Sanatsal ifade özgürlüğü ABD ve Türkiye karşılaştırması
Freedom of artistic expression a comparison between USA and Turkey
- Tez No: 822128
- Danışmanlar: PROF. DR. ABDURRAHMAN EREN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 729
Özet
Demokratik rejimlerde ifade özgürlüğü, tartışmaya teşvik etmesi durumunda amacını en iyi şekilde yerine getirmiş kabul edilir. Koşullardaki memnuniyetsizliklerin, devlete ve/veya toplumun bir kesimine saldırgan gelen, şok eden, inciten veya rahatsız eden bir uslüpla açığa vurulduğu hallerde, ifade özgürlüğünün daha değerli olduğuna dikkat çekilmektedir. Sanatların da kendine has yapısıyla çoğu zaman provakatif ve meydan okuyan bir niteliğe sahip olması, en etkili ifade aracı olarak değerlendirilmesine imkan sağlar. Sanatın daha üstün bir fikir açıklama biçimi olarak ayrıcalıklı korumadan yararlanması gerektiği yönündeki yaygın hukuki kabul de temelde bu sebebe dayanır. Ancak sanatın tanımsızlığının yol açtığı belirsizlik sorunu, kültürü geriden takip eden yargı makamlarınca sanatsal niteliğin yeterince takdir edilememesine; görünürdeki saldırgan biçimin çoğu zaman müstehcen, hakaretamiz, nefreti kışkırtıcı, kutsal değerlere saygısız bulunarak baskılanmasına yol açmaktadır. Çalışmada sanatın ayrıksı niteliklerinin sanatsal ifade özgürlüğünün kapsamını ve koruma alanını nasıl ve ne ölçüde genişlettiği ABD ve Türkiye özelinde karşılaştırmalı olarak incelenerek, ilgili hukuk düzenlerinin sanatlara yeterli koruma sağlayıp sağlamadığının, özgürlüğün sınırlarının gerçek anlamda nerelere kadar uzanabileceğinin tespiti amaçlanmıştır. Kurumsal Sanat Kuramı, sanatsal nitelik kazanmada değer tarafsızlığını esas aldığından, sanatın sübjektifliğinden kaynaklanan problemler için bir çözüm yolu olarak görülebilir. Sanatların hak ettiği ayrıcalıklı korumadan yararlanabilmesi için yargı makamlarının; eserin içeriği, doğası, aracı, etkisi gibi faktörleri somut biçimde tartışması gerekir. ABD Hukuku'nun bu açıdan dikkat çeken özelliği, ifade özgürlüğüne sağlanan geniş korumanın, sanatları da özgürleştirmiş olmasıdır. AİHM ve Türk Hukuku'nda ise sanatların diğer ifade formlarına göre daha geniş bir özgürlük alanından yararlanması, ayrıksı niteliklerine daha fazla odaklanmayı gerektirmiştir.
Özet (Çeviri)
In democratic regimes, freedom of expression is deemed to have served its purpose most effectively when it fosters discussion. It has been argued that the value of the right to freedom of speech increases when it is used in a manner that is insulting, startling, harmful, or upsetting to the government and/or a certain group of society. Due to their often provocative and challenging nature and peculiar structure, the arts are considered to be the most effective form of expression. The general consensus among legal authorities that art should be granted privileged protection as a higher form of expression is grounded in precisely this argument. However, the problem of ambiguity caused by the lack of a definition of art and the lack of appreciation for artistic quality by the judicial authorities who follow the culture behind often leads to the suppression of apparent aggressive forms that are obscene, insulting, inciting hatred, and disrespectful of sacred values. By comparing how and to what extent the distinctive qualities of art expand the scope and protection area of artistic freedom in the USA and Turkey, this study aims to determine whether the relevant legal systems adequately protect the arts and to what extent the limits of freedom can extend in reality. It is possible to view Institutional Art Theory as a solution to the issues that are caused by the subjectivity of art since it is founded on the idea that value neutrality in the pursuit of artistic qualification is essential. In order for the arts to benefit from the privileged protection they deserve, the judicial authorities should discuss factors such as the content, nature, medium and effect of the work in a concrete way. The noteworthy characteristic of US Law in this regard is that the extensive protection afforded for free expression has also liberated the arts. In the European Convention on Human Rights and Turkish Law, the fact that the arts enjoy a greater degree of freedom than other forms of expression necessitated a greater emphasis on their distinctive qualities.
Benzer Tezler
- Protection of well-known trademarks against dilution
Tanınmış markaların sulandırmaya karşı korunması
YASEMİN NUR DEMİRBUĞA
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Hukukİstanbul Medeniyet ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ EKREM SOLAK
- A challenge to copyright: Text and data mining
Telif hukukunda metin ve veri madenciliği
ESMA MUHEYNE DOĞAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Hukukİstanbul Medeniyet ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CAHİT SULUK
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadı ışığında sanatsal ifade özgürlüğü
Freedom of artistic expression from the perspective of European Court of Human Rights' case law
ATAGÜN MERT KEJANLIOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. DEMİRHAN BURAK ÇELİK
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türk hukukunda sanatsal ifade özgürlüğü
European convention on human rights and freedom of artistic expression in Turkish law
VESİLE SETENAY ERSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
Hukukİstanbul ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET SEMİH GEMALMAZ
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde sanatsal ifade özgürlüğü
Freedom of artistic expression within the context of European Convention of Human Rights
REHA YÜNLÜEL