Searle'de yönelimsellik: Makinelerde içkin ve türetilmiş yönelimselliğin yoksunluğu üzerine
Searle on intentionality: The absence of intrinsict and derived intentionality in machines
- Tez No: 815326
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SONGÜL DEMİR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Felsefe, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İnsan ve Toplum Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Felsefe Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 106
Özet
Bu çalışmanın konusu, Searle'ün yönelimsellik hakkındaki görüşleri çerçevesinde, insan doğasına içkin olan yönelimsellik kapasitesinin, yönelimselliğin doğası ve bilinç sahibi olan insana özgü oluşu bağlamında, bu özelliğin makinelere atanamayacak bir özellik olduğunu göstermektir. Bu doğrultuda çalışma, makinelerde içkin ve türetilmiş yönelimselliğin yoksunluğunu, yönelimsellik kapasitesinin zihin ve bilinç sahibi olan insanın bir özelliği olması nedeniyle, insanın makineden çok daha fazlası olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, analiz yöntemi kullanılarak, yönelimsellik kavramı; yapısı, çeşitleri ve nedensellik kavramı çerçevesinde irdelenmektedir. Bu teorik alt yapı ile yönelimsellik kapasitesinin insan doğasının ortaya çıkardığı bir özellik olduğunun gösterilmesi, makinelerin yönelimselliği ortaya koymaktaki yetersizliği gösterilirken, insanın bu özelliğinin, bilinç üzerinden bir devamlılık arz ettiğinin açık hale getirilmesi ile mümkün olmaktadır. Bu bağlamda, çalışmanın son bölümünde ortaya atılan dört ana argüman, yönelimsellik kapasitesinin makineler ile kıyaslandığında, insanın doğasına ait bir özellik olduğunu iddia eder. Böylece, makinelerin bu özelliği ortaya çıkarmadaki yoksunluğu gösterilmiş olur. Çalışmanın sonuçları kısaca şu şekilde sıralanmaktadır: Şu an için insan dışında her hangi bir varlıkta, yönelimsellik kapasitesinin insanda olduğu biçimi ile ortaya konamayacağı görülmektedir. İnsanın makineden farklı olarak, kollektif bir yaşamı paylaşması, topluluğun türetilmiş yönelimselliklerini geri besleme yoluyla geliştirdiğini göstermektedir. İnsanın dış dünya ile girdiği çok yönlü etkileşim, insan zihnini bir makine ile kıyaslandığında daha esnek ve yaratıcı olduğu sonucunu doğurmaktadır. Her ne kadar makinelerin işlemci kapasiteleri insandan daha gelişkin olsa da, insanların bilinçli bir zihin ve yönelimsellik kapasitesine sahip oluşu, onu makinelerden üstün konuma getirmektedir. İnsan ve makine etkileşiminin söz konusu olduğu noktalarda, insanın makineye kendinin bir ikamesiymiş gibi davranması bazı sorunlara yol açarken, yönelimsellik kavramının insana özgü oluşunun ortaya konması, kavram kargaşasını engellemektedir. Fenomenolojik olarak algı ve bedenlenmenin insana getirdiği avantajlar ile insanın yaşam dünyasının bir parçası olması onu makineden farklılaştırırken, insanın makineden fazlası olduğu iddiasını kuvvetlendirmektedir. Fenomenolojik yöntem ile bu çalışmanın geliştirilmesi, çalışmaya farklı bir perspektif katarak, onun bir ileri aşamaya taşınmasına destek olabilmektedir.
Özet (Çeviri)
The subject of this study is to demonstrate that the capacity for intentionality, intrinsict to human nature, is an attribute that cannot be attributed to machines within the framework of Searle's views on intentionality, and in the context of the nature of intentionality and its being specific to conscious human beings. The study aims to show that machines lack intrinsict and derived intentionality, and that the capacity for intentionality is a feature of the human mind and conscious beings, thus demonstrating that humans are much more than machines. In this study, the concept of intentionality is analyzed through the use of an analytical method, examining its structure, types, and the concept of causality. With this theoretical foundation, it becomes possible to demonstrate that the capacity for intentionality is a feature of human nature and that machines are insufficient in demonstrating intentionality, while the continuity of this feature through consciousness can be demonstrated. In this context, the four main arguments presented in the final section of the study claim that the capacity for intentionality is a feature specific to human nature when compared to machines. Thus, the inadequacy of machines in demonstrating this feature is shown. The results of the study can be summarized as follows: Currently, it appears that the capacity for intentionality, in the form found in humans, cannot be demonstrated in any other entity outside of humans. Human beings, unlike machines, share a collective life and through feedback from the community, develop derived intentionality. The multifaceted interaction between humans and the external world leads to the conclusion that the human mind is more flexible and creative than a machine. Although the processing capacities of machines are more advanced than those of humans, the fact that humans possess a conscious mind and the capacity for intentionality places them in a superior position to machines. When human-machine interaction occurs, humans behaving as if they were a substitute for a machine can lead to certain problems, while demonstrating the specificity of intentionality to humans can prevent confusion of concepts. The advantages brought by phenomenological perception and embodiment to humans, as well as their being a part of the world of life, differentiates them from machines and strengthens the argument that humans are more than machines. Developing this study with the phenomenological method can add a different perspective and support its advancement to a further stage.
Benzer Tezler
- Zihinden topluma: Sosyal ontoloji ve John Searle
From mind to society: Social ontology and John Searle
YUNUS AYDEMİR
- Zihin felsefesinde öznellik problemi
The problem of subjectivity in the philosophy of mind
ELİF BOZKIR HAZNADAR
- Pragmatik ve bilişsel olmayan metafor tanımlarının karşılaştırmalı incelemesi
The comparative inquiry of the pragmatic and non-cognitive definitions of metaphor
TUNCAY TURNA
- J.R. Searle ve J. Derrida'da anlam sorunu: Olağan/asalak sözcelem ayrımının geçersizliği
The Problem of the meaning in J. R. Searle and J. Derrida: The invalidity of the distinction of the normal/parasitic utterance
ABDÜLKADİR GÜNEYTEPE
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
FelsefeHacettepe ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. R. LEVENT AYSEVER
- La solution proposee par revonsuo concernant le probleme difficile de la conscience
Bilincin zor problemi hakkında revonsuo tarafından önerilen çözüm
HATİCE GÜLAY EROL
Yüksek Lisans
Fransızca
2023
FelsefeGalatasaray ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SELAMİ ATAKAN ALTINÖRS