Geri Dön

Yaygın anksiyete bozukluğunda mizofoni sıklığı

Frequency of mizophonia in general anxiety disorder

  1. Tez No: 815796
  2. Yazar: EZGİ TOROS
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. SİNAY ÖNEN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: mizofoni, yaygın anksiyete bozukluğu, anksiyete, depresyon, misophonia, generalized anxiety disorder, anxiety, depression
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 69

Özet

Amaç: Mizofoni, muzdarip olanların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen, kişinin mesleki ve sosyal işlevselliklerini bozabilecek, iletişimini aksatabilecek bir tür azalmış ses toleransıdır. Mizofoniden etkilenen kişiler, her bireye özgü belirli ses uyaranlarına maruz kaldıklarında, genellikle aşırı buldukları istenmeyen duygular yaşarlar. Yaklaşık 20 yıllık bir geçmişi olan mizofoni ile ilgili çalışmaların günümüzde daha da sıklaşması ile yakın gelecekte mizofoninin ruhsal bozukluklardaki yerini belirlemek kolaylaşacaktır. Geniş örneklemde yapılacak bu çalışmalar yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen mizofoninin gelişimini, mizofoni ile ilişkili diğer bozuklukları tanımak ve mizofoniye yönelik tedavi protokolleri geliştirebilmek adına önemlidir. Mizofoni ve anksiyete ilişkisinden yola çıkarak, bu çalışmada yaygın anksiyete bozukluğu tanısı almış bireylerde mizofoni belirtilerinin sıklığını, özelliklerini ve anksiyete düzeyi ile ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Mizofoninin henüz DSM-5 ve ICD-10 gibi tanısal sınıflamalarda yer almaması ile birlikte birçok hastalık ile paralellik göstermesi ve işlevselliği etkileyebilmesi mizofoniyi ilgi çekici kılmaktadır. Mizofoni çalışmalarının genellikle vaka serilerinden oluşması ve Yaygın Anksiyete Bozukluğu ve mizofoni sıklığının daha önce geniş ölçekli araştırılmamış olması bizi bu çalışma için yüreklendirmiştir. Gereç ve Yöntemler: Bu kesitsel gözlemsel çalışma SBÜ Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi psikiyatri polikliniğine 15/12/2022 – 15/06/2023 tarihleri arası başvuran, DSM-5 tanı kriterlerine göre Yaygın Anksiyete Bozukluğu tanısı alan, araştırmaya katılmaya gönüllü 200 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Tüm katılımcılar çalışma hakkında bilgi verilmiş ve yazılı onamları alınmıştır. Katılımcılara araştırmacılar tarafından hazırlanan sosyodemografik veri formu, Yaygın Anksiyete Bozukluğu-7 (YAB-7) testi, Mizofoni Görüşme Ölçeği, Beck Depresyon Ölçeği, Beck Anksiyete Ölçeği verilmiştir. Bulgular: Çalışma sonuçlarımız YAB'lu bireylerde mizofoni tanısı sıklığının ve tanı kriterlerini karşılamayan mizofonik belirtilerin sıklığının genel popülasyondan daha vi fazla olduğunu, YAB'lu bireylerde anksiyete ve depresif belirti şiddeti arttıkça mizofonik belirtilerin arttığını, YAB-şiddeti, anksiyete ve depresif belirtilerin mizofonik belirtileri yordadığını göstermiştir. YAB'lu bireylerde Mizofoni tanısının kadınlarda erkeklerden daha fazla olduğu, başlangıç yaşı, hastalık seyri, eşlik eden öfke, iğrenme gibi duygular, kaçınma ve baş etme davranışları bakımından YAB ile mizofoni arasında klinik benzerlikler olduğu bulunmuştur. Bu nedenle psikiyatri polikliniğine anksiyete yakınması ile başvuran hastalarda mizofoni belirtilerinin sorgulanması hem ayırıcı tanı hem de YAB ile komorbiditenin tanınması bakımından önemlidir. Sonuçlar: Mizofoni tanısı konulduğunda hastanın YAB semptomlarının farmakolojik ve psikoterapötik tedavisinin yanında, mizofonik belirti ve tepkilere yönelik psikiyatrik müdahalelerin eş zamanlı uygulanması hastanın işlevselliğinin artmasına katkıda bulunacaktır. Mizofonik belirtileri olan bireylerin tedavi başvurularının arttırılması için toplumsal farkındalığın sağlanması gereklidir. Mizofoni ayrı bir tanı olarak mı kabul edilmelidir, sınıflandırma sisteminde nasıl yer almalıdır ve tedavisinde ne yapılmalıdır gibi sorulara yanıt bulunması için geniş örneklemli ve kapsamlı daha çok araştırmaya gerek olduğu açıktır.

Özet (Çeviri)

Aim: Misophonia is a type of decreased sound tolerance that can significantly affect the quality of life of those who suffer, disrupt the person's occupational and social functionality, and interfere with communication. When people affected by misophonia are exposed to certain sound stimuli unique to each individual, they often experience undesirable emotions that they find excessive. With the increasing frequency of studies on misophonia, which has a history of about 20 years, it will be easier to determine the place of misophonia in mental disorders in the near future. These studies, which will be conducted in a large sample, are important in terms of recognizing the development of misophonia, other disorders associated with misophonia, and developing treatment protocols for misophonia. Based on the relationship between misophonia and anxiety, this study aimed to investigate the frequency and characteristics of misophonia symptoms and their relationship with anxiety level in individuals diagnosed with generalized anxiety disorder. Although misophonia is not yet included in diagnostic classifications such as DSM-5 and ICD-10, it is interesting that it has parallels with many diseases and can affect functionality. The fact that misophonia studies are generally composed of case series and that the prevalence of Generalized Anxiety Disorder and misophonia have not been studied on a large scale before has encouraged us to undertake this study. Materials and Methods: This cross-sectional observational study was carried out with 200 participants who applied to the psychiatry outpatient clinic of SBU Bursa Yüksek İhtisas Training and Research Hospital between 15/12/2022 – 15/06/2023 and were diagnosed with Generalized Anxiety Disorder according to the DSM-5 diagnostic criteria and voluntarily participated in the study. All participants were informed about the study and their written consent was obtained. The participants were given a sociodemographic data form prepared by the researchers, the Generalized viii Anxiety Disorder-7 (GAD-7) test, the Misophonia Interview Scale, the Beck Depression Inventory, and the Beck Anxiety Inventory. Results: Our study results showed that the frequency of misophonia diagnosis and misophonic symptoms that do not meet the diagnostic criteria are higher in individuals with GAD than in the general population, misophonic symptoms increase as anxiety and depressive symptom severity increase in individuals with GAD, and GADseverity, anxiety and depressive symptoms predict misophonic symptoms. It was found that the diagnosis of misophonia in individuals with GAD was higher in women than men, and there were clinical similarities between GAD and misophonia in terms of age of onset, disease course, accompanying emotions such as anger, disgust, avoidance and coping behaviors. For this reason, it is important to question the symptoms of misophonia in patients who apply to the psychiatry outpatient clinic with the complaint of anxiety, both in terms of differential diagnosis and recognition of comorbidity with GAD. Conclusion: When misophonia is diagnosed, the simultaneous application of psychiatric interventions for misophonic symptoms and reactions, as well as pharmacological and psychotherapeutic treatment of the patient's GAD symptoms, will contribute to the improvement of the patient's functionality. It is necessary to raise social awareness in order to increase the treatment applications of individuals with misophonic symptoms. It is clear that more research with large samples and comprehensiveness is needed to answer questions such as whether misophonia should be considered as a separate diagnosis, how it should be included in the classification system, and what should be done in its treatment.

Benzer Tezler

  1. Yaygın anksiyete bozukluğunda oksidatif ve antioksidatif parametrelerin değerlendirilmesi

    Evaluation of oxidative and antioxidative parameters in generalized anxiety disorder

    ALİ EMHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    PsikiyatriHarran Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SALİH SELEK

  2. Panik bozukluğu ve yaygın anksiyete bozukluğunda hipotalamo-pitüiter-adrenal eksen, serotonerjik ve dopaminerjik sistemlerin aktiviteleri ve birbirleriyle ilişkileri

    Hypothalamo-pituitary-adrenal axis, serotonergic and dopaminergic system activities and relations with each other in patients with panic disorder and generalized anxiety disorder

    YUNUS HACIMUSALAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    PsikiyatriErciyes Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERTUĞRUL EŞEL

  3. Erkek yaygın anksiyete bozukluğu hastalarında cinsel işlev bozuklukları ve depresif bozukluk eş-hastalanımın cinsellik üzerine etkilerinin değerlendirilmesi

    Sexual dysfunctions in male generalized anxiety disorder patients and effects of comorbid depression

    LEVENT DÖVÜŞKAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    PsikiyatriGATA

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FUAT ÖZGEN

  4. Yaygın anksiyete bozukluğu olan hastalarda serum Nrf2, HO1 ve Tau düzeylerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of serum Nrf2, HO1 and Tau levels in patients with generalized anxiety disorder

    ÖZNUR AKIL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PsikiyatriHarran Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ASOĞLU