J.R. Searle ve J. Derrida'da anlam sorunu: Olağan/asalak sözcelem ayrımının geçersizliği
The Problem of the meaning in J. R. Searle and J. Derrida: The invalidity of the distinction of the normal/parasitic utterance
- Tez No: 132751
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. R. LEVENT AYSEVER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Felsefe, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 197
Özet
Bu tezin amacı, söyleme, anlatmaya çalışma ve anlama kavramlarını dikkate alarak, J. R. Searle ve J. Derrida'nın anlam sorununa ilişkin önerdiği çözümleri ve bu çözümlerin yeterliliğini değerlendirip, her iki kuramın temel kavramlarım kullanarak anlam sorununa ilişkin bütünlüklü bir çözüm getirmeyi denemektir. Bir başka deyişle her iki kuranım temel kabullerini ortaya çıkarmak, her bir kuramın birbirine göre üstün yanlarım göstermek ve anlam sorununa bütünlüklü bir çözüm getirme konu sunda ne gibi katkıları olacağını soruşturmaktır. Giriş bölümünde, anlamın temelde dilsel araçlarla iletildiği; ancak anlaşma ya da iletişim dediğimiz sürecin yalnızca bu dilsel anlatımın taşıdığı içeriği anlamak demek olmadığı, dinleyen kişinin inançları, toplumsal durumu vb. gibi diğer etmen lerin etkilediği dildışı bir boyutu da olduğu belirtilerek, Searle ve Derrida'nın çözüm lemelerinin bu ilişkiyi açıklamakta hangi açılardan yetersiz kaldığı, bundan hareketle de anlatılmaya çalışılan şeyin, tümüyle ne konuşan kişinin ne de dinleyen kişinin belirleyebileceği bir şey olamayacağı gösterilecektir. Bu anlamda, hem Searle'ün hem de Derrida'nın kuramının, söylemeyle anlatmaya çalışma arasındaki ilişkiyi açıklamakta, ya konuşan kişiye ya da dinleyen kişiye öncelik tanımadıklarından do layı yetersiz kaldığı, bu yüzden de her iki kuramın da, anlam sorunun çözümüne iliş kin bütünlüklü bir çözüm getiremediği gösterilecektir. Birinci bölümde, Austin'in kuramının genel özellikleri betimlendikten sonra, döneminin sınırlayıcı ve İndirgeyici dil görüşü karşısında, anlam sorununun çözümü ne ilişkin hangi açılardan katkılar sağladığı belirtilecektir. Bölümün sonundaysa, söylemeyle anlatmaya çalışma arasındaki ilişki dikkate alınarak, Austin'in getirdiği çözümün hangi açılardan kapsamlı bir çözüm olamayacağı tartışılacaktır. İkinci bölümde de Searle'ün, Austin'in kuramım temele alarak geliştirdiği söz edimleri kuramının temel özellikleri betimlendikten sonra, kuramının Austin'in ku ramına göre üstün yanları ve anlam sorununun çözümüne ilişkin ne gibi katkılar sağ ladığı; aslında oklukça tutarlı ve kapsamlı bir kuram olmasına karşılık, söylemeyleIV anlatmaya çalışma arasındaki ilişki düşünüldüğünde, hangi açılardan bu ilişkiyi açık lamakta yetersiz kaldığı gösterilecektir. Üçüncü bölümde, Derrida'nm kuramının söz edimleri kuramına göre üstün yanlarım gösterilerek, anlam sorunun çözümüne ilişkin ne gibi katkılar sağlayabile ceği tartışılacak ve Derrida'nm kuramından hareketle, söz edimleri kuramının nasıl genişletilebileceği gösterilecektir. Sonuç bölümündeyse, Derrida'nm kuramının, söz edimleri kuramına göre an lam sorununun çözümüne ilişkin olumlu katkılarda bulunmasına karşılık, anlam so rununa ilişkin kapsamlı ve bütünlüklü bir çözüm getirmek konusunda hangi açılardan yeteriz kaldığı gösterilecek ve söz edimleri kuramı ve yapıbozumcu yaklaşımın temel kavramlarından hareketle, anlam sorununa ilişkin kapsamlı bir çözüm getirilmeye çalışılacaktır.
Özet (Çeviri)
The aim of this dissertation is, regarding to the concepts of say, mean and meaning, to evaluate both the solutions that J. R. Searle and J. Derrida propose about the problem of meaning and these solutions validity; moreover, it tries to propose an entire solution by using main concepts of both theories. In other words, it's to make the two theories' basic axioms apparent, to show the superior features of each one and to question what contributions it has about solving the meaning problem exten sively. In the introduction part, it's pointed out that meaning is basically transmitted by means of linguistic instruments; but it's claimed that the process which we call understanding or communication is not just to catch on the content of the meaning of this linguistic expression and that it has also a non-linguistic dimension which affect the aspects such as the hearer's beliefs, social situation etc. It will be indicated how Searle's and Derrida' s solutions failed to explain this relation and shown that neither speaker nor hearer can determine what is meant. With respect to this, it's argued that both Searle's and Derrida' s theory are insufficient to explain the relationship be tween say and mean since they don't give priority to neither speaker and hearer. Therefore, k wfll be radicated that both theories feu to give an entire solution to the problem of meaning. In the first chapter, is's described that the general features of Austin's theory. Opposed to the reductive and limiting linguistic perspective, it will be mentioned that in what ways Austin's theory contributes to the problem of meaning. It has been ar gued that in what ways Austin's solution can't be an extensive solution giving atten tion to the relation between say and mean. In the second chapter, it's described that the basic properties of Searle's speech act theory which was developed by putting the base on Austin's theory. Then it will be shown that, in spite of the fact that the theory is very quiet extensive and consis tent, in what ways Searle's theory is superior than Austin's and contribute to the problem of meaning. Moreover, regarding the relationship between say and mean, it's mentioned that in what ways this theory is insufficient to explain this relation ship.VI In the tird chapter, it's shown that the superior parts of Derrida's theory compered with speech acts theory. Furthermore, it's argued that what contributions it can provide corjcmritag the solution of the meaning problem. Then, it will be pointed out how the speech acts theory can be extended when it's based on Derrida's theory. Consequently, in the last chapter, it's indicated that in what ways Derrida's theory fails to solve the problem of meaning extensively and entirely, even though it has positive contributions to solve the problem of mening compared with the speech acts theory and regarding to the basic concepts of speech acts theory and deconstruc- tion aproach, it tries to give extensive solutions to the problem of meaning.
Benzer Tezler
- Danıel C. Dennett ve yeni ateizm
Daniel C. Dennett and the new atheism
SÜLEYMAN CEYHAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
DinDicle ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ EMİNE GÖREN BAYAM
- Türk edebiyatında alımlama estetiği ve Akşit Göktürk'ün inceleme ve deneme yazıları
Reception theory in Turkish literature and Akşit Göktürk's reviews and essays
SEDEF KENDİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Türk Dili ve EdebiyatıHacettepe ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SIDDIKA DİLEK YALÇIN ÇELİK
- İkinci dil Türkçede edim bilimsel yetkinliğin geliştirilmesine yönelik yazma etkinlikleri
Writing activities for developing pragmatics in Turkish as a second language
ECE PİRİM
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Eğitim ve ÖğretimYıldız Teknik ÜniversitesiTürkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CELİLE EREN ÖKTEN
- Проблема «я» в эпоху современных технологий (философский анализ)
Çağdaş teknolojilerin dönemindeki 'Ben' meselesi (Felsefi analiz)
MİRA SUYUNOVA
Yüksek Lisans
Kırgızca
2023
FelsefeKırgızistan-Türkiye Manas ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CILDIZ URMANBETOVA
- An ecopsychological analysis of human-nature relations in J.R.R. Tolkien's Lord of the Rings trilogy
J.R.R. Tolkien'in Yüzüklerin Efendisi üçlemesindeki doğa-insan ilişkilerinin ekopsikolojik analizi
CANSU ÖZDEMİR AĞLAR
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
İngiliz Dili ve EdebiyatıErciyes Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İFAKAT BANU AKÇEŞME