Geri Dön

Fleksör tendon onarımı cerrahisinde amniyotik membran kullanımının sonuçları

Results of the use of amniotic membrane in flexor tendon repair surgery

PDF İndir

  1. Tez No: 820358
  2. Yazar: ÖZGE UTKU AYDEMİR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. RAMAZAN ERKİN ÜNLÜ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Plastic and Reconstructive Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 70

Özet

Amaç: Fleksör tendon yaralanmaları, el cerrahisi yapılan merkezlerde önemli bir hasta yüzdesine sahiptir (%20). El cerrahisinin ilk yıllarından bu yana fleksör tendon onarımı ile ilgili önemli yollar alınmış olsa da, komplikasyon oranları halen azımsanmayacak kadar yüksektir. Adezyon, bunlardan en önemlisidir. Uygun cerrahi teknik ve doğru fizik tedavi ile adezyon oluşması önlenebilir. Ancak, bu alanda yeni yöntemler de denenmeye devam etmektedir. Bariyer yöntemler de bu alandaki güncel araştırma konularındandır. Bu doğrultuda bu çalışmamızda insan plasentasından elde ettiğimiz“amniyotik membran grefti”ile fleksör tendon onarımı cerrahisinde adezyonu azaltıp, ameliyat sonrası el fonksiyonlarını iyileştirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: 45 hasta, 23 vaka 22 kontrol grubu olacak şekilde tam randomize gruplandı. Çalışma tek kör yapıldı. Fleksör tendon yaralanması nedeniyle opere edilen hastalarda kesik tendon uçları bulunup gerektiği kadar tazelendi. Tüm tendonlar 3-0 yuvarlak prolen sütür ile modifiye Kessler metoduyla 4 iplikli merkezi sütür ile onarılıp, onarımın etrafına 5-0 keskin prolen sütür ile kilitlemeli periferik devamlı sütür konuldu. 23 hastalık vaka grubuna onarım hattının etrafına HAM(“human amniotic membrane”) sarılırken, 22 hastalık kontrol grubuna sarılmadı. Operasyonların tamamı operatör bağımlı farklılıkları gidermek adına tek cerrah tarafından yapıldı. Hastaların tamamına aynı fizik tedavi protokolü uygulandı. Hastaların operasyon sonrası 1. 4. ve 10. Haftalarda muayene ve ölçümleri yapılarak sayısal ve nominal veriler üzerinden istatistiksel hesaplamalar yapılarak gruplar kıyaslandı. Bulgular: Hastaların demografik ve yaralanma şekline ait özelliklerin iki grup arası kıyaslamasında anlamlı sonuç bulunamadı, gruplar arası eşitsizlik olmaması sonuçların güvenilirliği açısından olumlu bulundu. Vaka grubunun tüm haftalarda Strickland ve TAM skoru ortalamalarında kontrol grubundan üstün olduğu görüldü. (S1:62.07-57.2, T1:60-54, S4:71.9-59.5, T4:68.2-58, S10:73.1-62.4, T10:70.2-60.6) İstatistiksel anlamlılık araştırıldığında vaka grubunun S4,T4,S10 ve T10 değerlerinde anlamlı olarak yüksek olduğu görüldü. Ayrıca haftalar arası farklılık bakıldığında vaka grubu için S1-S4, S1-S10, T1-T4, T1- T10; kontrol grubu için de T1-T4 ve T1-T10 değişimleri istatistiksel olarak anlamlı bulunurken 4. ve 10. haftalar arası değişimler iki grup ve iki değer açısından da anlamlı bulunmadı. x QUICK DASH anketlerinin skorlarına bakıldığında vaka grubunun ortalamasının kontrol grubundan düşük olduğu görüldü (19.3/26.86), anket skorunun düşük olması hastanın fonksiyon kısıtlılığının daha az olmasıyla ilişkilidir. Ancak bu kıyas istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı.10. Haftada bakılan Strickland skorlarına ASSH değerlendirme skalasında bakıldığında vaka grubu için 11 mükemmel, 10 iyi, 1 orta sonuç çıkarken; kontrol grubunda 4 mükemmel, 11 iyi, 5 orta, 1 kötü sonuç çıktı. Benzer şekilde TAM skorlarına ASSH değerlendirme skalasında bakıldığında vaka grubunda 9 iyi, 12 orta, 2 zayıf sonuca karşılık; kontrol grubunda 3 iyi, 14 orta, 4 zayıf, 1 kötü sonuç çıktı. Vaka grubunda her iki skorda da mükemmel ve iyi sonuç çıkan hastaların sayısı açık ara fazladır. Ayrıca vaka grubunda hiç kötü sonuç çıkmazken kontrol grubunda her iki skor için de kötü kategorisinde hastalar mevcuttu. Sonuç: Fleksör tendon onarımı yapılan hastalarda, adezyon kaynaklı eklem hareket kısıtlılığı çok sık karşılaşılan bir komplikasyondur. Bunu engellemek için yapılan çalışmalar, literatüre önemli katkılar sağlamaktadır. Bizim çalışmamızda da, amniyotik membran greftinin fleksör tendon cerrahisi yapılan hastalarda yapışıklığı azalttığı, eklem hareket açıklığını ve fonksiyonelliği arttırdığı görülmüştür. Benzer bariyer materyallere göre sentetik olmaması ve maliyetsiz olması ile öne çıkan amniyotik membran grefti, kullanımının yaygınlaşması sağlanırsa adezyon sorunu için umut vadeden bir çözüm olabilir. Bu konuda daha detaylı çalışmaların yapılması gereklidir.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT Aim of the study: Flexor tendon injuries account for a significant percentage of patients (20%) in centers where hand surgery is performed. Although important advances have been made in flexor tendon repair since the early years of hand surgery, complication rates are still substantial. Adhesion is the most important of these. Adhesion formation can be prevented with appropriate surgical technique and correct physical therapy. However, new methods continue to be tried in this field. Barrier methods are also one of the current research topics in this field. Accordingly, in this study, we aimed to reduce adhesion and improve post-surgery hand functions in flexor tendon repair surgery with the“amniotic membrane graft”obtained from human placenta. Material and Methods: 45 patients were randomized into 23 cases and 22 control groups. The study was done single-blind. In patients who were operated for flexor tendon injury, lacerated tendon ends were found and regenerated as needed. All tendons were repaired with a 3-0 round prolene suture using the modified Kessler method with a 4-thread core suture, and a peripheral continuous suture with 5-0 sharp prolene suture was placed around the repair. While HAM(human amniotic membrane) was wrapped around the repair line in the case group of 23 tendons, 22 tendons were not wrapped in the control group. All operations were performed by a single surgeon in order to eliminate operator-dependent differences. The same physical therapy protocol was applied to all patients. The groups were compared by making statistical calculations on numerical and nominal data by examining and measuring the patients in the 1st, 4th and 10th weeks after the operation. Results: No significant results were found in the comparison of the demographic and injury type characteristics of the patients between the two groups. It was observed that the case group was superior to the control group in terms of Strickland and TAM scores in all weeks. (S1:62.07-57.2, T1:60-54, S4:71.9-59.5, T4:68.2-58, S10:73.1-62.4, T10:70.2-60.6) When statistical significance was investigated, the S4, T4, S10 and T10 values of the case group were was found to be significantly higher. In addition, when the difference between the weeks is considered, for the case group S1-S4, S1-S10, T1-T4, T1-T10; while for the control group T1- T4 and T1-T10 changes were found to be statistically significant. The changes between the 4th and 10th weeks were not significant for both groups and both values. xii Considering the scores of the QUICK DASH questionnaires, it was seen that the mean of the case group was lower than the control group (19.3/26.86), and the lower questionnaire score is associated with less functional limitation of the patient. However, this comparison was not statistically significant.When the Strickland scores of the 10th week were evaluated in the ASSH evaluation scale, 11 excellent, 10 good, 1 moderate results were obtained for the case group; In the control group, 4 excellent, 11 good, 5 moderate and 1 bad results were obtained. Similarly, when the TAM scores were examined in the ASSH evaluation scale, 9 good, 12 moderate, 2 poor results in the case group; In the control group, 3 good, 14 moderate, 4 poor and 1 bad results were obtained. In the case group, the number of patients with excellent and good results in both scores is far higher. In addition, while no bad results were found in the case group, there were patients in the bad category for both scores in the control group. Conclusion: Joint movement restriction due to adhesion is a very common complication in patients undergoing flexor tendon repair. The studies carried out to prevent this, provide important contributions to the literature. In our study, it was observed that amniotic membrane graft reduced adhesion, increased joint range of motion and functionality in patients who underwent flexor tendon surgery. Amniotic membrane graft, which stands out with its non- synthetic and cost-effectiveness compared to similar barrier materials, may be a promising solution for the adhesion problem if its use is made widespread. More detailed studies are needed on this subject.

Benzer Tezler

  1. Tez No

    638382

    Walant altında zon 1-2 fleksör tendon onarımı sonuçları

    Zone 1-2 flexor tendon repair with walant

    YAKUP KUZUCU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖNDER ERSAN

  2. Tez No

    669584

    Zon iki fleksör tendon yaralanmalarında A2 pulley plasti ile diğer cerrahi yöntemlerin karşılaştırılması (deneysel ve biyomekanik kadavra çalışması)

    Başlık çevirisi yok

    OMAR AYAD ABDULLAH AL JASIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Ortopedi ve TravmatolojiEge Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜSEYİN GÜNAY

  3. Tez No

    70623

    Fleksör tendon onarımı sonrası gelişen yapışıklıklarda serbest oksijen radikallerinin rolü ve alfa tokoferolün etkisi

    The Role of free oxygen radicals on adhesions developing after flexor tendon repair and the effect of alfa tocopherol

    ÖMER YAVUZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Ortopedi ve TravmatolojiErciyes Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CEMİL YILDIRIM TÜRK

  4. Tez No

    802005

    Fleksör tendon onarımı sonrası hasta temelli modifiye erken pasif hareket protokolünün uzun dönem sonuçları

    Long-term results of patient-based modified early passive motion protocol after flexor tendon repair

    AHMET GÖKKURT

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Fizyoterapi ve RehabilitasyonGazi Üniversitesi

    Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DERAN OSKAY

  5. Tez No

    281230

    Fleksör tendon onarımında erken aktif rehabilitasyona başlamak için geliştirilen yeni dikiş tekniiklerinin Modifiye Kessler ve Tang yöntemleri ile kıyaslanması

    Comparison of two recently developed flexor tendon techniques with Modified Kessler and Tang Techniques to start early active rehabilitation

    BARIŞ ÖZGÜROL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Ortopedi ve TravmatolojiGazi Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AKİF MUHTAR ÖZTÜRK

Geri Dön