir. Bolu' da faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli sanayi işletmeleri özellikle özkaynaklara dayalı olarak çalışmayı kendilerine ilke olarak kabul etmekte, günü kurtarmak veya mevcut konumlarını korumak gibi bir tutum nedeniyle aktif o lamamak tad ı r lar. 138
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Denizcilik sektöründe kümelenme modelleri: İstanbul denizcilik kümelenmesi örneği
Clustering models in maritime sector: case of Istanbul maritime cluster
CENGİZ BAHADIR KARAHAN
Doktora
Türkçe
2019
Denizcilikİstanbul Teknik ÜniversitesiDeniz Ulaştırma Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. LEVENT KIRVAL
- Küçük ve orta ölçekli sanayi işletmeleri ve optimal yatırım kararları ile ilgili bir model yaklaşımı
Başlık çevirisi yok
HATİCE ÖZYUVA
- Küçük ve orta ölçekli sanayii işletmelerinin finansal problemleri ve bir uygulama
Financial problems of small and medium sized industrial business and an application
ENDER COŞKUN