Geri Dön

Kronik ürtiker hastalarında antihistaminik ve omalizumab tedavilerinde kalım

Drug survival of omalizumab and antihistamines among chronic urticaria patients

  1. Tez No: 815565
  2. Yazar: HANDE ERMİŞ AKKUŞ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DENİZ AKSU ARICA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Dermatoloji, Dermatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 203

Özet

Amaç: Kronik ürtiker toplumda yaklaşık %1,8 sıklığında rastlanan, yaşam kalitesini olumsuz olarak etkileyen bir hastalıktır. Hastalık süresinin öngörülememesi ve tedavi seçeneklerinin sınırlı olması, hastalık yönetimini zorlaştırmaktadır. Son yıllarda tedaviye farklı yanıt veren hasta grupları tanımlanmıştır. Çalışmamızda, hastaların tedavide kalım sürelerini ve bunu etkileyen hasta ve hastaya ait değişkenleri belirlemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Retrospektif gözlemsel nitelikteki bu çalışma, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı tarafından yürütülmüştür. Çalışmaya Mart 2022- Mart 2023 tarihleri arasında dermatoloji polikliniklerimize başvuran yeni tanı almış veya daha önceden takipli 93 kronik ürtiker hastası dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen tüm hastaların yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi, özgeçmiş ve soygeçmişindeki hastalıklar, aldıkları tedaviler, tedavi süreleri, hastalığa ait değişkenler, ayrıca tedavi başlangıcı ve takibindeki laboratuvar değerleri, hasta vizitleri sırasında olgu rapor formuna kaydedilmiştir. Ayrıca gerekli bilgilere hastane kayıt sisteminden retrospektif olarak ulaşılmıştır. Bulgular: Bu çalışmaya dahil edilen 93 kronik ürtiker hastasının 70'i (%75,3) kadın, 23'ü (%24,7) erkekti. 93 hastanın %61,3'ü (n=57) hastalığının bir döneminde omalizumab kullanmış, kalan %38,7'si (n= 36) ise sadece antihistaminiklerle tedavi almıştır. Omalizumab kullanan 56 hastanın 40'ı bir nedenden dolayı tedaviyi en az bir defa bırakmıştır. Çalışmanın sonlanım noktasında omalizumab tedavisini sonlandırmış olan hastalarda tedaviyi bırakma nedenlerine bakıldığında; tedaviyi bırakan 15 hastanın 10'unda (%66,7) iyileşme, 2'sinde (%13,3) takipsizlik, 1'inde (%6,7) omalizumaba dış merkezde gereğinden önce başlanması nedeniyle, 1'inde (%6,7) gebelik isteği ve 1'inde (%6,7) ise etkisizlik nedeniyle omalizumab tedavisinin sonlandırıldığı görülmüştür. Kaplan-Meier analizi ile omalizumab tedavisi almış olan 56 hastada ilk omalizumab siklusunda tedavide kalım süresi medyan 9 ay olarak saptanmıştır. Antihistaminikte medyan kalım süresi tüm KÜ hastaları için 67 ay hesaplanmıştır. Omalizumab altında geçen medyan süre 21 ay bulunmuştur. Omalizumab iii tedavisi sırasında acil başvurusu olan hastalarda, olmayanlara göre omalizumab altında geçen süre anlamlı olarak daha uzun bulunmuştur (p=0,02). Tedavi başlangıcındaki fibrinojen düzeyi (n=15) ile omalizumab altında geçen süre arasında istatiksel olarak anlamlı (p=0,008) güçlü pozitif korelasyon saptanmıştır. Omalizumab total doz sayısı ile tedavi başlangıcındaki fibrinojen düzeyi (n=6) arasında istatiksel olarak anlamlı güçlü bir pozitif korelasyon saptanmıştır (p=0,02). Tedavi başlangıcındaki bazofil seviyesiyle hastalık süresi arasında istatiksel olarak anlamlı düzeyde düşük kuvvette negatif korelasyon saptanmıştır. Antihistaminik kullanırken maksimum doza çıkma ihtiyacı olan hastalarda, günde dörtten daha az antihistaminik kullananlara göre; ortanca hastalık süresi anlamlı olarak daha uzun bulunmuştur (p=0,009). Omalizumab altında acile başvuran hastalarda, glukokortikoid ihtiyacı olan hastalarda, astımı, gıda allerjisi, ve akar allerjisi olan hastalarda hastalık süresi başvurmayanlara göre anlamlı olarak daha uzun saptanmıştır (sırayla; p = 0,023 ve p=0,002, p=0,046, p=0,023, p=0,041). Ayrıca omalizumaba geçildikten sonra acil başvurusunda istatiksel olarak anlamlı bir düşüş saptanmıştır (p=0,04). Lökosit ve nötrofil düzeyinde takipte başlangıca göre istatiksel olarak anlamlı bir düşüş (sırayla p=0,02, p=0,006) görülmüştür. Total IgE değerinde tedavi takip döneminde başlangıca göre istatiksel olarak anlamlı bir artış (p=0,021); anti-TPO değerinde ise takip döneminde başlangıca göre istatiksel olarak anlamlı bir düşüş (p=0,045) saptanmıştır. Çalışma verilerimizin ürtiker hastalarında hastalık şiddeti ve süresini öngörmede klinisyene ışık tutacağını düşünmekteyiz. Sonuç: Omalizumabın hastanede yatış ihtiyacı ve acile başvuruyu azalttığı gösterilmiştir. Tedavinin başlangıcında yüksek fibrinojen düzeyi, maksimum dozda antihistaminiğe ihtiyaç duyanlarda, omalizumab altında acile başvuranlarda, hastalık seyri sırasında kortikosteroide ihtiyaç duyanlarda, astım, gıda allerjisi, ev-tozu akarı allerjisi olanlarda hastalık süresi daha uzun bulunmuştur. Tedavi başlangıcındaki bazofil seviyesi ile hastalık süresi arasında negatif korelasyon saptanmıştır.

Özet (Çeviri)

Aim: Chronic urticaria is a disease with a frequency of approximately 1.8% in the population, negatively affecting the quality of life. The unpredictability of the duration of the disease and the limited treatment options make disease management difficult. In recent years, patient groups have been defined who respond distinctly to the treatment. In our study, we aimed to determine the drug survival of the omalizumab and antihistamine therapy along with the patients and disease characteristics. Materials and Method: This retrospective observational study was conducted by Karadeniz Technical University Faculty of Medicine, Department of Dermatology and Venereology. A total of 93 newly or previously diagnosed chronic urticaria patients, who were referred to our outpatient clinics between March 2022 and March 2023, were included in the study. Age, gender, body mass index, medical and family history, received treatments, duration of the treatments, variables related to the disease, as well as the laboratory values at the beginning and follow-up of the treatment were recorded in the case report form during the patient visits for each patient. In addition, further data was obtained from the hospital registry system. Findings: Of the 93 chronic urticaria patients included in this study, 70 (75.3%) were female and 23 (24.7%) were male. Of 93 patients, 61.3% (n=57) used omalizumab at some stage of their illness, and the remaining 38.7% (n=36) received treatment with only antihistamines. Of the 56 patients using omalizumab, 40 discontinued treatment at least once for some reason. Among the 15 patients who discontinued treatment, 10 (66.7%) due to recovery, 2 (13.3%) due to loss to follow-up, 1 (6.7%) due to inappropriate precription in an external center, 1 (6.7%) due to inefficacy and 1 (6.7%) terminated omalizumab due to pregnancy wish. By Kaplan- Meier analysis, the median duration of treatment in the first omalizumab cycle was 9 months in 56 patients who received omalizumab treatment. The median duration of antihistamine treatment was 67 months for all CU patients. The median time under omalizumab was 21 months. The time spent under omalizumab was found to be significantly longer in patients who had emergency admission during omalizumab treatment compared to those who did not v (p=0.02). A statistically significant (p=0.008) strong positive correlation was found between the fibrinogen level at the beginning of the treatment (n=15) and the time spent under omalizumab. Baseline fibrinogen level was significantly positively correlated with the total number of omalizumab administration (p=0.02). Baseline bazophil level was negatively correlated with the disease duration. The median disease duration was found to be significantly longer (p=0.009) in patients who required maximum antihistamine dosis. The duration of illness was found to be significantly longer in patients admitted to the emergency department under omalizumab, in need of glucocorticoids, in patients with asthma, food allergy, and mite allergy compared to those who lack the former features (p = 0.023 and p=0.002, p=0.046, p=0.023, p =0.041, respectively). After switching to omalizumab, emergency admissions decreased signicantly (p=0.04). Baseline leukocyte and neutrophil and anti-TPO levels decreased significantly in follow-up (p=0.02, p=0.006, p=0,045 respectively). Total IgE value was found to rise signicantly in the follow-up (p=0.021). Results: It was shown that omalizumab decreased the need of hospitalisation and emergency admission. Higher baseline fibrinogen levels, requiring maximum antihistamine dosis, need for ermergency admission under omalizumab, requiring corticosteroids for disease control, personal history of asthma, food and dust mite hypersensitivity were associated with longer disease duration. Baseline basophil levels were negatively correlated with disease duration.

Benzer Tezler

  1. Kronik ürtiker hastalarında tedavi ile yaşam kalitesi değişimi

    Change in the quality of life of patients with treatment in chronic urticaria

    ÖMER ÇAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Dermatolojiİstanbul Bilim Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BANU TAŞKIN

  2. Kronik spontan ürtiker tanılı ve omalizumab tedavisi alan hastalarda epidemiyolojik ve klinik özelliklerin hastalık seyrine etkisi

    The effect of epidemiological and clinical characteristics on disease course in patients with chronic spontaneous urticaria and receiving omalizumab treatment

    EBRU SOYDAN YAPRAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DermatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    UZMAN BİLGEN ERDOĞAN

  3. Kronik ürtiker hastalarının kan gruplarına göre fenotipizasyonu ve kan gruplarındaki farklılığın hastalık prognozu ile tedaviye etkisinin değerlendirilmesi

    Phenotyping of chronic urticaria patients according to blood groups and evaluation of the effect of difference in blood groups on disease prognosis and treatment

    SİNEM SOĞANCIOĞLU ÖZATA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    DermatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ATIL AVCI

  4. Kronik spontan ürtiker hastalarında omalizumab tedavisinin immunolojik belirteçler üzerine etkilerinin araştırılması

    The effect of omalizumab on immunological markers in chronic spontaneous urticaria

    PIRIL ETİKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    DermatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZGÜR EMEK KOCATÜRK GÖNCÜ

  5. Kronik idiopatik ürtiker hastalarında tedaviye yanıtı etkileyen faktörler

    Factors affecting the treatment response in patients with chronic idiopatic urticare

    HAKAN ALAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Allerji ve İmmünolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DOĞAN NASIR BİNİCİ