Geri Dön

Hipofiz adenomu mevcut hastalarda hiperkortizlemi tanısında gece yarısı tükürük kortizolünün yeri

The role of midnight salivary cortisol in the diagnosis of hypercortisolemia in patients with pituitary adenoma

  1. Tez No: 823364
  2. Yazar: RABİA SOLAK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. EVRİM ÇAKIR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 68

Özet

AMAÇ: Hipofiz adenomları üçüncü dekattan itibaren sellar kitlelerin en sık nedenidir. Hipofiz adenomu saptanan tüm hastalarda kitlenin fonksiyonel olup olmadığının ve hipofizer hormon yetersizliğine neden olup olmadığının tespit edilmesi gerekir. Hiperkortizoleminin tanısı klinik belirtileri ve biyokimyasal testlerinin kombinasyonuna dayanır ve klinik endokrinolojide hala büyük bir zorluktur. Çalışmamızda gece tükürük kortizolünün özel bir grup olan hipofiz adenomuna sahip hastalarda hiperkortizoleminin saptanmasındaki yerini, önemini, sensitivite ve spesifite değerlerini öğrenmeyi amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEMLER: Tek merkezli, prospektif kesitsel çalışmamıza Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Polikliniği'ne başvuran 10 tanesi Cushing hastalığı olan 39 tane hipofiz adenomu saptanan hasta dahil edildi. Hastalar hiperkortizolemisi olan ve olmayan hastalar olarak 2 gruba ayrıldı. Hastaların Adrenokortikotropik hormon (ACTH), kortizol, 1 mg deksametazon süpresyon (DST), 24 saatlik idrarda serbest kortizol (UFC) (2 kez) testleri dosyalarından alındı, gece tükürük kortizolü testi (LNSC) (2 kez) çalışıldı. Hiperkortizolemisi olan ve olmayan hastaların gece tükürük kortizolü testi sonuçları, 1 mg deksametazon süpresyon testi sonuçları ve 24 saat idrarda serbest kortizol ölçümleri ile karşılaştırıldı. BULGULAR: İstatistiksel olarak hiperkortizolemi olan ve olmayan gruplar arasında yaş ve cinsiyet dağılımı yönüyle anlamlı bir farklılık saptanmadı (p=0.209). Hiperkortizolemisi olan grupta diabetes mellitus (DM) %40, hipertansiyon (HT) %60, hiperlipidemi (HL) %40 oranında saptandı. Hiperkortizolemisi olan hastalarda DM ve HT anlamlı şekilde yüksek görüldü. Ancak HL için anlamlı fark bulunmadı. Hipofiz adenomu çapının hiperkortizolemi üzerinde etkisi olmadığı görüldü. Hiperkortizolemisi olan hastaların ACTH ortalaması hiperkortizolemisi olmayan hastaların ACTH ortalamasından anlamlı derecede yüksekti (p

Özet (Çeviri)

OBJECTIVE: Pituitary adenomas are the most common cause of sellar masses from the third decade onwards and account for 10% of all intracranial neoplasms. It is essential to determine whether the pituitary adenoma is functional and whether it causes hypopituitarism in all patients with pituitary adenoma. The diagnosis of hypercortisolism is based on the combination of clinical symptoms and biochemical tests and remains a significant challenge in clinical endocrinology. In our study, we aimed to determine the place, importance, sensitivity, and specificity values of nighttime salivary cortisol in detecting hypercortisolism in patients with pituitary adenomas, a specific group. MATERIALS AND METHODS: A single-center, prospective cross- sectional study included 39 patients with pituitary adenomas, including 10 with Cushing's disease, who presented to the Endocrinology and Metabolism Diseases Clinic of Health Sciences University Haseki Training and Research Hospital. The patients were divided into two groups as those with hypercortisolism and those without. Adrenocorticotropic hormone (ACTH), cortisol, 1 mg dexamethasone suppression test (DST), 24-hour urinary free cortisol (UFC) (twice) tests were obtained from the patients' files, and nighttime salivary cortisol test (LNSC) (twice) was performed. The results of the nighttime salivary cortisol test, 1 mg DST, and 24- hour UFC measurements were compared between patients with and without hypercortisolism. RESULTS: Among patients with hypercortisolism (n=10), 50% were male, and 50% were female. There was no significant difference in age and gender distribution between the groups with and without hypercortisolism (p=0.209). In the hypercortisolism group, diabetes mellitus (DM) was found in 40%, hypertension (HT) in 60%, and hyperlipidemia (HL) in 40% of the patients. DM and HT were significantly higher in patients with hypercortisolism, particularly with a significant difference observed in hypertension (p

Benzer Tezler

  1. Hipofiz adenomlarında beclin-1 protein ekspresyonunun prognostik önemi

    The prognostic role of beclin 1 protein expression in pituitary adenomas

    SADIK TOKAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    NöroşirürjiBezm-i Alem Vakıf Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERDİNÇ ÖZEK

  2. Sessiz hipofiz adenomlarının gebelik üzerine etkileri

    The effects of silent pituitary adenomas on pregnancy

    ÖZGE BAŞ AKSU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZGÜR DEMİR

  3. Prolaktinomalı hastalarda artmış plazma parathormon ilişkili peptid düzeyi ve kemik mineral yoğunluğu ilişkisi

    The relationship of increased plasma parathormone related peptid level and bone mineral density in patients with prolactinoma

    ARZU OKYAR BAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZGÜR DEMİR

  4. Akromegali hastalarında serum prolidaz enzim düzeylerinin araştırılması

    Başlık çevirisi yok

    CANSU ÇAYLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İç HastalıklarıEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÖKNUR YORULMAZ

  5. Hipofiz adenomlu bireylerde aerobik eğitim ile birlikte yapılan kuvvetlendirme eğitimi ve yoganin biyokimyasal faktörler, fiziksel performans ve yaşam kalitesine etkilerinin incelenmesi

    Effects of aerobic training combined with strengthening training and yoga on biochemical factors, physical performance and quality of life in people with pituitary adenoma

    ESRA DÜLGER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Fizyoterapi ve RehabilitasyonHacettepe Üniversitesi

    Nörolojik Fizyoterapi Ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEVİL BİLGİN